
Arınç: Yeter artık
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Hiçbir şekilde başbakan olma niyetim yok, hiçbir şekilde böyle bir göreve üstlenme niyetim yok, hiçbir şekilde ara dönemdi, şu dönemdi, bu dönemdi böyle bir şeyin hesabını yapmam, kulisini yapmam, kulis yapmak isteyenlere izin ve fırsat vermem, benim adım Bülent Arınç" dedi. Arınç, "Benim ismimin üzerinden bir şekilde dedikodu yapan, gıybet yapan, hepsi benim elimden su içmiş pek çok insan var, bunlar lütfen bu mübarek gün hatırına bu işlerden vazgeçsinler" dedi.
- Ege Postası
- 14.06.2014 - 09:08
HSYK kararnamesi için "kıyım kararnamesi" ifadesinin kullanıldığının belirtilmesi üzerine Arınç, "Buna kıyım kararnamesi demek için kıyılmak lazım. Böyle bir şey mümkün değil. Her sene yaz kararnamesi çıkar, hatta 2 gün önce çıkardık ki herkes ailesiyle, çocuklarıyla ilgili daha rahat karar verebilsin diye" ifadesini kullandı.
HİÇ BİR BAKAN
"Çözüm süreciyle ilgili yasal bir boşluğun doldurulması gerekiyor en azından görüşme yapan isimler doğrultusunda. Bakanların İmralı'ya gittiği iddiaları gündeme getirildi. Gitti mi, gitmesi gerekir m? Başbakan eve dönüş hedefimizdir dedi. Bu hedef için adı af olmayacak ama farklı bir düzenleme mi gündeme gelece? Bu bir demokratikleşme paketi içinde mi gelir'"sorularını yanıtlayan Arınç, "Çözüm süreci konusunda hiçbir bakanımızın İmralı'yla görüşmesi kesinlikle olmamıştır" dedi.
MİT aracılığıyla yapılan bazı temaslar olduğunu, ayrıca HDP veya BDP'li milletvekillerinin Adalet Bakanlığının izniyle görüşme yapabildiğini anımsatan Arınç, "O milletvekilleri Kandil'e gitmek suretiyle arada bir irtibat veya görüşbirliği sağlamaya çalışıyorlar gibi düşünüyorum. Peki böyle mi devam edecek, bundan daha ilerisi yok m? Bu konu Sayın Beşir Atalay arkadaşımızın, bir kaç arkadaşıyla yürüttüğü somut karar verildiğinde bize haber verdiği veya bizim düşüncelerimizi zaman zaman aldığı konudur. Şüphesiz süreç ilerledikçe veya olumlu bir noktaya evrildikçe yeni bazı gelişmeler yaşanabilir" diye konuştu.
Hükümetin, özgürlükler, demokratikleşme alanındaki çalışmalarının en son 30 Eylül'de Başbakan Erdoğan'ın ilan ettiği, sonra da bazı idari tedbirlerle yapılan çalışmalar olduğunu dile getiren Arınç, "Silahların ve şiddetin durduğu, ölümlerin gelmediği bir Türkiye'de çözüm sürecinin, fikirlerin ve siyasetin konuştuğu bir evreye dönüşmesi hepimizin arzusudur. Bu noktada çocuklar da kaçırılmamalı, dağa da çıkarılmamalı, yol da kesilmemeli, mayın da döşenmemeli, iş makineleri de yakılmamalı veya çalışanlar kaçırılıp fidye de istenmemeli. Örgütün veya örgütlerin bu konudaki çabalarını güvenlik güçleri engelleyecek noktadadır. Bunlar çözüm sürecini tamamen bitirecek olaylar değildir ancak rahatsız edici olaylardır" değerlendirmesinde bulundu.
Arınç, yeni bir demokratikleşme paketinin somut olarak gündemlerinde bulunmadığını belirterek, "Ancak idari tedbirlerle, yani kanun çıkarmaya gerek duymadan yapabileceğimiz şeyleri zaten süreç içerisinde yapıyoruz" dedi.
