Dolar 34,5424
%0.18
Euro 36,0063
%-0.62
Altın 3.005,890
%1.48
Bist-100 9.550,00
%1.94

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Başkan Gruşçu çiftçinin sorunlarına ayna tuttu: Milletin efendisini köle ettiler

Başkan Gruşçu çiftçinin sorunlarına ayna tuttu: Milletin efendisini köle ettiler

Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Konak İlçe Başkanı Çağrı Gruşçu, uygulanan mevcut tarım politikalarının Türkiye’yi dışa bağımlı bir ülke haline getirirken çiftliği ve üretimi bitirdiğini söyledi. Başkan Gruşçu, çiftçilere uygulanan yüksek faizli borçlanmalara da dikkat çekerek, “Milletin efendisini, köle ettiler” dedi.

  • Ege Postası
  • 11.02.2021 - 17:17

EGEPOSTASI- Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Konak İlçe Başkanı Çağrı Gruşçu, katıldığı bir canlı programda mevcut iktidarın tarım ve ekonomi politikalarını sert bir dille eleştirdi. Dışa bağımlı tarım politikaları nedeniyle çiftçilerin sıfırı tüketmenin eşiğinde olduğunu ifade eden Başkan , Gruşçu, üretimin bittiğini ve ithalat devrinin başladığını söyledi. Başkan Gruşçu ayrıca tarımsal kalkınma ve kuraklıkla mücadelede İzmir Tarım modelini örnek gösterdi.

Yürütülen yanlış tarım politikaları dolayısıyla çiftçinin kan ağladığını ve evine ekmek götüremediğini ifade eden Başkan Gruşçu, üretimin azalmasıyla birlikte artan ithalatın Türkiye’nin ekonomik yapısına büyük zarar verdiğini söyledi. Gruşçu, 2019’daki Cumhuriyet Dönemi’nin ithalat rekorlarından örnek veren Başkan Gruşçu “14 milyon ton hububat ithalatına 3,2 milyar dolar ödeme yapıldı. 3,6 milyon ton mısır ithalatına 703 milyon dolar ödeme yapıldı. 1 milyon 48 bin ton yağlık ayçiçeği tohum ithalatına 418 milyon dolar ödeme yapılırken aynı zamanda Dünya ayçiçeği ithalatında da birinci olduk. 81 bin ton patates ithalatına 44 milyon doları yabancı ülke çiftçilerine ödedik. 116 bin ton kuru soğan ithalatına 34 milyon dolar cebimizden yabancı ülkelere gitti. 28 bin ton zeytinyağı ithalatına 47 milyon dolar ödeme yapıldı. 172 bin ton susam ithalatına 267 milyon dolar ödeme yapıldı. Cumhuriyet Döneminde kırdığımız ithalat rekorları sadece bunlarla sınırlı değil. Aynı yıl, 510 bin ton arpa ithalatına 109 milyon dolar ödeme yaparken; 154 bin ton pirinç ithalatına 102 milyon dolarlık ödeme yapıldı. Bu ithalat Cumhuriyet Döneminin ithalat rekorudur. Dünya buğday ithalatında birinciyiz. Pirinç ağırlıklı olarak Çin, İtalya ve Yunanistan’dan alındı. 2019 yılında 951 bin ton pamuk ithalatına 1,6 milyar doları yine yabancı ülke çiftçilerine ödemiş olduk. Şeker fabrikalarını özelleştirmenin ardından ise Brezilya, Cezayir ve Fas’tan 65 milyon dolarlık 169 bin ton şeker ithal ettik. 2019 yılında Uruguay, Brezilya ve Çekya’dan 689 bin büyükbaş hayvan ithal ederken, 82 bin baş koyun ithalatına 14 milyon dolar ödeme yaptık” dedi.

“BUNLARDAN ANCAK İSRAF VE İFLAS HÜKÜMETİ OLUR”

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin “Tarımda dünyada 4.i Avrupa'da 1.yiz” sözlerine de yanıt veren Başkan Gruşçu, “Bakan bey haklı çıktı. Gerçekten de Türkiye tarım ithalatında dışa bağımlı olmaya ve rekor kırmaya devam ediyor. Bunlardan ne yerli olur ne de milli! Bunlardan ancak israf ve iflas hükümeti olur! Üreticilerin, kamuya ait birikmiş, ertelenmiş veya gecikmiş tüm ödemeleri için mutlaka çözüm bulunması gerekiyor. Tarım Kredi Kooperatifi üreticiye yüzde 41 faizle kredi kullandırdı. Tefeciler bile daha vicdanlı. Üretimi bitirmek için çalışıyorlar. Çiftçi faizle kıvranırken, yatağını yorganını, tarlasını, traktörünü satıp borcunu ödemeye çalışırken, AKP Nijer’de 1 milyon hektar tarım arazisi kiralıyor. Türkiye'de 40 milyon hektarlık ekili alanın 3 milyon hektarı eridi. Ekili alanlarımızı mermer ocaklarına ve dev rezidanslara kurban ettik. Kendi üreticisi açlıkla karşı karşıyayken yurt dışından sıfır gümrükle buğday, arpa ve mısır ithalatının önünü açtılar. Uygulanan yanlış tarım politikaları ve yüksek faizden dolayı çiftçi borçlarını ödeyemeyecek hale geldi. Traktör ve tarım aletleri bir bir haczedilmeye başlandı. Çiftçi kuruluşu olan Tarım Kredi Kooperatifleri, kendi ortağını icraya vererek çiftçinin ekmek teknesi olan traktörlerini haczederken sus pus olan AKP İktidarı tarihe çiftçisine düşman gözüyle bakan iktidar olarak geçecek” diye konuştu.

