Bakan Soylu: Birinci önceliğimiz arama kurtarmadır
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, deprem bölgesinde açıklamalarda bulundu.
- Ege Postası
- 07.02.2023 - 18:06
- Güncelleme: 08.02.2023 - 00:57
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kahramanmaraş’ta; “Bu depremdeki birinci önceliğimiz arama kurtarmadır. Arama kurtarma konusunda kendi ekiplerimiz dahil bugüne kadar sivil toplumda akredite ettiğimiz ekipler dahil tüm kurum ve kuruluşlarda hazırladığımız ekipler dahil bugün sahadadır. Sahada olmayan ekip yok. Elbette ki bulundukları yerden deprem alanına gelmeleri hem hava koşulları açısından hem de hava koşullarının oluşturduğu birtakım aksaklıklar açısından biraz zaman almıştır. Ancak yurt içi ve yurt dışından şu an Türkiye’de birçok ekip görevinin başındadır” dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, dün merkez üssü Kahramanmaraş olan ve 10 ili etkileyen depremin ardından Kahramanmaraş’ta açıklama yaptı. Soylu şöyle konuştu:
“BİRİNCİ ÖNCELİĞİMİZ ARAMA KURTARMADIR”
“Gerek hava koşulları ve tüm şartlar açısından gerek bir taraftan bir tarafa 400 kilometre, bir taraftan bir tarafa 500 kilometrelik bir toplam alanı kapsaması açısından gerekse yaygınlığı açısından belki tarihimizin en büyük afetleriyle, depremlerinden birisiyle karşı karşıyayız. Devlet bütün kurumlarıyla, vatandaşlarımızla, tüm sivil toplum örgütleriyle, bütün kuruluşlarıyla, yerel yönetimleriyle seferberlik hâlindedir. Bir depremin üzerinden 29 saat diğer depremin üzerinden de yaklaşık 40’a yakın saat geçmiş durumdadır. Elbette tüm kurumlarımızın alanlardaki müdahaleleri sağlaması açısından herkes seferber olmuştur. Bu depremdeki birinci önceliğimiz arama kurtarmadır. Arama kurtarma konusunda kendi ekiplerimiz dahil bugüne kadar sivil toplumda akredite ettiğimiz ekipler dahil tüm kurum ve kuruluşlarda hazırladığımız ekipler dahil bugün sahadadır. Sahada olmayan ekip yok. Elbette ki bulundukları yerden deprem alanına gelmeleri hem hava koşulları açısından hem de hava koşullarının oluşturduğu birtakım aksaklıklar açısından biraz zaman almıştır. Ancak yurt içi ve yurt dışından şu an Türkiye’de birçok ekip görevinin başındadır.
“SADECE KAHRAMANMARAŞ’TA 941 BİNA TAMAMEN YIKILDI”
Sadece Kahramanmaraş’ta, daha fazla olduğunu düşündüğümüz, şu anda tespit ettiğimiz 941 bina tamamen yıkılmıştır. Hasar olanlar, ağır hasarlı olanlar bunların içerisinde değildir. Çok doğal olarak herkes bütün arama kurtarma ekiplerimiz buralardaki enkaz altındaki vatandaşlarımızı, oradan canlı kurtarabilmek için ellerinden gelen mücadeleyi ortaya koymaktadır. Bütün tüm bunlarla birlikte, beslenme, barınma, çadır, konteyner ve özellikle diğer tüm hizmetler vatandaşlarımıza eksiksiz getirilmek için gayret sarf edilmektedir. Ama bir gerçeği şurada söylemek istiyorum, sadece Antep ve Maraş arasında hava koşullarıyla münasebetiyle veya dönem dönem Kayseri ve Maraş arasında hava koşulları münasebetiyle 8 saatlik, 10 saatlik, 12 saatlik, bazen 16 saatlik beklemeler söz konusu olmuştur.
