Bakan Özhaseki'den muhalefet başkanlarına ültimatom: Kentsel dönüşüm vebali
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, İzmir iş dünyası ile yaptığı toplantıda kentsel dönüşüm üzerinden CHP'li Belediyeleri hedef aldı. Özhaseki açıklamasında, "Ben Türkiye'de bir kaç şehre çok üzülüyorum. Allah bir çok güzellik vermiş ancak insan eliyle kötülük yapılmış. Bunlardan bir tanesi de üzülerek söylüyorum ki İzmir. Eğer onlar kentsel dönüşüm için İzmir ve İstanbul gibi illerimizde üstlerine düşenleri yapmıyorlarsa vebal altındalar. Hamza Bey söyledi bu zamana kadar yarısını dönüştürmüş olmaları gerekiyor. Ancak çiçek, böceklerle uğraştılar. Biz kültür sanata karşı değiliz ancak öncelik kentsel dönüşüm. Hamza Bey ile yola çıkarlarsa elimizden ne geliyorsa yapacağız" ifadelerini kullandı.
- Ege Postası
- 07.03.2024 - 14:55
- Güncelleme: 07.03.2024 - 20:10
BERİVAN KAYA/EGEPOSTASI- Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, İzmir iş dünyası ile bir araya geldi. İzmir Ticaret Odası'nda gerçekleşen toplantıya Özhaseki'nin yanı sıra, İzmir Valisi Süleyman Elban, AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, AK Parti İzmir Milletvekili Eyyüp Kadir İnan, Alpay Özalan, AK Parti İzmir Milletvekili ve Konak Belediye Başkan Adayı Ceyda Bölünmez Çankırı, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, Ege İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Jak Eskinazi, Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar katılım sağladı.
İZMİR'E KREDİ MÜJDESİ
İzmir'de evini dönüştürmek isteyenlere müjde veren Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, "Bir müjdeli haberle başlayalım. Dünya Bankası ile yaptığımız bir imza töreni vardı. 4 yıldır sürdürdüğümüz bir çalışmaydı. Fazilerde 0 gibi aldığımız uzun vadeli kredilerle faydalı olmaya çalışıyoruz. İstanbul ve İzmir göz bebeğimiz. Ancak İstanbul depremini hocalarımız çok dillendirdiği için ön planda. Marmara bölgesi çok riskli ve böyle bir şey olursa altından kalkmanın zor olabileceği düşünüldüğü için 'yarısı bizden' kampanyasına başladık. İzmir'de 330 avroluk bir proje var. Bu bir kaç misline çıkacak. Eğer bir vatandaş evini yenilemek istiyorsa ve yapı riskli ise bizden 0,69 faizle kredi alacak. Bu da İzmirimize hayırlı olsun" ifadelerine yer verdi.
İZMİR'E ÜZÜLÜYORUM
Dünyanın en eski şehirlerine sahip olduğumuza dikkat çeken Bakan Özhaseki, "Şehirlerde üretim, ticaret, sanayi, ekonomi, kültür, sanat, medeniyet var. Şehirlerimize sahip çıkmalyız. Şehirleri taştan ibaret görmeyelim. Şehirler insan hayatına benziyor. Doğru şekilde beslenirlerse gelişiyorlar. Şehirler arasında bir rekabet var. Bu rekabet ile zamanın ruhunu okuyarak hareket edilmesi gerekiyor. Bir şehrin geleceği o şehirde yaşayan yerel yöneticilerin ufuklarıyla doğru orantılıdır. Vali Beyi de Belediye Başkanlarını da kastediyorum. Bir hedef koymuşlarsa ve o hedefe koşuyorlarsa o şehirlerin geleceği aydınlıktır. Ancak kavga ve kaos başlarsa o şehirlere yazık olur. Ben Türkiye'de bir kaç şehire çok üzülüyorum. Allah bir çok güzellik vermiş ancak insan eliyle kötülük yapılmış. Bunlardan bir tanesi de üzülerek söylüyorum ki İzmir" ifadelerini kullandı.
