Başkan Gümrükçü’den ‘dönüşümde’ 100. yıl sözü

TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- İzmir’in kangren sorunlarından biri olan ve sıkça muhalefet tarafından eleştirilen kentsel dönüşüm üzerine tartışmalar devam ederken kentleşmeye ilişkin birçok çalışmayı dijital platforma taşıyan Çiğli Belediyesi, ilçedeki imar ve kentleşmeye ilişkin sorunları masaya yatırarak çözüm haritası belirlemek üzere İmar ve Kentleşme Çalıştayı düzenledi.

Çalıştaya, ev sahibi Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü’nün yanı sıra; SHP eski Genel Başkanı, eski Başbakan Yardımcısı ve eski Dışişleri Bakanı Murat Karayalçın, CHP İzmir İl Başkan Yardımcıları Çetin Özdemir ve Sedredil Coşkuner, Gelecek Partisi İzmir İl Başkanı Onur Sivaslı ve CHP Çiğli İlçe Başkanı Mert Özcan katıldı.

Çalıştayın açılış konuşmaların odağında dirençli kentlerin yaratımı olurken tarımsal üretim ile kırsal alanların gelişiminin önemine de dikkat çekildi.

GÜMRÜKÇÜ: BİZİM YAPTIĞIMIZ ÇALIŞMALAR TÜRKİYE’DE 10 BELEDİYEDE BİLE YOK

Çalıştayın amacına ilişkin bilgi vererek konuşmasına başlayan Çiğli Belediye Başkanı Gümrükçü, kentleşme konusunda yapılan hatalara değinirken hizmetlerde dijitalleşmeyle hızlanma vurgusu yaptı ve “Bir kenti sevmek ona hizmetle başlar diyerek yola çıktık. Bugün burada bu sevgiyi hizmete dönüştürdüğümüz dostlarımızla Çiğli’nin geçmiş sorunları gelecekteki olası sorunlarını masaya yatıracağız. Kentin gelişmesinin önündeki engelleri, imar sorunu olan yerleri, kentsel dönüşüm örneklerini, başka il ve ilçelerdeki başarılı uygulamaları masaya yatıralım ve konuşalım istiyoruz. Çünkü Çiğli, İzmir’de en hızlı büyüyen ilçelerden bir Kuzeyin parlayan yıldızı… O yıldız parlamaya devam ediyor ve Çiğli gün geçtikçe renkleniyor. Farklı kültürlerden insanlar Çiğli’ye yerleşiyor ve biz de onlara ayak uydurmak için hızlanıyoruz. Çiğli, artık güzellikleri ve dezavantajlarıyla daha da görünür hale geliyor. Biz ortak akılla Çiğli’yi nasıl en modern ve gelişmiş kenti yaparız ona kafa yoruyoruz. Biz bu kentin geçmişini iyi biliyoruz. Kuruluşunu 30. Yılı ancak yüzlerce yıllık bir geçmişi var. Sulak alanı ve kuş cenneti var. Yaşamın her alanına saygı duyma, bu ekolojik dengeyi bozmama ve bir denge içinde insan hayatını geliştirilmesi. Bu aynı zamanda bir baskıyla karşı karşıya. Bu da tarımsal alanların imara açılması denize yakın yerlerde binalar yapılması, binalar yapılırken çocuklara oyun alanını bırakılmaması sosyal donatı eksikliği gibi hepimizin sorumlulukları var. Bazı dijitalleşme uygulamalarımı var biz bunları yavaş yavaş anlayacağız. Bizim yaptığımız bu çalışmalar Türkiye’de belki 10 belediyede bile yok. Biz bunu neden yapıyoruz? Çünkü Çiğli hızla gelişiyor ve bizim hızla hizmet etmemiz ancak ve ancak dijitalleşmeyle mümkün. Biz şu anda Çiğli’nin 4’te 3 ‘ünü dönüştürüyoruz. Tarımsal alanları imara açmayacağımız taahhüdümüzü yeniliyorum. Biz burada ayrıca bazı kentsel dönüşüm noktalarında neler yaptığımızı ve yapacağımızı düşünüyoruz. Biz sade 3 imar planıyla Çiğli’ye 200 dönüm yeşil alan kazandırmış durumdayız. Bu, mavisi olan ama maviyle buluşamayan, yeşil alanı hiç olmayan ilçemiz için çok önemli bir adım” dedi

“ÇALIŞMALARI YILBAŞINA KADAR BİTİRECEĞİZ”

Hayata geçirilen hizmetlere de kısaca değinen Gümrükçü, cumhuriyetin 100. yılı için söz verdi ve “Biz birçok çalışmaya başladık. Biz bir tarama çalışması yaptık ve bina envanterini çıkartmak. 3 boyutlu drone çekimi yaptık. Çiğli’de artık sanal gözlükle sokaklarda dolaşabileceğiz. Ayrıca cep telefonundan fotoğraflamayla bir dijital veri oluşturup halka açık uygulamalarla vatandaşlarımıza sunan bir çalışmamız var. Ayrıca NAppet uygulaması var. Oraya girdiğinizde kentte nerede eczane nerede başka bir şey var onu gösteriyor. Bu da kenti daha iyi tanımanıza olanak sağlıyor. Biz bu çalışmaları yılbaşına kadar bitireceğiz Biz dirençli kent olma çalışmalarını yılbaşına kadar bitireceğiz biz, cumhuriyetin 100. Yılında kendi gelişimi için büyük yol kat etmiş, kendi ayakları üzerinde durabilen dirençli bir kent olacağız” diye konuştu.

