Başkan Gönenç o iddialara yanıt verdi: Dürüst ve namuslu olun!
Bergama Belediye Başkanı Mehmet Gönenç, son günlerde kendisine yöneltilen iddialar hakkında kamuoyunu bilgilendirme toplantısı yaptı. Gönenç haksız ve dayanaktan yoksun olduğunu belirttiği iddiaları belgeler göstererek yanıtladı. Başkan Gönenç o iddialara yanıt verdi:
- Ege Postası
- 18.11.2015 - 11:26
OLASI YÖNETİM KRİZİNİ ENGELLEDİM
Gönenç, belediye şirketi BETA LTDŞTİ. Ortaklar Kurulu Temsilcisi olan AKP'li Hakan Koştu'yu bu görevden niçin azlettiğini anlattı. Gönenç, “Bergama Belediyesi’nin dört adet şirketi var. Bu şirketlere yönetici seçimi çok eski yıllardan beri belediye meclisi toplantılarında alınan kararlarla yapılıyordu. Fakat bununla ilgili ne Belediye Kanunu'nda, ne de Türk Ticaret Kanunu'nda her hangi bir düzenleme söz konusu değil. 16 Ekim'de şirket müdürünün görev süresi doldu. Şirket müdürünün görev süresinin uzatılması ya da yeni bir müdür görevlendirmesi ile ilgili Koştu ile bir anlaşmazlık ortaya çıktı. Şirkete kendisinin istediği yeni bir müdür atanması hakkında isteklerde bulunan Koştu'ya buna gereksinim olmadığını söyleyince, şirkete eş müdür önerisi getirdi. Ben iki başlılığı da uygun bulmadım. Yıl sonuna kadar bu sorunu çözmemiz gerektiğini, tekrardan oturup bu konuda nasıl bir çözüm bulabileceğimizi konuşmamız konusunda bir öneri getirdim. Fakat kendisi bunu kabul etmedi. Daha sonra şirket çalışmalarının Koştu tarafından engellenmesi üzerine, ben de yetkimi kullanarak kendisini görevden aldım. Yasa, atama ve görevden alma yetkisini belediye meclisine değil, doğrudan başkana vermiştir. Kendisi bu yaşananları sanki bir usulsüzlük yapılmış gibi, dayanaktan yoksun iddialar dile getirerek anlatıyor." dedi.
TİCARET SİCİL MEMURUNA BASKI YAPILDI
Bergama Belediye Başkanı Mehmet Gönenç, Ticaret Sicili hakkında ortaya atılan iddialar hakkında ise şöyle konuştu: "Ben Hakan Koştu’yu azledip, yeni ortaklar kurulu temsilcisi atadıktan sonra, yasa gereği kararımı ticaret sicil müdürlüğüne gönderdim. Yapılması gereken bu kararın tesciliydi. Daha önce meclis kararı ile bu atamaların yapılmasına alışkın olan Ticaret Sicil Müdürü'nün, başkan kararı ile karşılaştığında ilk etapta kafası karıştı. Yaşadığı tereddüt üzerine ilgili bakanlıktan ne yapması gerektiği hakkında görüş aldı. Bakanlık da 'Sorun yok. Belediye başkanlığı yetkisindedir. Başka yerlerde de böyle yapılıyor' cevabını verdi. Buraya kadar normal. Bundan sonra ise anormal bir şey oldu. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Şirketler Daire Başkanlığı’ndaki bir görevli Ticaret Sicil Müdürlüğü'nü telefonla arayarak, ‘Bu işi yapmayın, işlemi bekletin’ dedi. Böyle bir usul yok. Eğer ben yanlış yaptıysam bunun yolu yargıya başvurmak, beni dava etmektir. Kararı yargı verir. Ama buradaki memura, siyasal iktidarın gücü kullanılarak, Ankara’dan baskı yaptırmak, yasal ve etik değildir. İşlemi durdurma taleplerine dayanak gösteremedikleri bu baskı nedeni ile Ticaret Sicil memurunun yapması gereken yasal işlem 13 Kasım Cuma gününe kadar ertelendi. Bu davranış Türkiye’nin geldiği noktayı gösterir. Balkona çıkınca mangalda kül bırakmayıp, her türlü sevgi, barış tomurcuklarından bahsedenlerin, yereldeki uzantılarından tutun da tepeye kadar nasıl faşizan bir yaklaşım içinde olduklarının ve nasıl bir totaliter düzen kurduklarının göstergelerinden biridir" dedi.
TİCARET SİCİL MÜDÜRÜ ARADA KALDI
Belediye şirketlerinin hakkını savunduğunu belirten Gönenç, "Yaşananlar üzerine ben de Ticaret Sicil Müdürü'ne noterden ihtarname çektim. Bu tescil yapılmazsa, belediyenin, belediye şirketlerinin ve orada çalışanların uğrayacağı bütün maddi kayıpların sorumlusu sensin. Bu tescili yap, yapmıyorsan hangi yasaya dayanarak bu işi yapmadığını bana bildir dedim. Görevli iki arada bir derede kaldı. Bir, yasal olan ve yapması gereken işin dayanağını açıklayamayarak sıkıştı. Birde Ankara’dan gelen telefonla sıkıştı. Bu işlemi yaptırmamak kimin ne işine yara? Sen bunu engellemek için neden çaba gösteriyorsu? Tescil yapılsa ne olu? Yapmayınca ne olacağını anlattım. Zaten bu iş için yargıya gitmişsin. Yargı ama 3 ay ama 5 ay sonra kararını verecek. Onu yeterli bulmuyorsun. Baskı yaptırtarak bu işi engellemeye çalışıyorsun. Sonra da çıkıp diyorsun ki bizim işçilerle problemimiz yok, belediye ile problemimiz yok, onları çok seviyoruz’ diyorsun. Buna kim inanır.” ifadelerini kullandı.
