Dolar 34,5424
%0.18
Euro 36,0063
%-0.62
Altın 3.005,890
%1.48
Bist-100 9.550,00
%1.94

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Bakan Nebati: Bu yıl kişi başı milli gelir 12 bin doların üzerine çıkacak

Bakan Nebati: Bu yıl kişi başı milli gelir 12 bin doların üzerine çıkacak

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, 2022 yılında Türkiye Ekonomi Modeli ile bir başarı hikayesi yazdıklarını söyledi. "Çok şükür bütçemiz de kasamız da sağlam durumdadır" diyen Bakan Nebati, "Yüksek büyüme performansımızın etkisiyle 2022 yılında kişi başına gelirimiz 10 bin dolar seviyesini aşacağını öngörüyoruz. 2023 yılında da kişi başına gelirimiz, inşallah daha da yükselerek 12 bin doların üzerine çıkacaktır" dedi. Bakan Nebati'nin "İnşallah 12 bin doların üzerine çıkacak" dediği kişi başı milli gelir, 2013 yılında 12 bin 582 dolar düzeyindeydi.

  • Ege Postası
  • 16.01.2023 - 10:46

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, bugün İstanbul’daki Dolmabahçe Çalışma Ofisi'nde düzenlenen ‘2022 Yılı Değerlendirmesi 2023 Yılı Hedefleri Programı’na katıldı. Nebati, burada yaptığı konuşmada, 2022 yılı Türkiye ekonomisi, 2023 yılı ekonomi programı ve 20 yıllık süreç hakkında bilgi verdi. 2022'de Türkiye Ekonomi Modeli ile önemli bir başarı hikayesi yazdıklarını savunan Nebati’nin konuşması şöyle:

"2022 ÇOK ÖZEL BİR YIL OLDU: Küresel enflasyonun tarihi yüksek seviyelerde seyrettiği, taşımacılık maliyetlerinin hızla yükseldiği, son yüzyılın en zor yıllarından biri olan 2022 yılında makroekonomik göstergelerin tamamına yakınında başarı elde ettiğimizi vurgulamak isterim. Bu açıdan 2022, çok özel bir yıl olmuştur.

DENGELİ VE SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR BÜYÜMEYİ HEDEFLEDİK: Türkiye Ekonomi Modeli'nin temel politika araçlarını; TL tasarrufların özendirilmesi, selektif kredi politikası ve yatırım ortamının iyileştirilmesi olarak belirlemiştik. Bu politika araçlarının etkin kullanımıyla birlikte dengeli ve sürdürülebilir bir büyümeyi hedefledik. 

DÖVİZ TEVDİAT HESAPLARINDA CUMHURİYET TARİHİNDEKİ EN YÜKSEK DÜŞÜŞE İMZA ATTIK: Modelimizi tasarlarken amacımız, kapsayıcı bir yaklaşımla yatırımları, istihdamı, üretimi, ihracatı ve verimliliği artırmak; cari işlemler dengesinde fazla vermek ve fiyat istikrarını kalıcı bir şekilde temin etmek olmuştur. Böylece, kısa bir sürede döviz tevdiat hesaplarında Cumhuriyet tarihindeki en yüksek düşüşe imza attık. 2022 yılının ikinci yarısından itibaren de döviz kurlarında istikrarı sağlarken finansal istikrarı da sağlamlaştırdık.

BUGÜN 10 TONLUK İKİNCİ ALTIN SERTİFİKASI İHRACINA ÇIKIYORUZ: Finansal istikrarın güçlendirilmesi, TL’nin reel olarak değer kazanmasını da beraberinde getirmiştir. TL’ye olan cazibeyi artırmak için ayrıca 6,6 milyar TL’ye ulaşan Gelire Endeksli Senet ihraç ettik ve Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) ile temettü gelirlerinde stopaj indirimi yaptık. Türkiye Ekonomi Modeli kapsamında finansal araçlarda çeşitlendirme ve finansal sistem dışındaki âtıl tasarrufların finansal sisteme kazandırılması amacıyla 21 Kasım 2022’de devreye aldığımız 5 ton altın karşılığında ihraç edilen Darphane Altın Sertifikalarına bireysel yatırımcılarımız büyük bir ilgi gösterdi. Bu teveccühün ardından bugün de 10 tonluk ikinci altın sertifikası ihracına çıkıyoruz.

