Dolar 34,6111
%0.2
Euro 36,4250
%1.16
Altın 2.928,290
%-2.57
Bist-100 9.660,00
%0

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Bakan Koca'dan sokağa çıkma yasağı açıklaması

Bakan Koca'dan sokağa çıkma yasağı açıklaması

Salgının Anadolu'da ikinci zirve döneminde olduğunu söyleyen Bakan Koca, "Riskli bir yükselişle karşı karşıyayız" dedi. Bakan Koca, sokağa çıkma yasağıyla ilgili olarak da, "Sokağa çıkma yasağı gibi bir tedbir düşünmüyoruz. " dedi.

  • Ege Postası
  • 23.10.2020 - 20:39

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca basın toplantısı düzenledi. 

Bakan Koca'nın açıklamalarından satır başları;

Durum, bölgesel bir yayılımdan daha ciddidir. Gelinen noktada yeni bir değerlendirme yapmak gerekmektedir. Bu noktanın adını koymak ise uyarıcılığı bakımından yararlıdır. Bu sebeple, Bursa'da yaptığımız toplantısının muhatabı 5 ilimiz ve diğer illerimizdir. Sabahki konuşmamda belirttiğim gibi İstanbul buna dahildir. Salgın Anadolu'da ikinci zirve dönemindedir. Riskli bir tırmanışla karşılaşıyoruz. İlk zirveyi, bir diğer tabirle ilk piki büyük illerde 14 Nisan'da, ikinci zirve noktasını da eylülde yaşamıştık. Anadolu'da ise ilk zirve eylülde görülmüştü. İkinci zirveyi şimdi yaşıyoruz. Büyük illerimizde, her iki zirve noktasından sonra tedbirlere durumun gerektirdiği ciddiyetle sarılmış ve hızla sonuç almıştık. Ekimin ikinci haftasından itibaren salgın karşısında öncekilerden daha büyük bir sınavdayız.

"BURSA'DA VAKA SAYISI 3 KAT ARTTI"

Bursa'da 1 ay öncesine göre, günlük vaka sayısı yaklaşık 3 kat artmıştır. Bilecik'te geçen aya göre vaka sayımız 2 kat arttı. Balıkesir'de, Yalova'da ve Çanakkale'de ise 1 ay öncesine göre yüzde 50 oranında vaka artışı görüyoruz. Bursa'da yoğun bakım yatak kapasitemize 198 yatak ilave ediyoruz. Yatak doluluk oranımız yüzde 60, yoğun bakım doluluk oranımız yüzde 75, ventilatör doluluk oranımız ise yüzde 38. Balıkesir ilimizde 48 yoğun bakım yatağı daha artırılması için planlamamızı yaptık. Yatak doluluk oranımız yüzde 48, yoğun bakım doluluk oranımız yüzde 62, ventilatör doluluk oranımız ise yüzde 31. Bilecik'te 21 yoğun bakım yatağı daha artırılması için planlamamızı yaptık. Yatak doluluk oranımız yüzde 36, yoğun bakım doluluk oranımız yüzde 42, solunum cihazı doluluk oranımız yüzde 56. Çanakkale ilimizde yoğun bakım yatak kapasitemize 39 yatak daha ekliyoruz. Yatak doluluk oranımız yüzde 34, Yoğun bakım doluluk oranımız yüzde 48, solunum cihazı doluluk oranımız yüzde 24. Yalova'daki mevcut yoğun bakım yataklarımıza 9 ilave ediyoruz. Yatak doluluk oranımız yüzde 62, yoğun bakım doluluk oranımız yüzde 60, solunum cihazı doluluk oranımız yüzde 26.

Filyasyon ekiplerinin çalışmaları sayesinde şüpheli temasları tespit ediyor, izolasyona alıyoruz.  Bursa'da 463 olan filyasyon ekip sayımızı 700'e çıkarıyoruz. Balıkesir'de 203 ekibimiz sahada. Yalova'da ekip sayımızı 60'a çıkarıyoruz. Bilecik ilimizde 66 filyasyon ekibimiz mevcut. Çanakkale'deki 42 filyasyon ekibimizin sayısını 97'ye çıkarıyoruz.

"KALABALIKTAN UZAK DURMALIYIZ"

Dışarda geçirdiğimiz zamanı asgari düzeye indirmeliyiz. Kalabalıktan uzak durmalıyız, asıl ciddi sınavı kalabalığa karşı vereceğiz. Hayat Eve Sığar cümlesini yeniden hatırlayalım. 

Salgın Anadolu'da ikinci zirve dönemine kış henüz gelmeden ulaştı. Bursa salgın boyunca gördüğü en riskli dönemi yaşıyor. 

Salgınla mücadelede tedbirlerden daha güçlü bir silahımız yok. 

