Bakan Elvan: KGF destekli 3 yeni mekanizmayı başlatıyoruz
Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, Kocaeli'nde iş dünyası ile buluştu. Pandeminin ekonomiler üzerindeki olumsuz etkisine dikkat çeken Bakan Elvan, "Küresel emtia fiyatlarındaki artış girdi maliyetleri kanalıyla sanayicimizi doğrudan etkiliyor. Enflasyonun beklenenden daha kalıcı olabileceği riskini göz ardı edemeyiz." dedi. Elvan, bu sene yüzde 8'in üstünde büyüme beklediklerini belirterek, " Bu yılın büyüme performansı açısından dikkat çekici bir diğer özellik yüksek büyüme oranını düşük bir cari açıkla gerçekleştirecek olmamızdır. " şeklinde konuştu. Elvan, KGF destekli 3 yeni mekanizmayı başlatacaklarını da duyurdu.
- Ege Postası
- 20.08.2021 - 12:08
Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, Kocaeli'nde iş dünyası ile buluştu. Elvan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
- Yangın ve sel felaketleri esnasında olduğu gibi sonrasında da hayatın normale dönmesi, yaraların sarılması için tüm kaynaklarımızla vatandaşlarımızın yanında olmaya devam edeceğiz. El birliğiyle bu zamanların üstesinden geleceğiz. Bakanlık olarak üretim, istihdama can verenlerin, ekonomide çarkları döndürenlerin yanında olmaya büyük gayret gösteriyoruz.
- Saha ziyaretlerimize büyük önem veriyoruz. Kocaeli; güçlü üretim altyapısı, lojistik avantajları ve nitelikli insan kaynaklarıyla ülkemizin dikkat çekici rol modellerinden birisi. Burada üretim çeşitliliği, inovasyon ve yüksek katma değer var. Gözü pek ve cesaretli girişimciler var. Kocaeli son 15 senede Türkiye ortalamasının üzerinde bir büyüme performansına imza attı. İtici güç ise ihracat hacmi oldu. Kocaeli'nin başarısı pek çok ile ilham verecek nitelikte.
- 2020 senesi tüm dünyada her türlü ekonomik ve sosyal düzenin test edildiği, mücadeleli bir yıl oldu. Küresel ekonomi en derin daralmasını yaşadı. Tüm ülkeler krizin olumsuz etkilerini azaltmak amacıyla görülmemiş ölçülerde genişleyici para ve maliye politikaları uyguladılar. Aşılamanın hız kazanması, ertelenmiş talebin devreye girmesi ve düşük baz etkisinin katkısıyla bu sene küresel çapta yüksek büyüme oranları bekleniyor. Virüsün yeni varyantları, küresel toparlanmanın gücü ve sürdürülebilirliğine ilişkin soru işaretleri oluşturuyor. Pandemi süreci küresel ekonomik görünüme ilişkin 3 temel sorunu beraberinde getirdi. Ekonomik aktivitenin güçlenmesi, arz talep uyumsuzlukları ve artan emtia fiyatları küresel enflasyonu yukarı çekiyor.
- Küresel emtia fiyatlarındaki artış girdi maliyetleri kanalıyla sanayicimizi doğrudan etkiliyor. Enflasyonun beklenenden daha kalıcı olabileceği riskini göz ardı edemeyiz. Gelişmiş ülke merkez bankalarının önümüzdeki süreçte atacağı adımlar küresel finansal piyasalar üzerinde doğrudan etkili olacak. Finansal piyasalarda küresel anlamda veri duyarlılığının artacağı bir döneme girmekteyiz. Sermaye akımları, dış ticaret ve bekleyişler yoluyla dalgalanmalar yaşanmasına sebep olabilir. İkinci sorun tedarik zincirinde yaşanan aksamalar oldu. Küresel çip krizi otomotivden beyaz eşyaya kadar bir çok sektörü olumsuz etkiledi. Üretimin de aksamasına neden oluyor. Üçüncü sorun borçluluk oranlarında yaşanan artışlar.
- Küresel resimde biz nasıl konumlanıyoruz? Öncelikle Türkiye pandeminin gerek sağlık gerekse sosyo ekonomik olumsuz etkileriyle mücadelede son derece başarılı oldu. Son derece hızlı, kararlı ve etkin adımlar attık. Sağlık alanında pandemi sürecini başarıyla yürüttük. Kapsamlı ve koordineli ekonomi politikaları uyguladık. Türkiye ekonomisi salgın sürecinde üretim kapasitesini korudu ve büyümeye devam etti. Sanayi üretimi ihracatın desteğiyle çarpıcı bir şekilde artarak büyümenin motoru durumuna gelmiş durumda. Başta makine teçhizat olmak üzere yatırımlar atıyor. Üretim kapasitemizi güçlü bir şekilde destekliyoruz.
- Aşılanma oranının daha da artmasıyla hizmetler sektöründe kademeli canlanma eğilimi devam ediyor. Öncü göstergeler ekonomide büyüme ve yatırım eğiliminin üçüncü çeyrekte sürdüğüne işaret ediyor. Salgınla ilgili dışsal bir şok olmaması durumunda 2021 için yüzde 8'in üzerinde bir büyüme bekliyoruz.
