Dolar 34,2398
%0.28
Euro 37,6309
%-0.37
Altın 2.922,340
%0.22
Bist-100 9.109,00
%2.37

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Bakan Bağış: Türkiye’ye havlu attırmak isteyenlere prim vermeyeceğiz

Bakan Bağış: Türkiye’ye havlu attırmak isteyenlere prim vermeyeceğiz

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) adaylık sürecinde bazı üye ülkelerin engel çıkardığını ve kendi iç siyasi malzemesi olarak kullandığnı söyledi. Bu ülkelerin tutumlarına rağmen...

  • Ege Postası
  • 03.07.2013 - 12:56
Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) adaylık sürecinde bazı üye ülkelerin engel çıkardığını ve kendi iç siyasi malzemesi olarak kullandığnı söyledi. Bu ülkelerin tutumlarına rağmen Türkiye’nin, Kopenhag kriterlerini uygulamaktan geri kalmayacağını belirten Bağış, “Bu yüzden bize havlu attırmak, kendi iç politikalarında Türkiye’nin üyelik sürecini istismar etmek isteyenlere hiçbir zaman prim vermedik, vermeyeceğiz.” dedi.

İzmir Swissotel’de düzenlenen Parlamentolar Arası Yaz Kampı Gençlik, Demokrasi ve Değişim Programı'na, Bakan Bağış’ın yanısıra evsahibi olarak AB Uyum Komisyonu Başkanı ve Proje Lideri Prof. Dr. Mehmet Tekelioğlu, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı Litvanya Parlamentosu Başkanı Juras Pozela ve diğer parlamenterler katıldı. Burada yaptığı konuşmada, üyelik sürecinde çıkarılan engelleri anlatan Bağış, "Bu süreç sadece Türkiye değil, dönem başkanlığını üstlenmiş Litvanya’nın çok değerli temsilcisinin de söylediği gibi AB için de çok önemlidir. Bugün AB’nin Türkiye’ye ihtiyacı, Türkiye’nin AB’ye ihtiyacından çok daha fazla noktaya gelmiştir. Almanya’nın Bavyera bölgesinden bir Hristiyan demokrat siyasetçinin ve eski bir eyalet başbakanının, 'Bir gün gün gelecek, Almanya’nın şansölyesi ve Fransa’nın devlet başkanı dizlerinin üzerinde yalvarıp Türkiye’yi üyelik için ikna etmeye çalışacaklar.' demesi tesadüf değildir. Rastgele söylenmiş bir söz de değildir. Gerçekten bugün Türkiye’nin stratejik önemi, AB Enerji Komiseri tarafından olduğu gibi birliğin birçok siyasetçisi tarafından da farkedilmiştir ama bunda bizim atmamız gereken adımlar var. İşte Türkiye’nin kalkınması ve zenginleşmesi, bu yüzden AB üyelik sürecinde elimizi güçlendirmekle kalmıyor, vatandaşlarımızın yaşam kalitesinin arttırılması açısından da çok önemli bir süreci müjdeliyor. Bu yüzden biz sadece AB sürecimizi 75 milyon vatandaşımız için değil, sadece 1,5 milyarlık İslam alemi için değil, kendini batıdan izole edilmiş, gözardı edilmiş gören 3,5 milyarlık insanlık alemi için de değil, küresel barış için çok önemsiyoruz. Bu yüzden Avrupa’ya rağmen Avrupa standartlarını ve Avrupa’nın barışını küreselleştirmek için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Demokrasimizi benimsemiş olan İzmir’den bunu bir kez daha vurgulamakta çok büyük fayda görüyorum." şeklinde konuştu.

Türkiye’nin AB uyum süreciyle ilgili Kopenhag kriterlerinin yüzde 65’ini tamamladığını aktaran Başmüzakereci Egemen Bağış, şunları kaydetti: "Bizim için önemli olan 81 ilde de Almanya’daki otoban standartlarını, iş disiplini standartlarını, İtalya’daki moda ve marka standartlarını, Fransa’daki gıda ve hijyen standartlarını, İsveç’teki insan hakları, ifade özgürlüğü, demokrasi standartlarını İngiltere’deki eğitim standartlarını bütün vatandaşlarımıza kazandırabilmektir. İşte onu yakaladığımız zaman Türkiye, çok farklı bir konumda olacak.Türkiye’nin AB müzakare sürecinde önüne koyulan suni engeller, siyasi blokajlar kaldırılırsa birkaç yıl içinde üye olacak noktadayız. Halihazırda bütün bu engellere rağmen Türkiye, müktesebatın neredeyse yüzde 65’ine uyumlu hale gelmiştir. Birçok AB üyesi, Türkiye kadar uyumlu değildir. Bugün üye olup hala Maasricht ekonomik kriterleri ve Kopenhag siyasi kriterlerini yakalayamamış ülkeler bulunduğunu hepimiz biliyoruz. Türkiye’nin yaşadığı sıkıntılı sürecin de aslında Avrupa’daki bazı önyargılardan kaynaklandığını biliyoruz ama bizim mutlaka kendi reformlarımıza odaklanmamız lazım. Türkiye’nin reformları, kem gözle bakmak isteyenleri, Türkiye’yi yavaşlatmak isteyenleri de aynı zamanda durduran bir süreçtir. Onun için Türkiye’nin daha da güçlenmesi ve kendinden emin bir şekilde yürümesi için kendi reformlarımıza ağırlık vermeliyiz."

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.