Dolar 34,6522
%0.02
Euro 36,3239
%-0.15
Altın 2.939,370
%0.27
Bist-100 9.636,00
%0

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Akiller: Devletten maaş almıyor, aksine fedakarlık yapıyoruz

Akiller: Devletten maaş almıyor, aksine fedakarlık yapıyoruz

Çözüm süresine katkı sunmak ve bölge halkının taleplerini dinlemek üzere Bitlis’in Tatvan ilçesine gelen Akil İnsanlar Doğu Anadolu Bölgesi heyeti köy ziyaretlerinde bulunarak STK temsilcileri, kanaat önderleri, aydınlar ve bölge halkıyla...

  • Ege Postası
  • 16.05.2013 - 00:38
Çözüm süresine katkı sunmak ve bölge halkının taleplerini dinlemek üzere Bitlis’in Tatvan ilçesine gelen Akil İnsanlar Doğu Anadolu Bölgesi heyeti köy ziyaretlerinde bulunarak STK temsilcileri, kanaat önderleri, aydınlar ve bölge halkıyla bir araya geldi
Düzenledikleri toplantılarla vatandaşlara bir yandan çözüm sürecini ve sürecin ülkeye katacağı güzellikleri anlatan heyet bir yandan da bölge insanının sorunları ve çözüm süreci için çözüm önerileri ve taleplerini dinledi.

ARSLAN: DEVLETTEN MAAŞ ALMIYOR, AKSİNE FEDAKARLIK YAPIYORUZ
Düzenlenen toplantılar sonunda açıklamalarda bulunan Heyet Üyelerinden Hak İş Konfederasyonu Başkanı Mahmut Arslan, Akil İnsanlar olarak yaptıkları görev itibariyle devletten maaş almadıklarını bunun aksine karşılıksız bir şekilde sadece barış ve kardeşliğin sağlanması için fedakarlık yaptıklarını söyledi.

Heyette Hak-İş Konfederasyonu adına bulunduğunu ve burada Hak-İş’i temsil ettiğini ifade eden Arslan, “Biz Akil İnsanlar olarak adlandırılan ancak kendimizi barış elçisi olarak tanımladığımız heyet, her birisi dünyaya bakışları, yaşam tarzları, dünya görüşleri farklı olan, olaylara farklı açıdan bakan, farklı çözümler öneren farklı insanlarız. Ortak tek amacımız var. O da barışı kalıcı hale getirmektir. O nedenle akil insanlarla ilgili devletten maaş alıyorlar, şu kadar para alıyorlar gibi ifadeler gerçeği yansıtmamaktadır. Buradaki her arkadaşımız kendi yaptığı işten fedakarlık yaparak gelmiştir. Bu nedenle bu tür deformasyon anlayışa karşı insanları doğru bilgilendirmemiz gerekiyor. Biz akiller olarak taleplerinizi almaya geldik. Sizin bölgede yaşadığınız acıları, yaşanan trajedileri, yıllarca devam eden sorunlarınız sizden dinlemeye geldik. Burada sizin ağzınızdan dinlediklerimizi bir rapor halinde Başbakanlığa ileteceğiz. Bizim hiç birimiz ne devlet adına ne hükümet adına ne de AK Parti adına görevliyiz. Biz kendi adımıza ve bağımsız olarak bize verilen teklif adına buradayız. Dolayısıyla bizim duruşumuz, bizim misyonumuz Türkiye’nin her yerindeki Türkiye halkının bu sürece bakış açısını görmektir. Gelecek için umutlu olmanız bizi heyecanlandırdı. Umarım gelecek çatışmazsızlık sürecini devam ettirdiği bir süreci getirecek. Aydınlık gelecek hepimizin olacak.” şeklinde konuştu.

CAN PAKER: OK YAYDAN ÇIKTI
Akil insanlar Doğu Anadolu Bölgesi heyeti Başkanı Can Paker, ok’un artık yaydan çıktığını söyledi.
Gerek yaptıkları gezi ve ziyaretlerden gerekse en yakın çevrelerinden dinledikleri hikayelerden bölgenin çektiği acıları anladıklarını belirten Paker, “Ok yaydan çıktı. Dolayısıyla bundan sonra Türkiye'de demokratik katılımın an hızıyla ilerleyeceğine inanıyorum.” dedi. "Burada görevim gereği ve sizin dostunuz olarak bazı siyasal gerçekçiliğe vurgu yapmak istiyorum. Sizin bu coşkunuzu ve içinde bulunduğunuz ruh halini aksettirmeyecek.” diyen Can Paker, “Ama bugünkü süreç içinde hepimizin dikkat etmesi gereken bazı şeylere dikkatinizi çekmeyi ve siyasal gerçekçiliği aklımızın bir yerinde tutmamızın gerekliliğini vurgulamak istiyorum. Bu Akil İnsanlar sürecini Türkiye'de yeni bir dönemi açma dönemi olarak nitelendiriyorum. Artık devlet veya siyasetçiler önemli bir şey yaparken, halkın fikrini almak ve halkın görüşlerini duymak istiyor. Bu bir defa başlamıştır. Ok yaydan çıktı. Dolayısıyla bundan sonra Türkiye'de demokratik katılımın an hızıyla ilerleyeceğine inanıyorum. Bu süreç bize bunu kazandırdı. Barış süreci veyahut çözüm süreci ile ilgili olarak şunu vurgulamakta yarar var. Çözüm sürecinin sonunda yani artık silahların konuşmadığı, savaş yerine siyasetin yer aldığı bir noktada Türkiye'de demokratikleşme başlayacaktır. Çünkü bugüne kadar demokratik haklarınızın verilmemesinin en önemli nedeni güvenlik dediler. Güvenlik sorunu kalktıktan sonra hep beraber yeni bir demokratikleşmenin mücadelesine başlayacağız. Yani barış sürecinin sonu demokratikleşmenin başlangıcı olacaktır. Aynı anda ikisi bitmeyecek. Yani yıllarca gelen bu insanlık mücadelesi bu kadar kısa sürede bitmez. Burada hepimize çok iş düşüyor." diye konuştu.

