Babasını katletmişti... Avukatı açıkladı: Tek fail Devrim değil

Devrim Gürkan, İzmir'in Güzelbahçe ilçesinde, 15 Nisan 2022, tarihinde “Ayfer Abla” isimli balık restoranında, babası Haşmet Gürkan'ı bıçakla öldürmüştü. 28 yerinden bıçaklayarak katletti. Cinayete ilişkin dava İzmir 19. Ağır Ceza Mahkemesi'nde sürerken, sanık Devrim Gürkan'ın; akıl sağlığının yerinde olmadığına ilişkin beyanları sonucunda Adli Tıp Kurumu, Gürkan'ın akıl sağlığının tam olduğu ve cezai ehliyetini ortadan kaldıran veya azaltan bir durumun olmadığını belirten rapor hazırladı.

İzmir 19. Ağır Ceza Mahkemesi, son duruşmada; “üst soydan akrabayı tasarlayarak kasten öldürme” suçlamasıyla yargılanan Devrim Gürkan’ın tutukluluk halinin devam ettirilmesine karar verdi, duruşma 23 Şubat 2024 tarihine erteledi.

“ÜSTÜNKÖRÜ, MADDİ GERÇEĞİ İNCELEMEYEN BİR SORUŞTURMA...”

Haşmet Gürkan'ın ailesinin avukatı Faruk Çalışkan, süreci ANKA Haber Ajansı’na değerlendirdi.

“Haşmet Gürkan Güzelbahçe'de Ayfer Abla isimli restoranı işleten kişi, aile işletmesi. Bu aile işletmesinde Haşmet Gürkan, oğlu Devrim Gürkan tarafından çok sayıda bıçak darbesiyle katledilmek suretiyle öldürüldü. Bununla ilgili yapılan soruşturma sonucunda, savcılığın bizce çok üstünkörü, detaya inmeyen, maddi gerçeği incelemeyen bir soruşturma sonucunda açtığı dava nedeniyle sadece sanıklardan Devrim Gürkan, İzmir 19. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmakta. Halen tutuklu olarak yargılaması devam etmektedir” dedi.

Adli Tıp Kurumu, Sanık Devrim Gürkan'ın cinayeti işlediği ve olay sonrası emniyete tespit ettiği bıçak dışında, olay yerinde bulunan başka bir bıçakla ilgili de inceleme yaptı. Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan DNA analizinde, ikinci bıçakta da maktul Haşmet Gürkan'a ait DNA izi tespit edildi. Cinayeti üstlenen Devrim Gürkan'ın kullandığı bıçak dışında, ikinci bıçağın kim tarafından kullanıldığı ise henüz aydınlatılamadı.

“TALEPLERİMİZ KARŞILANMADI, MADDİ GERÇEK ORTAYA ÇIKMADI”

Sanık Devrim Gürkan'ın ifadelerindeki tutarsızlıkları ve cinayette kullanılan ikinci bıçak nedeniyle makul şüphelerin oluştuğunu belirten Çalışkan, şöyle konuştu:

“Cinayet dosyalarında sanıkların ceza indirimi sağlamak ya da cezasızlık sağlamak amacıyla sığındıkları savunma yöntemleri vardır. Bunlardan biri akıl hastalığıdır, ikincisi meşru müdafaa, üçüncüsü tahrik indirimini sağlamaya yönelik tahrik nedenleri yakalatma ya da bundan yararlanma amacıdır.

Bizim dosyamızın sanığı Devrim Gürkan bunların hepsini denedi. Başlangıçta ortaya bir cinayet sebebi olarak aile içi şiddeti koymasına rağmen, bizzat aynı evde yaşayan kardeşlerinin beyanlarıyla dahi doğrulandığı üzere; böyle bir şiddete maruz kalmadığı, tam tersi Devrim Gürkan'ın aile içinde sürekli agresif, saldırgan tavırlar izleyen bir kişi olduğu beyan edildi.

Bunu tutturamayan sanık bu kez aile yakınları tarafından cinsel istismara uğradığıyla ilgili gerçekten kabullenilmeyecek ve asla gerçek olmayan bir yalan geliştirerek; bunu cinayet sebebi olarak ileri sürdü. Bundan dolayı gerekli tahkikat yapıldı, zaten suçun işlenmediği tespit edildi ve bununla ilgili, insanların onur ve şerefini savunma saikiyle, yalanlar uydurarak rencide etmekten dolayı ilgili kişi hakkında hukuki işlemlerimizi yaptık.