ÇARE KENTSEL DÖNÜŞÜM
1950'lerden itibaren başlayan bir göç dalgası ile karşı karşıya olduğumuzu belirten Özhaseki, " O zamanlardan itibaren büyükşehirlerin etrafları gecekondu ile doldu. Çok sağlıksız yapılarla karşı karşıya kalındı. Kimliksiz binlerce yapı ile karşı karşıya kaldık. Bakanlığımızın adı üzerine çevre, şehircilik ve iklim değişikliği. Çevre zaten yükselen bir değer. Avrupa'da çevre ayrı bir bakanlık olarak temsil ediliyor. Şehircilikte önemli bir konu. İklim değişikliği ise hepimizi korkutan bir boyuta doğru gidiyor. Son 100 yıl içerisinde dünyanın ısısı 1 derece arttı. Akdeniz havzası ise 1,5 derece arttı, 2 dereceye çıkınca gıda krizi başlıyor. Göçler ve savaşlar başlayacak. Yağışların eksilmesi, kuraklık gibi belaların gelmesinin sebebi de iklim krizi. Bakanlık olarak bizim bu işler içerisinde 2 alanımız daha oldu. 6 Şubat depremlerinin hasarlarının giderilmesi. 2. ise şehirlerimizi depreme dirençli hale getirilmesi. Bu 2 konu çok daha ön planda. Türkiye bir deprem ülkesidir. Hiç tartışmayalım. Şu anda bile hareketli 500'e yakın fay hattı var. Bilim adamları en riskli 5 ülke arasında olduğumuzu söyledi. Son yıllarda meydana gelen ve yıkıcı dediğimiz deprem sayısı 231. Ölen insan sayımız 130 bin. Zararı söylemeye bile dilim varmıyor. Bu gerçekliği bilerek hareket etmeliyiz. Van gölünden başlayarak Karadeniz'den devam edip Marmara'ya kadar gelen Kuzey Anadolu fay hattı var. Bilim adamları bu fayın süresinin dolduğunu söyledi. 7'nin üzerinde deprem olursa ne olacak sorusuna cevap vermeye yüreğimiz dayanmaz. Bunun çözümü kentsel dönüşüm. Biz de bunu en doğru şekilde yapmak zorundayız" diye konuştu.
'ŞANTİYE ŞANTİYE GEZDİREYİM Mİ?'
Biz deprem bölgesinde 1 sene içerisinde 75 bin konutu teslim edileceğine dikkat çeken Özhaseki, "Bazen dışarıdan sesler geliyor; kime verdiler, nerede yaptılar? Muhalefet Partisinin Genel Başkanı bile soruyor. Ne diyebilirim ki görmek istiyorlarsa işimi gücümü bırakıp şantiyeye şantiye gezdireyim. Ancak onların o taraklarda bezi yok. Adam olmanın yolu kulaktır. Bunların kulakları mı yok? Yapacak bir şey yok biz iş yapmayaca devam edeceğiz" dedi.
MUHALEFET BELEDİYELERİNE TEPKİ: RANTSAL DİYEREK KAÇAMAZSIN
İzmir'in yapı stokuna dikkat çeken Özhaseki, "İzmir'de bizim tespitlerimize göre, aktif olan 6-7 arasında deprem üretecek 21 fay var. Çok riskli bir coğrafya üzerindeyiz. Bizdeki tespitlere göre 180 bin bağımsız bölüm riski var. Ancak ilk etapta 36 bin binanın bir an önce yapılması gerekiyor. 20 binden fazla konut ürettik. Bir çok ilçede çalışmalar devam ediyor. Ancak bunlar yeterli değil. İzmir ile ilgili afet risk haritası hazırladık. Fayların hareketli olduğu yerleri, zeminin sıvılaştığı alanlar tespit edildi. Bu raporları isteyenlere veriyoruz. Geldiğimiz noktada bir konunun altını çizeceğim. Kentsel dönüşümün doğru ve sağlıklı yapılmasının 3 ayağı var. İlki bakanlık. Bakanlık bu işten çekilmemeli. Kanun yapılması gerekiyorsa, yapıyoruz. Nasıl yapılacağı konusunda herkesin önünü açıyoruz. Bu işin ikinci ayağı belediyeler. Yüzlerce ilçe var. Ankara'dan gelip yapsınlar demenin en mantığı var. Siz kendi mahallenizi bilmiyor musunuz? Çalışın getirin ben önünüzü açacağım. İstanbul'da muhalefette bir arkadaş geldi ve ilçenin tamamının riskli alan ilan edilmesi gerektiğini söyledi. Bu işin bir usulü var. Ben de o başkana, çalış ben ne lazımsa vereceğim dedim. Kentsel dönüşüm başkanlığına gönderdim. Ertesi gün CHP'li kadınlar beni protesto etti, 'rant var değil mi? Biz de rantsal dönüşüme karşıyız. Siz rantsal dönüşüme karşıyız diyerek kentsel dönüşümden kaçamazsınız. Depremde Fatma Hanım'ı aradım, hüngür hüngür ağlıyordu. Bunun vebalini kim verecek? Belediyeler için söylüyorum, eğer onlar kentsel dönüşümü İzmir ve İstanbul gibi illerimizde üstlerine düşenleri yapmıyorlarsa vebal altındalar. Hamza Bey söyledi bu zamana kadar yarısını dönüştürmüş olmaları gerekiyor. Ancak çiçek, böceklerle uğraştılar. Biz kültür sanata karşı değiliz ancak öncelik kentsel dönüşüm. Hamza Bey ile yola çıkarlarsa elimizden ne geliyorsa yapacağız. 3. ayak ise vatandaşlar. Onların da sıcak bakması lazım" diye konuştu.
