Alaçatı ve Bodrum'da büyük kazık: Hem kuver hem hizmet bedeli!
Yaz başında hesap ücretlerine mekandaki müziği de ekleyen Alaçatı ve Bodrum’daki restoranlar, şimdi de hesaba eklenen hem kuver hem de yüzde 10 hizmet bedeli ile gündemde. Sektör temsilcileri de bu konuda görüş ayrılığı yaşarken, bazı vatandaşlar hem kuver hem de hizmet bedeline sosyal medyadan tepki gösterdi. Alaçatı ve Bodrum'da büyük kazık:
- Ege Postası
- 28.08.2018 - 13:15
İzmir Alaçatı ve Muğla Bodrum’daki restoranların müzik bedellerini faturaya yansıtmasının ardından şimdi de hem kuver hem de yüzde 10 hizmet bedeli almaya başladı. Yeni uygulamaya bazı vatandaşlar sosyal medyadan tepki gösterirken, Turizm Restaurant Yatırımcıları ve İşletmecileri Derneği (TURYİD) Başkan Yardımcısı Barış Tansever, kuverin ekmek ve su için olduğunu, hizmet bedelinin ise garsonlara yönelik olduğunu söyledi. Tüm Restoranlar, Lokantalar ve Tedarikçiler Derneği (TÜRES) Başkanı Ramazan Bingöl ise hem kuver hem de hizmet bedeli almanın etik açıdan doğru olmadığını kaydetti.
OLUR...
Restoranların uyguladığı bu sistemde yasal olarak her hangi bir sıkıntı olmadığını dile getiren Tansever, şu değerlendirmeyi yaptı: “Olur, ikisi ayrı şeyler. Kuveri genelde ekmek, su, tereyağı ve zeytin gibi masaya önden gelen ürünler için yazar müessese. Servis ise garsonların verdiği hizmet içindir. Kuver ücreti genelde aynıdır. Yani masadaki her kişi için 10 TL olur. Ama servis ücreti toplam hesabın bir yüzdesidir. Biz de maalesef yüzde 10 gibi düşük bir para yazarlar ama yurtdışında yüzde 20’leri bulur. Balıkçılar genelde servis ücretini de kuveri de alır. Müzik parası ise sahne alan sanatçının fiyatı pahalı olduğu için ödenir. Mekanlar sanatçının ücretini ürünlere yansıtmamak için hesaba canlı müzik parası ekler. Bu daha çok gazino gibi yerlerde talep edilen bir ücrettir.”
OLMAZ...
Kuver ücretinin Türkiye’de daha yaygın olduğunu anlatan Tüm Restoranlar, Lokantalar ve Tedarikçiler Derneği (TÜRES) Başkanı Ramazan Bingöl ise şu değerlendirmeyi yaptı: “Biz restoranlarımızda kuver de hizmet bedeli de talep etmiyoruz. Ancak birçok restoranda farklı uygulamalar olabiliyor. Bunu da normal karşılamak lazım. Ancak her ikisini aynı anda talep etmeyi etik açıdan doğru bulmuyorum. Sonuç itibariyle farklı talepler de olsa da aynı şeye hizmet ediyorlar. Restoranlar gelen müşteriye iki dilim ekmek bir bardak su veriyor diye bunu talep etmesi ve bir de hizmet bedeli istemesi doğru değil. Ancak sadece hizmet bedeli alınıyorsa müşteri de bundan rahatsızlık duymaz. Konuyla ilgili olarak çok farklı uygulamalar var. Ancak biraz da müşterinin gözüyle bakmak lazım.”
TÜRKLER İÇİN PAHALI YABANCI İÇİN UCUZ
Kurlardaki değişimin özellikle lüks restoranları ciddi ölçüde etkilediğini dile getiren Barış Tansever, şunları söyledi: “Bence Türkiye’de bir devrim yapıp servisin yüzde 15 olmasını sağlamak lazım. Bugün İstanbul’da iyi bir restoranda yemek yemenin bedeli ortalama 200 TL. Müşteriye hizmet veren garsona 20 TL bırakıyorsunuz. Kapıda otomobilinizi getiren valeye 30 TL. Türkiye’nin en pahalı restoranında bugün ortalama fiyat 60 Euro. Bir zamanlar 120 Euro’ydu. TL kazananlar için pahalı yabancılar için sudan ucuz. Kiralar dövizle ama yemekler TL’yle. Para kazanmak çok zor. Bence turizmde bir ortak akıl oluşturulmalı.” (Ceyhun Kuburlu/Hürriyet)
Yorum Yazın