Başbakan’dan Bahçeli’ye Kuzey Irak yanıtı
MHP liderinin "Kuzey Irak'a savaş ilan edilmeli" çıkışına Başbakan Binali Yıldırım'dan yanıt geldi. Başbakan "Savaş kiminle kimin arasında olu? Savaş devletle devlet arasında olur. Biz bunları devlet olarak tanımıyoruz" diye konuştu.
- Ege Postası
- 25.08.2017 - 10:38
Başbakan Binali Yıldırım, Vietnam ziyaretinin dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Başbakan’a dün MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Kuzey Irak’taki referandum kararına ilişkin yaptığı “savaş sebebidir” açıklaması da soruldu. Başbakan MHP liderinin bu çıkışına “Savaş kiminle kimin arasında olu? Savaş devletle devlet arasında olur. Biz bunları devlet olarak tanımıyoruz” diye yanıt verdi.
İşte uçakta bulunan gazetecilenden Habertürk gazetesi Ankara Temliscisi Alican Türkoğlu’nun aktardığına göre; Yıldırım’a sorulanlar ve yanıtları;
BAHÇELİ’NİN KUZEY IRAK ÇIKIŞINA İLİŞKİN
Bizim bu kararla ilgili duruşumuz çok açık ve net. Başından beri bunun yanlış bir adım olacağını söyledik. Bugün de aynı şeyi söylüyoruz. Bölgede zaten yeterince sorun var. Bunları çözmeden yeni bir sorun alanı oluşturmaktan başka bir işe yaramaz. Behemehal bu karar iptal edilmeli. Irak merkezi yönetimi istemiyor, İran, Türkiye istemiyor. ABD istemiyoruz diyor. Avrupa ülkeleri “zamansız” diyor. Bunları dikkate aldığımızda bu konuda Kuzey Irak yönetiminin ısrar etmesinin bir anlamı yok. Üstelik bölgedeki gurupların kendi aralarında da tam görüş birliği yok. Farklılıklar var. Neresinden bakarsanız bakın referandum kararı yanlıştır. Kerkük'te Türkmenler, Araplar var. Burayı da bu işe dahil etmesi durumunda işler daha karmaşık hale gelecek. Nasıl geçmişte Kerkük'te oldu bitti yapıldıysa bundan sonrası da benzer bir sıkıntıyı yaşatabilir. Dolayısıyla ne bölgeye ne kendilerine hiçbir fayda getirmeyecek bu yanlış yoldan dönmeleri gerekir.
Peki Barzani bu gücü nereden alıyo? Bu kadar ülke karşı çıkarken nasıl cesaretle hareket edebiliyor'
Irak merkezi yönetimiyle Kuzey Irak bölgesel yönetimi arasında ilişkiler istenildiği gibi gitmiyor. Irak Körfez Savaşı'ndan sonra Amerika orada anayasa yaptı bunlara özerklik verdi. Anayasada da yerini aldı. Ama sonraki süreçte Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi ile Bağdat yönetimi arasında güven tam anlamıyla tesis edilemedi. Karşılıklı suçlamalar var. Merkezi bütçeden verilmesi gerekenleri alamıyoruz. Mağdur oluyoruz diyor Kuzey Iraklılar. Onlar da diyor ki bizim bilgimiz dışında petrol satıyorlar. Karşılıklı fikir ayrılıkları azalmadı arttı. Zaman içinde zihinsel bir ayrılma oluştu.
Savaş sebebi sayar mı Türkiye bu adımı'
Savaş kiminle kimin arasında olu? Savaş devletle devlet arasında olur. Biz bunları devlet olarak tanımıyoruz. Bir devlet bize kafa tutar, egemenlik haklarımıza karşı hareket içinde olursa bizim için savaş sebebidir. Ama burada Irak'ın parçası olan bir bölgesel yönetim var. Bu savaş nedeni olmaz.
Sayın Bahçeli Adil Öksüz için verilen notayı doğru bulduğunu söylemiş.
Doğru söylemiş. Darbe yapmaya kalkışan bu kadar masum insanın ölümüne sebep olan bu katillerin nerede olursa olsun peşine düşüp Türk adaletine teslim etmek gibi görevimiz var. Şehitlere olan borcumuzdur.
Adil Öksüz'ün Almanya'da olduğunu biliyor muyuz'
Şu anda çeşitli rivayetler var. Teyit edilmiş bilgi yok. Biz Almanya'ya darbe girişimine karışmış böyle birisi var. İstihbari bilgiler var. Bunu ciddiye alın tespitiniz halinde bize iade edin diyoruz.
İran ile operasyon yapılacağı kesinleşti mi'
Bu konuda İran açıklama yaptı. Biz PKK'nın topraklarımızda barınmasına kesinlikle izin vermeyiz diyor. Kendi toprakları dışında müşterek operasyon için alınmış karar yok” dediler. Mutabakatımız özellikle PKK terörüne karşı birlikte mücadeledir. Bildiğiniz gibi PKK hem İran'da hem Irak'ta hem de kuzenleri vasıtasıyla Suriye'de faaliyette bulunuyor, başka isimler altında.