Devrim Gürkan bunu da tutturamayınca, bu kez aile iş yerinde çalıştığını ve buna rağmen kendisine ücret ödenmediği gibi, işçilik hakları varmış gibi bir savunma geliştirdi. Devrim Gürkan bu ailenin oğlu, çalışanı değil. Zaten çoğu zaman evden de uzak kalan bir insan.

Dolayısıyla bunu da tutturamayan sanık, bu kez tabii geçmişte gördüğü psikolojik tedaviler nedeniyle akıl sağlığıyla ilgili bir incelemeye tabii tutuldu. İlk müşahede raporunda akıl sağlığının tam olduğu tespit edildi. Rutin inceleme gereği bu dosya Adli Tıp 4. İhtisas Kurulu'na gönderildi, randevu günü de verildi, dosya da zaten bunu bekliyor. Bu incelemeden sonra akıl sağlığında bizce hiçbir problem olmayan sanığın bu savunması da ortadan kaldırılacaktır.

Soruşturma aşamasında gerçekten çok büyük çabalar gösterdik, soruşturmanın genişletilmesiyle ilgili. Çünkü şüphe içeren çok fazla husus vardı. Delillerin titizlikle toplanmadığı anlaşılıyordu. Bunların genişletilmesiyle ilgili, bunların toplanmasıyla ilgili yaptığımız talepler maalesef karşılığını bulmadı. Yani maddi gerçek ortaya çıkmadı. Duruşma safhasında alınan taraf beyanlarının çelişkileri, aynı olayı farklı farklı anlatma tarzları, olay yerinde ele geçen bıçak sayısı, maktuldeki darbe sayısı göz önüne alındığında bu olayın sadece Devrim Gürkan, görüntüdeki sanık tarafından gerçekleştirilen bir eylem olmayacağı zaten tarafsız bir gözün dahi okuyup anlayabileceği bir şey.

Bu hususları giderecek yer tabii ki savcılık makamı. Bunun maalesef biz karşılığını göremedik. Çünkü Devrim Gürkan görüntüdeki sanık, bunun yanında ve arkasında kişiler olduğunu biz biliyoruz ve bunların da eylemlerinin karşılığında gereken cezalara çarptırılmaları için, dosyaya dahil edilmeleri gerektiğini düşündüğümüz için bununla ilgili sayısız müracaatlarımız var. Bunlarla ilgili sonuçlanmış ve henüz daha bir karara bağlanmamış müracaatlarımız var.

Ümidimiz o ki; bu olayda tabii ki biz suçsuz bir insanın bundan dolayı bir algıyla, üzüntüyle, kinle ceza alması asla bizim isteyeceğimiz bir şey değil ama bunun karşılığında da cezasız, bir insanın yaptığının yanına kalmaması gerektiğini düşünüyoruz. Bu denge içerisinde, ortaya koyduğumuz ya da dosyaya da yansıyan şüphe hususlarının hepsinin değerlendirilmesi için biz mücadelemizi sürdüreceğiz, sürdürüyoruz da. Ta ki bu şüphe hususları giderilene kadar, bu mücadele bu dosyadan bağımsız olarak ya da bu dosyayla bağlantılı olarak devam edecektir”

“ADALETİ NEREDE YAKALAYACAKSAK ORADA YAKALAMANIN ÇABASI İÇİNDEYİZ”

Sanık Devrim Gürkan'ın tek fail olmadığını ifade eden Çalışkan, “Gizlilik esas olması gerekiyor, savcılık soruşturmalarıyla ilgili bir konuşma yapıyoruz. Burada henüz hakkında suç isnadı oluşmamış insanların isimlerini zikrederek bir, lekelenmeme hakkının ihlali niteliğinde bir durum doğmasını istemiyoruz, şu anda bir isim vermeyeceğiz ama bizim inandığımız ve bildiğimiz şey şu; Devrim Gürkan bu olayın tek faili değil” diye belirtti.

Cinayete yardım eden ya da azmettiren kişiler olduğu iddiasıyla suç duyurusunda bulunan Çalışkan, soruşturmaların akıbetini de paylaştı. Çalışkan, şöyle konuştu:

“Hayır, soruşturmalar tamamlanmadı. Henüz onlarla ilgili bir inceleme yapılmadı, kısmen yapılanlar var. Çeşitli mercilerde olan taleplerimiz var, müracaatlarımız var. Biz adaleti nerede yakalayacaksak orada yakalamanın çabası içerisindeyiz.” (ANKA)