Alaattin Yüksel: Sandıkta çalışmaya bile talibim

HAZIRLAYAN: HALİDE DEMİR POLATLI-EGEPOSTASI-CHP İzmir İl eski Başkanı, CHP İzmir eski Milletvekili ve CHP PM eski Üyesi Alaattin Yüksel, Birol Soylu ve Mithat Umutoğulları’nın sunduğu Gün Ortası’nda programına telefonla bağlanarak, partisinde milletvekili adayı olmak için istifaların sayısının az olmasını değerlendirdi.

İki ilçe başkanı dışında istifaların olmamasının seçim çalışmalarının koordineli bir şekide yürütülmesi için önemli olduğunu belirten deneyimli siyasetçi Alaattin Yüksel,  CHP İzmir örgütünün iyi bir sınav verdiğini söyledi.

CHP İZMİR ÖRGÜTÜ İYİ BİR SINAV VERDİ

Alaattin Yüksel, “Fazla istifa olmaması güzel ve iyi bir gelişme. Örgütlerin boşaltılmaması gerektiğini savunuyordum. Siyasette her şey aday olmak değildir. Çok önemli tarihi günler yaşıyoruz. Rejim değişikliği söz konusu. O nedenle hiç kimsenin aday olmadan zaten merkez yoklaması olacağı için aday olacakları genel başkan ve genel merkez atayacak. Örgütlerin böyle dönemlerde boşalması durumunda çalışmalar ciddi aksar. O yüzden seçimlerde başarılı olmak için, örgütleri boşaltmamak lazım. İzmir örgütü iyi bir sınav verdi. Demek ki kendileri aday değil, Türkiye’yi kurtarmaya adaylar. Hepsini yürekten kutluyorum. Daha güçlü daha moralle ve motivasyonla seçim çalışmasını hep birlikte yürüteceğiz” diye konuştu.

ŞU SANDIKTA ÇALIŞ DESELER, ONA BİLE TALİBİM

CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel ile diğer eski il başkanlarıyla birlikte toplantı yaptıklarını kaydeden Alaattin Yüksel, sandık bazlı örgütlenme modeliyle tüm seçmenlere tek tek gidilmesi gerektiğini belirtti. Kendisinin de sandık bazlı çalışmaya dahi hazır olduğunu kaydeden Alaattin Yüksel,

“Zaten il başkanımızla önceki dönemlerde il bakanlığı yapmış kişiler olarak neler yapabilirizi konuştuk. Tabi bu hazırlık süreçleri sürüyor. Bugün artık zaman yitirmeden hiçbir seçmeni atlamayacak şekilde, sandık bazlı örgütlenme modelini dikkate alarak, seçmenleri tek tek ziyaret etmeliyiz. Her seçmeni ziyaret ediyorsun. Buna bile talibim. Şu sandıkta çalış deseler ona bile talibim. Köy köy mahalle mahalle kahvehane kahvehane çalışacağız. Kadın ve gençlik kollarımıza büyük işler düşüyor hep birlikte bu seçimi götüreceğiz. İlçelerimiz programlarını hızla yapıp ile iletmeliler. İlin de zor ve eksik kalınan ve sıkıntılı olduğumuz bölgelerde görevlendirirse gece gündüz çalışırız. Bu kadar önemli  süreci yaşarken yerimizde oturuyor olmak inanılmaz can sıkıcı bir şey” dedi.

HERKESİ ARAYIP İKNA ETMELİ

Ülkesini seven çok sayıda yurtseverin seçimler için çalışmak istediğini anlatan deneyimli siyasetçi Alaattin Yüksel, her duyarlı yurttaşın partilerde görev alsa da almasa da çevresindeki tüm arkadaşlarını ve komşularını ikna etmesini isteyerek,

“Bu gerçekten ülkesini seven birçok yurtsever arkadaşımı biliyorum, Cumhuriyeti-laikliği-demokrasiyi tehlikede gören birçok arkadaşımız nasıl katkıda bulunuruz diye soruyor. Bu dönemki kadar yüksek olmadı hiç. Bu arkadaşlarımız partilerden görev istesinler ama kendileri de çevrelerinde konu komşu, apartmanındakileri ziyaret edip ikna ederek, onun dışında nereden geldiyse hemşehrilerini ikna edebilir. Hastane arkadaşlığı yapmış, asker-okul arkadaşlığını, her türlü ilişkiyi kullanarak arayıp ikna etmesi gerekiyor” şeklinde değerlendirme yaptı.

BELEDİYE BAŞKANLARININ DA SOKAKTA OLMASI LAZIM, SEN ŞUNU SEN BUNU YAPTIN TARTIŞMALARINA ASLA GİRMEDEN….

CHP PM eski Üyesi Alaattin Yüksel, belediye başkanlarının da sahada seçim çalışmalarına aktif katılmasının önemine dikkat çekerek, açıklamalarını şöyle sonlandırdı:

“Belediye başkanlığımız seçimlerde en yararlandıkları alan halka yaptıkları hizmetlerdir. Büyükşehir belediye başkanımızın Bayraklı’da açılışı var. Orada ilçe başkanı, ilçe belediye başkanı hep beraber el ele olduklarını göstermeleri gerekir. Temel atmalar, açılışlar, hizmet bekleyen bölgelere hızla hizmet götürerek, oralarda bulunup halkla temas ederek yapılamayanın neden yapılmadığını, yapılacağının nasıl olacağını anlatmak. Belediye başkanlarının sokakta olması lazım. Sen bunu yaptın sen şunu yaptın tartışmalarına asla girmeden, yaşadıkları durumu unutup, 24 Haziranda önemli bir görevi hep beraber yerine getirmeliyiz.”