Avrupa Türkiye'ye göre daha 'ırkçı'

Romanlarla ilgili çalışmalar yürüten Avrupa Roman Hakları Merkezi Türkiye İnsan Hakları Gözlemcisi Hacer Foggo, İzmir’de oluşturulan Sıra Mahallesi Romanlarıyla ilgili Cennet Mahallesi Projesi hakkında “Bu proje hem Türkiye hem de Avrupa’ya örnek olacak” dedi.

Ege Postası
11.02.2014 - 11:36

İZMİR - Yaklaşık 10 yıldır Romanlarla ilgili çalışmalar yapan Avrupa Roman Hakları Merkezi Türkiye İnsan Hakları Gözlemcisi Hacer Foggo, İzmir’in Urla ilçesini ziyaret etti. Urla Belediyesi ve İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü tarafından oluşturulan Sıra Mahallesi Romanlarıyla ilgili Cennet Mahallesi Projesi hakkında değerlendirmede bulunan Foggo, projenin hem Türkiye hem de Avrupa’ya örnek olacağını söyledi.

“ROMAN KADINLAR KISIRLAŞTIRILIYOR”
Cennet Mahallesi Projesi ile Avrupa ve Türkiye’de yaşayan Romanlarla ilgili konuşan Foggo, sözlerini şöyle sürdürdü: “Avrupa ve Türkiye’yi kıyasladığınızda Avrupa ülkeleri daha ırkçı. Örneğin Macaristan’da zihinsel engelli çocuklarla Roman çocuklarını aynı okula gönderiyorlar. Çek Cumhuriyeti’nde Roman kadınları kısırlaştırıyorlar. Türkiye’de de istihdam, barınma, eğitim ve toplumsal bir ayrımcılık var ama diğer ülkelerdeki gibi katı bir ayrımcılık söz konusu değil.”

“EN ÖNEMLİ SORUN BARINMA”
Romanların en önemli sorunlarından birinin barınma olduğunu söyleyen Foggo, sözlerine şöyle devam etti: “2006 yılında kentsel dönüşüm projeleri başladığında, ilk önce Roman mahallelerinden başladı. Sulukule’de yaşayan 740 hak sahibi yerinden edildi. Orada 5 bin kişi yaşıyordu ve bunlardan 3 bin 500’ü Roman. Sulukule tarihi bir mahalle. 1054 yılında yerleşim Romanlarla başlamış ama kentsel dönüşüm nedeniyle mahalle tamamen ortadan kaldırıldı. 40 kilometre öteye taşıdı. Uzak mesafe olması çoğu müzisyen olan aileyi ekonomik açıdan sıkıntıya soktu. Bu yüzden geri döndüler fakat Sulukule’ye gelemediler. Çünkü orada başka insanlar yaşıyor artık. Şuan Balat, Karagümrük civarında daha kötü şartlar altında yaşıyorlar. Sarıgöl Roman Mahallesi de aynı durumu yaşadı.”

“PROJEDEN ÇOK UMUTLANDIM”
Cennet Mahallesi Projesi’ni gördüğünde çok umutlandığını belirten Foggo, şunları söyledi: “Bu projede en önemli olan ve bugüne kadar yapılmayan şeyi Urla Belediye Başkanı Selçuk Karaosmanoğlu yapmış. Bugüne kadar, belediyeler, devlet ya da her hangi başka bir kuruluş masanın karşısına Romanları oturtturmadan, kendi fikirlerine göre projelerini tasarladı. Onların amacı kentin merkezindeki yoksul insanları şehrin dışına atmak ve yerine AVM’ler yapmaktı. O projeler, karın hesabına yönelikti insanın yararına değil. Mahalleyi mahalle yapan yardımlaşma, komşuluk gibi mahalle kültürü ortadan kalktı. Burada en önemli şey belediyenin insanları masanın karşısına oturtması ve ‘ne istiyorsunuz, nasıl bir yerde yaşamak istiyorsunuz'’ diye sormasıdır.”

İSTİHDAM OLANAĞI
Cennet Mahallesi Projesi sayesinde Romanlara istihdam imkanı sağlanacağını dile getiren Foggo, sözlerine şöyle devam etti: “Hurdacılık, çiçekçilik yapan kişiler bu evlerde masraflarını karşılayamaz ama Urla Belediyesi, istihdam, sosyal yaşam merkezleri, çocuklar için etüt merkezleri, okuma yazma salonları düşünmüş. Meslek edindirme kursları uygulayacak. Bu bakımdan ben çok beğendim projeyi. Urla Belediyesi ve Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nün desteğiyle çok güzel bir proje ortaya çıkmış. Yüksek geliri olan insanlar için düşünülen villa, rezidans projelerinde sağlanan imkanları Urla Belediyesi yoksul mahalleler için de düşünmüş.”

“ROMANLARIN RÜYASI GERÇEKLEŞİYOR”
Urla’da bir Roman mahallesine gittiğini ifade eden Foggo, şöyle konuştu: “Bu projeyi çok istiyorlar, çok hevesliler. Sabırsızlıkla projeyi bekliyorlar. Çünkü bu proje onlara ait. Belediye başkanı Selçuk Karaosmanoğlu ‘ben böyle istiyorum, bu da sizin projeniz’ dememiş. Diğer projelerde belediye başkanları kendi hayallerini gerçekleştiriyor. Burada ise Romanların rüyaları gerçekleşiyor. Bu yüzden bu proje onları çok mutlu edecek.”

“ÇOCUKLARIN HAYALLERİ YOK”
Sadece Urla'da değil Türkiye’deki Roman mahallelerini de gezdiğini anlatan Foggo, sözlerini şöyle tamamladı: “Çocukların hayalleri yok. Rol modelleri yok. Anne çiçekçi, baba hurdacı. 'ne olacaksın'' diye sorulduğunda, hurdacı, çiçekçi yanıtı geliyor. Ama çocukların artık hayalleri genişleyecek bu proje sayesinde. İlkokul bittiğinde evleneyim diye bir sonuca varmayacak. Siz onlara sosyal bir ferahlık sağladığınızda onlar üniversite de okumak isteyecek, başka meslek gruplarında başarı sahibi de olmak isteyecek.”