Başkan Engin’den ‘genel başkanlık’ tartışmalarına yanıt: Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı olsa bile…

EGEPOSTASI- Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, Büyük İzmirTV’de yayınlanan gündeme dair programında Figen Avcıoğlu’nun kent ve ülke gündemine dair sorularını yanıtladı.

Yalnızca İzmir değil ülke gündeminde de tartışmalara neden olan 9 Eylül kutlamaları sonrasında yaşanan polemiklere ilişkin değerlendirmelerde bulunan Başkan Engin, ayrıştıcı söylemlerle kutlamalara gölge düşürülemeyecğeine dikkat çekti.

Engin ayrıca, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanlığı adaylığına yeşil ışık yakan açıklamasını ve sonrasında gündeme gelen partinin genel başkanının kim olacağı konusunda da bazı açıklamalar yaptı.  

“SONRAKİ POLEMİKLERİN ÖNEMİ YOK”

9 Eylül kutlamaları ve arkasından yaşanan tartışmalara değinen Başkan Engin, o gün odağın İzmir’in ve Türkiye’nin kurtuluşu olduğunun altını çizerken ardından çıkan polemiklerin önemsiz olduğunu ifade etti ve “9 Eylül aslında İzmir’de her yıl coşkuyla kutlanır. Vatandaşımız da aslında bu bilinçle yaklaşmıştır. İşgal edilmiş bir kent ve ülke. Sadece İzmir değil, İstanbul ve birçok il de işgal edilmişti. Tabii ki de Sayın Tunç Soyer’in de ifade ettiği gibi emperyalist güçler tarafından .Yunanistan piyon olarak kullanılmış. Bu topraklar Türklerin öz yurdu. Başta yunanlıların kışkırtmasıyla büyük acılar yaşanmış. İzmir yakılıp yıkılmış. O açıdan bakıldığında böyle bir günün hep birlikte milyonlarca insanla coşkuyla kutlanması bizim için bir onur. Pandemiden çıktık. Konserler sürekli iptal ediliyor. Ülkemizin dünya çapında sanatçısı olan Tarkan gönüllü olarak geleceğini ifade etti ve geldi. Büyük bir coşku yaşadık. Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu da bir siyasi parti genel başkanı olarak değil, Tarkan hayranı olarak geldi. Sonraki polemiklerin bir önemi yok. O kadar büyük toplumsal, siyasal ve kültürel bir birliktelik yarattı ki… Hiçbir siyasal tartışma o atmosferi ve büyük katılımı gölgede bırakamaz” dedi.

“ORASI CHP TOPLANTISI DEĞİLDİ”

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in konuşması ve ardından ülke siyasetinde başlayan tartışmaların, kutlamalara gölge düşürdüğü iddialarına ilişkin soruyu da yanıtlayan Engin, “Bunu söylemek niyet okumak olur. Ben ısrarla şunu söylüyorum: Milyonlarca insanın bir araya gelmesi bir partinin ya da seçim motivasyonunun işi değil. Toplumun her kesiminden her partiye oy vermiş insanlar vardı. Kutuplaşma çabası göstermek isteyen olabilir. Ama bu hiçbir şekilde kutuplaşmaya alet edilecek bir şey değil. Neyi kutuplaştıracaksınız? Milyonlarca insan İzmir’in kurtuluşunu kutlamaya ve eğlenmeye gelmiş. Hatta yasaklara karşı olma motivasyonu da olabilir. Türkiye’nin batıya açılan  penceresi olan İzmir’i korumanın motivasyonu da olabilir. Ben bütün bu motivasyonların birleştiğini düşünüyorum. Bence kutuplaşma çabaları yapmayalım. Biz de yapmayalım. Eğer böyle yaparsak İzmir’in kurtuluş törenlerine gölge düşürmüş oluruz. Orası CHP toplantısı değildi. Orada birinin suçlandığı da yok. Hiçbir zümre suçlanmadı. Orada kutuplaştırma gayreti olmamalı” diye konuştu. 

