Başbakan Yardımcısı, İTO'da meclis toplantısına katıldı: İzmir mesajları
İzmir Ticaret Odası (İTO)'da meclis toplantısına katılan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, dünya ve Türkiye ekonomisini değerlendirdi. İzmir'de açılan Başbakanlık Ofisi ile dünyanın gözünün İzmir'de olacağını ve ekonomik açıdan İzmir'e çok büyük katılar sağlayacağını ifade etti. Siyasi partilerin ekonomik vaatlerini eleştiren Babacan, bu vaatlerle çok kısa bir süre sonra Yunanistan'ın içine düştüğü ekonomik krizin aynısının Türkiye'de de yaşanabileceğinin altını çizdi. İstikrar ve güven vurgusu yapan Babacan, "İzmir hak ettiği dinamizme ulaşamadı" dedi. Başbakan Yardımcısı, İTO'da meclis toplantısına katıldı
- Ege Postası
- 27.05.2015 - 18:25
BABACAN KABİNEDE Mİ'
İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş yaptığı konuşmada, "2010 yılında yine bu salonda üyelerimize hitap etmiş, kamu alacaklarının yeniden yapılandırılacağı müjdesini vermiştiniz. AK Parti, 2002 yılından bu yana iktidarda olan bir parti bu yıllar boyunca ülkemiz kesintisiz büyüdü. İki ileri bir geri şeklideydi. Bu yıllar boyunca ülkemiz kesintisiz büyüdü. Bu başarılarda sizin payınız büyük. O nedenle her kurulan hükümette ilk baktığımız "Ali Babacan kabinede mi'" oldu. Davutoğlu tarafından son hükümet kurulmadan önce Babacan mutlaka kabinede yer almalı demiştik. Dünya ekonomisinde sert rüzgarların estiği bu dönemde ekonomi yönetiminin başında olmanız bize her zaman moral ve güç verdi" dedi.
İSTİKRAR ORTAMI İÇİN TEŞEKKÜRLER
İş dünyasının sıkıntılarının çok olduğunu belirten Demirtaş, "Elbette gelişmenin olduğu yerde sıkıntı da olacaktır. Bu sorunlar çözülecektir. Yenileri olacaktır ama istikrar olursa. Çünkü ekonomik istikrarsızlıkların olduğu dönemde önümüzü görmemiz mümkün değil. Sorunlarımızın farkındasınız tek tek saymayacağım.Çünkü benden iyi biliyorsunuz. O nedenle bir kenara çekilme gibi bir lüksünüz yok. Çok değerli bir birikiminiz var. Ülkemizde ve dünyada yapacağınız çok hizmet var. İş dünyamıza verdiğiniz destek ve yarattığınız istikrar ortamı için teşekkürler" ifadelerini kullandı.
DÜNYA TABLOSUNU ANLATTI
Türkiye'nin dünya ekonomisinden etkilenmemesinin mümkün olmadığının altını çizen Babacan, düyadaki ekonomik büyüme tablosunu anlattı. Babacan, "Türkiye dışa bir açık ekonomi pek çok sayıda ülkeyle serbest ticaret anlaşması olan bir ülke dünya ekonomisinde olup bitenlerden etkilenmemesi mümkün değil. Dünya ekonomisini çok yakından takip etmemiz gerekiyor küresel ekonomi ve finans konusunda çalışan bir ülke. Dünyada gelişmiş üklelerden ABD'de biraz toparlanmayı nihayet görüyoruz. İngiltere'de bir miktar toparlanma var. Geri kalan dünyada büyümenin son derece zayıf ve kırılgan olduğunu görüyoruz. Dış kredilerin büyük bir bölümü Avrupa üzerinden geldi. Gelişmekte olan ülkelerde büyüme hızları düşmüş durumda önümüzdeki on yıl çok daha düşük büyüme oranları yaşayacaklarını görüyoruz Çin'de yüzde 7'yi zor sonrasında ancak yüzde 5 olacağı tahmin ediliyor. Meksika'da düşük. Brazilya da sıfır... Bu durum gelişmekte olan ülkelerde pek parlak görünmüyor ama istisnalar var. Ortalamada tablo bu" dedi.
