Akşener'den 'mertçe cinayet' açıklaması: Hrant Dink sırtından vuruluyorsa...

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İYİ Parti Samsun İl Başkanlığı'nı ziyaret etti. Akşener'e ziyarette; İYİ Parti Grup Başkanvekili ve Samsun Milletvekili Erhan Usta ve İYİ Parti Siyasi İşler Başkanı Oktay Vural eşlik etti.

Ziyaret sırasında açıklamalarda bulunan Akşener, şunları söyledi:

"BU SEÇİMLERİN EN BÜYÜK SÜRPRİZİ İYİ PARTİ OLACAK"

"Samsun önemli bir şehrimiz. Doğru dürüst hizmet edilebilse, bu kutuplaşmadan çıksa, Samsunluya hizmet üzerinden bir rekabet yapılsa Samsun uçar. Sanayi, turizm ve tarım şehri haline gelir. İki kutup arasına sıkıştırılmış Türkiye'yi ve bunun neticesinde manevi değerlerimiz üzerinden oy veren bir Türkiye'yi buradan çıkarıp, milletimizin dinlendiği bir sistemi oturtmak üzere İYİ Parti hür ve müstakil olarak bu seçime girdi.

Maalesef 2017'de ucube bir sistem kabul edildi. Bu ucube sistemin değiştirilebilmesi için bir ittifaklar sistemi oluştu. Biz de o ittifak sistemi içinde yer aldık. 2019'daki yerel seçimde acaba biz bu sistemin değiştirilebilmesi için yerel seçimde göstereceğimiz başarının sonuçları olarak 2023'te bu ucube sistemi değiştirebilir miyiz diye yola çıktık, maalesef başaramadık. Bu süreçte de çok abuk sabuk iftiralarla karşılaştık ama kulaklarımızı tıkadık. İnanıyorum ki bu seçimlerin en büyük sürprizi İYİ Parti olacak.”

"BUGÜN SİNAN ATEŞ'İN KIZI BU DERECE KORKUYORSA, NAMERTLİK KOL GEZİYOR DEMEKTİR"

Akşener, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Sinan Ateş cinayetiyle ilgili sorulan soruya Akşener, şöyle cevap verdi:

"Dün Sinan Ateş'in katledilmesiyle ilgili olarak; 'mertlik' ve 'cinayet' sözünü kullandım. Suikast değil, ‘cinayet’ ve ‘mertlik.’ Orada da dedim ki bizim geçmişimizde, bunu dediğinizde bizim öğrencilik yıllarımız gelir, 1970’li yıllar gelir… O zaman bu tür işler oldu. Cinayet kötü bir şey, onu övmek mümkün değil. Cinayet acı bir şey, onun yanında durmak mümkün değil. Ama dedim ki, 'O günlerde yapılırdı, acı bir şey fakat mertlik vardı, sonuç itibarıyla korkmazdık.' Bakın asıl mesele bu, ‘korkmazdık.’  Bugün Sinan Ateş'in kızı bu derece korkuyorsa, bugün Türkiye'de yaşayan insanlar Hrant Dink'te olduğu gibi sırtından vurulabiliyorsa, failleri de serbest kalabiliyorsa dolayısıyla namertlik kol geziyor demektir.

"NAMERT BİR DEMOKRASİ EKOSİSTEMİ VAR TÜRKİYE'DE"

Hrant Dink'in ben hem katledildiği günden itibaren hem katilinin serbest bırakıldığı andan itibaren bu cinayetin, katlin son derece çirkin, iğrenç bir eylem olduğunu… Sonuç itibarıyla katleden şahsın, katilinin de bırakılmasının da yanlış olduğunu, cezasını çekmesinin; vatandaşın hukuka güveni açısından önemli olduğunu söyleyen bir şahısım. Aynı yerde duruyorum.

Türkiye'nin namertliği sistem haline getirmiş bir terör örgütüyle karşı karşıya olduğunu biliyoruz. Namert bir terör örgütü. Dolayısıyla namertliği huy, yol edinmişler birden bire topa girip büyük bir linç başlatıldı. Avrupa’dan bile devam etti, bu iş… Namert bunlar. Evet, namert. Naz bebeğin katli namertliktir, Aybüke öğretmenin katli namertliktir, Fethi Sekin'in katli namertliktir, Fırat Çakıroğlu'nun katli namertliktir. Pek çok insan sayabilirim, Yasin Börü'nün katli namertliktir. Türk’üyle Kürt’üyle… Ses duyurabilmek için katledilen her bir birey namertçe katledilmiştir.

‘Bas müminin dalına, gör ondaki imanı’ derler. Dolayısıyla benim Sinan Ateş'in katillerinin bulunamaması, onu katledenlerin torbacılar olması, siyasi bir cinayet gibi lanse edilip, siyasi sistem konulamaması ve o çocuğun elinin, ayağının buz gibi olup, ‘anne seni de öldürecekler’ diye tir tir titremesini gündeme getirmenin bu terör örgütünün muhibbilerini rahatsız etmesinden daha doğal bir şey olamaz. Elbette rahatsız olacaklar. Rahatsız olmalarında da benim açımdan bir sakınca yoktur. Ama çok ayıp şeyler oluyor. Meclis’te; bebek katiline ‘sayın’ diyorlar, bebek katilinin tecridinin kaldırılmasını istiyorlar, bebek katilini bir büyük devlet adamı, bir büyük kişi gibi konuşuyorlar. Herkes gökyüzüne bakıp, ıslık çalıyor. Birileri de bunu demokrasi eylemi haline getiriyor. Çok ilginç, namert bir demokrasi ekosistemi var Türkiye'de. Meral Akşener isem ben, onların yüzüne ayna tutmaya devam edeceğim."

Yerel seçimlerde, Samsun’dan beklentilerinin ne oyduğunun sorulması üzerine Akşener, şunları söyledi:

“Ben İYİ Parti açısından Samsun’da, büyükşehirde iddialı olduğumuza inanıyorum. İmren hanımı tanıyorum, biliyorum. Kocaeli’nde, 1994’te, Doğru Yol Partisi’nden, aynı İmren gibi adaylık teklif etmişlerdi. Sefa Bey karşımda, Belediye Başkanıydı. Osman Pepe, o da Refah Partisi’nin uçtuğu zaman, o da adaydı. Yüzde 22 oy aldım. Kadınlar inanırsa, yaparlar. O biraz daha profesyonel bana göre. Ben Tarih hocasıydım. O, bir iş insanı. Ben İmren Hanım’ın, Belediye Başkanımız Necati Başkan’ın rahat alabileceklerine, diğer arkadaşlarımızın da çok iddialı olduklarına inanıyorum. Bunu da bir propaganda olarak söylemiyorum. Onun için, Samsun’da durumumuz iyidir.”