Dolar 34,6627
%0.05
Euro 36,3893
%0.03
Altın 2.951,090
%0.67
Bist-100 9.737,00
%0

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Altın mı döviz mi'

Altın mı döviz mi'

Yaşar Üniversitesi Ekonomi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Durmuş Özdemir, yatırımcılara ve ihracatçılara önemli yatırım uyarılarında bulundu.

  • Ege Postası
  • 24.02.2016 - 12:51
Küçük yatırımcılara uyarılar 


Geçen Ocak ayında, ihracatın yüzde 21,17 azalarak 9 milyar 599 milyon dolara, ithalatın da yüzde 19,57 azalarak 13 milyar 366 milyon dolara gerilediğini belirten Yaşar Üniversitesi Ekonomi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Durmuş Özdemir, “Rakamlara baktığımızda dış ticaret hacminin yüzde 20, dış ticaret açığının da yüzde15 azaldığını görüyoruz. Bu rakamlar pozitif gibi gözüken boyutu, dış ticaret açığının azalması. Düşündürücü boyutu ise dışarıya satabildiğimiz üründe, neredeyse dörtte bir oranında bir azalma olması. İthalata bağlı ihracatı ile ciddi bir yapısal sorun barındıran dış ticaretimizdeki bu daralma, eğer alternatif pazarlar bulunamazsa içeride ciddi bir üretim azaltılmasını doğuracaktır" dedi. 

Dış ticaretteki daralmanın önemli bir nedeninin Rusya ile yaşanan krize bağlı olarak iki ülke arasındaki ticari ilişkilerdeki azalma gibi görünse de tek gerekçenin bu olmadığını ifade eden Prof. Dr. Durmuş Özdemir, “Ekonomik gidişatın aşağı yönlü olması gerçeğinden hareketle, bu aşağı yönlü eğilimin nedenleri sadece ekonomik parametrelerden kaynaklanmıyor. Siyasal parametreler de ekonomik değişimleri tetikleyen önemli bir role sahip. Her şeyden önce 2016 yılının hisse senetleri açısından çok riskli ve tehlikeli bir yıl olacağı aşikar. Gelişmekte olan piyasalara son 10 yılda akan sıcak para eğilimlerinin artık tersine döndüğünü gözlemliyoruz. Finansal piyasalardaki türbülansın da altın ve gümüş talebini ciddi olarak arttırdığını görüyoruz" diye konuştu. 


Altın fiyatlarındaki son dönemde yaşanan artışa dikkat çeken Özdemir, "Türkiye ile Rusya arasındaki tansiyonun yükselmesi, Suriye'de yaşananlar gibi konular, ekonomik riski arttıran ciddi etkenler. Bunun yarattığı sonuç, Türkiye'de döviz konusunda da güven sorunu doğururken altının peşine takılanları arttırıyor. Unutulmaması gereken önemli konu ise altındaki bu durumun siyasal gelişmelere çok duyarlı olması ve her an tersine çevirebilme ihtimali" diyerek uyardı. 

Türkiye'nin ihracatta son yıllarda ülke sayısını artırsa da hala belirli pazarlara bağımlı olduğunu söyleyen Özdemir, “İhracatta pazar çeşitliliğimizi artırılmalıyız ki belirli bir bölgede bir siyasi istikrarsızlık veya ekonomik durgunluk meydana geldiğinde bu durum ihracatımızı etkilemesin. Rusya örneği ortada. Uluslararası rekabette güç kazanmak ve ekonomiyi istikrarlı bir şekilde büyütmek için imalat sanayinin milli gelir içindeki payının artması gerekli. Bunun yolu da sanayinin ve ihracatın katma değerini arttırmaktan geçiyor. Yüksek katma değerli üretim ve ihracata dayalı büyüme modeli, Türkiye'nin gündeminde üst sıralarda yer almalı. Bu dönemde ise ihracatçılar, dövize endeksli iş yapmamalı ve Rusya dışındaki olasılıkları arttırma çabasında olmalı. Döviz, altına göre daha riskli, ancak hisse senetlerine göre daha az risk taşıyor. Altın, normal koşullarda zirvesine ulaşmak üzere olsa da koşullar pek normal değil. Unutulmaması gereken konu, altındaki bu durumun, siyasal gelişmelere çok duyarlı olması ve her an tersine çevirebilme ihtimali" diye konuştu. 

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.