Dolar 34,6067
%0.15
Euro 36,3953
%0.26
Altın 2.920,690
%0.09
Bist-100 9.660,00
%0

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Akdurak: 'Türkiye müzakere süreci dışında kalmamalı'

Akdurak: 'Türkiye müzakere süreci dışında kalmamalı'

İTO Avrupa Birliği ile güncellenen gümrük birliğinin iş dünyasına etkilerini masaya yatırdı.

  • Ege Postası
  • 28.03.2017 - 13:48

İzmir Ticaret Odası Meclis Başkanı Rebii Akdurak, Gümrük Birliği Anlaşmasının güncellenerek geliştirilmesinin Türkiye için AB’ye göre daha fazla kazanç elde edeceğinin ve ticaretin de olumlu etkileneceğinin tahmin edildiğini belirtti. Akdurak, güncelleme kapsamında hem yatırımın hem de ticaretin geliştirilmesi için kapsamı genişletilen Gümrük Birliği Anlaşmasına vize serbestisi ile ilgili bir madde konulması gerektiğine de dikkat çekti. 

“Türkiye’nin AB Gündemi : Güncellenen Gümrük Birliğinin iş dünyasına etkileri” semineri İzmir Ticaret Odası Mücahit Büktaş Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi. Seminere İzmir Ticaret Odası Meclis Başkanı Rebii Akdurak, İKV Genel Sekreteri Do. Dr. Çiğdem Nas, İKV Strateji ve İş Geliştirme Müdürü Gökhan Kilit, İKV Araştırma Müdürü Çisel İleri katıldı.

Seminerde konuşan İzmir Ticaret Odası Meclis Başkanı Rebii Akdurak, Gümrük Birliği Anlaşmasının AB’nin Türkiye ile yaptığı en kapsamlı ticaret anlaşmalarından bir tanesi olduğunu belirtti.

TİCARET HACMİ 140 MİLYAR EURO
1996 yılında Türkiye’nin AB ile gümrük birliğine girmiş olması ile birlikte, Türkiye ve AB arasındaki ilişkiler daha derin bir noktaya taşındığını dile getiren Akdurak, “Gümrük Birliği bir ekonomik entegrasyon modeli olarak aynı zamanda ortak gümrük politikası ve teknik mevzuat uyumlaştırılması sebebiyle politik entegrasyon da gerektirir. Gümrük Birliği ile ticaretin önündeki vergi ve engellerin kalkmasının yanı sıra ülkemiz AB’nin Ortak Ticaret Politikasına da uymayı taahhüt etti. Dolayısıyla üçüncü ülkelere karşı ortak bir gümrük politikası uygulanmasını kabul etti. Bu doğrultuda Gümrük Birliği 20 yılı aşkın bir süredir uygulanıyor. İkili ticaret hacmi 1996'dan 2016 yılına kadar dört kattan fazla artmış olup yıllık bazda 140 milyar Euro’ya ulaştı. Türkiye için tüm ticaretinin yüzde 44,5'ini temsil eden AB, en önemli ticari ortak konumunda” diye konuştu.

Gümrük Birliği ile ülkemizdeki üretim standartlarının geliştiğini ve ürün kalitesinin arttığını dile getiren Akdurak, fikri mülkiyet hakları ve rekabet hukukuna uyum kapsamında Türkiye’nin gerçekleştirdiği çalışmaların küresel ekonomiye açılma sürecinde avantaj oluşturduğunu söyledi.

