Babacan: Şu anda koskoca ekonomi tamamen bilmeyenlerin elinde

DEVA Partisi Genel Başkanı Babacan ile eşi Zeynep Babacan, Ankara’nın Evren ilçesinde 25 Temmuz'da esnaf, çiftçi ve vatandaşlarla buluştu. Bir tarlayı gezdikten sonra vatandaşlarla buluşan Babacan çifti esnafla da sohbet etti.

“ŞU ANDA KOSKOCA EKONOMİ TAMAMEN BİLMEYENLERİN ELİNDE”

Ali Babacan, Evren’de gezdiği tarlada eşi Zeynep Babacan ile traktör kullandı. Babacan, “Koskoca topraklarda üretemiyoruz, dışarıdan ithal ediyoruz” dedi. Bir çiftçi, “6 lira 80 kuruşa mazot, 2 liraya gübre alıyorduk. Bu sene mazot ortalama 30 lira, gübremiz 17 lira. 110 liraya yem alıyorduk biz geçen sene. 48 liraya karkas kesim yaptırıyorduk. 320 liraya yem alıyoruz, 85 liraya karkas kesim yaptırıyoruz. Nasıl çıkabileceğiz, nasıl yapacağız bilmiyoruz” diyerek Babacan’a dert yandı.

“DOLAR KURU ARTINCA BÜTÜN HESABI, KİTABI DAĞITTI”

Babacan, çiftçiye, “Dolar kuru artınca bütün hesabı, kitabı dağıttı. Biçerdöver, traktör avroyla; benzin, mazot dolarla. Gübre dolarla. Ne oluyor sonra ekmek yiyen vatandaşın maaşı dolarla artmadığı için bu sefer oradan tıkanıyor sistem. Şu anda koskoca ekonomi tamamen bilmeyenlerin elinde” karşılığını verdi.

“HÜKÛMET DÖVİZ KURLARI ÜZERİNDEKİ KONTROLÜNÜ TAMAMEN KAYBETTİ”

Babacan tarladan sonra Evrenliler ile bir araya geldi. Babacan şunları söyledi:

“Mazot, benzin fiyatları arttı. Hükümet, ‘Dünyanın her yerinde enflasyon var, dünyanın her yerinde petrol arttı’ diyor. Ama hesap ortada. Evet petrol tüm dünyada arttı. Petrol varili 70 dolardı, 100-110 civarına çıktı. Bugünlerde herhalde 102-103 dolar. De ki 100. Yani petrol fiyatı dünyada 70 dolardan 100 dolara çıktıysa, bizde de mazotun 7 liradan 10 liraya çıkması lazım. Hesap basit. Bugün 10 lira değil de 22, 23, 25 lira olduysa en önemli sebebi döviz kurlarındaki artış. Hükümet döviz kurları üzerindeki kontrolünü tamamen kaybetti.

“KOSKOCA ÜLKE SAMAN İTHAL EDER Mİ”

Tüm Türkiye için yazılı söz verdik. Taahhüt… Sadece Ali Babacan değil, DEVA Partisi tüm kadrolarıyla söz vermiş oldu. Ve söz sağlam bir söz. Biz çok şükür söz verdiğimiz her şeyi yaptık bugüne kadar. Söz verip de yapamadığımız bir şey yok hamdolsun. Ama çok az söz veriyoruz. Ama ne yapıyoruz söz vermeden önce çok dikkat ediyoruz. Hesabımızı, kitabımızı yapıyoruz. Söz ağızdan bir kere çıkınca da yerine geliyor. Bunu da partinin kurumsal taahhüttü haline getirdik. Ne dedik, iktidarın ilk 5 yılında tüm Türkiye’deki bütün tarım projelerini tamamlayacağız inşallah. Ondan sonra da Türkiye’de tarımda ithalat kalması mümkün değil. Buğday ithal ediyoruz ya. Pamuk ithal ediyoruz. Saman ithal ettik saman… Koskoca ülke saman ithal eder mi?

“SUYUN GİTTİĞİ YERDE BİRDEN YEŞİL FIŞKIRIYOR, ÜRÜN FIŞKIRIYOR”

Ben üç gündür Erzurum’daydım. Bayburt’taydım, Gümüşhane’deydim, Rize’deydim, Trabzon’daydım Artvin’deydim. Allah vermiş. Bir tarafta yemyeşil çay bahçeleri, dağın arkasına geçiyorsun geniş tarım arazileri… Ama su yoksa bu arazilerden verim alamıyoruz. Suyun gittiği yerde birden yeşil fışkırıyor, ürün fışkırıyor. Onun için bu konu çok önemli. Biz sadece Evren için değil tüm Türkiye için 5 yılda tüm projelerin tamamlanmayı sadece Ali Babacan olarak değil DEVA Partisinin kadroları olarak söz vermiş durumdayız. Allah utandırmasın inşallah…”

“KORKU İMPARATORLUĞU KURDULAR”

Babacan vatandaşlarla bir araya geldikten sonra esnafı dinledi. Babacan’ın ziyaret ettiği bir bakkal ile aralarında şu diyalog geçti:

Bakkal: “Pankart asacağım buraya. Hiçbir AKP’li vekil buraya giremez, diyeceğim. Samimi söylüyorum. Çünkü gerçekten bunalımdayım. Niye bunalımdayım? Bunların söyledikleri ile icraatları tamamen yalan. Yani inan, ‘Yoğurt beyazdır’ diyorsa, kesinlikle o yoğurt siyahtır. Korku imparatorluğu kurdular. Bir şey dediğin zaman polis geliyor, bitti. Ondan sonra siz korkuyorsunuz, eleştiremiyorsunuz. Ekonomi istikrardan… Tabiri caizse tren raydan çıkmadan gittiyse sizin ekonomi bakanı olduğunuz dönemdeydi. Siz nasıl oraya terk ettiniz ondan sonra tren aşağı inmeye başladı.

Babacan: Öyle, çünkü kadrolar yanlış. Düzgün kadrolar ayrıldı, yanlış kadrolar geldi ve bozuldu.

Bakkal: Tabiri caizse, bizim Anadolu tabiriyle söyleyeyim: Kerli ferli insan kalmadı ki. Hep kelli kulli insanlar kaldı yanlarında.

Babacan: Tespit doğru. Evren’de teşhis konmuş. Hastalığın teşhis konmuş. Esnaf hepsinin farkında.”