Başdurak Camii turizme kazandırılacak

İZMİR - İTO'nun düzenlediği, kültür, turizm, arkeoloji ve müzecilik konularının tartışıldığı, Müze Buluşmaları'nın ikincisi İTO Ticaret Tarihi Müzesi’nde yapıldı. Toplantıya İzmir Vali Yardımcısı Cumhur Güven Taşbaşı, İTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Cüneyt Güleç ile Kültür ve Turizm İl Müdürü Murat Karaçanta’nın katılımıyla gerçekleşti. Toplantıda Umart Mimarlık’tan İnşaat Mühendisi Mahir Kaplan ve Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Şakir Çakmak, “Başdurak Camii Restorasyonu’nun Tarihi Kemeraltı Kültürüne ve Turizmine Kazandıracakları" başlıklı sunum gerçekleştirdi. 

"KEMERALTI TURİZMİN BAŞ TACI"

Toplantının açılış konuşmasını yapan İTO Başkan Yardımcısı Cüneyt Güleç, İzmir tarihi kazılarına oda olarak bugüne kadar hep destek verdiklerini ve destek vermeye devam edeceklerini vurguladı. Tarih kokan bir odada kültür ve müze paydaşlarının tüm temsilcileriyle böyle bir toplantı yapmanın gurur verici olduğunu söyleyen Güleç, “Kemeraltı turizmimizin baş tacı ve burada yer alan Başdurak Cami projesine de baş koyduk. Bu camiyi restore edip turizmimize kazandıracağız" diye konuştu. 

"İZMİR BİR AÇIK ALAN MÜZESİ GİBİ"

Ekonomi anlamında gelişen ülkelerin sanat ve kültürle daha fazla ilgilendiğini dile getiren Vali Yardımcısı Cumhur Güven, "İTO, kültür ve müzecilikle çok önemli bir görev üstleniyor. Kemeraltı ile ilgili bizim de valilik olarak bir projemiz var, Kemeraltı’nda belli nokta vuruşları yapacağız. İzmir bir açık alan müzesi gibi, hep beraber çok şey yapabiliriz" dedi. Sanat Tarihçisi Şakir Çakmak, Kemeraltı ve çevresindeki tarihi alanın sosyolojik olarak sıkıntılı bir alan olduğunu ancak burada muazzam bir zenginlik barındığını belirtti. Tarihi bölgede bulunan katlı otoparkların 12 Eylül döneminin mirası olduğunu söyleyen Çakmak, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Kemeraltı çarşısında bulunan otoparkı yıkmasının doğru bir hareket olduğunu söyledi. Agora yanında bulunan otoparkı da eleştiren Çakmak, "Otoparkın bir faydası var, üst katına çıktığınızda bütün Agorayı rahatça görebiliyorsunuz. Otoparktan agoraya baktığınızda aşık olup şiirler yazabilirsiniz ancak, agoradan otoparka baktığınızda hayata küsersiniz" dedi.

"İZMİR'İN CAZİBE MERKEZLERİNE İHTİYACI VAR"

Tarihi Kemaraltı bölgesinin binalarla kuşatıldığını, anlatan Çakmak, "Örneğin Kızlarağası Hanı bir dönem yıkılıp tamamen yeniden yapılsa da cazibe merkezidir. O dönemde koruma anlayışında bu vardı. Kızlarağası Hanı taklit bir yapı olsa da bir aktivite merkezidir. Bizim İzmir'de böyle cazibe merkezlerine ihtiyacımız var" diye konuştu. 

"KEMERALTI'NDA BÜYÜK MAĞAZALAR KÜÇÜK ESNAFA İŞ YAPTIRMAZ"

İzmir'in deprem bölgesinde bulunduğunu birçok tarihi yapının deprem ve yangınlardan etkilendiğini, Hisarönü Camii'nin 16. yüzyılla, diğer cami ve eski yapıların tarihi 17. yüzyıla dayansa da bir çoğunun yeniden yapıldığını anlatan Çakmak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kemaraltı bir kentsel sit alanı, 3. derece arkeolojik sit alanıdır. Koruma amaçlı bir imar planı var. Büyük giyim kuşam mağazalarını bu alana sokarsanız bu alanı rantabl şekilde kullanamazsınız. Vakıflar Genel Müdürlüğü ve İzmir Ticaret Odası arasında yapılan protokol gereği orada butik mağazalar olacak. Eğer büyük mağazaları bu alana sokarsanız orada küçük esnaf iş yapamaz."

"TARİHİ YAPILARA YANLIŞ MÜDAHALELER BELGELENDİ"

İnşaat Mühendisi Mahir Kaplan ise tarihi yapılarda yanlış yapısal müdahaleler yapıldığını dile getirerek, "Başdurak Camii'nin altındaki bulunan dükkanların ticari faaliyetlerinin kiralanması nedeniyle bizim çok istemediğimiz çimento bazlı müdahaleler olmuş. Çok ciddi bilinçsiz müdahaleler yapılmış. Raspa ve temizlik çalışmalarında belgeledik" dedi. (DHA)