“BİR YANLIŞ ANLAŞILMA VARSA DÜZELTİLİR”

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Soyer’şn 9 Eylül kutlamalarında kullandığı ifadelere ilişkin “Daha dikkatli olmalıydı” sözlerini de yorumlayan Engin, “Bir yanlış anlaşılma varsa düzeltilir ve düzeltildi. OSmanblı hedef alınmamış. İşgalcilerle işbirliği yapan, halkı kurtaranları şikayet edenler şikayet ediliyor. Olan bu. Bir yanlış anlaşılma olmuş ama Tunç Bey bunu düzeltmiş. Osmanlı da bizim Selçuklu da. O gün teatralda da gördük. Yunan bayrakları vardı. Kimlerin işgal ettiği belli. İşbirliği yapanlar da var. bunlar söylenmeyecek mi” dedi.

“TEK BAŞINA CHP PROGRAMININ ÖNEMİ YOK”

Cumhur İttfakı’nın eleştirilerin odağında olan 6’lı masanın çalışmalarını da değerlendiren Başkan Engin, masanın tüm çalışmalarının ülkeyi yeniden düzlüğe çıkarmak olduğuna dikkat çekti ve “Gayet iyi yürüyen bir uzlaşı kültürü var. 12 Eylül’den başlayarak 90’lı yıllardaki kutuplaşma, ardından koalisyonlar ve Türkiye'deki son 10 yıldaki gerginlikten hepimiz yorgun düştük. Ülkeler ve toplumlar da bireyler gibi yorulur. Bizim bu yaralarımızı tedavi etmemiz gerekir. Bakınız… Sayın Genel Başkanımızın helalleşme çağrısı mesela. Yüzlerce askerimiz haksız yere öldü, genelkurmay başkanları hapse atıldı, gazeteciler tutuklandı. İnsanların ana dilleri yasaklandı, cemevleri hala yasak. Bütün bu yaptığımız eksiklik ve yanlışlıklar dan bir özür dilemek bu kadar zor muydu? Kemal Kılıçdaroğlu; bu yaraları iyileştirmek, ortaya yeni bir umut koymak, komşularla barışmaki, kıt imkanlarımızı bölüştürmek için çalışıyor. Son 3-5 yıldır Sayın Genel Başkanımızın önderliğinde ve diğer siyasi parti liderinin iradesiyle bir araya gelindi. Nasıl ekonomik sorunlara çözüm bulunur, komşularla sorunlar nasıl çözülür, eğitimde neler yapacağız, tarımda bu durumdan nasıl çıkacağız, nasıl özgür bir ülke olacağız gibi konularda 2 yıldır çaba gösteriyorlar. Öncelikle bu konularda uzlaşıldı. Türkiye'nin genel sorunları bunlardır denildi. Burada bizim tek başımıza parti programımızın bir önemi yok. Önce 6 partinin programı bulunacak. Aday daha sonra belirlenecek. Türkiyeyi bu programla yönetecek, barıştıracak, güçlendirip zenginleştirecek bir döneme gireceğiz” ifadelerini kullandı. 

“SONRADAN KAVGA EDECEĞİMİZE…”

Cumhur İttifakı’nın adayı belliyken 6’lı masanın henüz aday belirlememesi masada kriz olduğu iddialarını da beraberinde getirirken kriz iddialarına yanıt veren Başkan Engin, şunları söyledi; “Bir stratejinin ürünü bu. Sistematik bir şey bu. Hükümetin kontrol ettiği bütün gazetecileri ve “uzmanları” izliyoruz. ‘bunlar dağıalcak, daa aday bile belirleyemiyorlar…’ böyle şey mi olur? 20 yıldır AK Parti politikalaırnı benimsemiş ve şlu anda onları savunan bir lkişinin işi mi bunlar? Bu sürecin doğrusu bu. Böyle gelişecek. Böyle olacak ve iyi olacak. Önce programda uzlaşacağız. Sonra kavga edeceğimize şimdi kavga edelim ve uzlaşalım. Bazı hassasiyetler varsa onları giderelim. Ortaya çıkan program sadece CHP’nin değil, 6’lı masanın görüşü olacak.”