G20'DE 3 ÖNEMLİ ÖNCELİĞİMİZ VAR
Türkiye'nin G20 dönem başkanı olarak 3 önemli konuya öncelik verdiklerini söyleyen Babacan, bunların kapsayıcılık, uygulama ve yatırım olduğunu belirtti. Babacan bu öncelikleri şöyle sıraladı: "G20 'de bu yılbaşından itibaren çalışmalarımıza başladık. Kendi dönem başknalığımızdaki öncelikleri G20'ye anlattık. Nisan ayındaki toplantıda kendi önceliklerimizi anlattık. 3 önemli öncelik var. Kapsayıcılık, uygulama ve yatırım. Kapsayacılık altında kobilere özel önem veriyoruz. Bugüne kadar kobinin sesi yoktu. Sendikalar etkili ama kobilerin fazla sesi duyulmuyordu. Hangi kararlar alabiliriz diye özel bir çalışma başklattık. Dünya kobi formu oluşturuyoruz. Ayrıca, Kadın 20 girişimi kadınların iş gücü piyasısında etkinliğinin artması için kendi yapımızı kurduk. Kendi yapılarınızı kurun dedik. W20 toplantısı yapılacak G20 liderleri zirvesinde önerilerini sunacak. Kalıcı bir yapı olacak. Kapsayıcılık altında az gelişmiş ülkeler yaklaşık 70 tane ülke var. G20 üyesi olmayan ülkelerin sıkıntılarını da tartışacağız. Uygulama da ise ekonomik sorunlar biliniyor nasıl çözüleceği konusunda da önemli bir görüş birliği var. Çözümler de var ama uygulamada sıkıntılar var. Özel önem vermeye başladık. Reformu raporlamalarını istedik. Nisan ayındaki toplantıda reformları masaya yatıracağız yapmadığı zaman neden yapılmadığı anlatılacak. Yatırımlar özel sektör için daha kolay iş yapılabilir. Ülkeler haline getirmek büyük önem taşıyor. Bu konu kamu alt yapı yatırımlarının yapılmamasını beraberinde getirdi."
DÜNYA EKONOMİSİNİ YAKINDAN TAKİP EDİYORUZ
Dünya ekonomisini G20 Başkanı olarak yakından takip ettiklerini belirten Babacan şunları söyledi: "Bu Kasım ayı geldiğinde G20 zirvisini gerçekleştirdiğimiz ekonomiye yeni çözümler yeni katkılar sağlamış olacağız. G20 Başkanı olarak dünya ekonomisini yakından takip ediyoruz. Bir ülkede siyasi istikrar varsa, o ülkenin ekonomisini ilerletmek daha kolay olur. Bu konuda sorunların olduğu ülkede ekonomik başarı sağlamak mümkün değil. Sağlam zemin, sağlam temel siyasi istikrarı getirir. Makro ekonomik istikrarı inşa etmek gerekir bütçe, bankacılık, para politikalarının sutünlerin sağlam olması gerekiyor. 3 ayaklı masada ayaklar kırılırsa devrilir bu açıdan önemlidir. Mutlaka sağlam bankacılık da önemli."
DÖNÜŞÜM PROGRAMINDA 1248 EYLEM VAR
25 tane dönüşüm programı açıkladıklarının ifade eden Babacan, "1248 tane eylem var bunların hepsinin takvimini hazırladık, tarihleri de ortaya koyduk. İş gücü piyasasının etkileşmesinden tutunda yerli kaynakların enerji üretimine kadar çok geniş bir alan. Bunların hepsi yayınlandı. Hangi eylemlerin tamamladığı konusunda kamuoyunda anlatamaya devam edeceğiz. Pek çok ülkede böylesine takvimle kendi kendini bağlayacak bir uygulama yok G20 de bu konuda bazı ülkelerden itiraz geldi. Söz verip yapıyor olmanın verdiği güvenle geleceğe ileriliyorsunuz. Gelecekle ilgili, hedefler planlar projeler ortaya konmalı ki arzu ettiğimiz güven ortamı oluşsun" dedi.