BRÜT REZERVLERİMİZ 129 MİLYAR DOLAR İLE SON 8 YILIN EN YÜKSEK SEVİYESİNE ULAŞTI: Altın sertifikası ihraçlarımız, Altın Tasarruf Ekosistemi ve Altın Dönüşümlü Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulamasıyla 2022 yılında altın rezervlerimizin 129 ton artırılmasına katkıda bulunduk. Sadece altın rezervlerimizin değil, brüt rezervlerimizin de 129 milyar dolar ile son 8 yılın en yüksek seviyesine ulaşmasına katkı sağladık.

BORSA İSTANBUL'DAKİ YATIRIMCI SAYISI 1,4 MİLYON ARTTI: Rezervlerimizdeki artışa ilaveten, Borsa İstanbul’daki yatırımcı sayımızın 1,4 milyon kişi artmasıyla yatırımcı tabanımızı genişlettik. Son bir yılda borsa şirketlerinin piyasa değeri, yüzde 184 artışla 6,2 trilyon liraya ulaşmıştır. Halka arzları vergisel açıdan teşvik ederek şirketlerimizin 19,3 milyar liralık ek finansmana erişimine imkan sağladık. Böylece, 2022 yılında 40 yeni şirket Borsa İstanbul’da işlem görmeye başladı. Türkiye, borsa performansıyla gerek gelişmiş gerekse gelişmekte olan ülkelerden olumlu ayrıştı. Böylece, Borsa İstanbul, 2022 yılında dolar bazında yüzde 111 ile en yüksek getiriyi sağladı.

BES'DEKİ TOPLAM FON BÜYÜKLÜĞÜ YAKLAŞIK 430 MİLYAR TL’YE ULAŞTI: Bireysel Emeklilik Sistemini (BES) de hızla büyütüyoruz. Ülkemizde özel tasarrufların yükseltilmesi hedefi doğrultusunda 2022 sonunda, Otomatik Katılım Sistemi dahil BES'deki toplam fon büyüklüğü, yüzde 76 artışla yaklaşık 430 milyar TL’ye ulaşmıştır.

BİREYSEL EMEKLİLİKTE KATILIMCI SAYISI 15 MİLYON KİŞİYE ULAŞTI: 18 yaşından küçüklerin BES’e dâhil edilebilmesi ve 2022 yılı ocak ayında yürürlüğe giren yüzde 30 devlet katkısı uygulaması neticesinde, 2022 sonunda toplam katılımcı sayısı, 1,3 milyon artışla yaklaşık 15 milyon kişiye ulaştı. Sigortacılığın diğer bir alanı olan Türk Katılım Reasürans AŞ’yi kurmak suretiyle katılım ekosistemini daha da güçlendiriyoruz. Türk Katılım Reasürans AŞ’nin yurt dışı katılım sigortacılığıyla entegrasyonunu artırıyoruz. Katılım esaslı fonların özel emeklilik sistemindeki payının artırmasını destekliyoruz.

KAMU BORÇ YÖNETİMİ ALANINDA DA ÖNEMLİ KAZANIMLAR ELDE ETTİK: TL cinsi tasarrufların çeşitlenmesine ilaveten, stratejik ölçütlere dayalı ve etkin borçlanma politikaları sayesinde kamu borç yönetimi alanında da önemli kazanımlar elde ettik. 2022 yılında, bir önceki yıla göre iç borçlanmanın ortalama vadesini 17 ay uzatarak 70 aya yükselttik; maliyetini ise 14,9 puan azaltarak yüzde 10,7’ye düşürdük.  

ZORLU PİYASA KOŞULLARINA RAĞMEN DAHA YÜKSEK TUTARDA VE SAYIDA İHRAÇ YAPTIK: Uluslararası sermaye piyasalarındaki gelişmekte olan ülke ihraçlarının bir önceki seneye göre neredeyse yarıya düştüğü 2022 yılında bizler, hedeflediğimiz 11 milyar dolar tutarında yurt dışı tahvil ihracını başarıyla tamamladık. Böylece, zorlu piyasa koşullarında en yüksek ihracı gerçekleştiren gelişmekte olan ülke olmayı başardık. Dünya Bankası, çeşitli uluslararası finans kuruluşları ve ticari bankalar vasıtasıyla 3,5 milyar dolarlık yurt dışı finansman temin ettik.

