Bahçeli: Ateş bacayı sarmış

Bahçeli: "Yolsuzluk dumanı görüş açısını sıfıra indirmiş, Başbakan ise hala 'babamın oğlu olsa dinlemem' ezberleriyle vakit geçirmektedir."

Ege Postası
19.12.2013 - 17:00

ANKARA - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, kendilerinin emrinde devletin uçak filosu ve sıra sıra dizilmiş helikopterleri bulunmadığını belirterek, "Bizim yolsuzluk batağı haline gelen TOKİ'miz, sanal açılış ve temel atma törenlerimiz yoktur. Bizim işbirlikçi medya gücümüz yoktur. Para babalarımız, yetim hakkına el uzatan, yatak odalarına para sayma makineleri koyan, milyon dolarları evlerine istifleyen haramzadelerimiz yoktur. Uluslararası menfaat gruplarına karşı diyet borcumuz yoktur. Hamdolsun, sırtımızda yolsuzluk kamburu, yakamızda hırsızlığın derin ve çıkmayacak lekesi yoktur. Yandaş çetelerin, soyguncuların ve zekat vurguncularının şaibesi de bulunmamaktadır. Ne mutlu bizlere ki, alnımız ak, yüzümüz pak ve mazimiz tertemizdir" dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Osmaniye'nin Kadirli İlçesi Belediyesince düzenlenen toplu açılış ve temel atma töreninde konuştu. Kadirli'nin istikrarlı bir şekilde gelişip büyümesinden kıvanç duyduğunu belirten Bahçeli, Kadirli'nin, her zaman kadir-kıymet bildiğini, vefasından hiç ödün vermediğini milli vasfından şaşmadığını, tutarlılığından sapmadığını ifade etti. Kadirli Belediyesi yönetiminin kısıtlı imkanlarla hizmet yaparak ilçenin çehresini değiştirdiğini söyleyen Bahçeli, yolsuzluk ve rüşvet operasyonuna değinerek şöyle konuştu:

"Görüyorsunuz, bizim emrimizde devletin uçak filosu ve sıra sıra dizilmiş helikopterleri yoktur. Bizim bindirilmiş kıtalarımız, meydanlara insan toplayan yandaş valilerimiz, kaymakamlarımız ve değişik kamu görevlilerimiz yoktur. Bizim yolsuzluk batağı haline gelen TOKİ'miz, sanal açılış ve temel atma törenlerimiz yoktur. Bizim işbirlikçi medya gücümüz yoktur. Bizim yandaş TRT ekranlarımız yoktur. Para babalarımız, yetim hakkına el uzatan, yatak odalarına para sayma makineleri koyan, milyon dolarları evlerine istifleyen haramzadelerimiz yoktur. Uluslararası menfaat gruplarına karşı diyet borcumuz yoktur. Hamdolsun, sırtımızda yolsuzluk kamburu, yakamızda hırsızlığın derin ve çıkmayacak lekesi yoktur. Yandaş çetelerin, soyguncuların ve zekat vurguncularının şaibesi de bulunmamaktadır. Ne mutlu bizlere ki, alnımız ak, yüzümüz pak ve mazimiz tertemizdir."

-30 MART FIRSATI KAÇARSA TÜRKİYE'YE YAZIK OLACAK-
Kendilerinin üstünü örtecekleri yalanlarının bulunmadığını ifade eden Bahçeli, "Bizim bankalarda biriken servetimiz de yoktur. Bizim helal kazanca sırt dönmüş, kul hakkına göz koymuş utanmaz, sıkılmaz ve arlanmaz yandaşlarımız da yoktur. Kimseden sakladığımız, gizlediğimiz, kaçırdığımız bir şey olmamış ve olmayacaktır" ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin önünde çok ciddiye alınması gereken üç siyasi dönüm noktası bulunduğunu ifade eden Bahçeli, bunlardan birincisinin 30 Mart 2014 tarihinde yapılacak mahalli idareler seçimi, ikincisinin Cumhurbaşkanlığı seçimi üçüncüsünün ise 2015 yılının Haziran ayında yapılacak Milletvekilliği Genel Seçimi olduğunu belirtti. Yerel seçimlerin sonraki seçimlerin yönünü ve sonucunu aşağı yukarı tayin edeceğini kaydeden Bahçeli, "Türkiye'nin huzur, güvenlik, refah ve esenlik içinde olabilmesi, içine girdiği bölünme sürecinin durdurulması için AKP'nin demokratik yollardan tasfiyesi şart olmuştur. AKP hükümetinin uyarılması, miadının dolduğunun gösterilmesi için 30 Mart seçimleri çok ama çok önemlidir. Taviz, teslimiyet ve talanla özdeşleşen AKP iktidarının Türkiye'ye daha fazla zarar vermesinin, milletimize daha fazla düşmanlık tohumları saçmasının önüne geçmek vatan görevi halini almıştır. 30 Mart fırsatı kaçarsa Türkiye'ye yazık olacaktır. 30 Mart fırsatı heba olursa Türklüğe ve Türk milletine elveda demek kaçınılmazdır" diye konuştu.

