Adaylık açıklaması: Avucunuzu yalarsınız
Muharrem İnce, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığı söylentilerini kesin bir dille yalanladı.
- Ege Postası
- 04.10.2013 - 09:09
“Ankara’ya İnce bir ayar gerek”
Yalova Halk Eğitim Merkezi Konferans Salonu’nda düzenlenen programda konuşan CHP’li İnce, “Ankara’ya İnce bir ayar gerek” yazılı pankart açan partililere teşekkür ettikten sonra son günlerde kamuoyunda Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı ile ilgili söylentilere değinerek, şöyle konuştu:
“Şu anda Türkiye’nin 3-4 büyük vilayetinden, il yönetimlerinden bana böyle bir teklif (belediye başkan adaylığı) geldi. Bursa’dan geldi örneğin. Diğerlerini söylemeyim. Dedim ki; ‘benim böyle bir isteğim, ortaya çıkmışlığım yok. AKP İstanbul’da anket yaptırıyor, benim adımı koyuyor. Ben mi dedim AKP’ye benim adımı koy. Benim böyle bir isteğim yok."
'Andımız ırkçıysa İstiklal Marşı da mı ırkçı''
İnce, demokrasi paketindeki, okullarda her sabah öğrencilere Andımız'ın okutulması uygulamasının kaldırılmasını şu sözlerle eleştirdi:
"Paket açıklıyor. Diyor ki; ‘Andımızı kaldırıyorum.’ Neden kaldırıyorsun Andımız? Irkçılık kokuyormuş. Türküm, doğruyum, çalışkanım deniliyor. PKK’ya bunun sözünü verdiniz m? Önce bunu sormak lazım. Tabii ki verdiler. ABD’de her sabah Amerikan çocukları, ABD bayrağına bağlılığını bildiriyor. ‘Bu cumhuriyet, kanunun altında sonsuza kadar yaşayacaktır. Özgürlük ve adalet hepimize’ diye and söylüyorlar. Fransa’da da, İngiltere’de de var. Bu andtan ne istiyorsunu? İstiklal Marşı’nda da kahraman ırkımızdan söz ediyor. O zaman bu da ırkçılık kokuyor. Andımızdan sonra sırada İstiklal Marşı da mı va? Bunu soruyorum.”
'Bunların amacını herkes bilsin'
Demokratikleşme Paketi’nde yer alan ‘kamuda başörtüsü’ konusuyla ilgili de değerlendirme yapan İnce, “2008 yılında AKP Konya Milletvekili Hüsnü Tuna dedi ki: ‘Bizim hedefimiz kamuda başörtüsünün serbest bırakılmasıdır.’ Bunu 2008’in Eylül ayında dedi. Vay bunu sen misin diye? Grup Başkanvekili Nurettin Canikli dedi ki: ‘Bizim böyle bir isteğimiz yok. Kim ne söylüyorsa yalan söylüyor.’ 2 gün sonra Başbakan çıktı dedi ki: ‘İçimizden birileri yanlış konuşuyor. Parti adına onların konuşmalarını ciddiye, dikkate almayın. Bizim böyle bir beklentimiz, isteğimiz yok.’ Ve Konya Milletvekili’ne ceza verdiler. Peki ne değişti o günden bugün? Üniversitede sorun çözüldü, şimdi kamuda çözeceksin. Bunların derdi 5 yaşındaki çocuğun kafasına da türbanı geçirmek. Bunu herkes bilsin. Bunların derdi insanların dini, inancı üzerinde oy devşirmek” diye konuştu.
İnce daha sonra, Hitler ve Erdoğan arasındaki 'iktidara geliş' benzerliklerini anlattı:
"Hitler’in gelişiyle bunun gelişi arasında bir paralellik var mı diye baktım. Bakın size Hitler’i anlatıyorum, Türkiye’yi siz çıkarın. 14 yıl 1’inci Dünya Savaşı’ndan sonra ekonomik krizler, başarısız siyasetçiler. 1923’te bir yürüyüşe katılıyor Hitler. Bu yürüyüşten 5 yıl ceza alıyor. 3-4 ay yatıyor. Dışarı çıkıyor ve bir anda mazlum kahraman çıkıyor dışarıya. Tıpkı Pınarhisar Cezaevi’nde yatıp, kebap partileri düzenleyen Tayyip Erdoğan gibi. Dışarıya çıkar çıkmaz merkez sağdaki siyasetçileri yanına alıyor. Bizim ki de Cemil Çiçek, Erkan Mumcu, Abdülkadir Aksu gibi isimleri aldı. Sonra fakir fukara semtlerinde örgütlenmek istiyor. Kıyafet üzerinden tartışma yapıyor. O Es Es’lerin kıyafetini tartışıyor bizim ki de türbanı tartışıyor. Bir simge üzerinden tartışma yapıyor. Hitler döneminde Almanya’da en yoğun iş otoban ve inşaat işleri işte bizdeki TOKİ. Bütün bunlara baktığımız zaman tek tek aynı şeyleri yapıyor. Şu ana kadar anlattıklarım Hitler’in iktidara gelişiyle Tayyip Erdoğan’ın iktidara gelişi aynı mantık üzerine kuruludur."
Yorum Yazın