Aliağa’da satış krizi büyüdü
Aliağa’da Belediye encümenine arazi satış yetkisi veren meclis kararı muhalefetten büyük tepki aldı. Aliağa Çaltılıdere ve Bozköy’deki toplam 660 bin metrekare alanın belediye encümeni tarafından satılabilmesinin yolunu açan karara ilçedeki CHP ve İYİ Parti’den büyük tepki geldi. AK Partili Meclis üyelerini de MHP’nin hukuken dayanağı olmayan taleplerine destek olmakla suçlayan CHP’li ilçe başkanı, kararı yargıya taşıyacaklarını çünkü meclis yetkisinin encümene devredilemeyeceğini iddia etti. Arazi satış yetkisi, muhalefeti ayağa kaldırdı
- Ege Postası
- 09.05.2018 - 16:08
GÜLSEN CANDEMİR/EGEPOSTASI-Aliağa’da uzun süredir Cumhuriyet Halk Partisi ilçe başkanı Özcan Durmaz’ın gündeme getirdiği ve ‘Aliağa’nın toptan satışı’ olarak nitelendirdiği 660 bin metrekarelik alanın, encümen kararı ile satılmasına meclisten onay çıktı. Belediye meclisinde MHP’nin ve AK Partili bazı meclis üyelerinin onayı ile geçen karar tepki gösteren CHP ve İYİ Partililer, kararın iptali için harekete geçeceklerini açıkladı.
ÇOK BÜYÜK BİR ALANA SATIŞ İZNİ
Aliağa Belediyesi önünde İYİ Parti ilçe başkanı Yücel Karaşan ile basın açıklaması yapan Cumhuriyet Halk Partisi Aliağa İlçe Başkanı Özcan Durmaz, “Son yapılan belediye meclisi toplantısında MHP’li meclis üyelerinin tamamının ve AK Partili Belediye meclis üyelerinin bir kısmının oylarıyla; 660 bin metrekarelik bir alan encümen kararı satılabilecek. Bu karar ile Aliağa siyasi tarihinin en büyük, hatta Türkiye siyasi tarihine geçecek boyutta bir arazi yağmasının yolu açılmıştır.” Dedi.
Bütünşehir yasası ile köylerden Belediyeye geçen Çaltılıdere ve Bozköy’lerindeki toplam 660 bin metrekare alanın gerçekte 1 milyar TL’ye yakın değerde olduğunu ifade eden CHP’li Durmaz, Aliağa’nın en değerli yerlerinde yer alan parsellerin adeta cumhur ittifakı ile yağmaya açıldığını ileri sürdü. Encümen tarafından satılacak olan arsaların, Aliağa Belediyesinin ciddi kıymete ve önemli değere sahip son kupon arsaları olduğunu ifade eden Başkan Durmaz, “Bu parseller satıldığında belediye mülkleri gerçek anlamda yağmalanmış, belediyenin içi boşaltılmış olacaktır. Bu satışların 24 Haziran seçimleri öncesinde yangından mal kaçırırcasına yapıldığını hemşerilerimizin dikkatine sunarım. Seçimlerin kaybedileceğini görenler; arkalarına aldıkları siyasi güce dayanarak ve bu siyasi gücü temsil edenlerle kurdukları rant ortaklığı ile son anda büyük voleyi vurma telaşındadırlar.” İddiasında bulundu.
Encümene verilen satış yetkisinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu da ileri süren Özcan Durmaz, “Belediye mülklerinin satışı, devri, trampası ve 3 yıldan daha uzun süreli kiraya verilmesi işi belediye meclisinin yetkisindedir. Belediye meclisi bu yetkiyi devir edemez ve yetkisini kamu zararına yol açacak şekilde kullanamaz. Bu nedenle daha önce yapılmış olan kamu zararına satışları ve devir işlemlerini nasıl yargıya taşıdıysak bu meclis kararını da kamu zararına yol açacağı için yargıya taşıyacağız. Etik dışı ve ahlak dışı kamu malı yağmacılığını yapanlar, ‘kararı geçirdik işi bitirdik’ diye sevinmesinler. Yol açtıkları kamu zararının hesabını yargı önünde vereceklerini unutmasınlar.” Diye konuştu.
‘ORGANİZE İŞLER’
Özcan Durmaz belediye önünde yaptığı açıklamada “Bu iş tam anlamıyla yağmadır. Ahlak dışı, etik dışı bir yetki kullanımıdır. Kamu malına ve yetim hakkına göz dikme, el koymadır. Cumhur ittifakı adı altında buluşan MHP ve AKP’nin yerelde kurduğu kirli bir çıkar ittifakıdır. Ne yazık ki bu yağma işi yerel siyasi aktörlerden yukarıya doğru uzanan büyük bir çıkar organizasyonudur. Organize bir iştir. Bu kirli karara destek vermeyen AK Partili dört meclis üyemize kamu malına ve yetim hakkına gösterdikleri ihtimam nedeniyle teşekkür ederim. Aliağa halkı bu arazi yağmasına destek verenleri ve karşı çıkanları hiç unutmayacaktır. Parsellerin hepsinin üzerindeki hissedarlık ilişkileri bu belediye tarafından kurulmuştur. Hatta 1035 parsel üzerinde, AK Partili Belediye Meclis üyesine uzun süreli hak sağlayan kiracılık ilişkisi daha geçen perşembe günü encümende oy çokluğu ile kabul edilip tapuya şerh edilmiştir. Bu parsellerin hepsi son bir yılda, çok daha büyük olan parsellerin belediye tarafından ifrazlarla ayrılmasıyla yaratılmış yeni parsellerdir. Bu yolla büyüklükleri nedeniyle tek parça olarak sindirilmesi mümkün olmayan bu büyük araziler, rant paylaşımına uygun ve yutulabilecek lokmalar haline getirilmiştir. Belediye meclisinden encümene verilen satış yetkisi kararlarında sanki usulüne uygun bir satış yapılacakmış gibi bir görüntü vardır ama bu tam bir kandırmaca ve illuzyondur. Minareyi çalan kılıfını hazırlamıştır. Bugünkü tablo organize bir çalışmayla adım adım kurulmuştur. Az önce anlattığım kiracılık ve hissedarlık ilişkileri ince ince örülerek bu arazilerin kimlere satılacağı önceden kurgulanmıştır.