TÜRKİYE MÜZAKERE SÜRECİ DIŞINDA KALMAMALI

Gümrük Birliği ile hem Türkiye hem de AB’nin birçok avantaj elde ettiğini, ancak zaman içerisinde hem AB hem de Türkiye’nin küresel ticaret koşullarının çok değiştiğini ifade eden Rebii Akdurak, “Türkiye’nin AB’ye tam üyelik yolunda bir adım olarak başlatmış olduğu Gümrük Birliği, Türkiye’nin AB’ye üyeliğinin tamamlanamaması ile karar mekanizmalarının dışında kalmasına ve dolayısıyla bir takım sorunlara sebep oldu. Örneğin, AB ile üçüncü ülkeler ile imzalanan serbest ticaret anlaşmalarına Türkiye AB üyesi ülkeler gibi dahil olamıyor. Ama Türkiye’nin Ankara Anlaşması’ndan doğan hukuki yükümlülüklerinden dolayı AB’nin serbest ticaret anlaşması imzaladığı üçüncü ülkelerle bireysel olarak serbest ticaret anlaşması imzalama zorunluluğu var. Anlaşma imzalanmaması halinde üçüncü ülkeler ile AB arasında serbest ticaret anlaşmaları sonucunda, gümrük vergilerinin kaldırılmasıyla, üçüncü ülkelerin malları Gümrük Birliği dolayısıyla AB üzerinden Türkiye gümrük vergilerinden muaf olarak girebiliyor. Fakat Türkiye üçüncü ülkelere menşei kuralları gereği AB üzerinden vergisiz ihracat yapamıyor. Bu durum ticaret sapmasına sebep olarak rekabet önünde ciddi bir dezavantaj oluşturuyor” ifadelerini kullandı. Bu kapsamda AB ile ABD arasında imzalanması öngörülen Transatlantik Yatırım ve Ticaret Ortaklığı Anlaşması’nın ülkemiz açısından dahil olunması gereken bir süreç olduğunu kaydeden Akdurak, bu müzakere sürecinin dışında kalmanın Türkiye için büyük çaplı ticaret kaybına yol açabileceğini belirtti.

TÜRKİYE AB'YE GÖRE DAHA FAZLA KAZANÇ ELDE EDECEK

Bu anlamda Türkiye tarafından AB’ye birçok şikayet gittiğini dile getiren Rebii Akdurak, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sonuçta Gümrük Birliğinin revizyonu gündeme geldi. Güncellenecek ve genişletilecek olan Gümrük Birliğine tarım, hizmetler ve kamu alımları sektörlerinin de dahil edilmesi planlanıyor. Hem Türkiye hem de AB tarafından Gümrük Birliğinin güncellenmesi kapsamında etki değerlendirilmesi çalışmaları yapıldı. Gümrük Birliğinin güncellenmesi ve genişletilmesi ile hem Türkiye’nin hem de AB’nin gayrisafi yurtiçi hasılası, dış ticareti ve toplam büyümesi üzerinde olumlu etkileri öngörülüyor. Ülkemizin toplamda AB’ye göre daha fazla kazanç elde edeceği tahmin ediliyor. Halihazırda gümrük birliğine hizmetler sektörü dahil olmamasına rağmen turizm, inşaat ve sigorta gibi alanlarda karşılıklı ticaretin arttığı görülmekte. Bu sektörlerin gümrük birliğine dahil olması ile ticaretin daha da artacağı düşünülüyor. Ekonomi Bakanlığı’nın analizlerine göre Gümrük Birliğinin beklenen şekilde güncellenmesi durumunda gayrisafi yurtiçi hasılamızı yüzde 1,9 arttırması bekleniyor. Yine bu senaryonun gerçekleşmesi halinde, AB ülkelerine ihracatımızın yüzde 24, toplam ihracatımızın ise yüzde 15 oranında artış göstermesi, tüketici fiyatlarının yüzde 1,5 azalırken hane halkı tüketiminin yüzde 1,6 artması neticesinde tüketici refahının olumlu etkileneceği öngörülüyor. Son olarak bu süreçte gündeme getirilmesi gerektiğini düşündüğümüz bir başka konu ise vize serbestisi. Mal ve hizmet ticaretinin serbest olmasına rağmen Türk vatandaşlarının vizeye tabii olması ticaretin önünde ciddi bir engel oluşturuyor. Bu kapsamda hem yatırımın hem de ticaretin geliştirilmesi için kapsamı genişletilen gümrük birliği anlaşmasına vize serbestisi ile ilgili bir madde konulması da önemli.”