Suriye ile ilgili bir operasyon beklentisi var mı' Haziran'dan itibaren Afrin ve İdlib konusund? Bu operasyonlar yapılacak m? En son Cumhurbaşkanı Erdoğan Fırat Kalkanı'nı genişleteceğiz ded? Kamuoyunda beklenti oluştu bu konuda. Türkiye'nin bu kararlığı ne sürüyor mu yoksa gündemden düştü mü'
Operasyon meselesi şudur. Türkiye'nin Suriye ile 911 kilometre sınırı var. En uzun sınırımız. 350 km Irak'la var. Buralardan bize çok terör tehdidi var. Hem DEAŞ ile hem de PKK ile mücadeleden kaynaklı, rejimin oradaki operasyonlarından kaynaklı, ülkemiz üzerinde baskı var, mülteciler var. Terör grupları var. Bunu hatırlayın, niye Fırat Kalkanı'nı başlattık. Burnumuzun dibinde, Kilis'te Gaziantep'te roket atmaya başladılar. Onun üzerine güvenli alan oluşturmak üzere Fırat kalkanını başlattık. Sınırlarımız boyunca her yer için mümkündür. Durup dururken bir yere saldıracak değiliz, ancak şartlar gerektirirse, can ve mal emniyeti tehdit altında olursa, hükümranlık haklarımıza zarar veren gelişme olursa misliyle karşılık veririz. Detaylar uygulamayla ilgilidir. Bir yere operasyon davulla zurnayla yapılmaz. Taktik hazırlığı ve planlama süreci olur. Şartların oluşması olur. Uluslararası istişareleri olur. Başka ülkenin topraklarına girmenin uluslararası, istişareleri, hukuki zemini olması ve meşru mazeretinin olması lazım.
Oradaki YPG yapılanması ve üslerin artması konusunda kaygı var. Bu alanda uluslararası düzeyde ne yapıyoruz'
Kaygılarımızı muhataplarımızla paylaşıyoruz. Bizim için PKK neyse YPG o. DEAŞ ayrı bir baş belası. Orada ABD, Rusya, İran, rejim ve Türkiye var, koalisyon adı altında Avrupalılar var. Oradaki işlerin ana aktörlerle koordine edilmesi lazım. Herkes kafasına göre yaparsa sivil insan kaybı olur. Ülkelerin de karşı karşıya gelme durumu olur. Hepsi detaylı şekilde, sahada askerleri unsurlar tarafından koordine ediliyor. Siyasi boyutta değerlendiriliyor. Gerekli talimatları yetkilendirmeleri alıyorlar. İşin arka planında dünya kadar oparasyonel iş var.
Bugüne kadar muhataplarla yapılan görüşmelerde istediğimizi alabildik mi'
Hiçbir ülke istediğini yüzde yüz alamaz. Amaç Suriye'nin tekrar barış içinde yoluna devam etmesi, ülke içindeki bütün unsurların içinde olacağı bir devlet olarak yoluna devam etmesi. Bizim de hedefimiz bu. Yoksa biz keyfimizden mi operasyon yapacağız. Kendi ülkemizin can mal güvenliği için bu tedbirleri almak zorundayız. Sahadaki ülkelerle mutabakat sağlayarak çatışma riskinden uzak olmamız lazım. Amerika Savunma Bakanı Türkiye'ye geldi, Cumhurbaşkanımızla görüştü. Bizim oradaki hassasiyetlerimiz tekrar paylaşıldı. ABD bizim YPG ile PYD ile işbirliğimiz bir seçim değil mecburiyet diyor. DEAŞ'ı temizlemek için işbirliği yapacağız ondan sonra devam etmeyeceğiz diyorlar. Öyle mi olacak bilmiyoruz.
Size inandırıcı geliyor mu Amerika'nın açıklaması'
Her fırsatta söylüyoruz. Sadece söylenenlerle yetinecek değiliz. Her türlü tedbiri aldık, alıyoruz.
Şu anda sahada en çok ve verimli işbirliği yaptığımız ülke hangisi, Rusya mı'
Rusya ile daha net işbirliğimiz var, İran ile kısmen devam ediyor. Onun dışında Irak ile PKK ile mücadelede, Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi'nden alanı kullanıyoruz.
Suriye'nin toprak bütünlüğü ve Türkiye'nin güvenli açısından kritik durumlarda rejimle temas halinde miyiz'
İran ve Rusya ile sahada işbirliği yapıyoruz. Rejim konusunda beklenti ve talepleri bize daha çok Rusya üzerinden mesajlar yoluyla aktarılıyor. Rusya hem kendi adına hem rejim adına konuşuyor. Biz İran ve Rusya ile işbirliğini amacı DEAŞ'ı temizleme ve İdlib'de trajedilerin önüne geçmek, çatışmasızlık bölgesi oluşturmak. 2 milyon sivilin tehlikeye atılmaması. Radikal örgütlerin yeni bir sorun alanı oluşturmaması için çalışıyoruz.
