Arıtman’dan Kılıçdaroğlu’na sert eleştiriler: AKP'nin bile gerisine düştük!

HAZIRLAYAN: HALİDE DEMİR POLATLI/EGEPOSTASI-Partisindeki aday belirleme süreci ve sonuçlarını ‘vahim’ olarak nitelendiren CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı Canan Arıtman, CHP’de emek ve liyakatın yok sayıldığını, demokrasi ilkesinin ise hiç olmadığını, aday belirleme sürecinde hiçbir demokratik yöntemin uygulanmadığını belirtti.

CHP’DE EMEK DE LİYAKAT DA YOK SAYILMIŞTIR

Arıtman, “31 Mart Yerel seçimleri için CHP deki aday belirleme süreci ve neticeleri çok vahim bir tablo ortaya koymuştur. Emeğin partisi olan CHP de emekte, liyakat da yok sayılmıştır. En önemli, en vahim eksiklik ise bu süreçte Demokrasi ilkesinin hiç ama hiç olmamasıdır. Adaylaştırma sürecinde hiçbir demokratik yöntem uygulanmamıştır. Hiçbir değerlendirme skalasının uygulanmadığı süreç, farklı ekiplerin çıkar çatışması şeklinde, bir hengame içinde ve partinin tüm değerlerinin katledildiği bir savaş görüntüsünde, kalplerimizde derin yaralar açarak, tarihe de utanç duyulacak bir sayfa olarak geçmiştir” ifadelerini kullandı.

İZMİR’DE KADIN ADAY SAYISINDA AKP’NİN BİLE GERİSİNE DÜŞTÜK

Konuyla ilgili olarak bir açıklama kaleme alan CHP İzmir eski Milletvekili de olan Dr. Canan Arıtman, İstanbul-Ankara ve İzmir’deki kadın aday sayısını karşılaştırarak, İzmir’de 2 kadın başkan sayısı oranıyla AK Parti’nin gerisine düştüklerini ve partisinin bu konuda da sınıfta kaldığını savundu.

BU DURUM PARTİMİZ İÇİN BÜYÜK BİR AYIP

Arıtman açıklamasında, “Ankara'da hiç kadın adayımız yok. İstanbul'un 39 ilçesinden sadece birinde, İzmir'in 30 ilçesinden yine sadece ikisinde kadın adayımız var. Türkiye'de kadın nüfusunun erkek nüfusundan fazla olduğu tek kent olan İzmir'de AKP’nin bile gerisine düştük. Cumhur İttifakı 6 ilçede kadın aday gösterirken biz 2 kadın adayla sınıfta kaldık. Ve böylece de en erkek egemen parti sıfatını da kazandık. Her yerde parti tüzüğümüzde yüzde 33 kadın kotası var diye övünürken kadın aday oranımız yüzde 4,5 da kaldı. Bu durum partimiz için büyük bir ayıptır” dedi.

SAYIN GENEL BAŞKAN BU DURUMU KADIN SEÇMENLERE NASIL İZAH EDECEKSİNİZ'

“Hak, hukuk, adalet, eşitlik, demokrasi diye haykırdığımız partimizde bu değerlerin hepsinin birden yok sayıldığını görmek ve yaşamak çok ağır geldi. Bu yaşananlardan sonra, genel başkandan sade üyemize kadar kamuoyunun karşısında bu değerleri nasıl talep edeceği? Nasıl inandırıcı olabileceği? Nasıl kadın hakları, kadının siyasal hakları diyebileceğiz'” diye soran Arıtman, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

