Başkan Çalkaya suskunluğunu bozdu

ERMAN ŞENTÜRK/HABER SERVİSİ-Katıldığı bir televizyon programında arsa mağdurları konusunda yaşanan son gelişmeleri değerlendiren Balçova Belediye Başkanı Mehmet Ali Çalkaya, Başkan Kocaoğlu’na haksızlık yapıldığını dile getirerek, mağdurların avukat tarafından kışkırtıldığını savundu ve konunun çözüme kavuştuğunu söyledi. “O avukat, insanların inançlarını kullanarak bu işi çözmüş bir başkanın arabasını yumruklatıyorsa bu yanlıştır” diyen Çalkaya, seçim öncesi birtakım güçlerin devreye girerek bu işin siyaset mecrasına çekilmeye çalışıldığını da belirtti.

 “BU İŞ ÇÖZÜLDÜ”

Arsa mağdurlarının sıkıntılarının çözüldüğünü söyleyerek sözlerine başlayan Başkan Mehmet Ali Çalkaya, “Vatandaşlarımızı sıkıntıya sokan, asılsız ve ayakları yere basmayan iddialar var. Olayın temelinde, darbe döneminde el koyulan birtakım evrakların kaybolması yatıyor. Bu insanlar 38 yıldır, 40 yıldır mağdur. Bu işin siyasetle kesinlikle bir ilgisi yok. Ben seçimle göreve gelmeden önce de belirttim, bir ekip kurarak bu işi kesinlikle çözeceğim diye. Kaldı ki, bu iş bizi ilgilendirdiği kadar da asıl Büyükşehir’i ilgilendiren bir durum.  Burada bize gelen haksız eleştiriler de var. Benim için “Holdinglerle görüştüğü kadar bizimle görüşmüyor” dediler. Ben o avukat arkadaşla en az 20 kere görüştüm.  Bu alanın zemin etütlerinin tamamını İzmir Büyükşehir Belediyesi karşıladı. Bir kere arazi dört dere yatağının kesiştiği engebeli ve derin bir arazi. Zamanında bu zemin etütleri Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’na götürüldü ve bu alanın yapılaşmaya uygun olmadığına dair raporlar verildi. Alanın yüzde 80’i bu durumda. Bugün yüzde 40 terk ile yapılaşmaya izin verilirken bu rakam o alanda yüzde 68’lere kadar varıyor. Bu iş çözüldü. Şu an yapılacak tek şey 1,6 emsalli bin 800 tapuya karşılık 2 bin 200 konut yapılabilecek bir inşaat alanı yaratılır” dedi.

 AVUKATA SERT TEPKİ: YALAN SÖYLÜYOR

Sorunun çözümü için 5 yıl boyunca çalıştıklarını kaydeden Çalkaya, “Bu işte en büyük emek Aziz Bey’in. Dün hak etmediği bir şekilde hırpalandı. Eksiklikleri olmasına rağmen, yasalar çerçevesinde 30 yıllık sorunu çözen bir insana karşı birileri kışkırtılıyor. Araziler var, planları yapılmış. Mütaehite vereceksiniz yüzde 68 terk ile size dairenizi yapacak. Veya yine 1,6 emsal ile kendiniz yapacaksınız. Ama bu aşamaya gelmiş bir işi, yalan ve yanlış beyanla halkı kışkırtarak saptırmak doğru değil. Avukat, “Başka yerlere üç emsal verildi” diye beyanatta bulunuyor ama bahsettiği bölge Burhan Özfatura döneminde 2,5 emsal ile yürürlüğe girdi ve askı süresinde hiçbir itiraz gelmedi. Bunun hakkı da 15 senedir vatandaşta. O avukat o konuyu benden daha iyi biliyor. O bölgedeki insanların holdingle alış verişini yapan da o. Bu bir ticari iş, hakkıdır. Orada fiyatları benden daha iyi biliyor. Ama bunları bile bile, Ramazan ayında oruçlu oruçlu insanlara yalan söylüyor” diyerek Avukat Mustafa Kemal Turan’ın izlediği tutumu eleştirdi.