GRİP AŞISI

Grip aşısı çok konuşulan bir konu oldu. Grip aşısıyla ilgili bir yıl sonrasının aşısı erken dönemde, 2021 yılının aşısını şimdiden sipariş etmeye çalışıyoruz. Bu yılki aşının siparişi geçen yıllara dayanır. Her yıl aldığımız aşı 1 milyon 350 bin dozdu. Dünyada grip aşısının arzı toplamda yüzde 20 oranında arttı. Pandemi ile birlikte grip aşısının önemi daha da artmış oldu. Bu dönemde, grip aşısının herkese yapılabilmesi gerektiği kanaati giderek yaygınlık kazanıyor. Biz bu yıl için 1 milyon 350 bin grip aşısını tedarik etmiş olduk. İlk 400 binini eczanelere verdik. Önümüzdeki 2-3 hafta içinde devamını depolar üzerinden yollayacağız. Biz grip aşılarını daha da arttırmak için yoğun gayret içindeyiz. Bu sayının 2,4 milyona çıktığını söyleyebilirim. Bunu 3 milyon üzerine çıkarmak noktasında yoğun bir çaba içinde olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Geçen yıla göre en az 2 kat artmış olacak. Özellikle bu durumda, dünyada arzının çok olmadığı ama talebin çok olduğu dönemde grip aşısını özellikle riskli olan kişilere yapmak gerekiyor. Bununla ilgili bilim kurulumuz bir çalışma yaptı. Kimlere öncelikle yapılması gerektiğini belirledi. Bunu belirleyen de saygın Bilim Burulundaki arkadaşlarımız oldu.

GRİP AŞISINDA ÖNCELİK KİMLERE VERİLECEK'

Riskli gebelere, 26 haftadan sonra olan gebelere, doğumdan sonra ilk iki hafta içinde olanlara, 65 yaş üzerinde bir kronik hastalığı olanlara, 5 yaş altı kronik hastalığı olan çocuklara, 5-65 yaş arası iki kronik hastalığı olan kişilere, özellikle riskli olan sağlık çalışanlarımıza ve ayrıca organ nakli olan kişilere olmak üzere ilk planda bunun dağıtımını hedefleyerek planladık. Peyderpey gelen aşıyı da bu çerçevede dağıtmış olacağız. Vatandaşımız e-nabız üzerinden riskli olmadığını görerek ben yaptırmayacak mıyım diye düşünmemeli. Sağlık çalışanlarımıza ise eczane değil halk sağlığı üzerinden yapılıyor olacak. Kasımın ilk 10 günü içinde sağlık çalışanlarına yapmış olacağız. Devamında bizim özellikle aşıyla ilgili elimize geçtikçe kademelendirmeyi genişleteceğiz. Telaşlanmayalım. Bu kademelendirme doğrultusunda aşının gelişiyle birlikte yaygın şekilde uygulamasının yapılacağını özellikle söylemek istiyorum. Riskli görülmeyen kişilerin kademelendirme ile birlikte riskli kişi olabileceklerini ifade etmek istiyorum. Geçen yıla oranla en az 2 kat aşının tedarik ediliyor olduğunu, bunun 3 milyondan fazlaya çıkarılacağını söylüyorum.

AŞI ÇALIŞMALARI

Alman ve Çin Snovak aşısının faz 3 çalışmaları ülkemizde yapılmakta. Kasım ayı sonunda bu konuyla ilgili bir bilgilenmemiz söz konusu olacak. Bağışıklık durumunun seyrini daha net görebiliriz. Faz 3 çalışmasına izin verirken, daha çok aşıların ülkeden ülkeye bölgesel farklılıklar gösterebileceğini, vatandaşımız üzerindeki etkisini görerek erken dönemde aksiyon alma hedefiyle izin vermiştik. Bu çerçevede sanırım kasım sonrası belli olmuş olur. Aralık’ta eğer beklentimiz doğrultusunda denilen şekliyle dosyada yapılan çalışmalar doğrultusunda bağışık düzeyinin geliştiğine kanaat getirirsek aralıkta bu aşılardan birini inaktif olan aşıyı Türkiye'de uygulamayı düşünüyoruz ve bağlantıları bu çerçevede yaptık. Aralık'ta 5 milyon gibi bir aşılamayı yapabiliriz. Yerli aşıda 16 çalışma devam ediyor. Bu çalışmalar sadece bir tip aşı çalışması değil. Birden çok tipin çalışıldığını biliyoruz. Bu çerçevede de gelecek hafta sonunda inaktif olan bir aşımızın sterilizasyon süreleri bitmiş oluyor. Gelecek haftadan sonra 10 günden sonra bu arada seçilmiş olan kişileri ve onların tetkikleriyle 5 günlük karantina dönemi olacak. İlk insana uygulamayı, faz 1 çalışmasını başlatmış olacağız. Mart-Nisan ayında faz 3 çalışması bir noktaya gelir. Aralık ocak şubat döneminde yurtdışından uygun gördüğümüz güvenilir aşıyı vatandaşımız için uygulayabiliriz. Devamında kendi yerli aşımızın devreye girebileceğini söylemek istiyorum.