-YOLSUZLUK İKTİDARI KANSER HÜCRESİ GİBİ SARMIŞ-
Türk milleti bölünmeden AKP'nin sandıkta hesabının görülmesi gerektiğini belirten Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ve hükümetin sabırları taşırdığını savundu. Hiçbir milli varlığın kalmadığını öne süren Bahçeli, Türkiye'nin Sevr şartlarına götürmek istendiğini iddia etti. Türkiye'nin simsiyah bir gecenin içinde olduğunu ifade eden Bahçeli, "Koltuğunu kaybetmemek için çırpınan, ihanetlerini örtmek için kıvranan, rezaletlerini gizlemek için çirkefleşen ve bahaneler ürettikçe batan bir hükümetle yüz yüzeyiz" dedi. Türkiye'nin tarihinin en talihsiz yıllarını yaşadığını savunan Bahçeli, toplumun her alanda krize sokulduğunu ifade etti. Bahçeli sözlerine şöyle devam etti:

"Başbakan Erdoğan'ın çizdiği pembe tablolardan ise ortada iz ve eser yoktur. Daha da kötüsü, daha da beteri yolsuzluğun iktidarı kanser hücresi gibi sarmış olmasıdır. Başbakan Erdoğan PKK'yla müzakere yapıp bölünmenin direklerini dikmekle meşgul iken, yanında ve yöresindekiler devleti soyup soğana çevirmekle uğraşmıştır. AKP iktidarı yolsuzluk olup çıkmıştır. AKP iktidarı gayri meşru kazanç kapısı haline gelmiştir. Yeri gelince kul hakkından, yeri gelince de haktan ve hukuktan bahsedenler heybelerini haramla doldurmuştur."

-SUÇLULAR HAK ETTİKLERİ CEZALARI BULMALI-
Türkiye'nin 17 Aralık'tan beri muhatabı iktidar olan çok ciddi yolsuzluk iddia ve haberleriyle çalkalandığını anımsatan MHP Lideri, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen "Rüşvet ve Yolsuzluk Soruşturması"nın gittikçe büyüdüğünü ve genişlediğini ifade etti. Soruşturmaya ilişkin iddialardan bir tekinin bile doğru olması durumunda hükümeti yerinde durmaması gerektiğini kaydeden Bahçeli, sözlerine şöyle devam etti:

"Görünen odur ki, yolsuzluk dalgası AKP hükümetini şaşkına çevirmiş, gaflet anında yakalamıştır. Bazı bakan çocukları, yandaş işadamları, belediye başkanları, bürokratlar, danışmanlar ve bir kamu bankası genel müdürü ilk etapta gözaltına alınanlar arasındadır. Yöneltilen suçlamalar hafife alınacak türden değildir. Uzun süreli teknik takip ve dinleme sonucunda yolsuzluk bağlantıları tespit edilmiş ve şüpheliler kıskıvrak yakalanmıştır. Bu hadise yakın tarihimizin en önemli gelişmesi olup iktidarın maskesini indirmiştir. Ortaya çıkan görüntüler, basına yansıyan bilgi, belge ve bulgular, evlerde adeta banka kuran, kasalarca para biriktiren yüzler AKP hükümetinin eseri ve asla altından kalmayacağı vebalidir. Rüşvetçi bakanlar ilgili ortalıkta dolaşan şayialar da kolay kolay hazmedilecek ve geçiştirilecek bir konu değildir. Bu iddiaların hepsi aydınlığa kavuşmalı, suçlular hak ettikleri cezaları bulmalıdır."

-OPERASYONU KİRLETME, KARARTMA, SULANDIRMA, SAVSAKLAMA-
Başbakan Erdoğan'ı "en iyi savunma karşı saldırıya geçmektir" tavrı ile hareket ederek meseleyi idrak edememekle suçlayan Bahçeli, "Ateş bacayı sarmış, yolsuzluk dumanı görüş açısını sıfıra indirmiş, Başbakan ise hala 'babamın oğlu olsa dinlemem' ezberleriyle vakit geçirmektedir. Başbakan'a diyorum ki, madem "babamın oğlu olsa dinlemem" diyorsun, o zaman gel de evlatlarının gemicikleri nasıl edindiğini, pırlanta dükkanlarına nasıl ortak olduğunu Kadirli'lilere bir anlat. Sen ve hanedanına konan talih kuşu Kadirli'li kardeşimi niçin pas geçmiştir, zahmet edip de bu sorunun cevabını açıkl? Sayın Başbakan uzağa bakma, başka yerde şüpheli izi sürme, milli irade diyerek gizlenme. Siyasi mühendislik yapılıyor sözleriyle yolsuzluk operasyonunu kirletme, karartma, sulandırma, savsaklama" diye konuştu. Soruşturmayı hiç kimsenin engellemeye kalkmamasını isteyen Bahçeli, emniyet müdürlerinin görevden alınmasını suçluluğun panik hali olarak değerlendirdi. Soruşturmayı yürüten savcılarla ilgili herhangi bir tasarrufun, direkt olarak Başbakan ve bakanların suçlamalardan kaçmak ve kurtulmak arayışı olarak yorumlanacağını dile getiren MHP Lideri, hükümeti yıllardır uyardıklarını belirterek, sözlerine şöyle devam etti:

"Artık takke düşmüş yolsuzluğun sevk zinciri belirmiştir. Yolsuzluk mahzeninin kapısı açılmış, pis kokular her tarafa yayılmıştır. Bu soruşturma sonuna kadar sürdürülmeli, ucu kime değerse değsin söz konusu hukuki süreç sağlıklı ve düzgün şekilde ilerletilmelidir. Ve Türkiye pırıl pırıl temizlenmeli, yolsuzluk illetinden çıkmalıdır. Her uyarımızda hedefi on ikiden vurduk. Öngörülerimizde hiç yanılmadık. Şimdi sıra Türkiye'yi Başbakan ve hükümetinden kurtarmaya geldi."