HAZİNE DESTEKLİ KEFALET SİSTEMİ’YLE 116 MİLYAR LİRA KREDİ İMKANI OLUŞTURDUK: Modelimizin önemli sacayaklarından biri olan selektif kredi anlayışıyla ve Hazine Destekli Kefalet Sistemi’yle 116 milyar lira kredi imkanı oluşturduk. Selektif kredi yaklaşımımızın bir sonucu olarak, imalat sanayii öncülüğünde kullandırılan ticari kredi büyümesi, 2021 yılının 25 puan üzerine çıkarak yüzde 36,1 seviyesine ulaşmıştır.    

BANKALARIN TAHSİLİ GECİKMİŞ ALACAK ORANI, GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERDEN DAHA DÜŞÜK: Malumunuz, bankacılık sektörümüzün sermaye yeterlilik rasyosu, yüzde 19,3 ile yüzde 8 olan yasal asgari oranının oldukça üzerindedir. Yabancı para net genel pozisyonu kaynaklı kur riski bulunmayan sektörün tahsili gecikmiş alacak oranı da 2022 yılında azalmaya devam ederek yüzde 2,2 gibi oldukça düşük bir seviyede gerçekleşmiştir. Ülkemizdeki bankaların tahsili gecikmiş alacak oranının diğer gelişmekte olan ülkelerden daha düşük bir seviyede olduğu bilgisini de sizlere paylaşmak isterim.

İHRACATIMIZ 254,2 MİLYAR DOLARLA REKOR SEVİYEYE ULAŞTI: Büyüme potansiyelinin artması açısından önem arz eden makine ve teçhizat yatırımlarında kesintisiz büyüme süreci 12 çeyreğe çıktı. 2022 yılında küresel pazarlardaki yavaşlama ve paritenin olumsuz etkilerine rağmen ihracatımız, 254,2 milyar dolarla rekor seviyeye ulaştı. 2022 yılının ilk üç çeyreğinde gerçekleşen büyümenin yüzde 60’ı, makine ve teçhizat yatırımları ile net ihracattan kaynaklanmıştır. 2022 yılının ilk üç çeyreğinde kaydettiğimiz yüzde 6,2’lik güçlü ve dengeli büyümeyle G-20 ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ekonomilerden biri olduk.

TÜRKİYE 2022'DE BÜYÜME TAHMİNİ YUKARI YÖNLÜ REVİZE ETTİ: Yüzde 6,2’lik büyüme oranını, küresel ekonominin zorlu bir dönemden geçtiği ve küresel resesyon riskinin giderek yükseldiği bir dönemde gerçekleştirdik. 2022 yılında küresel büyüme tahminleri aşağı yönlü revize edilirken Türkiye’nin büyüme tahmini yukarı yönlü revize edilmiştir. 2022 yılının ilk üç çeyreğinde ülke ekonomimizin performansını diğer ülkelerle kıyasladığımızda çok berrak bir tablo ortaya çıkmaktadır. Bu dönemde Çin bizim yarımız, ABD ve Almanya ise yarımızdan da düşük bir oranda büyüme kaydetmiştir.

2023 YILINDA DA KİŞİ BAŞINA GELİRİMİZ YÜKSELEREK 12 BİN DOLARIN ÜZERİNE ÇIKACAKTIR: Yüksek büyüme performansımızın etkisiyle 2022 yılında kişi başına gelirimizin 10 bin dolar seviyesini aşacağını öngörüyoruz. Ki bu, Orta Vadeli Program (OVP) tahmininizin de üzerindedir. 2023 yılında da kişi başına gelirimiz, inşallah daha da yükselerek 12 bin doların üzerine çıkacaktır. Sağladığımız desteklerle sanayi katma değerinin Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’daki (GSYH) payı da önemli artış kaydetti. Bu oran, 2022 yılının ilk üç çeyreği itibarıyla yüzde 27’yi aşmış durumda. Salgın öncesine göre üretimimizi yüzde 20 artırdık.

TURİZMDE 46 MİLYAR DOLAR GELİR ELDE ETMEYİ BEKLİYORUZ: Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte oluşan tüm kötümser beklentilere rağmen, bacasız sanayide de tarihi zirveleri görüyoruz. Turizmde en yüksek performans kaydettiğimiz 2019 yılında turizm gelirimiz 39 milyar dolar iken 2022 yılında 51,5 milyon ziyaretçi ile 46 milyar dolar gelir elde etmeyi bekliyoruz. Rekor tazeleyen ihracat ve turizm gelirleri sayesinde 2022 yılı kasım ayı itibarıyla enerji ve altın hariç cari fazla, 2021 yılına kıyasla 14,3 milyar dolar iyileşerek 51,3 milyar dolara ulaştı. Enerji fiyatlarındaki normalleşmeyle birlikte enerji ve altın dahil cari işlemlerde de tatmin edici rakamlara ulaşacağız.

