Akşener’den cumhurbaşkanı adayı ve erken seçim açıklaması
Ege Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (ESİAD) Liderler Buluşması’na katılan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, erken seçime ve Millet İttifakı’na yönelik de açıklamalarda bulundu. 13. cumhurbaşkanının Millet İttifakı’nın adayı olacağını söyleyen Akşener, net bir ifadeyle, “bu şekilde taraftarlaştırılmış muhalif seçmeni zararlı buluyorum. Bu zararlıdır. Biz, ikinci bir Tayyip Bey’i seçmek için yola çıkmadık” dedi. Öte yandan erken seçim için tarih veren Akşener, "2023 öncesi olacaksa 2022 Mayıs sonu Haziran gibi olabilir." dedi. Akşener ayrıca 6 partili bir Millet İttifakı'nın kurulabileceğini de sözlerine ekledi.
- Ege Postası
- 27.12.2021 - 14:30
TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- Türkiye genelinde saha çalışmalarına ve ziyaretlerine devam eden İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, bugün İzmir’e geldi.
Akşener, İzmir programı kapsamında Ege Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (ESİAD) Liderler Buluşması’na katıldı.
Toplantıya, Akşener’in yanı sıra; İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İYİ Parti İzmir İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar, İYİ Parti İzmir milletvekilleri Müsavat Dervişoğlu ve Aytun Çıray, DEVA Partisi İzmir İl Başkanı Seda Kaya Ösen, ESİAD Başkanı Mustafa Karabağlı, ESİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Sıtkı Şükürer ve İzmir Ticaret Odası Başkanı Mahmut Özgener katıldı.
Yaptığı konuşmada, mevcut düzeni eleştiren Akşener, erken seçime ve Millet İttifakı’na yönelik de açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanlığı adayının kim olacağına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Akşener, 13. cumhurbaşkanının Millet İttifakı’nın adayı olacağını söyledi.
EKONOMİNİN PATORUNU GÜVENDİR
Ekonomik istikrar ve güvenin temelinde hukuk olduğunu ifade ederek konuşmasına başlayan Akşener, “Ekonominin patronu güvendir. Bunu açtığımızda da ortaya güven çıkıyor. Önceden şöyle bir durum vardı: Kuralların daha önceden ila edildiği, hukukun üstün olduğu, yatırımcının 5-10 yılını öngörebildiği bir devlette istihdam yaratması ve kalkınmayla ilgili herhangi bir sorun yok. Ancak bugün böyle değil. Biz bugün gördüklerinizi ve bütün yanlışları sayabiliriz. Ancak unu belirtmeliyiz: İYİ Parti, bu güveni oluşturan kavramın hukukun üstünlüğü ve adalet olduğuna inanıyor. Bütün adımlarımızı bunun üzerine attık. İYİ Parti kurulmamış olsaydı nasıl bir Türkiye ile karşı karşıya kalırdık… Biz projeci ve çözüm odaklı bir partiyiz” dedi.
“İTTİFAK OLMASA İSTANBUL, ANKARA ALINAMAZDI”
Millet İttifakı’nın kuruluş hikayesini de temelleriyle açıklayan Akşener, "İYİ Parti olarak biz ekonomik sorunları gördük ve bir itiraz ile kurulduk. Demokrasi ile geldik. Biz tek adam rejiminin kimseye faydası olmadığını belirterek güçlendirilmiş parlamenter sitemin gerekliliğini görerek ‘Parlamenter sisteme geçilsin’ diyerek partiyi kurduk. İş insanlarının ellerindeki görünmez zinciri kırmak için yola çıktık. 24 Haziran'da ben Cumhurbaşkanı adayıydım. Bu sistemi istemeyenlerin, büyük bir heyecan içerisinde sandığa koştuğunu andığı koruma çalıştığını gördük. Sonuç itibari ile Cumhurbaşkanlığı seçiminde başarılı gösterilmedi. Arkadaşlarımız ile oturup konuştuk ve biz 31 Mart'a giderken seçmenin ayağa kaldırılması için CHP ile yerel seçimlere beraber girelim diye teklif görürdük. Bizim amacımız İYİ Parti aşağıdadır diye canımız kurtaralım düşüncesi ile kurulmadık. Biz canımızı kurtaralım diye düşünsek her masaya oturuşta ‘Parti mi Türkiye'nin geleceği mi’ diye sormazdık. Bizim masaya oturuşumuz bir projeydi. Kazanma projesi… Beraber seçime girdik ve seçim sonrası biz 19 ilçe aldık. Yalnız girmiş olsaydık 14-15 ilçe alırdık. Evet İzmir Büyükşehir Belediyesi alınırdı ancak İstanbul, Ankara, Adana Büyükşehir Belediyeleri alınır mıydı? Alınamazdı. İstanbul'da 248 bin seçmen sandığa gitmedi. Çalışmalarımız sonrası ve Erdoğan'ın ayrıştırıcı tavrı sonrası 350 bin AK Parti seçmeni gitmedi sandığa. Şimdi de başka bir yola çıkılıyor. 2 kademeli bir yol. Birincisi Cumhurbaşkanlığını almak, diğeri de mecliste çoğunluğu almaktır" diye konuştu.