“TEFECİ KOOPERATİFTEN DAHA VİCDANLI”

“Tarım Kredi Kooperatifleri'nin çiftçiye kullandırdığı kredi miktarı 2020 yılının ilk 9 ayında 7,7 milyara ulaştı” diyen Gruşçu, şunları söyledi; “Çiftçiler, kamu bankalarına 89 milyar 11 milyon lira, yabancı bankalara 22 milyar 240 milyon lira, yerli özel bankalara 11 milyar 690 milyon lira borçlu. 2020 Eylül ayı itibariyle bankalarca kullandırılan toplam kredinin yüzde 4,3'ü takibe düşmüş durumda. Tarım Kredi Kooperatifleri’nin faizlerinin yüzde 41’lere kadar çıktı. Faiz 2020’de düşse de üretici geriye dönük borçlarını ödeyemediği için bitip tükendi. Geçmişte yapılan yapılandırmalar ve özellikle 2018 ve 2019 yıllarında uygulanan yüksek faizden dolayı çiftçinin borcu katlanarak arttı. Çiftçi, artık borcunu veremeyecek duruma geldi. Üreticilerin deyimiyle Tarım kredi kooperatifleri yasal tefecidir. Tefeciye gidip borç istediğinizde kooperatiften daha vicdanlı davranıp daha düşük faizle borç verir, diyerek uygulanan faiz politikalarını eleştirdi. Milletin efendisini, köle ettiler. Ele güne muhtaç ettiler” diyerek tepki gösterdi.

BAŞKA BİR TARIM MÜMKÜN

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve ekibinin başlattığı Başka Bir Tarım Mümkün projesinin Türkiye'ye başarılı bir model olduğunu söyleyen Başkan Gruşçu, "İzmir Tarımı adı verilen bu yeni modeli, İzmir’den başlayarak tüm Türkiye’de yeni ve farklı bir tarım ekonomisi inşa etme projesi olarak tanımlıyoruz. Bu modelin kentte adil gıdaya erişimde, kırsalda ise kuraklık ve yoksullukla mücadelede önemli bir rolü olacak. Tarımda dışa bağımlılığımızı sonlandırmak için geliştirdiğimiz, İzmir’den doğan yepyeni bir vizyon. İzmir’de yaklaşık 1,5 milyon kişi ekmeğini tarımdan kazanıyor, Üstelik Türkiye’nin tarımsal üretiminin çok önemli bir miktarını İzmir karşılıyor. Dolayısıyla İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin en temel önceliği, bu toprakların bereketini arttırarak refahını büyütmek, bu kentte yaşayan insanların sağlıklı gıdaya ulaşmasını kolaylaştırmaktır. 2019 verilerine göre Türkiye’de suyumuzun yüzde 77’si tarım için kullanılıyor ve bu durum acilen değişmez ise yakın bir gelecekte içme sularımız tehlikeye girecek. İzmir Tarımı, ekonomik değeri yüksek ve suyu az tüketen stratejik ürünleri destekleyerek tarımsal sulamada harcanan suyu yüzde elli oranında azaltmayı hedefliyor. Kuraklığa karşı çiftçimizi ve şehrimizdeki milyonları koruyor, içme suyu kaynaklarımızı teminat altına alıyor. Yeni politikamızın ikinci farkı ise yoksullukla mücadele hedefi. Biz tarımı sadece tarlada yapılan ve sonlanan bir zirai faaliyet olarak görmüyoruz. İzmir Tarımı, tohum aşamasından başlayıp son tüketiciye uzanan tüm süreçleri kapsıyor. Satış ve pazarlamayı en baştan planlayarak ürünlerimizin katma değerini büyütüyor, yoksullukla mücadele ediyor ve refahı arttırıyoruz”dedi.

ASLA İZİN VERMEYECEĞİZ

İzmir Tarımı modelinin yoksulluğa ve kuraklığa karşı atılmış bir adım olduğunu belirten Başkan Gruşçu, “Yerli ve millî olmak, sözde değil, özde olması gereken bir meseledir. Bir memleket düşünün, sınırlarını korumak için binlerce şehit vereceksiniz fakat o sınırların içindeki vatan toprağını kaderine terk edeceksiniz. Yerli ve milli tohumlarımız hızla yok olurken, yabancı tohumlara teşvik vereceksiniz. Kültürümüzü, köklerimizi ve geçmişimize ait ne varsa her şeyi inşaat sektörüne kurban edeceksiniz. Büyük bir ustalıkla, tarımın doğduğu topraklarda tarımı yok etmeyi başaracaksınız. Bizi biz yapan toprağımızdan, suyumuzdan ve doğamızdan daha yerli ve milli ne olabilir? Tarım tekelleri daha da büyüsün; yabancı şirketler borç batağı altında ezilen köylümüze daha da fazla ithal tohum, daha çok ithal ilaç, ithal yem ve hayvan satsın diye; topraklarımızın kuraklaşmasına ve halkımızın yoksullaşmasına asla izin vermeyeceğiz” diye konuştu.

ŞU ANKİ İŞGALLER ASKERLE DEĞİL, TOHUMLA VE İLAÇLA

Gruşçu, “Milletimiz için yoksulluğun ve topraklarımız için kuraklığın kader olmadığını çok iyi biliyoruz. Eskiden savaşlar topla tüfekle, işgaller askerlerle ve postallarla olurdu. Bugünün savaşları ve işgalleri ise tohumla, ilaçla ve topraklarımızı çoraklaştıran, köylümüzü esir eden yanlış tarım politikaları ile oluyor. Bu ülkenin her karışını korumak için mücadelemizi son nefesimize kadar sürdürmeye kararlıyız” diye konuştu.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.