Altıok: AKP döneminde çocuk olmak...

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Zeynep Altıok yaptığı basın açıklamasında Türkiye’de çalıştırılan çocuk sayısının 2 milyona yaklaştığını, her yıl 40 bin “çocuk tacizi davası” açıldığını, son 15 yılda 460 bin çocuğun “anne” olduğunu belirterek referandum sonrası süreç ile ilgili olarak da “Halk iradesinin halkın bizzat kendi eliyle alınmasının üzerinden 97 yıl geçtikten sonra egemenliğini gasp etmek isteyenlere karşı bu halk yine HAYIR demiştir. Özgürlüğün ve demokrasinin çocukları, egemenliklerini “cebren ve hile ile” elinden almak isteyenlere karşı birleşmekte, büyümekte ve çoğalmaktadır” dedi.

Altıok açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

"Ulusal birliğin  simgesi olan Türkiye Büyük Millet Meclisi, saltanatı kaldırmış, egemenliğin kaynağını kutsal bir güce ve tek kişiye dayandırma anlayışını reddetmiş ve toplumumuz tam 97 yıl önce bugün laik cumhuriyete doğru yol almaya başlamıştır.

23 Nisan, Egemenliği saraydan alıp tek adamlığa son veren Meclis'in açılış yıldönümü...

​Parlamentomuz aldığı kararlar ve yapığı devrimlerle, Türkiye'nin çağdaş bir devlet ve bağımsız bir millet olmasına büyük katkılar vermiş, demokrasinin güvencesi olmuştur. 

Bugün milyonlarca insan Parlamentodan dayatmayla geçirilen bir değişikliğe karşın, Meclis'in yetkilerinin daraltılmasına karşı çıktı. Son referandumda parlamenter sisteme son vermek isteyenlere karşı HAYIR diyen halkımız, iradesine ve demokrasiye sahip çıkmış, şaibeli iktidarın şaibeli seçim sonuçlarına rağmen egemenliğini teslim etmeyerek demokrasi mücadelesinin fitilini yeniden ateşlemiştir.  

Bir başka deyişle, Türkiye Büyük Millet Meclisi, nesiller boyu kendi aydın, ilerici ve özgür muhafızlarını da yetiştirmiştir.

Halkın egemenlik günü olan 23 Nisan’ı çocuklara armağan eden Atatürk'ün mutlu, çağdaş ve gelişen bir ülke olmasını hayal ettiği Türkiye, tüm bu kazanımları karşısında OECD raporlarına göre en mutsuz çocukların ülkesi haline Akp eliyle getirilmiştir. 

Akp döneminde çocuk olmak demek;

Doğar doğmaz 35 bin lira borçla hayata başlamak demek, 

Ekmek almaya giderken polis kapsülü veya kurşunuyla öldürülmek demek,

Çocuk yaşta gelin olmak, çırak olmak demek,

Çocukları korumakla yükümlü bakanların, tecavüze uğrayan çocuklar için  “1 kereden bir şey olmaz” demesiyle karşı karşıya kalmak demek,

Kendisini istismar edenlerin hapisten çıkartılmasıyla ilgili yasa çıkartılması tehlikesini hep ensesinde hissetmek demek,

Namus uğruna tecavüzcüsüyle evlendirilmek demek

Eğitim sisteminin kobayı olmak, düşünmeyen, sorgulamayan "kindar ve dindar" nefer olmak demek

Yaramazlık yapınca hapse atılmak, potansiyel terörist görülmek,

Kaybolunca yan sokakta değil ormanda bulunmak,

Eşitsizliği doğarken öğrenmek,

Yurt içinde “yurtlarda” kaybolmak,

Daha çocuk halde “çocuk doğurmak” anne olmak zorunda kalmak demek,

Denetimsiz yurt binalarında yanarak can vermek demek…

Oysa ki “Vatanı korumak, çocukları korumakla başlar.” Diyor Mustafa Kemal Atatürk…

Akp Türkiye’sinde çalışan çocuk sayısı 2 milyona yaklaşmıştır. Türkiye’de her 10 çocuktan 8’i kayıt dışı çalıştırılmaktadır. Yani çocukların yüzde 78’inin kayıt dışı çalıştırılmaktadır. Sadece 2016 yılında 56 çocuk iş cinayetleri sonucu yaşamını yitirmiştir. 

Türkiye, Akp döneminde her yıl 40 bin "çocuğa tâciz davası" açılan bir ülke haline gelmiştir. 

1 Milyon 300 bin çocuk okula gidememektedir. 

Türkiye’de çocukların yoksulluk oranı yüzde 25,3 iken, Finlandiya’da yüzde 3,6 ve İsveç’te yüzde 8,5, İrlanda yüzde 9,1 Almanya’da 9,8, İngiltere’de ise yüzde 9,9 oranındadır. 

2012 yılında 32 çocuk iş cinayetlerinde hayatını kaybederken, 2013’te 59, 2014’te 54, 2015’te 63 ve 2016 yılında ise 56 çocuk iş cinayetleri sonucu hayatını kaybetmiştir. Son dört yılda toplam 264 çocuk işçi iş cinayetine kurban gitmiştir. 

Türkiye cezaevlerinde 542’si hükümlü, bin 658’i tutuklu 2 bin 200 çocuk bulunmaktadır. 

Akp döneminde 500’den fazla çocuk “devlet eliyle” öldürülmüş, yine Akp döneminde 460 bin çocuk “anne” olmuştur. 

Bugün 23 Nisan... Halk iradesinin halkın bizzat kendi eliyle alınmasının üzerinden 97 yıl geçtikten sonra egemenliğini gasp etmek isteyenlere karşı bu halk yine HAYIR demiştir. Özgürlüğün ve demokrasinin çocukları, egemenliklerini “cebren ve hile ile” elinden almak isteyenlere karşı birleşmekte, büyümekte ve çoğalmaktadır.  
“Çocuklar dünyayı alacak elimizden

ölümsüz ağaçlar dikecekler...”