"DEPREM SİYASET ÜSTÜ"
Kentsel dönüşüme ilişkin dava açan avukatlara da tepki gösteren Bakan Özhaseki, "Mülkiyet hakkı kutsal diyerek davalar açarak önünü tıkamasınlar. 3 kuruş için dava açılır mı? Hastane yapılacak dava, yol yapılacak dava... Şehrin önünü tıka sonra avukatım diye gez. Deprem meselesi siyaset üstü bir kurum. Bu meze olarak bir konu değil. Bu işte siyaset gözetmek gibi bir hastalığın pençesinden kurtulalım" dedi.
SABIR İSTEDİ
İnşaat sektöründen sabır isteyen Özhaseki, "İnşaat sektörüne olumsuz bakıyorlar ama inşaatsız olmaz ki. Müteahhit arkadaşlar finansmana erişmekte zorlanıyor. Enflasyon artışı maliyetleri arttırıyor ama bunun geçici olduğunu bilelim. Biz TOKİ olarak Türkiye'deki konutun yüzde 10'ununu yapıyoruz. Kalanlar ise özel sektör. Kurumsallaşarak ileriye doğru hazırlık içerisinde olmalısınız. Biz maliye bakanlığıyla da bu işi değerlendiriyoruz. Sene sonu rahatlayacağız. Kentsel dönüşüm mecburiyeti sizi alanda tutacak, diğer taraftan da herkes evini yenilemek istiyor. İş hacmi çok daha büyüyecek" ifadelerine yer verdi.
HEDEFİNDE GEZİ DİRENİŞİ VARDI!
Özhaseki açıklamasının devamında, "Biz ülkemize güvenelim. Bir ateş çemberi içerisindeyiz. Bu bizim kaderimiz. Biz çok güvenli bir liman ve büyümeyi sürdürüyoruz. Ocak ve Şubat aylarında artışı gördük. Savaş, pandemi gibi sorunlar oldu ama bu ülke sonuna kadar özgürlüğüne bağlı, bayrağına saygılı insanların memleketi. Hür ve bağımsız olarak ayakta kalmaya devam edeceğiz. 22 yıllık iktidarımız boyunca kurulan tezgahlarının 20 tanesini hemen şimdi söyleyebilirim. Parti kapatma davası, muhtıralar, 8 ağacı bahane ederek gezi olayları. Ağaç için yapanlara saygım var ama hükümeti devirmek için yapılan bir belayı kolayca atlattık. 2015 yılında darbe yapmaya kalktılar. Ekonomiyi durdurmak istediler. Hukuk darbesi yaptılar. Doğu ve Güneydoğu'da ellerine bayrak diye bez parçası alarak öz yönetim ilan ettik diyorlardı. O kadar çok engeller oldu ki" ifadelerini kullandı.
"YAŞAM TARZI BİZİ İLGİLENDİRMEZ"
Yaşam tarzına ilişkin açıklamalarda bulunan Özhaseki, "İnsanların yaşamı bizi ilgilendirmez. Bizi ilgilendiren bu ülkenin birliği ve dirliğidir. Zorluklar var ancak bunları aşacak irade hepimizde var. Bu seçimlerde büyükşehirleri ve ilçelerimizde hayırlı işlere başlar. İzmir'in ilçelerinden belediye başkanları beni arasınlar ben yardımcı olmaya söz veriyorum" diye konutu. Öte yandan Özhaseki, "Sizlerin tercihi ile Hamza Bey ve Ceyda Hanım seçildikten sonra her bir sorunu Ankara'da çözecek" diyerek AK Partili adaylara oy istedi.