KARAYALÇIN: YEREL YÖNETİMLER MERKEZİ İDAREDEN DAHA BAŞARILI OLACAK

SHP Eski Genel Başkanı Karayalçın ise; kırsal kalkınmaya değinirken merkezi iktidarın geçmiş yıllarda başarısız olduğu projelerde yerel yönetimlerin başarılı olacağını belirtti ve “Çiğli’nin yeni kentsel standartlara ulaşabilmesi için bütün bunlar çok önemli. Aynı zamanda Çiğli Belediyesi’nin saydamlaşması açısından da önemli bir önemi var. Türkiye’de kent planlaması, imar konuları için çok önemli bir dönüşüm eşiğini yaşıyoruz. Bu dönüşümün tamamlanması, Türkiye’nin yeni bir imar düzenine oturabilmesi, yerel yönetimlerin belediye başkanları başta olmak üzere bütün şehir yasasını nasıl yorumlayacaklarına, çevre düzeni planını nasıl değerlendiklerine ve içinde bulunduğumuz ortamda tarımı nasıl ele alacaklarına bağlı. Yani yerel yönetimler, bütün şehir yasasını o doğrultuda değerlendirebilirlerse bu yasanın çevre düzeni planıyla bağlantılarını güçlü bir biçimde ortaya koyabilirlerse ve tarımın desteklenmesi konusunu nasıl değerlendireceklerini karara bağlamları eşiğinde bulunduğumuz dönüşümün başarıyla tamamlanmasını sağlayacaktır. Bütünşehir yasası il bütününe tüm alanların kapsanmasını, ayrıca ilde geçerli olan tüm etkinliklerin kapsam içine alınmasını tanımlar. 81 il sadece klasik kentleşme hizmetlerine bağlı değiller. Türkiye’nin 30 ilinde metropol illerimiz tüm sektörlerden sorumlu duruma gelmiş bulunmaktadırlar. Bu, Türkiye’nin idari gelişimi açısından çok önemli. Ben ayrıca bu şekilde ilde yaşayan insanların önüne büyük bir fırsatın konulduğunu düşünüyorum. Ben artık çevre düzeni planına yen bir yaklaşım sergilenmeli. Türkiye’de yakın bir tarihe kadar kırsal alanda mekan insan ilişkileri tümüyle devlet tüzel kişiliğine bırakılmıştı. Merkezi yönetim her iki konuda da çalışmalar yapmaya çalıştı. Toprak insan ilişkileri dediğimiz şey kırsal toprak reformudur. Türkiye bu reformu yapamadı. Zaten artık bu reformun yapılmasının önemi de azaldı Çünkü artık nüfusumuzun sadece yüzde 8’i kırsal alanda yaşıyor. Bu daha da azalacak. Mekan-insan ilişkileriyle kırsal alandaki merkezi yönetimin sorumluluğuna olan bölgelerin kırsal yerleşim dokusunun yeniden düzenlenmesinden söz ediyorum. Merkezi yönetim bu konuda 2 önemli çalışma yaptı. Biri merkez köyler çalışmasıydı diğeri de köy kentler projesiydi. 1970’lerin başında kırsal yerleşim alanı yaklaşık 85 bin dolaylarındaydı. Artık 30 ilde köyler mahalleye dönüştü. Devletin kamunun bu 85 bin yerleşim yerine köy ve köy altı konumunda olan bu yerlere hizmet götürmesi, tarımsal yayma hizmetlerini sunabilmesi olanaklı değildir. Biz ne toprak reformu yapabildik ne de kırsal yerleşim düzenini yapabildik. İkisi de olmadı. Ama artık yerel yönetimler devreye giriyor. Yeni dönemde yerel yönetimlerimizin 30 büyükşehir ilimizde kendi göre alanına girdiği için bu konuya nasıl yaklaşacağı önemli. Ben eski bir belediye başkanı ve eski bir başbakan yardımcısı olarak, yerel yönetimlerin toprak-insan ilişkilerinin yeniden düzenlenmesinde merkezi yönetime göre daha başarılı sonuçlar elde edeceğini düşünüyorum. Bana göre yerel yönetimlerin oluşturduğu kentsel yönetim projeleri kentsel toprak reformu projeleridir” ifadelerini kullandı.