SİYASETİ BIRAKACAĞIM
Başbakan Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olması durumunda kimin başbakan olacağı sorusu üzerine Arınç, 3 dönem yasağı olsa da olmasa da 2015'te siyaseti bırakacağını söylediğini hatırlattı. Arınç, şöyle devam etti:
"2015 eğer bir insan için siyasette bir duraklama noktasıysa ben bu konuda kendimi çok rahat, çok müsterih hissediyorum. İyi ama biz 2014'ten bahsediyoruz' derseniz. Arkadaşlar bu konuyu zaten köşe yazarları çoktan halletmiş durumda. Çok sevgili Abdülkadir Selvi dostumuz üstüste yazılarında iki tane Başbakan adayının olduğunu yazıyor. Birisi Sayın Abdullah Gül, birisi Sayın Ahmet Davutoğlu, bizim esamemiz okunmuyor hiçbir tarafta o konuda çok rahatım. Yani belli yerlere çok yakın noktada bulunan çok değerli ve saygın arkadaşlarımız esasen gelinen noktaları çok isabetli bir şekilde yazıyorlar. Hiçbir şekilde başbakan olma niyetim yok. Hiçbir şekilde böyle bir görevi üstlenme niyetim yok. Hiçbir şekilde ara dönemdi, şu dönemdi, bu dönemdi böyle bir şeyin hesabını yapmam, kulisini yapmam, kulis yapmak isteyenlere izin ve fırsat vermem. Benim adım Bülent Arınç. 'Efendim, siz böylesiniz ama bir görev düştü diyelim.' O başka bir şey. Ama başkaları gibi ben bu dönemde 'Filan olsun' diye kulis yapan, ona arka çıkan, onun lehine konuşan, bol bol gıybet yapan insanlardan olmam, izin vermem, birilerinin beni veya bir başkasını kullanmasına da kesinlikle razı olmam. Ben bu işin içinde yokum, herkes hesabını ona göre yapsın. Herkes rahat olsun. Birileri benim varlığımdan rahatsız olmasın. Genç yaşta üzerlerinde gıybet taşıyıp, günahkar olmasınlar. Hesabi bir adam değilim ben."
Şimdiye kadar bir tek Meclis Başkanlığına talip olduğunu anlatan Arınç, gazetelerde eşi başörtülü olanların Meclis Başkanı olamayacağı yönündeki haberleri hatırlattı. Arınç, "O zaman böyle rezil düşünceler vardı. Hamdolsun 10 sene sonra yok. Nereden nereye geldik. Benim eşimin başında da örtü var, ben Meclis Başkanı olamazmışım. 'İnadına olacağım' dedim ve oldum Allah'a çok şükür. 5 sene de bu ülkede güzel Meclis Başkanlığı yaptım. Bunun ötesinde hiçbir hayalim, hiçbir hedefim yoktur" dedi.
Başbakanlığa layık en az 10-20 insanın adını rahatlıkla söyleyebileceğini dile getiren Arınç, kendisine sorulduğunda da başkasının ismini tavsiye edeceğini belirtti.
"Benim ismimin üzerinden bir şekilde dedikodu yapan, gıybet yapan, hepsi benim elimden su içmiş pek çok insan var, bunlar lütfen bu mübarek gün hatırına bu işlerden vazgeçsinler" diyen Arınç, şöyle devam etti:
"Yaşım 65'i geçti. Bana deseniz ki 20 sene daha siyaset yapar mısınız, ömrüm olursa yaparım ama ben kararımı verdim. Yeter artık, yeter çektiğimiz çile. Artık 2015'te bizim de biraz salim düşünmeye ihtiyacımız var. Kahvaltı yapmaya geliyorum, kafamda bin türlü soru. Bu kolay bir iş değil. Allah kimseye vermesin böyle bir şey. Şu anda Musul'da ne oluyor, şu anda bilmem nerede ne oluyor, kiminle görüşülüyor, nasıl bir netice alındı, nerede kırıldı, nerede düzeldi, bunlar kolay iş değil. Allah Tayyip Bey'e yardım etsin, Başbakanımıza. Çekilecek çile değil bu, ülke yönetmek çok zor bir iş. Çelik çomak işi değil. Bazıları keyfinden, rahatından her gün yumurtluyor. Bizim işimiz çok zor. Türkiye yönetilmesi en zor ülkelerden birisi. Bu ülkeyi 12 senedir başarıyla yöneten bir Başbakan var Türkiye'de. Çelik gibi sinirleri var, iradesi güçlü, tam bir lider. Böyle insanlar gelmeli Türkiye'ye. Aklıyla hareket eden, zihni melekeleri çok güçlü, her şeyi ihata edebilecek, ülkeye iyi yönetim getirebilecek bir insan. Bunun gibi çok insanımız var."
SOKAKTA BULMADIK
AK Parti'yi sokakta bulmadıklarını ifade eden Arınç, "Bu parti bir karar verecekse bunu böyle çoluk çocuk işine bırakmayız, kim layıksa o gelir, ülkeyi bir sene yönetir, ondan sonra da devam eder veya yenisi gelir" diye konuştu.
Abdullah Gül'ün çok iyi cumhurbaşkanlığı yaptığını vurgulayan Arınç, "Benim şahsi arzum odur ki Sayın Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanımız olacaksa bu partiye güçlü bir figürün gelmesi ve ön planda hizmet etmesine ihtiyaç var. Eğer kabul ederse ve uygun görürse bu iş için en iyi isimlerden birisi Sayın Abdullah Gül'dür. Ama maalesef bir takım densizlerin dedikoduları, gıybetleri onu da belki bir noktaya getirmiş olabilir ki '2015 sonrasına dair hesabım yoktur' demek zorunda kaldı" ifadesini kullandı.
(Hürriyet)
Yorum Yazın