KARABAĞLAR GÖNDERMESİ: ENGEL OLDULAR
Karabağlar'ın kentsel dönüşüm sorununa dikkat çeken AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ ise konuşmasında, "Bugün bir araya gelmemizin sebebi çok daha fazlası. Kentsel dönüşüm şehrimizin çok önemli meselelerinden birisi. Afet gibi kaçınılmaz doğa olaylarına karşı da dirençli şehirler oluşturmak bizim vazifemiz. Depremlerin derin yaralar açtığını 6 Şubat depremlerinde Türkiye'de 30 Ekim'de de İzmir'de gördük. Afete dayanıklı şehirler inşa etme fikri toplumların ve çevrenin tüm yönleriyle kapsamlı bir şekilde güçlendirilmesi gerekmektedir. 1 Nisan'da göreve gelir gelmez bu riskleri minimalize edeceğiz. İlk adım kapsamlı bir risk değerlendirmesi yapacağız. Toplumsal dayanıklılığı attırmakta çok önemli bir husus. Kentsel dönüşüm sürecinde yerel toplulukların ön planında tutacağız. Şehrimizin ekonomik dayanıklılığını arttırmak için projelere öncelik vereceğiz. Bu sadece hükümetin değil her bir İzmirlilerin sorumluluğudur. Burada işin 3 ayağı var. İlki bakanlık, ikinci büyükşehir, üçüncü ise İzmirliler. İzmir'de bakanlık vasıtasıyla hamleler oldu. Ne yazık ki en büyük kentsel dönüşümü depremden sonra yaptık. 540 hektarlık alanda adım atamadık çünkü 3 ayaktan biri olmaması yönünde hareket etti. Biz el ele verip bir yerinden başlayacağız. Mecburiyetin ötesinde şehrimizin görüntüsü içinde bu adımları atacağız. Tüm hemşehrilere söz veriyorum, 1 Nisan'da İzmir'i afetlere karşı daha dirençli yapmak için çalışacağız" ifadelerine yer verdi.
ORMAN VASFI KALMAMIŞ ARAZİLERE SOSYAL KONUT
İzmir Konut A.Ş'nin kurulacağını duyuran Hamza Dağ, "İzmir iklim değişikliğinden etkilenmektedir. Bu değişiklik tarıma ve turizme etki etmektedir. Konak ve Alsancak'ta yaşadığımız seller malum. Bu nedenle atılacak adımlar önem taşımaktadır. İzmir'imizde kapsamlı öneriler hayata geçireceğiz. Yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapmak temel önceliklerimizden biri olacaktır. 5 yıl içinde enerjinin tamamını yenilebilir enerji olarak oluşturacağız. Biz bunu sorumluluğumuz olan diğer ilçelerde yaptık. Büyükşehir'e de bunu aynen yansıtacağız. İzmir'i iklim değişikliği konusunda bilinçli bir kent haline getireceğiz. Yerinde yaşam anlayışıyla büyükşehir garantörlüğünde dayatma olmadan yerinde dönüşümü gerçekleştireceğiz. Biz Çevre Şehircilik Bakanlığı ile ele ele çalışacağız. Biz bir hedef koyduk ve bunu gerçekleştireceğiz. En büyük güvencem sizlerle beraber olmak. 150 bin konut hedefi koyduk. Biz 150 bin konutu birlikte dönüştüreceğiz. İzmir Konut A.Ş oluşturacağız ve 50 bin sosyal konut inşa edeceğiz. Ne yazık ki 25 yıl sosyal konut inşa edilmedi. Orman vasfı kalmamış arazilerimiz var. Birlikte Aliağa ve Bergama'ya kadar plan yapmamız lazım. Manisa'nın bazı ilçeleri bize daha yakın. Bu sebeple Salihli'ye kadar planlamamız gerekiyor. Torbalı'da tarım arazilerimiz var, onlara dokunmadan bu planı başarırız. Sosyal konutlarda 5 yıl İzmir'de oturma şartı koyacağım. Biz fiziken yeni göçü kaldıramayız. Yarımada'ya plansız gidiyor ve çok göç alıyor. İzmir ağabeylik vazifesini yapacak. Biz o ağabeylik pozisyonundan eşit kardeşliğe gidiyoruz bu İzmir için faydalı değil. Yapacağımız çalışmalarla örnek olmaya gayret edeceğiz" ifadelerini kullandı.