Burada hepimiz açısından onarıcı bir dile ihtiyaç var. Herkesin ortaya koyduğu desteğe, yardıma ihtiyaç var. Elbirliğine, birliğe, beraberliğe ve bütünlüğe ihtiyaç var. Çünkü karşı karşıya kalınan olay küçük de olsa büyük de olsa orta da olsa insan hayatının ve insanın ihmal ettiği her şeyin mevzubahis olduğu bir durumdur. Bu vesileyle Kahramanmaraş’ta 941 bina yıkıldı ama biraz daha fazla olduğunu değerlendiriyoruz. Şu ana kadar 600 hemşerimizi defnettik. Defin işlerimiz de gerek başsavcılığımız gerek müftülüğümüz gerek emniyet müdürlüğümüz ve doktorlarımız, sağlık görevlilerimizle birlikte eşgüdüm içerisinde sürdürülmektedir. Kimliklendirme yapılarak, yakınlarına kimlik teşhis ettirilerek, parmak izleri alınarak yapılan bu işlemler de şu anda hâlâ devam etmektedir. Yine bu esnada, özellikle şu ana kadar yabancı ve yerli Kahramanmaraş’ta 2 bin profesyonel arama kurtarma birimi, yaklaşık 96 ekip olarak çalışmaktadırlar. 941 binanın yıkıldığını hesap ederseniz, 2 bin arama kurtarma ekibini de çalıştığını hesap ederseniz zamanla yarıştığımızı aziz milletimize bir kez daha ifade etmek istiyoruz. Çünkü bazı enkazlarda 10 saat, 12 saat, 20 saat ve hâlâ bir enkazda uzun zamandan beri çalışan arama kurtarma ekiplerimiz şu anda çalışmalarına devam etmektedir.
“ELBİSTAN’A BİRAZ DAHA AĞIRLIK VERMEMİZ GEREKİR, VERMEYE DEVAM EDİYORUZ”
Dulkadiroğlu, 12 Şubat, Afşin, Pazarcık, Elbistan, Türkoğlu, Göksun, Nurhak olmak üzere her yere ulaşmaya çalışıyoruz. Bizim diğer vilayetlerden bir farkımız daha var. Aynı zamanda ikinci 7,6’lık depremin de merkeziyiz. Elbistan’da, Göksun’da ve özellikle kuzey tarafındaki ilçelerimizde herhangi bir hasar, bir iki evin yıkılmasının dışında, bir önceki depremde herhangi bir hasar söz konusu değildir. İkinci bir depremle de doğal olarak uğraşmaya başladık. Böylece ekiplerimizi oralara da kaydırmaya başladık. Elbistan’da aynı zamanda yoğun bir kar yağışı ve olumsuz hava şartları da var. Elbistan’a biraz daha ağırlık vermemiz gerekir, vermeye de devam ediyoruz. Buradan da ekip kaydırıyoruz, gelen ekipleri de kaydırıyoruz. Kahramanmaraş’ta 11 bin çadır sevk ettik.
Şu ana kadar Türkiye geneline 18 bin jandarma sevk ettik. Yaklaşık 10 bine yakın da polis sevk ettik. Şimdi 10 bin jandarma talimatı daha verdik. Aynı şekilde TSK de sevkiyatına devam etmektedir.
Hiçbir vatandaşımızın yalnız kalmaması için, vatandaşımızın her an yanında bulunabilmesini temin etmek ve olayların koordinasyonunu sağlamak için de şu ana kadar 31 vali, 70’in üzerinde de kaymakam görevlendirilmiştir.
“EKSİKLİKLER OLABİLİR, ÇÜNKÜ ZAMANLA YARIŞIYORUZ”
Yanlış anlamamayı dileyerek söylüyorum: Eksiklikler olabilir, çünkü zamanla yarışıyoruz. Bazen bu masanın başında 100 kalem işi bir arada çözmek durumunda kalıyoruz veya uğraşmak durumunda kalıyoruz. Ki sahada, bu işin sıkıntısıyla karşı karşıya kalan vatandaşlarımız bizden çok daha büyük bir problemi yaşıyorlar. Burada onarıcı bir dil kullanmak lazım. Aynı zamanda provakatif bir dilden de mümkün olduğunca uzak durmak gerekir. Özellikle enerji konusunda ilk 1,5 gün büyük zorluklar çektik. Şimdi hastanelerimize kısmi olarak enerji veriliyor. Bu arada bütün yakıt ihtiyaçlarını da karşılayabilmeye çalıştık. Birtakım kritik kurumlarımıza enerji veriliyor. Doğalgaz konusundaki problemimiz devam ediyor. Bu da doğal olarak ekmek üretimini, birtakım üretimlerimizi etkiliyor.