“İlk Genel Başkanımız Mustafa Kemal Atatürk ;Cumhuriyetin ilk 10 yılında gerçekleştirdiği devrimlerle kadının tüm insan haklarını bizlere kazandırdı. Hem de bugün öykündüğümüz Avrupa ülkelerinden onlarca yıl önce.. Daha 1930 da ülkemizde kadınlar belediye başkanı, belediye meclis üyesi seçildi. 1935’de ilk kez milletvekili seçildiğimizde mecliste kadın oranı yüzde 4,6 idi. 2019 da kadın aday oranımız yüzde 4,5. Ne yazık ki seçilen kadın oranı çok daha düşük olacaktır. Bunun hesabını kadınlarımıza, toplumumuza nasıl vereceksini? Kadınların siyasette seçilme haklarını da kullanmak istemeleri salt bir eşitlik talebi değildir. Özünde bir demokrasi talebidir. Nüfusun yarısını oluşturan kadınlar makul oranlarda siyasette, karar mekanizmalarında yer almazlarsa orada demokrasiden bahsedilemez. Kadınsız demokrasi olmaz. Kadınsız demokrasi, eksik Demokrasidir veya bir bilim kadınımızın dediği gibi ayıplı demokrasidir.. Bu ayıbı, bugüne değin her şeyiyle öğündüğümüz partimizin de işlemesi çok üzücüdür. Korkum odur ki bu ayıbın bedeli de ağır olacaktır. Bu durum telafi edilmeden, başta genel başkan ve genel merkez yöneticileri olmak üzere hiçbir CHP’linin demokrasi den bahsetmeye, demokrasi söylemine, başka partilere demokrasi öğütlemeye de hakkı olmayacaktır.

Kadın aday derken, daima, emeği, birikimi, deneyimi ve toplumsal karşılığı olan kadınları kast ettik. En azından memleketim ve seçim bölgem olan İzmir 'deki kadın adaylarımızın hepsinin örgütten gelen, parti emekçisi, bilgili, birikimli, deneyimli, toplumsal karşılığı olan, yapabilirliği yüksek kadınlar olduğunu çok iyi biliyorum. Yerel yöneticilik görevini, en az aday gösterdiğiniz erkekler kadar iyi yapabileceklerinden, onlardan daha çok oy getirebileceklerinden, daha dürüst, daha şeffaf, daha halka yakın, daha güvenilir ve çalışkan olduklarından eminim. Kadın adaylara çok büyük haksızlık yapıldı. Kadınlar yok sayıldı. Sayın Genel Başkan; bu durumu seçmenlere ve özelliklerde kadın seçmenlere nasıl izah edeceksiniz'”

SAYIN GENEL BAŞKAN LÜTFEN GELİN İZMİR’DE KADIN SEÇMENLERDEN SİZ OY İSTEYİN

Sözlerini, “Ben şahsen, kadınlardan bırakın oy istemeyi, yüzlerine bile nasıl bakacağım bilemiyorum” diyen Canan Arıtman, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na şöyle seslendi:

“Lütfen gelin İzmir'de kadın seçmenlerden siz oy isteyin.. Nede olsa İzmir milletvekili siniz. Hesap verme sorumluluğunuz var.  Bir TV kanalındaki "kadınlar erkek adayları istedi" sözünüzü hayret ve esefle karşıladım. Partide söz ve karar hakkı olan Kadın var mı k? . Varsa bizde öğrenelim. Sizde gereğini yapın. Eşitlik, demokrasi, ve adalet ilkelerimizi  yerine getirmeyen kadın yöneticileri görevden alın. Bu arada CHP Kadın Kolları Genel Başkanı ile İstanbul, Ankara, İzmir İl Kadın kolları başkanları ile il başkanlarını, kadınların haklarını koruyamadıkları için istifaya davet ediyorum. Zaten bundan sonra 8 Mart'larda, 5 Aralık'larda halkın karşısına çıkıp söz söyleyebilecek yüzleri olmayacak. Ben aslında erkek adayları isteyen kadınlara değil de kadınları talep etmeyen, kadın adaylar için baskı unsuru olmayan erkek yöneticilere esef ediyorum. Sayın Genel Başkan; CHP de kadınların değil esas erkeklerin eşitlik ve demokrasi talep etmesi lazımdır ki çağdaşlık ülküsünü yakalayabilelim. Atatürk 'ün talep ettiği "Muasır Medeniyet" seviyesine çıkabilelim ve ülkemizin yarınlarını aydınlatabilelim. Biz CHP li kadınlar olarak Cumhuriyetle kazandığımız hakları koruyabilmek için CHP’yi korumamız gerektiğinin bilincindeyiz. Her şeye rağmen partimizin başarısı için, bir oy daha fazla alabilmesi için var gücümüzle çalışacağız. Ve sonrasında da bu büyük demokrasi ayıbını temizlemek için mücadele edeceğiz...”