Bahçeli'den Ergenekon değerlendirmesi

MHP lideri Devlet Bahçeli Engin Alan'ı ziyareti sonrası açıklamalarda bulundu.

Ege Postası
07.08.2013 - 14:39

Bahçeli'nin açıklamasından satırbaşları...

Haklı ve haksız suçlamalar davanın işleyişine zarar verdi. Rövanş alma hedefleri davanın yıpranmasına neden oldu. Doğru ve yanlış birbirine girdi.

TSK zan ve töhmet altında bırakılmış. Parmaksız Zeki isimli teröristin görüşleri önemli ve kayda değer görüldü.

PKK militanları Ergenekon'da sunulan imkanları boşa çevirmemişler, PKK dağda yapamadıklarının duruşma salonlarında, karanlık odalarda yapmışlardır. AKP'nin taraf olduğu dava tesir ve telkinlere açık olmuştur.

Silivri Türk ordusunun yargılandığı zulümhaneye dönmüştür. TSK'da görev almış bu kurumun zirvesine tırmanmış değerli şahsiyetler terör örgütü kurmak ve yönetmekle suçlanmıştır. TSK'nın terör örgütü ile bir tutulması peygamber ocağının terör damgası yemesi müfteriliktir.

Ülkemizin sırtındaki kambur daha da büyümüştür.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Ergenekon'da ceza yağdırmış ve mahkumiyet vermiştir. Mahkeme heyeti özellikle ağırlaştırılmış müebbet vermekte bonkör davranmıştır. Üç kişiye iki kez ağırlaştırılmış müebbet, 7 kişiye ağırlaştırılmış müebbet 9'una da müebbet verilmiştir. 21 kişi suçsuz bulunmuş, 16 kişi tahliye edilmiştir.

Hukukun kararlarına saygı duymak kuraldır, ancak hukuk her şeyden önce saygıyı hak etmelidir. Tarafsızlığı kalmamış hukuka saygu duymak akla aykırıdır.

Ergenekon'da varılan sonuçlardan malum bir azınlık dışında kimse memnun kalmamıştır. Yandaşlar cezalara sevinmiş bayram etmişlerdir. AKP hükümetinin ise bir tek havalara uçmadığı şenlik düzenlemedği kalmıştır. Hükümet sözcüsü alay ederek "Herkese geçmiş olsun" demiştir. Başbakanın danışmanı da "hesaplaşma" olduğunu belirtmiştir. Evet doğrudur, Ergenekon en büyük hesaplaşmanın adıdır. Hesabı görülen Türk milletidir, Türk Silahlı Kuvveti'dir.

AKP hükümeti TSK'ya operasyon yapmış hukuku baltalamış Türkiye'nin kanına girmiştir. Hükümetin atadığı başbakan ile iki yıl görev yapan İlker Başbuğ'un müebbetle cezalandırılması yerinde midir'

Bu müebbet Başbuğ ve onun gibilerini ölüme mahkumiyet değil midi? Başbakan'ın bile şikayet ettiği Sayın Başbuğ'un bu cezası doğru mudur'

Cebir nerededir, şiddet nerede yaşanmıştır. Erdoğan ve Gül iki yıl boyunca kendilerine şiddet uygulayan birine nasıl dayanmıştır. Bunların akılları neredeydi o zamanla? Değil mi ki terör örgütüdür o halde başbakan ve hükümeti hangi maksatla Başbuğ'u Genelkurmay Başkanlığı'nda tutmuştur. Sayın Başbuğ İmralı canisi ile aynı cezayı aldığına göre şeref ve şerefsizlik, cani ile kahraman nasıl ayrıştırılacak.

Türkiye Cumhuriyeti'ni yıkmaya çalışanlara ne hakla kucak açıldı, görüşüldü'

Türkiye kötüye değil çok kötüye doğru gitmektedir.