- Bu yılın büyüme performansı açısından dikkat çekici bir diğer özellik yüksek büyüme oranını düşük bir cari açıkla gerçekleştirecek olmamızdır. İhracatta ilk defa yıllık 200 milyar doların üstüne çıkarak rekor kırdık. Cari açıkta düşüş dış finansman ve ülke riski primi baskısını azaltmada da kritik rol oynayacak. Bu başarının temelinde Türk sanayisi bulunuyor. Sanayimiz ciddi mesafeler kaydetti. Üretimde başlayan bu yapısal dönümün hızlanarak devam etmesini son derece elzem görüyorum.
- Büyüme dediğimiz olgu sadece rakamlardan ibaret değil. Biz istikrarlı, kapsayıcı, istihdam oluşturan, çevreyi koruyan, yüksek verimliliği ve rekabetçiliği sağlayan hepsinden önemlisi gelir dağılımı adaletini en iyi şekilde tesis eden büyümeyi sürekli kılma peşindeyiz. Fiyat istikrar mali disiplin ve güçlü finansal sektör hedeflerimizden ödün vermeden yolumuza devam edeceğiz.
- Büyüme performansımızla küresel ölçekte olumlu yönde ayrışırken tüm dünyada olduğu gibi uygulanan politikaların olumsuz yan etkileri de ortaya çıktı. Kur oynaklığı, enflasyon ve ülke risk primimiz artış gösterdi. 2020'nin son çeyreğinden başlayarak kararlı para ve maliye politikası adımları attık. Düşük enflasyon kur istikrarı, risk algısının azaltılması ve bekleyişlerin iyi yönetilmesi kritik önemde. En temel önceliğimiz enflasyon eğiliminin terse çevrilmesi. İhtiyatlı ve kararlı para ve maliye politikaları uygulamaya devem etmemiz gerekiyor.
- Maliye politikalarımızla da enflasyonla mücadeleye destek veriyoruz. Eşel mobil uygulamasıyla KDV ve ÖTV gelirlerimizden feragat ediyoruz. Kamu maliyesi tarafından yapılan indirim ve fiyat ayarlamaları sonucunda 103 milyar liralık kamu gelirinden vazgeçtik. Makro ihtiyati tedbirleri uygulamaya aldık ve olumlu etkilerini kısmi olarak görmeye başladık. Yılın son çeyreğinde enflasyon eğiliminin belirgin bir düşüş sürecine düşmesini öngörüyoruz.
- Bütçe gelişmeleri yıl sonu hedefimizle uyumlu gidiyor. Temmuz ayında bütçe giderlerinde emekli ikramiyeleriyle planlanmış faiz yatırım ve cari nitelikli ödemelerden kaynaklı nispi yükseliş gerçekleşti. Nitekim yılın ilk 7 ayında bütçe açığı geçen yıla kıyasla yüzde 43.7 oranında azalıp 78 milyar lira olarak gerçekleşti. Mali disiplinden asla taviz vermeyeceğiz. Merkezi yönetim bütçe açığının milli gelire oranını yüzde 3.5 olarak tutma hedefimize sadığız.
- Borçlanma konusunda son derece dikkatli bir yaklaşım izliyoruz. Yurt içinden dövizle borçlanmayı kademeli olarak düşürmeye başladık. 2021 yılında yurt içinde yaptığımız döviz cinsi borçlanma döviz cinsi ödemelerin yaklaşık yarısı kadar. Maliyetleri de dikkate alarak borçlanmanın vadesini mümkün olduğu kadar uzattık. Yurt içinde borçlanma vadesini 34 aydan 52 aya yükselttik. Bu stratejiler sayesinde faiz yükünü azaltarak bütçede alan oluşturmak ve bu alanı ihtiyaç duyulan yerlerde kullanmak istiyoruz.
- Mart ayında açıkladığımız ekonomi reform programında üretim, istihdam, yatırım ve ihracatı ekonomi politikalarımızın odağına aldık. Bu alanları desteklemek ve üreticilerimiz üzerindeki yükü azaltmak üzere önemli adımlarımız olacak. Uzun vadeli ve uygun koşullarda finansman sağlamanın sizler için taşıdığı önemin farkındayız. KGF destekli 3 yeni mekanizmayı başlatıyoruz. Likidite sıkıntı çeken küçük ölçekli firmalara ilave istihdam ettikleri her bir kişi için KGF kefaletiyle krediye erişim imkanı, ikincisi imalata dayalı ve ihracatı önceleyen yatırımlara KGF teminatı ile 5. ve 6. bölgelerde uzun vadeli kredi desteğini, üçüncüsü ihracat potansiyeli yüksek olan KOBİ'lerin dış pazarlara açılmalarını teşvik etmek üzere Eximbank kredi destek paketini devreye alıyoruz.
- Mevcut kaynaklarımızı seçici ve odaklı bir yaklaşımla ekonomik potansiyelimizi daha da geliştirmek için kullanacağız. Ara eleman sorununun çözümüne yönelik hazırlıkları tamamladık. Mesleki eğitim merkezlerine olan ilgiyi artırmak için gençlerin kalfalık döneminde aldıkları ücretleri artıracağız. Sanayicinin yükünü hafifletmek için bu merkezlerden eğitim alan öğrencilerin ücretlerini biz ödeyeceğiz.
Yorum Yazın