Başkan Ösen’den Büyükşehir’e eleştiri: Sahada karşılaştığımız en büyük sorun…

TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- DEVA Partisi İzmir İl Başkanlığı, Balçova Termal Otel’de basın mensuplarıyla bir araya geldi.

Toplantıya İl Başkanı Seda Kaya Ösen’in yanı sıra; il başkan yardımcıları ve yöneticileri de katıldı.

Toplantıda, gündeme dair değerlendirmelerde ve eleştirilerde bulunan Başkan Ösen, yerel yönetim bazında da değerlendirmelerde bulundu.

İzmir’de sahada karşılaştıkları en yoğun şikayetin yerel yönetimlerin hantallığı olduğunu ifade eden Başkan Ösen, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in performansını da değerlendirdi ve “İzmir hayal ettiğimiz kadar temiz, dünyaya açılmış bir kent değil” dedi.

“GERÇEKLİĞİN TEK OLMADIĞI BİR ÜLKEDE YAŞIYORUZ”

Basın özgürlüğü noktasında değerlendirmelerde bulunan Ösen, Türkiye’deki siyasal ve toplumsal kutuplaşmasının basına da yansıdığını belirtti ve “Ülkemiz basın özgürlüğü konusunda kötü bir sınav veriyor. Basın endeksinde ülkemiz son sıralarda yer alıyor ve bu durum her sene daha da kötüleşiyor. Bu durum bizim için acı ve utanç verici. Birçok yöneticiye baktığımızda ülkenin gelişimini sadece ekonomiyle tanımlıyorlar ama biz biliyoruz ki bir ülke sadece ekonomiyle gelişmez. Bunun yanında insanların yaşan standardı, eğitim, basın özgürlüğü gibi insanların gelişmişlik endeksini gösteren kriterler vardır.  Objektif basının artık yavaş yavaş kalmadığını görüyoruz. Mahallelerde gezdiğimizde onların anlattığı Türkiye’yle basında yer alan Türkiye arasında fark olduğunu görüyoruz. Siyaset ve toplum nasıl kutuplaştıysa basın da öyle kutuplaştı. Bir cephenin anlattığı olayı doğru kabul edemez olduk. Gerçekliğin tek olmadığı bir ülkede yaşıyoruz” dedi.

“PATLAMAK ÜZERE OLAN BİR BOMBANIN ÜZERİNDEYİZ”

Ekonomik açıdan da Türkiye’nin başarısız bir profil çizdiğini ve bu durumun yalnızca Türkiye’yi değil Avrupa ve Asya’daki ülkeleri de etkileyeceğinin altını çizen Özen, “Ülkenin başarısı ekonomiyle ölçülüyor diyoruz ama bu açıdan da başarılı değil. Türkiye bu ay yüksek enflasyona girdi ve daha da yükselecek. Yılbaşında yaşanan zamlar ve faiz azaltılması gibi etkenler bizi yüksek enflasyon dönemine getirdi Türkiye bunu en son 2000’ler öncesinde yaşamıştır. Bizler bunu biliyoruz. Bunun ne kadar acı olduğunu, öngörülemeyen bir ekonomide yaşamanın ve iş yapmanın ne kadar zor olduğunu biliyoruz. Bu durumun en önemli nedeni de Türkiye’nin liyakatli kadrolarla yönetilmemesi. Şu anda Türkiye’de bir ekonomi deneyi yapıyor. Türkiye ciddi bir ekonomi ve Avrupa ekonomisinde ciddi bir etken. Türkiye’nin bir ekonomik kriz yaşaması Avrupa ve Asya’yı da etkileyen ek bir faktör. Yani Türkiye sadece kendisi için değil kıta için de bir tehdit oluşturuyor. Patlamak üzere olan bir bombanın üzerindeyiz” diye konuştu.

“İŞSİZLİK ARTACAK”

Aylar önce başlayan zam yağmurunun işsizlikte ciddi artışlara neden olacağına da dikkat çeken Başkan Ösen, “Asgari ücrete zam yapıldı ve biz sevindik fakat daha yeni yıl gelmeden gelen zamlarla maaş eridi. Bizim genel başkanımız bunu söylemişti. Açıklandığı gün, ‘Şubat, Mart gibi bu zam eriyecek’ demişti ve öyle de oldu. Bunun yanında işsizlik sorunu da var. Ülkede her geçen gün artan bir işsizlik var. Çalışma hayatına baktığımızda bu kadar maliyetler artarken bir yerden de ciroların da artması gerekiyor. Ama artmıyor. Bir yerden sonra bu işçi çıkarmalara ve işsizliğin artmasına dönecek”

“OFİSTE OTURAN DEĞİL SAHADA OLAN BİR TEŞKİLATIZ”

DEVA Partisi’nin İzmir’deki teşkilatlanma çalışmalarına da değinen Başkan Özen, “1 yıl 2 ay gibi bir süredir görev yapıyoruz. 24 ilçede örgütlendik. 16. kongremiz olan Karşıyaka kongresini yapacağız. Kısa zamanda 24 olan ilçe sayısını 30'a tamamlamak istiyoruz. Örgütlenmek çok önemli çünkü daha Ali Babacan’ın bu partinin başkanı olduğunu bilmeyen bir yüzde 15’lik bir kısım var. Biz polemiklere giren ve ofiste oturan değil sahada olan bir teşkilatız. Biz bütün mağdurların yanında olmaya çalışıyoruz. Bu bizim için çok önemli” dedi.