"İŞ DÜNYASINA SÖZ"
Alsancak'ta bilişim ve inovasyon merkezi vaadi veren Dağ, "Bizim bilişim ve inovasyon alanında altyapımız var. Gençlerimiz bu alanda yetiştiler. Sağlık turizmi ile ilgili de düşüncelerimiz var. İnciraltı bölgesinde sağlık turizmi için hamleler yapacağız. Şunu çok net göreceksiniz, hangi siyasi partiden olursa olsun ilçe belediyelerinde bir iş adamı yatırım yaparken, 'belediye engel olur mu' diye düşünülmeyecek. Doğrudan iletişim kurulamadığı zaman belediyeye ile ilgili ne mesele varsa çözümü olacak" dedi.
"NEDEN DERS ALMIYORUZ?"
Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, "Ülkemiz de, İzmir de, ciddi bir deprem riski ile karşı karşıya. 1 yıl önce yaşadığımız acıyı unutmak mümkün değil. Giderek daha kritik olan çevre konularının ağırlığı ve yoğunluğunu dikkate aldığımızda, doğal afetlere odaklanan bir Afet Bakanlığı’na ihtiyaç olduğu inancındayım. “Deprem öldürmez, bina öldürür.” Gerçeğini neden her depremde test etmek zorundayız? Depremde başarı sağlamış ülke örneklerinden neden ders alamıyoruz? 5 şiddetinde dahi yüreğimiz ağzımızda. Evet, dirençli kentler kurmak için kaybedecek vaktimiz ne yazık ki yok. Geleceğimizi şekillendirecek en önemli konulardan biri de su kaynaklarımızın azalıyor olmasıdır. Sıcak savaş, ticaret savaşları derken “su savaşları” bugün bize uzak geliyor gibi görünse de, uzmanların raporlarında temel konu. 2050 yılında dünya nüfusunun %40'ının su sıkıntısı çekmesi gündemde iken, tarımsal ürün seçiminden, atıksuyun geri dönüştürülmesine kadar ekonomik büyümeyi de etkileyecek birçok alanda bugünden etkin hamlelere ihtiyaç duymaktayız. Kuşkusuz ki, doğa olaylarının gerçekleşmesini engelleyecek doğa üstü güçlere sahip değiliz. Ancak, atacağımız somut adımlarla, yıkıcı etkilerini yönetebiliriz. Bilim de, kaynaklarımız da bunun üstesinden gelmemizi sağlayacak yeterliliktedir. Vatandaştan en üst makama kadar kararlı, tutarlı ve sabırlı bir tutum sergilemeliyiz" diye konuştu.
FAY YASASI TALEBİ
İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, "İzmir’de olası bir depremde tehlike yaratacak büyüklükte olan 13 aktif faya yönelik “Bütünleşik Deprem Senaryosu ve Deprem Master Planı” hazırlanması gerektiğini düşünüyoruz. Bununla birlikte; zemin iyileştirilmelerinin sağlanmasını, yerleşim birimleri içinden geçen aktif fayların imar planlarına işlenmesini ve fay üzerinde yer alan yerleşimlerin zaman içerisinde dönüştürülmesini de düzenleyen bir “FAY YASASI” oluşturulması gerektiğine inanıyoruz" ifadelerine yer verdi.
YARISI BİZDEN'E İZMİR'DE TALİP
'Yarısı bizden' kampanyasının İzmir'de de uygulanması gerektiğine vurgu yapan Özgener, "Özellikle 2023 ve 2024 yıllarını kapsayacak şekilde inşaat ruhsatı kesilmiş olan binalara yönelik yüklenici firmaya tamamlama kredisi desteği; inşaat ruhsatı verilmiş ve inşaatı devam eden projelerde vatandaşların ev sahibi olabilmesi için uygun faiz oranlarıyla konut kredisi verilmesinin durağanlaşan sektör için önemli bir katkı sağlayacağı kanaatindeyiz. Bununla birlikte, Bakanlık olarak İstanbul için uygulamaya aldığınız “Yarısı Bizden" kampanyasının İzmir için de uygulamaya alınmasının önem taşıdığını düşünüyoruz. Tarım ve orman vasfını yitirmiş alanların planlanarak arsa üretilmesi ve bu arsalarda kentsel dönüşüm projelerine rezerv alan oluşturulması gerektiğini düşünüyoruz. Kentsel dönüşüm projesi üstlenen firmalara rezerv alandan yer önerilmesi, bunun karşılığında aynı emsalde kentsel dönüşüm projesi yapma şartı getirilmesinin, arz-talep dengesine ve ayrıca konut ile kira fiyatlarının makul seviyelere gelmesine olumlu katkı sağlayacağı düşüncesindeyiz" dedi.
Yorum Yazın