 “İŞİNİZ BAĞCIYI DÖVMEKSE…”

Söz konusu bölgenin büyük inşaat firmalarının eline geçtiğine dair iddialarına da açıklık getiren Çalkaya, “Ben bu işleri bilmem. Bu ticari bir iş. Kim topluyor, kim bakıyor, kim yapıyor bilemem. Oradaki arsa sahipleri önüne gelene arsasını sattıysa onu ben bilemem. Bu onların sorunudur. Ben her defalarca satmayın dedim. Benim belediye olarak bedava arsa üretip bunları verme şansım yok. Tapusu olmayan vatandaşlar ise, bu konuyu devletle oturup çözecek ya da AİHM’den gelecek karı bekleyecek. Yasal olan terk rakamı ise yüzde 40. Yüzde 68 değil. Bu kararı veren Bayındırlık ve İskan Bakanlığı idi. Bu bölgenin inşaata müsait olmayan engebeli arazi kararını veren onlardır, belediye değil. ben buna karşılık buraya veriyorum diyemem. Emsalin yükseltilmesini istiyorlar ama hemen bu bölgenin yanı başında kalan Olimpiyat Evleri’nde de emsal 1,6. İnsanları yalan yanlışlarla yönlendirmek ve bu işi çözen birini hedef göstermek çok yanlış. O zaman çözmeyenler iyi yapmış. Demek ki bu işin çözümü için çaba sarf etmeyen belediye başkanları iyi yapmış. Ben çözümden yanayım. Elimizden geleni yaptık. Bundan birkaç ay önce aynı avukat, aynı grupla meclise geldi. Orada da bu açıklamayı yaptım. Gelin görüşelim dertlerinizi dinleyeyim dedim. O gün akşama kadar bekledik ama kimse gelmedi. İşiniz üzüm yemekse farklı bir yöntem izlersiniz, işiniz bağcıyı dövmekse farklı yöntem izlersiniz” dedi.

 “BU İŞ BURAM BURAM SİYASET KOKUYOR”

Bu iş buram buram siyaset kokuyor diyerek yaşanan olaylara tepkisini dile getiren Çalkaya, konunun yerel seçimler öncesinde alevlenmesine dikkat çekerek “Siz başkan konuyu çözdü diye üzerine yürüyeceksiniz… Belli gruplar, belli mihraklar bu olayı tetikliyor demek ki. Bu planlar hem belediye meclisinde, hem de Büyükşehir’de oy birliği ile geçti. Vatandaş oturacak bir firma ile uygulama planını hazırlayacak ve yüzde 68 terk ile evini yapacak. 300 metrekare arsası olan da  120 metrekarelik daire yapacak. Ama yasalar çerçevesinde yapılabilecek en fazla şey bu. 30 yıldır bu işi çözmek için uğraşan bir insanın üzerine yürüyüp, ona küfredip, arabasını yumrukluyorsanız bu olmaz. Bu haksızlıktır.aynı bölgede devletin kararı ile bana sorulmadan bina dikiliyor oraya. Ben oranın belediye başkanıyım, çöpünü, pisliğini ben toplayacağım, kanalını ben temizleyeceğim, oraya ben hizmet götüreceğim. Yol için istimlak edilen bölgede otel yapılıyor. Ben buraya benzinlik, AVM, otel yapacağım demişler, oturmuş plan yapmışlar, belediyesine somadan. Kimse benim kapımı çalmadı. Sayın avukat o insanları İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin önüne değil de, Anklara’da Bakanlığın önüne ya da o inşaat alanına götürmesi gerekir. Sayın avukatın tepki koyacağı yer İzmir Büyükşehir Belediyesi değildir” dedi.

“BOSTAN KORKULUĞU DEĞİLİM”

Arsa mağdurlarının sorun yaşadığı alanda birtakım kimselerin kol gezdiğini ve arsa kapatmaya yönelik girişimlerin olduğuna dair iddialara da eleştiri ile yanıt veren Başkan Çalkaya, “Bu insanlar 30 yıl orayı elinde tutmuş. Onların elinde var 0,40 emsal. Sen onu alacaksın, “O zaman ben bu işi başka yerden çözeyim. Daha yukarıdan halledeyim” diyeceksin. Kusura bakmayın ama ben de bostan korkuluğu değilim” diye konuştu.