“BİZİM TARAFIMIZ PARLAMENTER SİSTEM”

Erken seçim çağrılarıyla birlikte ittifak soruları da gündeme gelmişti. İttifaklara seçim döneminde karar verileceğini ifade eden Ösen,  “İttifak konusunda duruşumuz çok net. Bizim hangi ittifakta olmayacağımız çok net. Bizim tarafımız parlamenter sistem. Biz parlamenter sistem için yapılan tüm çalışmalara katkı sağlıyoruz. 6 partinin bir araya gelerek yaptığı parlamenter sistem çalışmasına da ciddi katkılarımız var. Bizim en önemli kriterlerimizden biri de siyasi etik. Biz parlamenter sisteme geçiş ve Türkiye’nin yeniden demokratikleşmesi konusunda yapılan her çalışmanın içinde hatta merkezindeyiz. İttifak meselesi seçim dönemine girildiğinde konuşulacak bir durum. İttifak meselesi seçim tarihi netleştikçe ortaya çıkacak bir durum” diye konuştu.

“OLAN HALKA OLUYOR”

İzmir’de saha çalışmalarında yerel yönetimlere ilişkin gelen eleştirilere de değinen Başkan Ösen, halkın en önemli şikayetinin hantallık olduğunu belirtti ve şunları söyledi; “Bizim yönetime ilk geldiğimizde yaptığımız bir anket var hem yerel yönetimlerde en genel iktidarda en büyük sıkıntı nedir diye. Yerel yönetimlerde ön plana çıkan bir hantallık ve kadrolaşmaydı. Ben hala sahada bunu duyuyorum. Genel olarak halkın sadece seçim zamanı gelindiği yönünde bir serzenişi var. Ama ben İzmir halkını bir görmezden gelme olduğunu düşünüyorum. İktidar kanadı tarafında ‘Nasıl olsa bunlar bize oy vermedi diye bir “cezalandırma” politikasıyla hareket edildiğini düşünüyorum. CHP tarafından da ‘Ne yaparsak yapalım bize oy veriyor ilgilenmemize gerek yok’ deniyor. Olan halka oluyor. Halkta da sahada da bunları görüyorum.”

“SADECE VİZYONU TESPİT ETMEKLE OLMUYOR”

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in performansını da değerlendiren Ösen, “Ben Tunç Bey’in Akdeniz Yıldızı vizyonunun İzmir için doğru olduğu düşmüyorum. İzmir’in hak ettiği değerde olması gerektiğini düşüneyim İzmir’in bir çekim merkezi olması gerektiğini düşünüyorum İzmir’in insanları da çekim merkezi İzmir, Türkiye’nin farklı bir yüzü. Bu bir çekim merkezi olması için çok ciddi bir fırsat. Fakat baktığımızda bu sadece vizyonu tespit etmekle olmuyor. Bu yolda giden disiplinli ve proje odaklı çalışmaların olması gerekiyor. Bu konuda eksiklerinin olduğunu düşünüyorum. Bu vizyona ulaşmak için daha hedefe kitlenerek çalışma yapılması gerektiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

“ORTA VADEDE İKTİDARI HEDEFLİYORUZ”

Yerel ve genel politikada hedefleri hakkında da konuşan Başkan Ösen, iktidarı hedeflediklerini söyledi ve “Bizim hedefimiz hem yerelde hem genelde iktidar olmak. Çünkü kuruluş profilimiz muhalefet olmaya uygun değil. İlk seçimde olmasa bile orta vadede iktidar olmayı hedefliyoruz. Çünkü bizim her yerde karşılığımız var. Kınık’ta Ödemiş’te gördüğümüz ilgiyi Narlıdere ve Karşıyaka’da da görüyoruz. Bu daha da artacak. Bunu daha da artıracağız. Hedef iktidar. Az hedeflerle yetinmiyoruz” dedi.

“İZMİR'İN KADERİNİ BELİRLEYECEK KONULAR BELEDİYE BAŞKANLARINA SORULMADAN YAPILIYOR”

Tunç Soyer’in AK Partili milletvekilleri ve oda başkanlarının Ankara ziyaretine davet edilmemesini de yorumlayan Başkan Ösen, halkın iradesinin yok sayıldığını ifade etti ve “Bize halkın iadesini ciddiye almamak gibi bir algı var. Ama bir halk bir belediye başkanını bu kadar yüksek oyla seçtiyse her karar alma mekanizmasında kendisinin halkanın içine alınması gerektiğini düşünüyorum. Bunu sadece burada değil ilçelerde de görüyoruz. Sorulmadan kararlar alınıyor. Bunu da ‘Ben yaptım oldu’ mantığı olarak değerlendiriyorum. Kayyumlar atanıyor. İzmir'in kaderini belirleyecek konular belediye başkanlarına sorulmadan yapılıyor. İnsanların oyuna sahip çıkması gerekiyor" diye konuştu.

“İZMİR ‘İN AVANTAJLARINI SAHADA GÖREMİYORUZ”

Son olarak İzmir ‘in dünya sahasında hak ettiği yerde olmadığını belirten Başkan Ösen, şunları söyledi; “Bizim şu an böyle bir başkan adayımız yok. İBB başkanı vizyonel e çözüm odaklı olmak zorunda. İzmir’in birçok avantajı var ama biz bunu sahada göremiyoruz. İzmir hayal ettiğimiz kadar temiz, dünyaya açılmış bir kent değil. Ekibiniz olmadan hiçbir şey yapamazsınız. Çok ciddi bir kadroyla çalışan, vizyonu olan bir dünya insanı olması gerektiğini düşünüyorum.”