“OLAĞANÜSTÜ DURUMLAR OLAĞANÜSTÜ SIKINTILAR YARATIR”

Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanlığı adaylığına yeşil ışık yakan açıklamasının ardından gündeme gelen CHP Genel Başkanlık koltuğuna kimin oturacağı konusuna da değinen Engin, olağanüstü koşullara dikkat çekti ve “Genel Başkanımız cumhurbaşkanı olmayı herkesten çok hak ediyor. Ben olacağına inanıyorum. CHP kongreleri ve kurultay birkaç yıl ertelendi. Normalde büyük kurultayımız birkaç ay içinde yapılması lazımdı. Genel Başkanımız cumhurbaşkanı adayı seçilse bile ben kısa vadede genel başkanlığı bırakmaması gerektiğini düşünüyorum. Anayasal olarak bir engel yok biliyorsunuz. CHP’nin kongrelerini yapması gerek önce. Genel Başkan bıraksın mı bırakmasın mı ya da kimin genel başkan olacağına kurultay karar verir. Ben şu ortamda aceleyle genel başkan seçilmemesi gerektiği düşüncesindeyim. 2 yıl sonraki kurultayda kendisi isterse bırakabilir. Ama geçiş döneminde genel başkanlığı bırakmaması gerektiğini düşünüyorum. Olağanüstü durumlar olağanüstü sıkıntılar yaratır çünkü” dedi. 

“ÖNCE VATANDAŞ KARAR VERECEK”

Narlıdere’de yürütülen ve İzmir’in en büyük kentsel dönüşüm projelerinden biri olan dönüşüm çalışmalarına ilişkin de bilgi veren Engin, çalışmaların devamı için ikinci döneminin gerekli olup olmayacağı üzerinden 2. Dönem adaylığına ilişkin de açıklama yaptı ve şunları söyledi; “2 yıl içerisinde bakanlıkla birlikte 5 bin konutluk ve 43 hektarlık yerin planlarını bitirdik. Şehir plancıları davalar açtı. O davalar bitmeden hiçbir şey yapamayız. Biz kentsel dönüşümde sürekli vatandaşlarla yüzde yüz uzlaşı diyoruz. Yüzde 100 uzlaşı olmadan hiçbir şey yapmayız. Belediyelerde devamlılık esas. Ben götürebildiğim yere kadar götürürm. Ben yine aynı yerde kalmak istiyorum. Benim kalıp kalmayacağıma önce vatandaş karar verecek. Partimiz karar verecek ve son olarak ben karar vereceğim. Bakacağım. Benim ikinci dönemime ihtiyaç var mı diye bakacağım. Eğer ben devam edersem ederim yoksa biz zaten işlerimiz yoluna sokuk. Bizden sonra gelecek arkadaşımız devam eder. Seçime 6 ay kala ben aday olup olmayacağımı açıklayacağım.”

“SEÇİMDEN ÖNCE AÇILACAK”

İzmir’in raylı sistem ağında önemli bir sac ayağı olan Narlıdere Metrosu’nun açılışı için de tarih veren Başkan Engin, “Metro, 2023’ün Mayıs ayında bitecek ve cumhurbaşkanı seçimlerinden önce açacağız” dedi.

“ÜLKENİN BU KADAR SORUNU VARKEN…”

CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel’in görevinden istifa ederek milletvekili adayı olacağı iddialarını da yorumlayan Başkan Engin, daha farklı konulara odaklanılması gerektiğini belirtti ve “Doğal bir prosedür bu. Deniz Bey’in ikinci dönemi ve başarıyla da getirdi. Yaklaşık 5. yıla girdi. İl başkanlığı zor bir görev. Bütçeniz yoktur, birlikte çalıştığınız insanlar gönüllüdür. 30 ilçe, binler vatandaş, parti ve ülke sorunlarına odaklanmamız lazım. İl başkanlığını bırakacak mı? Bu kendisinin ve partinin kararı. Bırakırsa zaten prosedür belli. CHP 100 yıllık parti. Şimdi de bunu en yararlı şekilde çözecektir. Ama ülkenin bu kadar sorunu varken onun yerine kim gelecek, kim gelsin gibi konularla ilgilenilmesini ben doğru bulmuyorum. Bizim daha önemli işlerimiz var” diye konuştu.