ENFLASYON OVP TAHMİNLERİMİZİN ALTINDA: Küresel emtia fiyatlarındaki artış, 2021 yılı sonundaki kur hareketi ve tedarik zincirlerindeki kırılmaların sonucunda maalesef 2022 yılını yüksek bir enflasyon ile geçirdik. Diğer taraftan, 2022 Kasım ayında düşüşe başlayan enflasyonun bu eğilimi aralık ayında artarak devam etti. Böylece, yıl sonu tüketici enflasyonu, OVP’de hedeflediğimiz rakamın da altında gerçekleşerek yüzde 64,3 oldu. 2023 yılında enflasyondaki düşüş devam edecektir.

ÜRETİCİ FİYATLARININ ENFLASYON ÜZERİNDEKİ ETKİSİ AZALIYOR: 2022 yılı aralık ayı itibarıyla sadece tüketici enflasyonunda değil, üretici enflasyonunda da gerileme gördük. Böylece Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE)-Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) makası oldukça daraldı. Bu fark, 2022 yılı ekim ve aralık ayları arasında 72 puandan 33,5 puana geriledi. Bu suretle üretici fiyatlarının TÜFE üzerindeki baskısı giderek azalmaktadır. Enflasyonun son dönemde gerilemesinde, küresel düzeyde emtia fiyatlarındaki normalleşme de etkili oldu. 

İSTİHDAM EDİLEN KİŞİ SAYISI 31,6 MİLYON KİŞİYLE TARİHİ YÜKSEK SEVİYEYE ULAŞTI: 2022 yılında 290,4 milyar TL vergi gelirinden, vatandaşlarımız lehine vazgeçtik. Büyüme, yatırım ve ihracat artışları sayesinde ülkemizde istihdam edilen kişi sayısı, kasım itibarıyla 31,6 milyon kişiyle tarihi yüksek seviyeye ulaştı. Türkiye’nin brüt dış borç stoku 440 milyar dolar seviyelerinde yatay seyretti. GSYH’ye oran olarak ise brüt dış borç stokumuz gerilemeye devam ediyor. 2022 yılı üçüncü çeyrek itibarıyla 2021 yılına göre söz konusu oran yaklaşık 2,2 puan azalmıştır. 2022 yılında toplam borçluluğumuzu da azalttık. Böylece, diğer ekonomilerle aramızdaki makas, ülkemiz lehine daha da açıldı. Biz 2021 yılına kıyasla toplam borçluluğumuzu GSYH’ya oran olarak 23 yüzde puan azaltırken gelişmekte olan ekonomilerde bu oran artış kaydetti. Hane halkı, reel sektör, kamu ve finansal sektörün borçlarının GSYH’ye oranında da birçok ülkeye göre oldukça sağlam durumdayız.

BÜTÇE AÇIĞIMIZ YILIN TAMAMINDA SADECE 139,1 MİLYAR LİRA OLDU: Kamu maliyesinin en önemli göstergesi olan bütçe gerçekleşmelerini sizlerle paylaşacağım. Peşinen ifade edeyim; 2022 yılı bütçe sonuçları yüzümüzü güldürüyor, geleceğe umutla bakmamızı sağlıyor. Makro göstergeler açısından son derece başarılı bir yıl olan 2022 senesinde toplam bütçe giderimiz 2 trilyon 941 milyar lira, bütçe gelirimiz ise 2 trilyon 802 milyar lira olarak gerçekleşti ve bunun sonucunda bütçe açığımız, yılın tamamında sadece 139,1 milyar lira oldu. Ayrıca toplamda 171,8 milyar lira faiz dışı fazla verdik. Dolayısıyla küresel ekonomide sert türbülanslar yaşanırken ülkemiz, 4 yıllık aradan sonra 2022 yılında yeniden faiz dışı fazla vermeyi başardı. Bütçe öngörümüzden 139,3 milyar, OVP hedefimizden ise 322,1 milyar lira daha düşük bir bütçe açığıyla seneyi kapatmış bulunuyoruz. Orta Vadeli Program’da 131,4 milyar lira faiz dışı açık tahmininde bulunmuştuk; 2022 yılında sağladığımız yüksek bütçe performansıyla bu açığı telafi ettiğimiz gibi, 171,8 milyar lira faiz dışı fazla vermeyi de başardık. Bu durum mutluluğumuzu ikiye katladı. 

