Başkan Değirmenci'den eylemcilere destek, Polis'in sert tutumuna tepki!
Türkiye'yi saran eylemleri değerlendiren İl Genel Meclisi Başkanı Serdar Değirmenci, barışçıl gösterilere karşı polisin şiddetli tepkisinin olayları bu noktaya taşıdığını savundu. Değirmenci, Başbakan Erdoğan'ın konuşmalarıyla yangına benzin döktüğünü öne sürdü
- Ege Postası
- 03.06.2013 - 14:10
HÜKÜMETİN YANLIŞ TUTUMU
Türkiye çok önemli bir süreçten geçiyor. Olağanüstü tarihi bir dönemi hep birlikte yaşıyoruz. Sınır komşumuz Suriye’de devam eden ‘Savaş, çözüm süreci’ adı altında, PKK ve önün önderi Apo ile varılan anlaşma, Yeni Anayasa yapma çalışmaları, Türkiye’nin idari yapısı değiştirilip, parlamenter sistemden vazgeçilerek, devlet başkanlığı sistemine geçiş arayışları, Taksim’de Gezi parkının kaldırılması girişimleri devam ediyor.
İstanbul Taksim’de Gezi Parkının yıkılarak yerine AVM yapılması için ağaçların kesilmeye başlaması ile bir grup tarafından başlatılan eylem, hükümetin yanlış tutumu ve yanlıştan geriye dönmeme inadı sonucu bir anda tüm Türkiye’ye yayıldı.
Barışçıl gösteri yaparak anayasal hakkını kullanan göstericilere tazyikli su ve biber gazı sıkarak müdahale etmesi bardağı taşıran son damla oldu. Yüz binler bir anda sokağa döküldü. İstanbul 6. İdare Mahkemesinin iptal kararına rağmen hükümetin geri adım atmaması, olayı soğukkanlılıkla değerlendirip yatıştıracağı yerde, başbakanın ağzından benzine ateşle gitti.
ÇAPULCULAR
Başbakan ‘AKM yıkılacak, oraya opera binasını da biz yapacağız. Taksim’e cami yapacağız. Herhalde bunun iznini gidip de CHP Genel Başkanından, ne de birkaç tane çapulcudan alacak değilim’ deyip devam ediyor; ‘Twitter denilen bir bela var. Yalanın daniskası burada. Bu sosyal medya denilen şey aslında şu anda bana göre toplumların baş belasıdır.’
Ülkemizin vardığı ileri demokrasi anlayışı işte bu. Yurttaşların Twitter’den, Facebook’tan açıkladığı görüşlere sayın başbakan baş belası diyor. Yurttaşlarına çapulcu diye hitap ediyor.
Sayın başbakan milli içkimiz ayran diyordu, sayesinde milli içkimiz biber gazı oldu.
Ülkede demokrasi öyle ileri noktaya vardı ki biber gazından etkilenen göstericilere su ve süt vererek insani yardım yapan Kanal D Ankara Temsilcisi Erhan Karadağ gözaltına alınıp 13 saat gözaltında tutuluyor.
SURİYE BİLE KINADI
İleri demokrasi anlayışımız o noktaya geldi ki; Suriye Hükümeti bile iktidarın orantısız güç kullanımı demokrasiye aykırı bir tutum diyerek kınıyor.
Tabi ki her medya temsilcisi Erhan Karadağ değil. Evrensel gazetecilik kurallarına aykırı olarak 3 maymunu oynayarak, ‘Görmedim, Duymadım, Bilmiyorum’ diyen, Suriye olaylarını abartarak veren, Türkiye’yi görmezden gelen medya kuruluşlarını, gazete ve televizyonlarını kınıyorum. Örgütsüz, plansız, programsız olarak, kendiliğinden sokağa dökülüp hükümet istifa diyen halk bu noktaya nasıl geldi'
SİLİVRİ TOPLAMA KAMPI
Bu hükümet, bilhassa bu 2. İktidar döneminde Cumhuriyet ve Cumhuriyetin 80 yılda yarattığı tüm değerlere karşı savaş açıp, bilinçli bir tavırla Türkiye’yi yeniden şekillendirip, yapılandırmaya başladı. Yüksek Yargı, Eğitim öğretim, İdari yapı, Ordu, Cumhuriyetin tüm kurum ve kuruluşları kendi anlayışlarına göre yeniden dizayn edildi.
Milli Bayramlarımız, 19 Mayıs Atatürk’ü anma gençlik ve spor bayramı, 23 Nisan, 30 Ağustos, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramları kaldırıldı. Kurumların başından T.C. ibaresi kaldırılmaya başlandı. Ülkemizin yetiştirdiği askerler, ordu komutanları, generaller, amiraller, Genel Kurmay başkanları, profesörler, dekanlar, rektörler, gazeteciler, aydınlar, milletvekilleri Silivri Toplama Kampına atıldı.
Medya kuruluşları, gazeteler, televizyonlar susturuldu. PKK ve onun önderi A. Öcalan’la pazarlık masasına oturularak anlaşıldı. Hakkını arayan çiftçiye ‘al da ananı git’ diyerek küfredildi. Ülkemizin ve Cumhuriyetimizin kurucuları başta Atatürk ve İnönü olmak üzere her fırsatta hakaret edildi. 2 ayyaş nitelemesi yapıldı. Özel yaşama müdahale edilmeye başlandı. Hangi saatte içki alınacağı kanun çıkarılarak belirlendi.
BAŞBAKAN 'İÇKİ İÇEN AYYAŞTIR' BUYURDU
Yeni Anayasada Türk ibaresinin kaldırılması planlanıyor. Parlamenter sistemden vazgeçilerek Devlet Başkanlığına, Tek Adamlığa geçişin hazırlıkları sürüyor. Türkiye’nin idari yapısı değiştiriliyor.
SAĞDUYU ÇAĞRISI
Türkiye’yi saran bu eylemler, bu tepkiler, iktidarın yıllardır Cumhuriyete, Atatürk ilke ve devrimlerine karşı yaptığı uygulamalara bir tepkidir, başkaldırıdır. Demokratik kurallar içinde herkesin tepkisini göstermesinden yanayım. Kamu malına, esnafın işyerlerine saldıranlara, etrafa zarar verenlere, şiddetle karşıyım. Bir takım provokatörler bu olayları tezgahlayabilir. 12 Martta da, 12 Eylül’de de biz bu provokatörleri çok gördük. Herkesi sağduyuya davet ediyorum. Gençlerimizi bir kez daha uyarıyorum. İçinize girerek; yakalım, yıkalım diyenler provokatördür, kışkırtıcıdır, oyuna gelmeyin, haklı durumdan haksız duruma düşmeyin.
Dileğimiz Sayın Başbakanın bu yanlış uygulamalardan, halkla inatlaşmaktan vazgeçmesidir. Bu dileklerle hepinize saygılar sunuyorum.
Yorum Yazın