Bahçeli'ye uçak yanıtı!
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, ABD ile Münbiç görüşmeleri konusunda gelinen noktayı değerlendirdi. Kalın eleştirilere neden olan hibe uçak ile ilgili Devlet Bahçeli'nin eleştirisi hakkında da konuştu.
- Ege Postası
- 22.09.2018 - 11:15
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ABD ile Münbiç'te de yakında ortak devriye çalışması başlatılacağını açıkladı. Sözcü Kalın "ABD ile vardığımız Münbiç mutabakatının uygulanması büyük önem arz ediyor. 48 devriye çalışması yapıldı, ortak devriye için çalışmalar tamamlanmak üzere. Çok yakın bir zamanda da müşterek eğitim ve devriye faaliyetleri başlayacak" dedi. Münbiç yol haritası önemli bir anlaşma olduğunu belirten Kalın "biz buna sadığız, gereğini yapacağız. Fakat eş zamanlı olarak Amerikan yönetiminin YPG ve PYD ile angajmanının devam ediyor olması bizim için ciddi bir endişe kaynağıdır" diye konuştu.
İbrahim Kalın, Devlet Bahçeli'nin Katar'dan hediye edilidği açıklanan uçakla ilgili eleştiri hakkındaki soruya da yanıt verdi.
İşte Kalın'ın açıklamasından satır başları:
Varılan mutabakatla İdlib'de saldırı önlenmiş oldu.
İdlib mutabakatı büyük bir insanlık krizini önledi. İlgili birimler sahada çalışma yürütüyor. Terör unsurlarının ayrıştırması önemli. MİT ve TSK Rusya ile birlikte sahada çalışıyor.
'MÜNBİÇ'TE DEVRİYE ÇALIŞMALARI YAKINDA BAŞLAYACAK'
ABD ile vardığımız Münbiç mutabakatının uygulanması büyük önem arz ediyor. 48 devriye çalışması yapıldı, ortak devriye için çalışmalar tamamlanmak üzere. Çok yakın bir zamanda da müşterek eğitim ve devriye faaliyetleri başlayacak.
Yaşanan bir takım gecikmeler oldu. Fakat bir gerçek muhataplarımıza TSK üzerinden iletmeye devam ediyoruz. Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi Münbiç yol haritasının gecikme olmaksızın uygulanması önem arz ediyor. Hayata geçirilmesi, güven ilişkisinin test edilmesi açısından hem de sahadaki durum açısından büyük önem arz ediyor. Bu vesileyle buradan da iletmek istiyoruz. Münbiç yol haritasının bir gecikme olmadan uygulanmasını beklediğimizi ifade ediyoruz.
'TÜRKİYE'Yİ DAHA FAZLA DESTEKLEMELERİ GEREKTİĞİ AŞİKARDIR'
Suriye meselesinin, İdlib konusunun, terörle mücadelenin bütün yükünün Türkiye’nin omuzlara konması elbette ne adildir ne doğrudur. Kabul edilemez. Türkiye’ye dönük “Tebrik ediyoruz, çok iyi bir anlaşma yaptınız” ifadelerini memnuniyetle karşılıyoruz. Ama uluslararası toplumun sorumluluğu bunlardan ibaret olamaz. Uluslararası toplumun katkı sunmasını bekliyoruz. İnsani yükünü tek başına çeken Türkiye’yi daha fazla desteklemeleri gerektiği de aşikardır.
Şunu bilsinler ki Reyhanlı hadisesinde olduğu gibi 1 yıl sonra da olsa, 3 yıl sonra da olsa, 5 yıl sonra da olsa Türkiye’ye karşı suç işleyenler adaletin önüne çıkarılacaktır. Buradan bütün terör örgütlerine açık ve net ifade ettiğimiz bir husustur. Kiminle sahada işbirliği yaparsa yapsın, Türkiye’ye karşı işlediği suçlar karşılıksız kalmayacaktır. Bu yurt dışı operasyonlar, aynı kararlılıkla bundan sonra da devam edecektir.
BM’nin hemen ardından New York’tan Berlin’e geçeceğiz, devlet ziyareti gerçekleştirecek sayın cumhurbaşkanımız. Almanya ile ilişkilerimizin daha da güçlenmesi için önemli bir vesile olarak görüyoruz. Oraya pozitif bir gündemle gidiyoruz.
HİBE UÇAK TARTIŞMASI
Katar’dan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bir VIP uçak hediye edildiği iddialarıyla ilgili olarak Devlet Bahçeli'nin, eleştirisi sorusuna da yanıt verdi. Kalın, "Yeni bir siyasi polemik yaratmanın anlamı yok. Uçakla ilgili olarak Türkiye'nin cebinden tek kuruşun çıkmadı. Bahçeli'nin görüşünü saygıyla karşılıyoruz. Bahçeli'nin ittifak açıklamalarının memnuniyet verici" dedi. .
Bahçeli şu sözlerle eleştirmişti:
O konuda benim görüşüm çok nettir. Türkiye Cumhuriyeti devleti hediye, hibe kabul etmez. Türkiye’de uçak ihtiyacı varsa, bunun piyasası neredeyse, kendi kaynaklarıyla almayı tercih etmelidir. Şu sualin cevabı da netleşmelidir. Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı’nın ve devlet yönetiminin kendilerinin uluslararası ilişkilerde taşıyıcısı olarak uçaklardan ihtiyacı varsa onu satın alabilir, ihtiyaç yok ise almaya gerek yok. Ama “Bana hibe edildi. hediye edildi...” Bu, Türk milletinin kabul edeceği bir durum değil. Recep Tayyip Erdoğan’ın da bunu kabul etmemesi gerekirdi diye düşünüyorum.
Yorum Yazın