SON 20 YILIN EN İYİ BÜTÇE PERFORMANSLARINDAN BİRİNİ YAKALADIK: Bütçe açığımızın GSYH’nın yüzde 3,5 seviyelerinde gerçekleşeceğini öngörmüştük, OVP’de ise bu oranı yüzde 3,4 olarak revize etmiştik. Bazı uluslararası kuruluşlar ise bizim tahminlerimizin çok çok üzerinde, yüzde 5-6'ları bulan bir bütçe açığı beklemekteydiler. OVP’de ilan ettiğimiz Gayri Safi Yurtiçi Hasıla rakamı esas alındığında, bütçe açığının GSYH’ye oranının yüzde 1 olarak gerçekleşeceğini görüyoruz. 2022 yılındaki tüm zorlu koşullara rağmen, son 20 yılın en iyi bütçe performanslarından birini yakaladık. Bu yüksek performans, kesinlikle çok önemli bir başarıdır. 2022 yılı başlangıç bütçesinde yüzde 13,7 olarak öngörülen faiz giderlerinin bütçe içindeki payını yüzde 10,6’ya düşürdük.

AB TANIMLI BORÇ STOKUNU AZALTTIK: 20 yıllık dönemde kamu maliyesinde gerçekleştirdiğimiz başarılarımız, yıllardır koruduğumuz sağlam duruşumuz sayesinde, 2002 yılında yüzde 11,1 seviyesinde devraldığımız bütçe açığının GSYH’ye oranını 2022 yılında yüzde 1’e düşürmüş durumdayız. 2002 yılında faizin bütçe içerisindeki payı yüzde 43 iken 2022 yılında bu oran yüzde 10,6’ya düşmüştür. 2002’de toplanan her 100 liralık verginin 85,7 lirası faiz harcamalarına giderken 2022 yılında sadece 13,2 lirası faiz harcamalarına gitmiştir. Uyguladığımız mali disiplin ve etkin borç yönetimi sonucunda AB tanımlı Genel Yönetim Borç Stokunun GSYH’ye oranı 2002 yılında yüzde 71,5 iken 2022 yılı üçüncü çeyrek itibarıyla yüzde 34,8’e kadar düşürdük. Bu oran, 2021 yıl sonuna göre 7 puan gerilemiştir. Mezkur oranın, yıl sonunda OVP tahminimizin de altında gerçekleşeceğini öngörüyoruz. Hatırlatmak isterim ki AB üyesi ülkelerin borç stokunun GSYH’ye oranı ise tam yüzde 86,4 seviyesindedir.

BÜTÇE GİDERLERİ OVP TAHMİNLERİMİZİN ALTINDA GERÇEKLEŞTİ: Giderlere baktığımızda, gerçekleşmeler OVP tahminimizin 192 milyar altında kalırken faiz hariç giderler ise 173 milyar lira altında gerçekleşmiştir. Bütçe giderlerinin geçen yıla kıyasla en fazla artış gösterdiği harcama kalemleri; cari transferler, personel giderleri, yatırım harcamaları ve borç verme alanlarında oldu.

BÜTÇE GELİRLERİMİZ DE YÜKSEK ORANDA ARTTI: 2022 yılı gelir performansımız son derece güçlü gerçekleşti. 2022 yıl sonu itibarıyla merkezi yönetim bütçe gelirleri 2 trilyon 802 milyar lira, vergi gelirleri ise 2 trilyon 353 milyar lira oldu. Böylece, OVP’de öngördüğümüz bütçe gelir tahminimizi aşmış bulunuyoruz. Bu güçlü performans, son dönemde vatandaşımızı desteklemek amacıyla yaptığımız düzenlemelerin gelir azaltıcı etkisine rağmen yakalanmıştır.

