Dolar 34,5674
%0.07
Euro 36,2292
%0.62
Altın 2.971,060
%-1.14
Bist-100 9.631,00
%0

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Balyoz'da yeni gelişme: O subaya da dava

Balyoz'da yeni gelişme: O subaya da dava

Dönemin 3. Kolordu Harekât Subayı Binbaşı Ahmet Erdoğan hakkında, ‘Gerçeğe aykırı bilirkişilik yapmak’ iddiasıyla dava açıldı. Erdoğan hakkında Balyoz mağduru 142 kişi şikâyetçi olmuştu.

  • Ege Postası
  • 12.06.2016 - 09:54

Gazeteci Mehmet Baransu’nun savcılığa bavulla getirdiği belgeleri, ‘Deliller gerçekse, bunlar darbe planıdır’ diye verdiği bilirkişi raporuyla yüzlerce subayın tutuklanmasına neden olan dönemin 3. Kolordu Harekât Subayı Binbaşı Ahmet Erdoğan hakkında, ‘Gerçeğe aykırı bilirkişilik yapmak’ iddiasıyla dava açıldı. Erdoğan hakkında Balyoz mağduru 142 kişi şikâyetçi olmuştu.

‘BALYOZ Harekât Planı’ başlığıyla Taraf gazetesinde çıkan haberin ardından gazeteci Mehmet Baransu, bir bavula doldurduğu belgeleri 20 Ocak 2010 tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na teslim etti. Dönemin Askeri Savcısı Bülent Münger de, gelişmelerin ardından 1 Şubat 2010 tarihinde 1. Ordu Komutanlığı’ndan 2 bilirkişi talep etti. Bir gün sonra, 2 Şubat’ta Askeri Savcılığa gelen 3. Kolordu Harekât Subayı Binbaşı Ahmet Erdoğan, bilirkişi olarak görevlendirildiğini söyledi. Binbaşı Erdoğan, 20 gün sonra, 22 Şubat 2010 tarihinde özetle, “Deliller gerçekse, bunlar darbe planıdır” diye bilirkişi raporuna imza attı. Bu rapor, yüzlerce askerin mağduriyetiyle sonuçlanacak süreci de beraberinde getirdi.

4 YIL SÜREN GEL-GİT
Bilirkişi raporunu hazırlayan Binbaşı Ahmet Erdoğan hakkında, Balyoz davası sanıklarının 2012’de Üsküdar Savcılığı’na suç duyurusunda bulunmalarıyla başlayan süreçte dosya, 4 yıl mahkeme mahkeme dolaştı. Bu süreç özetle şöyle:

- Üsküdar Savcılığı, şikâyet konusunun görevi kapsamında olmadığı gerekçesiyle dilekçeyi 1. Ordu Askeri Savcılığı’na gönderdi. 

- 1. Ordu Askeri Savcılığı da görevsizlik kararıyla dilekçeyi 3. Kolordu Askeri Savcılığı’na gönderdi. 

- 3. Kolordu Askeri Savcılığı, Erdoğan için kovuşturmaya yer olmadığını belirterek dava açmadı. 
- Sanıkların itirazı üzerine Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Mahkemesi, 3. Kolordu Askeri Savcılığı’nın kararını kaldırdı, dava açılmasını istedi. 

- 3. Kolordu, Erdoğan hakkında, ‘gerçeğe aykırı bilirkişilik yapmak’ iddiasıyla dava açtı. 

- Ancak bu sefer de itiraz Milli Savunma Bakanlığı’ndan geldi. Dosyayı Askeri Yargıtay’a götürdü. Askeri Yargıtay, Binbaşı Ahmet Erdoğan’ın yargılanması gerektiği yönünde görüş bildirdi. 

- Dosya tekrar 3. Kolordu Mahkemesi’ne geldi. Mahkeme, görev alalına girmediğini öne sürerek dosyayı İstanbul Anadolu Adliyesi’ne gönderdi. 

- Bu karara ise itiraz Binbaşı Erdoğan’dan geldi. Ahmet Erdoğan, yargılamanın askeri mahkemede yapılmasını istedi. İtirazı inceleyen Askeri Yargıtay Binbaşı Erdoğan’ın itirazını kabul etmeyerek dosyayı İstanbul Anadolu Adliyesi’ne gönderdi. 

- En nihayetinde 2012’de başlayan süreç 7 Haziran 2016’da sonlandı. Erdoğan hakkında ‘Gerçeğe Aykırı Bilirkişilik’ yapmak suçlamasıyla açılan dava İstanbul Anadolu Adliyesi 32. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Davada 142 Balyoz sanığı ise mağdur, müşteki olarak yer aldı. 

‘O GÖREVLENDİRME NORMAL DEĞİL’
Balyoz’da uzun yıllar tutuklu kalan Albay Mustafa Önsel, ‘Silivri’de Firavun Töreni’ adlı kitabında şöyle demişti: “Ahmet Binbaşı 2010’da 3. Kolordu Komutanı Hulusi Akar’ın icra subayıydı. Bu anlamda işi en yoğun olanlardan ve komutanın evrak yönünden eli ayağıydı. Ama ne hikmetse Hulusi Paşa, bilirkişi görevi için onu askeri savcılığa gönderdi. Bu görevlendirme hiç normal değildi. O Kolordu’da iş yükü daha hafif ve çok daha deneyimli birçok Albay, hatta General varken, Harp Akademisi’nden yeni mezun olmuş ayrıca kara pilot olduğu için kıtaya uzak birinin, hassas bir davada bilirkişi olarak gönderilmesi çok manidardır...”

'TSK YANLIŞLARIYLA YÜZLEŞSİN'
EMEKLİ Deniz Kurmay Albay Dr. Yasin Türker de Balyoz davasının sanıklarından biriydi. Albay Türker şöyle konuştu: “Usullere ve teamüllere titizlikle uyması ile övünen TSK’de, ‘Balyoz’ adlı dava sürecinde yaşanan keyfilikleri sadece bir ‘rastlantı’ olarak değerlendirmek mümkün müdü? Diğer bir ifade ile tüm bunlar ‘hayatın olağan akışına uygun mudur'’ Askeri bilirkişinin görevlendirilmesinde tanık olunan bu vurdumduymazlık, sorumsuzluk ve ciddiyetsizlik mutlaka sorgulanmalı ve TSK, ‘Balyoz’ adlı dava sürecinde kendi yaptığı yanlışlarla yüzleşmelidir.”

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.