AÇILAN DAVA SATIŞI DURDURMUŞTU
Açtıkları dava ile Bozköy’deki 35 bin 500 metrekarelik 212 parsel nolu arazinin satılmak üzereyken satışını durdurduklarını hatırlatan başkan Özcan Durmaz “Şimdi yine aynı adrese diğer Bozköy parselleriyle birlikte satılacaktır. Bu araziler üzerinde bulunan ve köylerden belediyeye geçen hissedarlık ve kiracılık ilişkileri mevcut belediye yönetimi tarafından 4 yıldan beri yasal yollar kullanılarak Aliağa halkının lehine ve kamu yararına rahatlıkla çözülebilirdi. Ancak gelinen noktada bir kez daha açıkça görülmektedir ki, belediye başkanının niyeti kamu malını korumak değil bu kiracılık ve hissedarlık ilişkileri üzerinden kamu malı yağması yapmaktır.
Gerek eskiden yapılan satış kisveli devirler, gerek şahıs hisselerini imarlı alanlara kaydırma işlemleri, gerekse son meclis kararlarıyla yapılacak olan adrese teslim satış kisveli devirler ile Aliağa halkının ortak malı olan toplam 1 milyon 400 bin metrekarelik imarlı arsalar, özel şahıslara peşkeş çekilmiş olacaktır. Aliağa gibi arsa fiyatlarının çok yüksek olduğu bir kentte 1 milyon 400 bin metrekarelik imarlı arazinin en ucuz rakamlarla tutarı 1 milyar 500 milyon lira eder. Eski parayla 1, 5 katrilyon lira demektir. Bu rakam ise Aliağa Belediyesinin bugünkü rakamlarla 15 yıllık bütçe gelirine denk düşmektedir.
Bu satışlar yapıldıktan sonra göreceğiz ki 1 milyon 400 bin metrekare imarlı arazisini elinden çıkaran Aliağa Belediyesinin kasasına eski ve yeni satışların toplamından giren para 100 milyon lirayı bile bulmayacaktır. Yani Aliağa halkının en az 1 milyar 400 milyon lirası hokus pokusla iç edilmiş olacaktır.
AK PARTİLİLERİ DESTEK VERMEKLE SUÇLADI
Arazilerin satışında encümen kararına onay veren bazı AK Parti’li meclis üyelerine de tepki gösteren İlçe Başkanı Durmaz: “Asıl şaşkınlığımız ise belediye meclisinde bugüne değin arazi yağmasına karşı birlikte oy kullandığımız AK Partili belediye meclis üyelerinin tutumudur. Dün karşı çıktıkları kamu malı yağmasına şimdi onay verdiklerine göre, organize yağma hazırlığından haberdar oldukları anlaşılıyor. Hatta 1035 parselde olduğu gibi bazı AK Partili meclis üyelerinin arazi yağmasında kendi adına pay sahibi olduğu görülüyor. Bu organizasyonun sadece yerel siyasi aktörlerle kalmadığını, neredeyse küçük bir devlet bütçesi büyüklüğündeki bu rantın yukarıya doğru siyasi uzantılı ortakları olduğunu biliyoruz.” Diye açıklamasını sonlandırdı.
KARARA KARŞI ÇIKANLARA TEŞEKKÜR ETTİ
Son olarak söz alan İYİ Parti İlçe Başkanı Yücel Karaşan, Belediye Başkanı Serkan Acar’ın Aliağa’yı borç batağına soktuğunu iddia ederek çeşitli ithamlarda bulundu. Karaşan “Bir yılda 6 milyon TL harcayan Serkan Acar, Aliağa’yı borç batağına sokmuştur. Yaptığı bu borç batağının altından kalkmakta zorlanan başkan, kendisine çıkış yolu arayışındadır. Bütünşehir yasası ile eskiden köylülerin malı olan araziler satılmaya çalışılıyor. Bu satışlardan elde edilecek gelirlerin de biz Aliağalılara geri döneceğine inanmıyoruz. Bizler Aliağalıların mallarının satışına karşı çıkıyoruz. Aliağa Spor’u satanlarla bu kararlara mecliste onay verenler aynı kişilerdir. Düne kadar kanlı bıçaklı olan kişiler şimdi ne olduysa Aliağa’yı parsel parsel satma konusunda anlaşmışlardır. Aliağa adeta bir grup rant çetesi tarafından talan ediliyor. Bu satışa karşı çıkan meclis üyelerini ayrıca tebrik etmek istiyor, konunun takipçisi olacağımızı kamuoyuna ilan ediyoruz.” Diyerek ağır ithamlarla dolu konuşmasını sonlandırdı.
Yorum Yazın