KURT: KÜRTLER BU FİRAVUNİ SİSTEMİN MAĞDURU OLDU

Heyet üyelerinden Abdurrahman Kurt da yıllardır ülkede yaşayan herkesin zulme uğradığına dikkati çekerek Kürtlerin bu firavuni sistemin mağduru olduğunu söyledi. Yaşanan süreçte herkesin emdiği sütün burnundan getirildiğini ifade eden Kurt, “Ulus devletler yerini bölgesel devletlere bıraktı. Kürt nüfusunun yüzde 60'ı batıda yaşıyor. Herkesin eşit olması gerekiyor" diye konuştu.

TEKER: ÇOCUKLARIMIZ İÇİN ONURLU BİR BARIŞI MİRAS BIRAKALIM

Heyet Üyelerinden Zübeyde Teker ise başlatılan sürece katkı sağlayarak geleceğin teminatı olan çocuklar için onurlu bir barılı miras bırakmaları gerektiğini söyledi. ”Bu mücadele ve özgürlük için her birimiz canımızdan bir parça kaybettik ve her birimiz hayallerimiz erteledik.” diyen Teker şöyle konuştu: “Ama bizden sonraki kuşaklar, çocuklarımız bunları yaşamasın diye onlara bırakacağımız tek şey onurda birleşeceğimiz tek şey onurlu barış miras etmektir."

OGAN: DEMOKRATİK BİR TÜRKİYE KURULMASI İÇİN SİLAHLAR BIRAKILDI

Heyet Üyesi Ayhan Ogan ise başlatılan süreçte demokratik bir Türkiye kurulması için silahların bırakıldığına vurgu yaparak şöyle konuştu: “İster Müslüman olalım, ister başka bir inanç sistemine mensup olalım, ister Türk olalım, ister Kürt olalım, ister Alevi olalım, ister Hıristiyan olalım. Yani bu toplumda kim varsa herkes için uzlaşma zemini, adaletli bir devleti, demokratik hukuk devletini yeniden inşa etmek. Bunu beraberce yapacağız. Bugüne kadar nasıl direndikse aynı hukuk sistemi içerisinde direnişimizi sürdürecek ve geleceğimizi beraberce inşa edeceğiz. Adalet, özgürlük, demokrasi zemininde, bu mücadele gerçekleşecek. Eğer demokratik bir gelecek kuracaksak bunu Türkiye'nin tüm kesimleriyle kuracağız. Birbirimizi ikna edeceğiz. Yoksa birbirimize taleplerimizi dayatarak kuramayız. Bu cumhuriyet tarihi boyunca yapılmış en büyük halk ankettir. Bu halkın direnci belirleyici olacak."

DİLİPAK: REYHANLI'YA ATILAN BOMBA ANKARA'YA GÖNDERİLİYOR
Türkiye'de yaşayan herkesin, süreci birlikte başaracağını vurgulayan Abdurrahman Dilipak, çözüm sürecinin hızla ve başarılı şekilde devam ettiği bu günlerde Hatay’ın Reyhanlı ilçesine atılan bombanın aslında Ankara’ya gönderildiğini savundu.
"Problemlerin asıl müsebbibi de o derin devlet. O derin devlet, iktidarın başındaki adamı devirmek için 22 suikast planlıyor. Daha dün Reyhanlı'ya atılan bombalar aslında Ankara'ya gönderiliyor.” diyen Dilipak şöyle konuştu: “Ankara'ya gidiş yolu olmadığı için Hatay'a gönderildi. Birlikte kazanacağımız tek bir zaferimiz var. Bu adaletin, barışın, insanlığın, adaletin zaferi olacak. Benim varlığım tüm mazlumların varlığına armağan olsun. Allah'tan korkmadık, zalimlerden korktuk. Hakkımızdaki hükmü değiştireceğiz. Gözyaşımız ve kanımız üzerinden kimse servetine, servet katamaz."

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.