SEÇMEN FİKRİNİ DEĞİŞTİRİYOR
Saha çalışmalarından elde ettiği veriler üzerinden birçok AK Partili seçmenin A Parti’den vazgeçtiğini ifade eden Akşener, şunları söyledi; “Esnaf gezilerimiz hakkında hep bir sinir olma devam ediyor. A Haber sürekli takip ediyor. Hepimizi insanız zaman zaman tahriklerin bir kısmına düşebildik, bende dahil. Ben geldim eve bir yemin ettim ne olursa olsun cevap vermeyeceğim diye. Ben 2 yılda 3 il haricinde 81 ili dolaşmış olacağım. Burada yaşadıklarımızın inanılmaz öğretileri oldu. Seçmen bugün itibariyle şuna hazır: Velinimet olmaya hazır. Kendi çocuğu işsizken 86 puanla atanmamışken şu anda 50 puanla atanmış çocukların varlığından şikayetçi. Köy, tarım ve besicilik bitmiş. Önceden gıda yardımları olurdu, onlar da bitmiş: Bütünleşmiş şehir hikayesi feci bir şey. Köyler bitmiş. Her yer beton olmuş. Evinin nüne bir şey ekmek bile mümkün değil. Büyük tarım yapmak isteyenler için ise yem, gübre ve mazot maliyetlerinin inanılmaz artması nedeniyle üretim faaliyetleri düşmüş. Darmaduman bir Türkiye’yle karşı karşıya kalmışız. Ama o seçmen vazgeçiyor. Yani AK Partili olan seçmen vazgeçiyor ama o seçmen ayıplanmak ve yargılanmak istemiyor. İnsanların istedikleri zamanda X,Y,Z partiye oy verme hakkı vardır. Biz buna saygı duyacağız. O fikri ve eylemi değiştirme hakları var. Biz ona da saygı duyacağız. Mümkünse o fikri değişenlerin oy vereceği bir parti olmak hedefimiz var. Nasıl ki sanayiciler müşterilerinin tercihlerine bakarak ahkam kesmezler biz de kesemeyiz. Dış politika… Biz komşularımızla dövüşmek istemiyoruz. Neden kavga ederiz, neden herkesin içişlerinde taraf oluruz anlamış değiliz. Biz nasıl ki iç siyasette aklı, mantığı ve anlayışı ön plana koyduysak dış politikada da bunları ve kendi haklarının savunucusu olmayı öne koyan bir gerçekçi bakış açısı ortaya koyacağız. Biz bir start-up’ız. Biz melek yatırımcısı olmayan bir start-up’ız. Ama fikir yatırımımız çok. Önümüz açık. Biz her yere gideriz.”
ERKEN SEÇİM OLURSA NE ZAMAN OLUR?
Konuşmasının ardından iş dünyası temsilcilerinin sorularını yanıtlayan Akşener, erken seçime ilişkin sorulan soruya şu şekilde yanıt verdi; “24 Haziran seçimlerini 15 Temmuz'da olacağını tahmin etmiştik ancak 24 Haziran'da olduk. Ancak şimdi öyle bir öngörüm kalmadı çünkü ne yapıldığına yönelik bir fikrim yok. Ben sokağı biliyorum. Birden küt diye bir şey oldu. Dolar'a Euro'ya faize karşı yapılan hamleler... Burada net olan bir şey var: Bu yapılan işlerin karşılığı ne? Ne zaman ortay acıkacak? Eğer 2023’ten önce olacaksa 2022 mayıs sonu ya da haziran gibi olması gerekiyor. Bu ekonomik sistemden dolayı böyle bir öngörüm var. Biz hazır mıyız, hazırız. Ben söyledim bizim meleke yatırımcımız yok. Mesela esnaf gezmek sıfır maliyet. Burada dinlemek önemli. Ben insanların birbirini dinelmediğini fark ettim. Ben dinliyorum. Biz yolumuzu buluyoruz. Hazırız” dedi.