YARGI REFORMUNU VURGULADI
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun yargı reformunu açıkladığını ve yargıya olan güven ile eğitimin önemini vurgulayan Babacan, "17 Nisan'da Başbakanımız yargı reformu stratejilerini de açıkladı. Ki ülkenin eksikliklerinin çok olduğu bir alan. Siyasette ekonomi yönetimde güven ve istikrar geçerli. Artı bir olarak ifade edebileceğimiz yargı ve artı bir eğitimi de eklediğinizde Türkiye'nin ihtiyacı olan reformların gerçekten önemli bir kısmını belirlemiş oluyoruz. Hukuk güvenliği ekonomik büyümenin de temelinde, iyi bir demokratik sistemimin de temelinde eğer bunlar örselenir ve sıkıntıya girerse, yargıya güven bir ülkede zayıflarsa Allah Korusun olumsuz etkilerini ekonomi de görmek mümkün. Eğitim eğer ileri bir ekonomi olacaksa yetişmiş insan gücü önemli aksi halde eğitim seviyesi düşük bir ülkenin yüksek gelir seviyesine ulaşması bir hayal olarak kalır. Türkiye'nin şiddetle ihtiyaç duyduğu konular öyle bir yapısı var ki ve güven istikrar daha da önemli kılıyor. Şuanda en önemli varlığımız istikrar. Bazen kıymetini bilmiyoruz sağlıklı olmamız gibi. Servetini öyle insan varken kıymetini bilmez. İyiye alışmak kolay ama zora alışmak zor iştir. İstikrar ve güven varken kıymeti bilinmiyor zaten hep öylemiş gibi algılanabiliyor" dedi.
KOALİSYON VAR AMA BÜYÜYEMİYOR
Koalisyonların çeşitli ülkelerde var olduğunu ancak bu ülkelerin ilerleyemediğini ve büyüyemediğini belirten Babacan, "Tüm siyasi partilerin seçim vaatleri ileride bizi Yunanistan'ın durumuna düşürecek vaatler içeriyor. Paranın satın alma gücü çok önemlidir.
Bu 12 yıllık dönem özellikle, dar gelirli kesim için paranın satın alma gücünün arttığı bir dönem oldu. Bir aylık maaşla ne alınabiliyord? Artmış durumda. İstikrar olmadığında ne kadar hızlı bozuluyor. Koalisyonlar var, ilerleme ve büyüme göremiyorsunuz bir türlü büyüyemiyor" diye konuştu.
İZMİR HAK ETTİĞİ DİNAMİZME ULAŞAMADI
Babacan İzmir için gelişim sürecini anlatan ve daha da gelişmesi gerektiğini vurgulayarak, "İzmir gerçekten çok güzel bir şehrimiz. Tarih boyunca bir ticaret ve kültür merkezi olmasıyla çok önemli ve güzel sonuçların elde edildiği bir dönem oldu. İzmir'de kayıtlı çalışan sigortalı 2002'de 782 bindi, şuan 1 milyon 100 bin. Öğretmen sayısı 29 bin, şimdi 47 bin öğretmen var. Üniversitelerimiz gurur duyulması gereken bir tablo. İzmir hak ettiği dinamizme ulaşamadı.
Sebeplerine değil bundan sonrasına bakmak lazım. Başbakanımız burada başbakanlık ofisi açtı ve ayda belli günlerde burada olacak. Bu bile bütün dünya ve Türkiye'ye mesajıdır. Olumlu sonuçları hep beraber göreceğiz" dedi.
Yorum Yazın