Afro-Türklerinin 500 yıllık müzik yolculuğu
Afrika ülkelerinden 1500'lü yıllardan itibaren tarım işçiliği ve askerlik gibi nedenlerle Anadolu'ya gelen Afro-Türkler, atalarının ezgilerini Türkiye'de yaşatmak için müzik grubu kurdu. Afro-Türklerden 15-20 kişilik grup, haftada bir gün katıldıkları etkinlikte Afrika'nın vurmalı çalgılarını öğreniyor. Afro-Türkler Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Doğuluer, "Afrika kökenliler olarak biz daha önce müziğimizi bile bilmiyorduk, sadece televizyonda duyuyorduk. Şimdi öğrenme aşamasındayız, Dana Bayramı'nda çalıp dans edeceğiz" diye konuştu
- Ege Postası
- 13.02.2018 - 12:52
İzmirli Afro-Türkler, 1500'lü yıllarda atalarının toprakları Afrika'da bıraktıkları ritimlerini öğrenmek için müzik grubu kurdu.
Haftada bir gün bir araya gelen Afro-Türkler, Afrika'nın vurmalı çalgılarını 500 yıl sonra yeniden öğrenmeye başladı.
Afrika ülkelerinden 1500'lü yıllardan itibaren tarım işçiliği ve askerlik gibi çeşitli nedenlerle Anadolu'ya gelen siyahi göçmenlerin torunları, hayatlarını Şakir, Orhan, Beyhan gibi isimlerle "bizden biri" olarak sürdürüyor.
Afro-Türkler, mirasını siyahi ten rengiyle taşıdıkları atalarının kültürlerini de yaşatmak için Afro-Türkler Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği adı altında çalışmalar yürütüyor.
Dernek kapsamında ritim grubu kuran Afro-Türkler, vurmalı çalgılarla Afrika'nın ritmini İzmir'e taşımaya hazırlanıyor.
Afrika topraklarının sıcak ritmini öğrenmeye çalışan Afro-Türklere, müzik öğretmenleri, komşuları, arkadaşları da eşlik ediyor.
Dana Bayramı'nda müzik yapacaklar
Afro-Türkler Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Şakir Doğuluer, müzik çalışmalarını sürdürdükleri Selahattin Akçiçek Kültür Merkezinde AA muhabirine yaptığı açıklamada, Anadolu topraklarına yerleşen Afrika kökenlilerin birçoğunun geliş nedenini tam olarak bilmediğini, kültürünü de tam olarak öğrenemediğini söyledi.
Dernek çalışmaları kapsamında danslarını, müziklerini öğrenmek istediklerini kaydeden Doğuluer, "Biz birçok şeyi bilmiyorduk, burada yaşayan 4. ve 5. kuşak Afrika kökenlileriz. Bize kültürümüzü aktaran olmadı. Yemeğimiz, müziğimiz kaybolup gitmiş. Yeniden kazanmaya çalışıyoruz. Afrika kökenliler olarak biz daha önce müziğimizi bile bilmiyorduk, sadece televizyonda duyuyorduk. Şimdi öğrenme aşamasındayız, Dana Bayramı'nda çalıp dans edeceğiz." dedi.
Ayrımcılık yapmadıklarını, gruba katılmak isteyen Afro-Türk olmayanları da kabul ettiklerini anlatan Doğuluer, İzmir'in ünlü Kıbrıs Şehitleri Caddesi'nde mayıs ayında düzenlenecek Dana Bayramı'na herkesi davet edeceklerini ve ritimleriyle tam bir bayram havası estireceklerini ifade etti.
"Ritmin kökeni Afrika"
Grupta trampet çalan Afro-Türk avukat ve yazar Orhan Çetinbek ise ritim grubunun Afrika kökenlilerin çok eski bir geleneği olan Dana Bayramı'na renk katmayı amaçladığını ifade etti.
Grupta yer alan herkesin Afrika kökenli olmadığına işaret eden Çetinbek, "Bizim sülalemiz, akrabalarımız da karıştı. Sarışınlar, esmerler var, çoğumuz melezleşmişiz. Özel bir kültürümüz kalmamış, kalanı yaşatmaya çalışıyoruz. Ritmin kökeni Afrika, eli davula değen herkes Afrika'ya döner, biz de öyle yapıyoruz." ifadelerini kullandı.
Beyhan Türkoğlu da Afrika müziğini her zaman daha samimi, sıcak bulduğunu, yüreğe dokunan ritimleri yeniden kazanmak istediklerini dile getirdi.
Müziksiz bir hayatı düşünemeyeceklerini dile getiren Türkoğlu, "Ritimler bizi anavatanımıza, Afrika köklerimize götürüyor." diye konuştu.
Müzik grubunun eğitmeni Emin Kaptan da ritim çalışmalarını daha çok vurmalı çalgılarla gerçekleştirdiklerini, hafta içi bir kez akşam saatlerindeki eğitime katılımın yüksek olduğunu ifade etti. (AA)
Yorum Yazın