Şu an itibariyle tüm Kahramanmaraş çevresinde 75 bin öğün yemek çıkarmayı gerçekleştirebildik. Çünkü bu tırların gelmesi de zor bir işti. Bunlara erzak hazırlanması da hakikaten kolay bir iş değildi.
“KAHRAMANMARAŞ MERKEZDE 7 AYRI BÖLGEDE ÇADIR KENT KURULDU”
Kahramanmaraş’ın içerisinde ve diğer saydığım ilçelerde, bir iki ilçede şimdi kurulma aşamasında olduğunu biliyorum ama diğer ilçelerin birçoğunda çadır kentler kuruldu. Kahramanmaraş merkezde de 7 ayrı bölgede kuruldu. 2 ayrı bölgede büyük bir konteynır kent oluşturulması için gerekli planlamalar yapıldı. Konteynırlar da bu tarafa sevk ediliyorlar.
“BUGÜNE KADAR AFET OLDU AMA HİÇBİR AFETTE MİLLETİMİZE MAHCUP OLMADIK”
Bazı yerlerde yağma haberleri gibi haberler söz konusu. Bir iki münferit, o da küçük, onlar da hemen bu konuda hemen tespit edildiler, Türkiye’de böyle bir şey söz konusu değildir. Böyle bir olay da söz konusu değildir. Ancak bütün bunları büyütmek, yani bir yönetilemezlik duygusu ortaya koymak hele bu dönemde bize karşı değil, vatandaşımıza karşı yapılacak bir yanlıştır. Burada hem desteğe ihtiyacımız var, ki, hangi belediye olursa olsun, hangi kuruluş olursa olsun, siyasi partisine bakmadan, siyasi düşüncesine bakmadan AFAD’ın koordinasyonunda olabilecek her şeyi burada gerçekleştirmeye ve Türkiye’nin de her tarafında gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Bugüne kadar afet oldu ama hiçbir afette milletimize mahcup olmadık. Elbette ki afet planlanabilen bir şey değildir. Ölçüsü, büyüklüğü ve zamanı planlanabilen bir şey değildir. Biz büyük bir afetle karşı karşıya kaldık. Çok büyük bir afetle karşı karşıya kaldık. Vatandaşımızın karşı karşıya kaldığı sıkıntıyı ortadan kaldırabilmek için yoğun bir çaba sarf ediyoruz, bunu herkes, özellikle afete maruz kalan vatandaşlarımız da görüyorlar.”
“YARDIMLAR AFAD KOORDİNASYONUNDA ARTMALI”
Soylu bir basın mensubunun yardım gönderilmesine ilişkin sorusunu şöyle yanıtladı:
“Buraya bu yardımların artması lazım. Artmasının iki şartı var. Birincisi AFAD koordinasyonunda artması lazım. Yani AFAD koordinasyonunda artmayacak her yardım hem toplumsal kargaşayı beraberinde getirir hem de neyin nereye gittiği konusunda bilgi sahibi olmazsak hakkaniyetli bir yardım dağıtmak da söz konusu olmaz. Daha işin başındayız. İkincisi ise özellikle deprem bölgeleri, yani biz 1,5 gündür buradayız. Burada olduğumuz noktada, en çok uğraştığımız yol meselesidir. Gerek Kayseri’den gerek Gaziantep’ten buraya akan yol. İkincisi yakıt meselesidir. Çünkü, eğer yollar hakikaten buraya birincil ölçekte ihtiyaç olunmayacak araç yoğunluğuyla karşı karşıya kalırsa biz hastanenin yakıtını sağlayamayız. Biz özellikle burada arama kurtarma araçlarının yakıtlarını sağlayamayız. Çünkü onlar da 10-12 saatlik, 20 saatlik zaman dilimleri içerisinde buraya ulaşırlarsa, böyle bir stok burada ancak birkaç birimde var. Bu stok biterse başka bir tabloyla karşı karşıya kalırız.
Bu bölgelere herhangi bir sebeple afetin, yardımın, lojistik desteğin dışında, çünkü bizim önümüzdeki 48 saatimiz çok kıymetli bir 48 saattir, bu bölgeye özel araçlar, ticaret için bile gelecek gidecek, gıda araç hariç araçlar, yani bir 48 saat buraya gelmezlerse bütün araçların buraya iyi bir şekilde gelmeleri sağlanır. Çünkü havalimanı daha yeni açıldı.”
Yorum Yazın