KURUMLAR VERGİSİ'NİN GELİRLER İÇİNDEKİ PAYI ARTIYOR: Vergi türleri itibarıyla baktığımızda en güçlü gerçekleşme, yüzde 185 artışla kurumlar vergisinden kaynaklandı. Böylece, kurumlar vergisinin vergi gelirleri içerisindeki payını yüzde 21,6’ya çıkarttık. Bu güçlü performansı yakalarken vergi yükümüzü artırmadık, tam tersine önemli ölçüde düşürdük. Ülkemiz, OECD içinde en düşük vergi yüküne sahip 5’inci ülkedir. Dolaylı vergilerin toplam vergi gelirleri içindeki payını yüzde 42’ye düşürdük. Böylece son 19 yılda vergi gelirleri içinde dolaylı vergilerin payını 5 puan azaltmış olduk.

VERGİ İADELERİNİ ARTIRDIK: Diğer önemli bir konu da mükelleflerimize yaptığımız vergi iadeleri. Vergi iadelerimiz, topladığımız net vergi gelirlerimizin yaklaşık yüzde 15’ini oluşturmaktadır. 2022 yılında 350,8 milyar lira vergi iadesi yaptık. 2021 ve önceki 4 yılın iade artış hızı ortalama yüzde 30 civarında iken 2022 yılında iadeler, bir önceki yıla göre yüzde 107 oranında muazzam bir artış göstermiştir. Sadece bu veri bile, bizim yatırım yapanın, üretenin, ihraç edenin yanında olduğumuzun en somut göstergesidir.   

ÇALIŞANIN, ESNAFIN VE ÇİFTÇİNİN ALIM GÜCÜNÜ DESTEKLEDİK: Geçtiğimiz yıl neler yaptığımızı hep birlikte hatırlayalım; 2022 yılında asgari ücrette yüzde 94,6, kamu görevlilerinin ve memur emeklilerinin aylık ve ücretlerinde yüzde 85,5, SSK ve BAĞ-KUR emekli aylıklarında yüzde 78,6’lık artışlar yaptık. Ek gösterge düzenlemeleriyle yaklaşık 5,3 milyon memur ve memur emeklimizin mali haklarında önemli iyileştirmeler sağladık. Sağlık çalışanlarımızın ve öğretmenlerimizin mali haklarında ciddi artışlar yaptık. Vergi alanında, işçimizden çiftçimize, esnafımızdan sanayicimize ve ihracatçılarımıza kadar her kesime yönelik reform niteliğindeki tarihi düzenlemeleri de hayata geçirdik. 2022 yılı başından itibaren asgari ücreti tamamen vergi dışı bıraktık. İşverenlerin elektrik, doğal gaz ve ısınma giderleri için çalışanlarına yapacakları bin liraya kadar ödemeleri gelir vergisinden istisna ettik. Vatandaşlarımızın alım güçlerini desteklemek ve enflasyonla kararlı mücadelemiz kapsamında çok önemli KDV indirimlerini de hayata geçirdik. Temel gıda ürünlerinden tarım makinelerine kadar çok geniş bir yelpazede KDV oran indirimlerini uygulamaya aldık.

YATIRIM, İSTİHDAM, ÜRETİM VE İHRACATA YÖNELİK VERGİSEL DESTEKLER SAĞLADIK: Türkiye Ekonomi Modeli çerçevesinde büyüme potansiyelimizi artıracak yatırım, istihdam, üretim ve ihracat alanlarına güçlü vergisel destekler sunmaya devam ettik. Bu kapsamda, ihracatçı ve imalatçı şirketler için kurumlar vergisini 1 puan indirdik. Yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerde çalışanların ücret ödemelerini gelir vergisinden istisna ettik. Makine-teçhizat yatırımlarına vergisel desteklerimizi güçlendirdik. Yatırım teşvik sisteminde firmalarımızın yatırıma katkı tutarlarına erişimini hızlandırdık. İşletmelerimizin öz kaynak kullanımını vergisel açıdan teşvik ettik. Vergide adaleti artırmak ve kayıt dışı ekonomi ile mücadele etmek için 2022 yılında vergide denetim faaliyetlerini de önemli ölçüde artırdık. 2021 yılında 342 bin mükellef denetlenirken geçtiğimiz yıl 1,1 milyon mükellefi analiz ve incelemeye tabi tuttuk. Ekonomide kayıt dışı ile mücadeleyi artırmak için 2023-2025 dönemini kapsayan Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Eylem Planı’nı paydaşlarımızın görüşleriyle oluşturduk.

