Almanya 18 yıl sonra pardon dedi... Hayatı kündeye getirdi
Kırkpınar Yağlı Güreşleri'nde üst üste 2 şampiyonluk kazandıktan sonra gittiği Almanya'da, işlenen bir cinayetin azmettiricisi olduğu iddiasıyla ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırılan ve 18 yıl hapiste kaldıktan sonra aklanarak, tahliye edilen Gürol Kaplan (60), memleketi İzmir'in Menemen ilçesine döndü. Almanya 18 yıl sonra pardon dedi...
- Ege Postası
- 25.10.2019 - 10:44
Cezaevinde kaldığı sürede 3 üniversite bitiren Kaplan, Dünya Veteranlar Güreş Şampiyonası'nda altın madalya kazandı. Bir dönem muhtarlık da yapan Kaplan, 2020 yılında yapılacak şampiyonada da altın madalya almak istediğini söyleyerek, "İşlemediğim bir suç yüzünden yıllarca cezaevinde kaldım. Suçsuzluğum anlaşılınca tahliye edildim. Bu süreçte spora devam ettim. Gelecek yıl yapılacak şampiyonada Türk bayrağını tekrar göndere çektirmek istiyorum" dedi.
İzmir'de yaşayan Gürol Kaplan, tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri'nde 1978-79 yıllarında üst üste 2 kez şampiyon oldu. Ardından Almanya'ya yerleşti. Ancak Kaplan, 1995 yılında, Almanya'da işlenen bir cinayetin azmettiricisi olduğu iddiasıyla tutuklandı. Alman mahkemelerinde yargılanan Kaplan, ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Kaplan, karara itiraz ederek yıllarca suçsuz olduğunu kanıtlamaya çalıştı. Hapisteyken 3 üniversite bitiren Kaplan, 18 yıl 2 ay 4 gün tek kişilik hücrede kaldıktan sonra tahliye edildi.
Yıllar sonra yurda dönen Kaplan, doğup büyüdüğü İzmir'in Menemen ilçesindeki Çaltı Mahallesi'ne yerleşti. Hapiste kaldığı süre boyunca spor yapmaya devam eden Kaplan, 2013 yılında katıldığı Dünya Veteranlar Güreş Şampiyonası'nda altın madalyanın sahibi oldu. Yaşadığı mahallede çok sevilen Kaplan, bir dönem mahalle muhtarlığı da yaptı.
'HİÇBİR ZAMAN PES ETMEDİM'
Sporu hayatından hiç çıkarmayan Gürol Kaplan, 2020 yılındaki Dünya Veteranlar Güreş Şampiyonası'na hazırlanmaya başladı. Başarılı bir spor hayatının ardından yaşadığı kötü dönemi aldığı altın madalyayla unutmaya çalışan Kaplan, "Lisede güreşe daha sıkı sarıldım ve 1978 ile 1979 yıllarında kendi kategorimde Kırkpınar'da şampiyon oldum. Ardından Almanya'da bir kulüpten orada güreşmem için teklif aldım ve Almanya'ya gittim. Orada da 3 şampiyonluk görüp birçok kez yılın sporcusu seçildim. Spor hayatım boyunca da birçok başarı kazandım. Bunun yanı sıra önemli giyim markalarına modellik yaptım. Türkiye'ye dönmeye karar vermiştim. Ancak işlemediğim bir suç yüzünden ağırlaştırılmış ömür boyu müebbet hapis cezası aldım. Cezaevine girdikten sonra 'Yaşam burada da devam ediyor' diyerek üniversite hayatına başladım. Cezaevinde kaldığım süre boyunca açık öğretimle halkla ilişkiler, işletme ve kamu yönetimi bölümlerini onur öğrencisi olarak bitirdim. Eğitim hayatının yanı sıra spordan da kopmadım. Hiçbir zaman pes etmedim ve hayatı bırakmadım. Almanya mahkemelerine açtığım davaları kazandım ve 18 yılın ardından tahliye oldum" ifadelerini kullandı.
'HAYALİMLE GÜREŞTİM'
Cezaevinde tek kişilik bir hücrede 18 yıl geçirdiğini belirten veteran sporcu Kaplan, "18 yıl boyunca tek kişilik hücrede kaldım. Yalnızca 2 saat havalandırmaya çıktığım zamanlarda spor yaptım. Hücrede hep hayal ederek, güreştim. Karşımda biri varmış gibi çalıştım. Hem eğitimime devam ederek hem spor yaparak diğer mahkumlara örnek oldum. Cezaevinde antrenmanlarımı aksatmadığım için Türkiye'ye döndüğümde kondisyonum üst seviyedeydi. Bosna Hersek'te düzenlenen Dünya Veteranlar Güreş Şampiyonası'na katılarak birincilik kazandım. Onca yılın ardından ülkeme madalya kazandırmak ve İstiklal Marşımızı okutmak benim için büyük onur oldu. Gençleri elimden geldiğince spora ve sanata yönlendirmeye çalışıyorum. Spor yapan gençlerimiz çoğalıyor. Beraber maraton koştuğumuz bir çobanımız var. Sporu aşılayabilmeyi hedefliyorum. Sporu sadece başarı kazanmak olarak değil, yaşamın parçası olarak düşünmeliyiz" diye konuştu.
'NE KADAR MUTLUYSAK O KADAR ZENGİNİZ'
Şartlar ne olursa olsun pes edilmemesi gerektiğini savunan Kaplan, şunları söyledi:
"Cezaevine düştüğümde pes edebilirdim ancak etmedim. Bugün ayağımın birini kaybetsem kalan tek ayağımla ne yapabileceğimi düşünürüm. İnsanlar sürekli üretmek zorundalar. Köyde spor yapan çocukları görmek benim en büyük kazanımım. İnsan nerede olursa olsun illa bir fidan dikmek zorundadır. Pes etmeyip, yapabileceğimiz şeylerin en güzelini yaptığımız takdirde mutlu olacağız. Ne kadar mutluysan o kadar zenginsindir."
Yorum Yazın