Radikal bir dış politika değişikliğine gidecek miyiz rejim ile özellikl? Gidişat buna elverecek mi'
Suriye'ye bakalım, orada ülke çapında devlet otoritesi mi va? Amerika var, Rusya var İran var Türkiye var, Avrupa var. Bu ülkeler işleri düzeltmeye çalışıyor. Bizim önceliğimiz o şu anda. Onun dışında zaman kaybedecek işlerle uğraşmanın anlamı yok.
Amerika ile karşı karşıya gelir miyiz Suriye'd? Sıcak temas gibi bir tehlike var mı'
İki NATO ülkesinden bahsediyoruz olmamalı, olması için de bir sebep yok. PYD-YPG konusunda bize söylediklerinin dışında bir tutum alırlarsa tabii ki sorun olur
Rusya ile S400 imzası atıldı mı'
Evet anlaşmaya varıldı.
KILIÇDAROĞLU’NA YÖNELİK BAŞLATILAN KAMPANYA İÇİN
İstihareye mi yatmış, neye istinaden söylüyor. Gündemde kalmak için çıkarıyor. Atlet işinde de atletik olduğunu gördük. Adaleti de iyice ucuzlattık, adaletle atletin ne ilgisi var.
Askeri atamalar konusu Zekai Aksakallı konusunda spekülasyon döndü. Hatta sizin devreye girdiğiniz söylendi. Kırgın olduğu ifade edildi. İstifa konusu iddia edildi ne diyorsunuz'
İstifa da olur, emeklilikte olur. Atama ile verilen görevden hoşlanmayanlar da olur. Silahlı Kuvvetlerde her görev önemli ve onurludur. Zekai Aksakallı önceki görevlerinde olduğu gibi yeni görevini de en iyi şekilde yapacaktır.
Bölge ülkelerine önemli bir ziyaret yaptınız. Türkiye'nin ziyaretinden rahatsız olanlar olmuş mudur'
Kimse rahatsız olmasın. Türkiye bu iki ülke ile ilişkilerini geliştirmek istiyor. Başka ülkeleri rahatsız edecek bir husus yok.
Bölgedeki bazı ülkelerle Türkiye'yi mukayese edince ne görüyorsunuz'
Zorlama kararlar Türkiye'yi maalesef bu günlere getirdi, zaman kaybettik. Yoksa çok daha farklı konumdaydık. Her seferinde demokrasi dışı müdahalelerle Türkiye zaman kaybetmiştir. Bu sistem artık sürekli güçlü iktidar devamlı istikrar getirecek.
Ekonomik konularla ilgili bir hamle açıklayacak mısınız önümüzdeki aylarda'
Önümüzdeki aylar hep ekonomiyle ilgili konular olacak. Bir yandan yapısal bazı mevzuat düzenlemeleri yaparken bir yandan da idare tedbirler alacağız. Ekonominin üreten istihdam oluşturan ve milli geliri artıran boyutuna daha çok yoğunlaşacağız. IMF raporuna göre Avrupa'da 5. ekonomi oldu. satın alma gücüne göre İspanya'yı da geride bıraktık. Akdeniz'de üçüncü ülke, Ortadoğu'da birince ülke. GSMH 2 trilyon doların üzerine çıktı. 2023 için dört hedefimizden biri buydu, milli gelirde 25 bini yakaladık. Bu da ikinci hedefti. Şimdi ihracattaki 500 milyar hedefimiz ve ilk 10 ülke arasına girme hedefimiz var. 6 senemiz daha var. Gayret edip iki hedefi de gerçekleştireceğiz.
Spor ve kültür alanında istenen başarılar elde edilemedi, eksik kalan kısımlar oldu. Spordaki gelişmeleri takip ediyor musunuz'
Atletizm ve güreşte başarılarımız var ama yeterli değil. Daha fazla gencimizin başarılı olması için gayret göstermemiz lazım.
Birçok branşta Türk sporcuların çok azaldığını başka ülkelerden transfer edilen sporcularla netice alınmaya çalışıldığını görüyoruz.
Evet ben de böyle düşünüyorum. Milli takımlara mutlaka Türkleri katmak gerekiyor. Kendi kaynağımızı ikinci plana atıyoruz. Maç seyretmeye oturuyoruz, hanım 3 dakika sonra “Değiştir kanalı, bunlar arasında hiçbir Türk ismi yok, başkasının maçından bize ne” diyor. Böyle taşıma suyuyla değirmen dönmez. Kendi çocuklarımızı yetiştireceğiz. Dünya yıldızı yapacağız. Dünya kadar para veriyoruz bunlara…. Bunun adı “Desinler ki ağanın fesi var!”
Yorum Yazın