ESNAF VE SANATKARLARIMIZI HİÇ YALNIZ BIRAKMADIK: Finansman destekleriyle ekonomimizin bel kemiği olan esnaf ve sanatkarlarımızın hep yanında yer aldık. Bu kapsamda, 2022 yılında yaklaşık 91 milyar lira Hazine faiz destekli kredi kullandırdık. Ayrıca 2021 yılından önce kullandırılan kredilerde Hazine’mizce 2,8 milyar liralık ilave destek sağladık. Hazine faiz destekli kredi tutarını 150 milyar liraya yükselttik. Genç girişimcilere kullandırılan sıfır faizli Hazine destekli kredi limitini 300 bin liraya, bu kredilerde aranan yaş sınırı da 30'dan 35'e çıkardık.

TARIMSAL ÜRETİMDE KULLANILAN HAZİNE FAİZ DESTEKLİ KREDİLERİN TAMAMINDA ÜST LİMİTLERİ YÜKSELTTİK: Tarımı bir milli güvenlik meselesi olarak değerlendiriyor ve üreticilerimizi desteklemeye devam ediyoruz. Bu çerçevede, 2022 yılı tarımsal destek bütçemizi 39,7 milyar TL seviyesine çıkardık. Hububata 2023 yılında ödenmesi öngörülen mazot ve gübre desteği hak edişlerini 2022’de ayni olarak kullandırmaya başladık. DSİ tarafından TOKİ’ye yaptırılan tarımsal sulama kanallarının finansmanına yönelik uzun vadeli kredi imkanı sağladık. Tarımsal üretimde kullanılan Hazine faiz destekli kredilerin tamamında üst limitleri yükselttik.

YÜKSEK ENERJİ FİYATLARINI HALKIMIZA OLABİLDİĞİNCE AZ YANSITTIK: Uluslararası emtia fiyatlarındaki önemli artışların oluşturduğu maliyetlere karşın, 2022 yılında doğal gazda mesken abonelerine yüzde 80, küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ) abonelerine ise yüzde 69 oranında destek sağladık. Benzer bir şekilde, elektrikte mesken abonelerini yüzde 60 sübvanse ettik. Tarihimizin en büyük doğal gaz keşfi olan Karadeniz Sakarya gaz sahasındaki gazın kullanıma sunulması için çalışmalara da hızla devam ediyoruz.

ÇOK ŞÜKÜR BÜTÇEMİZ DE KASAMIZ DA SAĞLAM DURUMDADIR: 2023 yılı bütçemiz ile doğal gaz ve elektrik tüketimlerinde sübvansiyona devam ediyoruz. Kamu görevlilerinin ve memur emeklilerinin aylıklarında ilave refah payı vererek ocak ayında yüzde 30 artış sağladık. Temmuz ayında ayrıca artış yapacağımızı da hatırlatmak isterim. En düşük emekli aylığını 5 bin 500 liraya yükselttik. Yakında EYT ve sözleşmeli personelin kadroya alınmasına ilişkin düzenlemeleri tamamlayacağız. Türkiye Ekonomi Modeli'nin sağladığı güçlü büyüme sayesinde çok şükür bütçemiz de kasamız da sağlam durumdadır. Kamu maliyesi göstergelerinde bozulmaya bugüne kadar izin vermedik, bundan sonra da vermeye niyetimiz yoktur. Türkiye Ekonomi Modeli’nin sağladığı potansiyel sayesinde, OVP’de açıkladığımız 2023 yılı bütçe hedeflerine ulaşma noktasında herhangi bir şüphemiz söz konusu değildir.

TOGG’A YÖNELİK KAMU ALIM GARANTİSİNİ DE HAYATA GEÇİRİYORUZ: Yeşil, sosyal ve sürdürülebilir alanlar için yeşil tahvil ihracı planlıyoruz. İşletmelerimizin finansman ihtiyaçları için 200 milyar TL kefalet ile 250 milyar liralık kredi imkenı sunuyoruz. Bir hafta içinde esnafımıza ve çiftçilerimize finansmana erişim için verdiğimiz müjdeleri hatırlatmak isterim. Bu müjdelere ilaveten bu paket, birçok kesimin finansmana rahatlıkla erişebilmesini sağlayacaktır. Finansal mimari çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ülkemizin vizyon projelerinden olan TOGG’a yönelik kamu alım garantisini de hayata geçiriyoruz."

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.