YÜZ YÜZE EĞİTİM

Okullarla ilgili şu ana kadar ciddi bir salgına sebep olacak arttırabilecek durumun olmadığını söyleyebilirim. Okula gitmeyen çocukların yaş grubu ile okula devam eden çocukların yaş grubunu kıyasladığımızda okula giden çocukların yaş grubunu, gitmeyenlerin yaş grubuna göre yüzde 3 yüzde 4 oranında düşük olduğunu görüyoruz. Önümüzdeki haftalar benzer şekilde devam edecek mi bilmiyoruz. Bunu kademelendirerek geçiş planlandı. 2 Kasım’dan itibaren 5 ve 9. sınıflar da başlamış olacak. Eğer aynı şekilde devam eder, belirgin artış görmezsek, o durumda diğer kademeli olarak sınıflara geçilebilir. Son 2 hafta artışı görüyoruz. Bazı illerde belirgin olduğunu görüyoruz. Önümüzdeki 2 hafta elde edeceğimiz sonuçlarla bir değerlendirme durumumuz söz konusu olur. Şu an salgını arttırabilecek bu anlamda ciddi bir durum olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim. Bu özellikle okula devam eden çocukların tedbirler noktasında daha fazla hassasiyet göstermesinden kaynaklanıyor olabilir.

SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI

Özellikle sokağa çıkma yasağı gibi bir durumu düşünmüyoruz. Hareketin artmasıyla salgının arttığını iyi biliyoruz. O nedenle tedbirlere hassasiyetle uymanın önemli olduğunu. Maske mesafe ve temizliğin son derece önemli olduğunu, kalabalık ortamlara girmekten kaçınılması gerektiğini, evlerde de ev içi bulaşın arttığını görüyoruz. Evlere de dışarıdan misafir alınmamasını bu dönemde özellikle önemsiyoruz. Bunun dışında ulaşımın önemli bir kaynak olduğunu, bu çerçevede esnek mesai hem kamuda, hem özel sektörde ciddi anlamda devreye giriyor olmalı. Yani günün özellikle pik yapan iki saati var. Bu zaman dilimlerini azaltmak gerekiyor. Azaltmanın yolu da esnek mesaiden geçer. Bunu hem özel hem kamu uyguluyor olmalı. İl Hıfzısıhha Kurulları yetkili. Her il ulaşım açısından riski minimize etmek için üzerine düşeni yapıyor olmalı. Bu dönemde maskenin daha çok sadece koronaya karşı değil, önümüzdeki dönem viral enfeksiyonları, üst solunum yolu enfeksiyonlarının yoğun dönemine giriyoruz. Maskenin bütün hastalıklar için yüzde 90'a kadar önleyici olduğunu biliyoruz. Aşının yüzde 60 koruyuculuğu olduğunu biliyoruz.

"ÖNÜMÜZDEKİ 4-5 AY ÇOK ÖNEMLİ"

Aşı bütün dünyada yaygın. Bütün dünyada yüzde 60 yapılmadıkça salgını önlemek mümkün olmaz. 2 yıldan önce mümkün görünmüyor. Biz ülke olarak erken dönemde başlatmak istiyoruz. Önümüzdeki 4-5 ay çok önemli. Sadece korona değil, diğer enfeksiyonlara karşı maskenin önleyiciliğinin önemli olduğunu biliyoruz. Maskeyi bu dönemde kullanmanın önemli olduğunu biliyoruz. Bu dönemde mevsim olarak çocuk yaş grubunda viral enfeksiyonları çok görürdük. Şu an çocuk polikliniklerinde sayının artmadığını görüyoruz. Sayının arttığı poliklinik dahiliye servisi, daha çok Covid hastalarının geldiği poliklinikler. Çocukluk döneminde influanzayı görmemek tedbirlerden geçiyor. Ne kadar koruduğunu biz görüyoruz. Onun için aşı noktasında da çok hassasiyet gösteriyoruz. Eğer bunlar uygulanır, 83 milyon tedbirlere uyma noktasında gayret gösterilirse, katı tedbirler almak söz konusu olmaz

"AVRUPA SALGININ MERKEZİ DURUMUNDA"

Önümüzdeki dönem bir başka risk, Avrupa'da bu salgın giderek artmış olacak. Dünyada görülen Covid-19 vakasının yarısı yüzde 50'si Avrupa'da. Avrupa şu an pandeminin merkezi olmuş durumda. Önümüzdeki haftalar artmış olacak. Biz de bundan etkilenmiş olacağız. Etkilenmemenin yolu, tedbirlere sıkı sıkıya uymaktan geçer. Vatandaşımız özellikle maskenin, mesafenin, hijyenin kalabalık ortamlardan kaçınmanın ve evlerine de misafir gelmesini önleminin yaklaşımı içinde olmalılar.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.