Ankara'daki terör saldırısından kurtulan sendikacıdan şok iddia!
Resmi rakamlara göre 97 kişinin yaşamını yitirdiği, Ankara’da düzenlenen ‘barış mitingi’ni kana bulayan bombalı saldırıdan yaralı olarak kurtulmayı başaran KESK'e bağlı Büro Emekçileri Sendikası (BES) Denetleme Kurulu Üyesi Yetiş Kaya, yaşadıklarını saniye saniye anlattı. Kaya, “O görüntüleri hayatım boyunca unutamayacağım. Güvenlik önlemleri çok yetersizdi. Ankara'ya girişte bir tane polis yoktu” dedi. Ankara'daki terör saldırısından kurtulan sendikacı konuştu
- Ege Postası
- 13.10.2015 - 14:51
GÜNDOĞDU'YA KOŞTU
Patlamanın birkaç metre uzağında bulunan Yetiş Kaya, şarapnel parçalarının bacağına saplanması nedeniyle yaralandı. Yaşanan dehşet anlarının acısı dinmeden Gündoğdu Meydanı'ndaki kitlesel basın açıklamasına gelerek bombalı saldırıya tepkisini sürdürdü.
ÖNÜMDE 50-60 CESET VARDI
Katliamda hayatını kaybedenler arasında en küçük yaştaki Yetiş Atılgan'ın önünde can verdiğini söyleyen Kaya, Ankara'daki miting öncesi ve sırasında güvenlik önlemlerinin yetersiz olduğunu savundu. Kaya, "O görüntüleri hayatım boyunca unutamayacağım. Güvenlik önlemleri çok yetersizdi. Ankara'ya girişte bir tane polis yoktu. Eskiden arabaların plakalarını bile alırlardı. Oysa bu kez tren garında bile polis sayısı çok azdı. Ayaklarımız kanlar içinde kaldı. Üstümde kopan et parçaları vardı. Benim önümde 50-60 tane benim önümde ceset vardı" şeklinde konuştu.
YARDIMA KOŞAN DOKTORLARA BİLE BİBER GAZI SIKILDI
Kaya olay anında yaşananları şöyle anlattı: "Önce bir patlama oldu. Hafif bir ses geldi. On saniye sonra ikinci patlama geldi. O anda ufak bir çocuk havadan önümüze düştü. Dokuz yaşındaki Veysel Atılgan'dı. Şok geçirdim. Patlama mahalline bir metre yakındaydım. Etrafım ceset doluydu. Eli, bacağı kopuk insanlar vardı. Bacağımdan yaralandığımı fark ettim. Şarapnel parçaları saplanmıştı. Derinde olduğu için çıkaramadılar. Bir süre yerde kaldım. Kanlar içindeydim. Mitinge oğlumla beraber gitmiştim, 20 yaşında. Oğlumu aradım. Onu bulamayınca panikledim. Sonra buldum. Yardıma koşan doktorlara polis biber gazı ile müdahale ediyordu. Havaya silah atıyorlardı. Sendikadan iki arkadaşım hastaneye götürdü beni. Hastane zaten daha kalabalıktı. Acil hastalar daha çok olduğu için özel hastaneye götürdüler beni."
Yorum Yazın