SUÇLAMALAR İYİ NİYETLİ DEĞİL
"HDP’li gazeteciye para aktarıldığı" iddialarını da yanıtlayan Başkan Gönenç, “Birisinin cebine ortada herhangi bir iş olmadan, hiçbir şey yokken para koymak mı kastediliyor' Burada ayrıca bir nefret söylemi var. İnsanları partisine göre ayrıştırma var. Meselenin aslı şöyledir: Yöremizin tarihi, sanatı, folkloru üstüne çok değerli araştırmalar yapan ve sevdalı olduğu Bergama'mız hakkında 24 kitap yazan sayın Osman Bayatlı’nın bu önemli eserlerinin tekrar basımı yapılıyor. Bunlar değerlendirilip, imla yanlışları, 1940’lı yıllarda ki baskı hataları esasına uygun, özünde değişikliğe uğratılmadan redakte edilerek, tekrar elden geçiriliyor. Bu işlemi yapanlardan biri şair ve yazar sayın Halim Yazıcı, diğeri ise edebiyatçı ve yazar Bekir Yurdakul. Yaklaşık bin sayfayı geçen ve 5 cilt olarak hazırlanan bu kitap önümüzdeki ay basılacak. Büyük emek ve yetkinlik gerektiren bu çalışma için ilgili kişilere 6 bin TL ödeme yapıldı. Bununla ilgili de gider pusulası kesildi. Bu gider pusulası da diğer bütün evraklar gibi Hakan Koştu’ya bizim verdiğimiz evraklardan bir tanesi. Buradan çıkara çıkara buldukları şey bu" diye konuştu.
BİZ KİMSEYİ ÖTEKİLEŞTİRMEYİZ
Başkan Gönenç, "Bu kişilerin HDP’li olduğu iddiasına gelince. Öncelikle şunu belirtmeliyim: Biz bir işi yaptırırken, bir mal alırken, bir hizmet satın alırken sadece bunun yasal koşulları neyse bunları yerine getiririz. Bunun dışında, iş yapacağımız kişiler ile ilgili olarak kim hangi siyasal partiden, kim hangi etnik kökenden, kim hangi din ve mezhepten diye bakmayız. Kimseye ayrımcılık ve ötekileştirmede bulunmayız. Herkesin siyasal tercihine saygı duyarız. Düşünce ve ifade özgürlüğüne saygı gösteririz" dedi. Gönenç, "Cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasında, İzmir’de yaklaşık 200-250 gazeteci, yazar, bilim adamı adayımız Demirtaş diye imza vermişler. Buda kendi tercihi. Bizi hiç ilgilendirmez. Ama şimdi olayı alıp, ‘Belediye Başkanı, HDP’li gazeteciye para aktardı’ şeklinde lanse etmeye çalışmak ve farklı anlamlar yüklemeye çalışmak iyi niyetle bağdaşmaz, vicdana sığmaz.” ifadelerini kullandı.
ÖYLEYSE BERGAMA BELEDİYE BAŞKANI AKP’LİLERE DE PARA AKTARIYOR
Başkan Gönenç bu konu hakkındaki sözlerini şöyle sürdürdü: “Diyelim ki ben HDP’li gazeteciye para aktarmış oluyorum. Şu anda onlarca örnek verebilirim ama sadece ikisini söylüyorum. Bergama Belediyesi’nin, Bergama’da alım yaptığı bir dünya esnaf var. Bunlardan bir tanesi şu anda AKP İlçe Yönetim Kurulu Üyesi. Kendisinden sadece 2015 yılında 25 bin liralık alış veriş yapmışız. Niy? En uygun teklifi burası vermiş, onun için. Öyleyse bunu da yazsınlar, ‘Bergama Belediye Başkanı AKP İlçe Yönetim Kurulu Üyesi'ne para aktarıyor.’ Yine AKP’li bir belediye meclisi üyesinin aile bireyine ait bir şirketten, uygun fiyat verdikleri için 76 bin liralık mal almışız. Yani onların mantığına göre ben AKP’li belediye meclisi üyelerine para aktaran CHP'li bir belediye başkanıyım, öyle mi'" dedi.
ELEŞTİRİLERİNİZDE DÜRÜST VE NAMUSLU OLUN
1 Kasım seçim sürecindeki AKP vaatlerinden rahatsızlık duyduğu iddialarına ilişkin konuşan Başkan Gönenç, “Bergama Belediyesi’nin yüzlerce taşeron işçisi var. Keşke hepsine kadro verilse. Benim bundan rahatsızlık duymam söz konusu olabilir m? Yalanla, iftirayla bu işler olmaz. İnsanlara bu işi yapabileceğiniz konusunda güven aşılamanız lazım. Eleştirilerinizi de dürüst ve namuslu bir şekilde yapacaksınız" diye konuştu.
İŞİMİZİ DOĞRU YAPMAYI SÜRDÜRECEĞİZ
Başkan Gönenç; “Bu yapılanların hepsi birbiriyle bağlantılı. Kalkıp belediye başkanı şunu yaptı diyen meclis üyesinin de, sosyal medyadan iftira yazanların da, adım gibi eminim ki, birbirleri ile organik ilişkileri var. Birileri perde arkasından birilerine bir şeyler yazdırıyor. Kendilerinin yapamadıklarını sosyal medyadaki tetikçilerine yaptırıyorlar. Bunların hepsinin karşısında bizim yapabileceğimiz bir tek şey var. İşimizi doğru yapmak.” dedi.
Yorum Yazın