“GENELLEME HUYUMUZDAN VAZGEÇMEMİZ GEREKİYOR”
Kadın liderli olmasına rağmen eril bir parti havasında olmalarına ilişkin soruyu özeleştiri yaparak yanıtlayan Akşener, Z kuşağı vurgusu yaptı ve “Ekonomistlerimiz erkek. O yüzden bu şekilde geldik. Bizde yüzde 25 kadın kotası var. Genel Başkan Yardımcılarımızın yüzde 25'i kadın. Kadınlar var yani. Ben yıllarca kadın genel başkan değilim. Ben yıllarca kadınlar konusunda çalışmış bir hocayım. Bir şey başaramadım ben, beni başarısızlığım; Milletvekilliğinde yeteri kadar kadını meclise taşıyamadık. Biz öğrenen bir organizasyonuz. Eksiğimizi, hatamızı gören bunları düzelten bir yanımız var. Yeteri kadar kanını meclise getiremememin sorumluluğu var üzerimizde bununla ilgili gerekeni yaptık. Kadın istihdamına yönelikte özel çalışmalar yapıyoruz. Tahminimizin üzerinde bir yoksulluk var. Bodurluk başladı büyükşehirlerde çocuklarda. 3 tip genç var. Z kuşağı diye bilinen ve siyasilerinde fetiş haline getirdiği bir Z kuşağı çocuklar var. Bir de oto sanayi sitelerinde çalışan gençler var. Bir de AVM’lerin 3. katındaki Z kuşağı var. Yani genelleme huyumuzdan vazgeçmemiz gerekiyor. Yani Z kuşağı sadece kendi yakınlarınızda gördüklerinizden ibaret değil. Evet hepsi merhametçi ve biraz keyifçi. Ama hepsine ayrı ayrı bakmamız gerekiyor. Ama her hâlükârda Türkiye’de genel anlamada inanılmaz bir gelir farklılığı ve pay alma konusunda eşitsizlik var. Biz burada bir eşitlenmeden ve yoksulluğun ortadan kaldırılmasından bahsediyoruz. Bakın… Para bulunur. Demokrasiyi, adaleti getir, yatırımcı gelir. Ekonomi çok kolay düzelir. Bunda sorun yok. Ama yoksulluk meselesini çözemezsek o bizi vurur geçer. Ben arkadaşlarıma talimat verdim. İzmir İktisat Kongresi’nin 21. Yüzyıl versiyonunu yapıyoruz. Hepimize yol haritası olacak bir çalışma bu. Ocak, Şubat, Mart ve Haziran’da yol haritasını tespit edeceğiz” diye konuştu.
“13. CUMHURBAŞKANI MİLLET İTTİFAKI’NIN ADAYI OLACAK”
Millet İttifakı ve cumhurbaşkanlığı adaylığı üzerinden gelecek seçimlere ilişkin görüşlerini de paylaşan Akşener, “24 Haziran benim için çok önemli bir veri. Şimdi giden yolculukta muhalefet çok iyi gidiyor. Muhalefet çok iyi gittiğinde yönetici kitlelerde bir telaş oluyor. İki… İki belediye başkanı arkadaşımız anketlere koyarak muhalif seçmeni taraftar haline getiren bir seçmen oluştu. Bunu çok zararlı buluyorum. Bu iki belediye başkanından biri ya a bir başka belediye başkanı arkadaşına aday gösterilmesine bizim itirazımız yok. Ama bu şekilde taraftarlaştırılmış muhalif seçmeni zararlı buluyorum. Bu zararlıdır. Biz, ikinci bir Tayyip Bey’i seçmek için yola çıkmadık. Ben yıllardır çalışıyorum. Ben bu sistemin ucube olduğuna inandığım için çalıştım. Şimdi bunu herkes anladı. Bizim amacımız ikinci bir Erdoğan seçmek değil. Biz, arızaları ve eksikleri giderilmiş yeni bir parlamenter sisteme geçiş yapmak istiyoruz. Tartışmanın kutuplaştırma üzerinden gittiğinin zararlı olduğunu düşündüğüm için ‘Cumhurbaşkanı adayı değilim’ dedim. Biz 24 Haziran’da 4 siyasi partiydik Milet İttifakı’nda. Belki biz 6 siyasi partinin bir araya geldiği biri Millet İttifakı olacağız. ‘Cumhurbaşkanı adayı kim’ sorusunu da yanlış buluyorum. Siz hiç Erdoğan’ın ağzından ‘adayım’ ediğini duydunuz mu? Millet İttifakına acayip bir heyecan var ve toplumda “kanaat önderi” olan kişiler bu konuda ahkâm kesiyor. Bunu söylemenin yolu hiçbir şey istememekten geçiyor. Ben ‘Cumhurbaşkanı adayı değilim’ dedim. Biz şu an cumhurbaşkanlığının kişiliğinden ziyade temsil ettiği alanı konuşmalıyız. Ben bu konuda Sayın Kılıçdaroğlu’nun söylemlerine katılıyorum. Evet 13. Cumhurbaşkanı Millet İttifakı’nın adayı olacak. Ama ben ‘5 sene sürdürülmesi lazım’ kavramına karşı çıkıyorum. Diyelim ki anayasayı değiştirecek kadar çoğunluğumuz olmadı. Ama ben bu konuda destek alacağımıza eminim ” ifadelerini kullandı.
Yorum Yazın