"RESMİ GÖRÜŞMELER BU YIL"

İKV Genel Sekreteri Çiğdem Nas, "Son günlerde AB ilişkilerinde sıkıntılı günler yaşıyoruz. Gümrük Birliği ile ilgili 8 faslın açılmaması ve bütün fasılların geçici olarak kapatılmaması kararı alındı. AB bizim için önemli, bazen duygusal yaklaşılsa da göz ardı edilemez. AB pazarının alternatifi yok şuan. Yabancı yatırımcılar açısından da önemli bir kaynak. 2017'de gümrük birliğinin güncelleme sürecinin hızlanacağını düşündük. 2015'ten bu yana görüşülse de resmi görüşmeler bu yıl olacak" dedi. 

YAPISAL DÖNÜŞÜM SAĞLAYACAK

İKV Strateji ve İş Geliştirme Müdürü Gökhan Kilit, gümrük birliği kapsamında kamu alımları, hizmet sektörleri ve tarım ürünlerinin öne çıktığını söyledi. Kilit, Türkiye'nin kamu alım ve hizmet pazarlarında tam erişimi hedeflediğini, AB'nin ise tam mevzuat uyumu beklediğini belirtti. 

Hizmet sektörünün Türkiye Gayri Safi Yıllık Hasılası'nın yüzde 70'ini oluşturduğunu belirten Kilit, "Türkiye hizmet ihraç eden ülke konumunda. Ülkemiz, küresel hizmet ticareti sıralamasında ihracat verilerine göre 16'ncı, ithalat verilerine göre ise 23'üncü sıradayız. Katma değeri yüzde 42. Gümrük birliğinin güncellenmesi durumunda turizm, taşımacılık ve inşaat hizmetleri için kazanım olacak. Finansal ve sigorta hizmetlerinde rekabetçi baskı oluşturacak. Net ekonomik kazancın ötesinde yapısal dönüşüme katkı sağlayacak" dedi. 

"ANADOLU'DA 190'IN ÜZERİNDE PEYNİR ÇEŞİDİ VAR"

Yapısal sorunların en çok tarım sektöründe olduğunu belirten Kilit, AB'nin tarım sektöründe küresel bir güç olduğunu belirterek, "AB aslında en büyük kazancı tescilli ürünlerinden kazanıyor. AB'de tescil edilen 1279 ürün var, bizim AB nezdinde tescil ettirdiğimiz ürün çok az. Aydın inciri ve baklavayı tescil ettirdik, antepfıstığı ve afyonsucuğu ise sırada bekliyor. Aslında Anadolu'da 190'ın üzerinde peynir çeşidi var ama maalesef değerlendiremiyoruz" dedi. Avrupa Birliği yeni üye olan ülkelere tarım konusunda çok daha fazla destek sağladığını anlatan Kilit, "Yüksek tarım ürünü potansiyeline sahip olan ülkeler daha fazla pay alıyor. AB'ye yeni üye olan ülkelerin çiftçilerinin gelirleri açık şekilde artış gösterdi. 2000 ve 2011 yılları arasında, Letonya 5, Estonya 3, Litvanya, Polonya ve Çek Cumhuriyeti 2, Slovakya'da ise 1,5 kat arttı. 2007 ile 2011 yılları arasında ise Romanya 2, Bulgaristan'da ise 1,5 kat artış gösterdi" diye konuştu. 

"TARIMDA DÜNYADA 7 AB'DE 1'İNCİYİZ"

Rusya krizi patlak vermeden önceki rakamlara geri Türkiye tarımı hakkında bilgi veren Kilit şöyle dedi:

"Yaklaşık 190 ülkeye tarım ürünü satıyoruz. Toplam ihracatımız 18 milyar dolar, toplam ihracat içindeki payı ise yüzde 11,4. İthalatımız 12,4 milyar dolar, toplam ithalattaki payı ise yüzde 5,1. Tarımsal dış ticaret fazlamız 5,6 milyar dolar. Tarımsal ürün ihracatı önemli çünkü, 3 milyon tarımsal işletmemiz, toplam istihdamda payı yüzde 21. İhracatımızda tarımsal ürünün payı yüzde 11. AB üyelik sürecinde gösterdiğimiz uyum çabaları, sektördeki değişimler ve artan destekler ile tarımsal üretimimiz artıyor. Tarımsal hasılamız 60 milyar doların üzerinde. Dünya'da 7'inci, AB üye ülkeler arasında 1'inci sıradayız." (DHA)

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.