Başkan Sivaslı’dan CHP İzmir için sert eleştiri: Güç zehirlenmesi var
Gelecek Partisi İzmir İl Başkanı Onur Sivaslı, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Seferihisar konuşmasını, parti tabanını “hizaya sokmak” olarak tanımlayan Başkan Sivaslı, CHP’de bazı değişimler olduğuna dikkat çekti. Parti tabanının parti vizyonuyla farklı hareket ettiğini belirten Sivaslı, CHP İzmir il örgütünü de eleştirdi ve “CHP köklü bir partidir ama çok fazla yanlışlar yapmaya başladı. Sanki tabanı ve lideri farklı gidiyor şu an . Özellikle İzmir için söylüyorum. Biz onu 6’lı masanın il başkanları olarak yaşıyoruz. Ama CHP’de şu an korkunç bir güç zehirlenmesi olduğu için… Bu güç zehirlenmesi AK Parti'nin en çok güvendiği şey. Sanki seçim oldu da Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı oldu. Sanki seçim olmadan seçimden sonraki günmüş gibi hareket ediyorlar ama bu güç zehirlenmesi 6’lı masaya zarar veriyor” dedi.
- Ege Postası
- 11.10.2022 - 18:03
EGEPOSTASI- Gelecek Partisi İzmir İl Başkanı Onur Sivaslı, Büyük İzmirTV’de yayınlanan Gündeme Dair programında ülke ve kent gündemine ilişkin soruları yanıtladı.
Ülke siyasetinde yaşananlar ve kent gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Başkan Sivaslı, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'na yönelik saldırılar konusunda iktidara tepki gösterirken CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Seferihisar konuşmasını da yorumladı.
Kent gündemi ve siyasetine ilişkin değerlendirmeler de bulunan Sivaslı, CHP İzmir’e ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu ve “güç zehirlenmesi” yorumu yaptı.
“DEVLET ELİYLE YAPILDI”
Gelecek Partisi Genel Başkanı Davutoğlu’na yapılan saldırıların iktidar talimatıyla olduğunu belirten Başkan Sivaslı, ikinci dünya savaşı üzerinden örnek verdi ve “Şu an iktidar Goebbels yönetimine geçti. Halkı kamplaştırma siyasetine girdi. Ben manevi ve mukaddes değerler, üzerinden bir kamplaşma yaratarak oylarımı koruyayım diyor. Amasya’daki olay… Siz siyasi parti olarak tabanınız oraya göndermişsiniz. Cuma Namazı çıkışı. Bizim partililerimiz de oradaydı karşılık verebilirdik. Ama Ahmet Hoca ‘Hayır’ dedi. Yani namaz çıkışında da yapamazsınız. Siyasette kırmızı çizgi vardır. AK Parti siyasette kırmızı çizgi bırakmadı. Erzurum’da yaşanan olay mesela… Bir vali nasıl bir eski başbakana o şekilde davranır? Ahmet Davutoğlu AK PArti’de bazı yanlışları gördüğü için partiden ayrıldı. Eğer o partiden ayrılmasaydı o vali hazırolda beklerdi orada. Şu an bir parti devletine dönüştük. Maalesef vatandaş da bunu kabul etmiş durumda. Etik olarak değil. Ama bu duruma alışmış. Biz zaten güçlendirilmiş parlamenter sistemi bu yüzden istiyoruz. Erzurum'da yaşanan olay bence devlet eliyle yapıldı. Yoksa bir vali gelip de eski başbakana o şekilde davranamaz. Devlette protokol yönetmelikleri vardır. Bir valinin kime nasıl hitap edeceği yönetmeliklerle belirlenmiş. Bunun için yukarıdan emir almadan o şekilde davranamazsın” dedi.
“BAŞÖRTÜSÜNÜ SİYASETÇİLERİN ELİNDEN ALMAMIZ LAZIM”
Son günlerde yıllar sonra yeniden ülke gündemine oturan ‘başörtüsü’ konusuna ilişkin yaşanan tartışmaları da siyasi figürlerin “manipüle” aracı olarak tanımlayan Başkan Sivaslı, “Bu konu uzun süredir Türkiye'nin siyasi gündemini meşgul ediyor. Şuan kanun olarak değil ama uygulamada var. Yani bir tartışma olmaktan çıktı. Ama iktidar seçim yaklaştıkça bunu gündeme getiriyor. Yani retorik konusu ediyorlar. Gündemi başörtüsüne döndürmeye çalışıyorlar Sayın Kılıçdaroğlu da bunu gündemden tamamen kaldıralım ve yasalaştıralım dedi. Sayın cumhurbaşkanı da bunu yasallaştırmak istiyor çünkü halka oynuyor. Çünkü seçimlerde köşeye sıkıştı. Belki de anayasa değişikliği ve seçimleri aynı güne getirerek sanki başörtüsü oylanıyor gibi yapabilir. Biz Kılıçdaroğlu'nun bu çıkışını samimim buluyoruz. Kendisi uzun süredir siyasette. Sosyolojik gözlemleri üzerine bunu söylemiştir. Vatandaş öyle bir noktaya geldi ki vatandaşı manipüle edecek konuları siyasetçilerin elinden almamız lazım. Başörtüsü de artık öyle bir duruma geldi ve artık başörtüsünü siyasetçilerin elinden alıp gündemden tamamen kaldırmamız lazım” diye konuştu.
“CHP ÇOK FAZLA YANLIŞLAR YAPMAYA BAŞLADI”
6’lı masa ve cumhurbaşkanı adayı konusunda değinen Sivaslı, “Benim gönlümdeki aday Ahmet Davutoğlu. Biz bu partiyi kurarken 6’lı masa yoktu. Biz Sayın Davutoğlu cumhurbaşkanı olsun diye çıktık yola. Dün 6’lı masayla ilgili Sayın Genel Başkanla konuştuk. 6’lı masada henüz isim zikredilmeli. Biz sadece ilker üzerinde görüşüyoruz. Çünkü yeni bir Tayyip Erdoğan yaratmak istemiyoruz. Biz bu ilkeleri konuşuyoruz ki ülke nasıl yönetilecek. Yoksa biz Tayyip Erdoğan’dan gücü alıp başkasına verme niyetinde değiliz. Herkes kendi liderini aday olarak görmek ister” ifadelerini kullanırken geçtiğimiz haftalarda Seferihisar’da yaptığı konuşmasında adaylık açıklaması pekiştiren CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun konuşmasını da yorumladı ve şunları söyledi; “CHP’liler de o şekilde istiyordu. Ben Sayın Kılıçdaroğlu'nun Seferihisar’daki konuşmasını biraz da kendi teşkilatını bir hizaya çekmek olarak algıladım. Benimle misiniz derken sadece cumhurbaşkanlığı adaylığı değil… Partisinin bazı mensuplarının partinin görüşüyle uyuşmayan davranışları oluyor görüyoruz. Bazı söylemler Kemal Bey’i rahatsız etmiş olabilir. Kemal Bey surekli 5’li çete diyor mesela. CHP’li 5’li çeteye birçok ihale verildi. İzmir’de bile en son 10 bin dönüm bir arazi verildi. Bunlar korkunç şeyler. Bir yandan Genel Başkan tepki gösteriyor diğer yandan senin belediyen arsa tahsis ediyor. Biraz kendi tabanını hizaya sokmak içindir. CHP köklü bir partidir ama çok fazla yanlışlar yapmaya başladı. Sanki tabanı ve lideri farklı gidiyor şu an . Özellikle İzmir için söylüyorum. Biz onu 6’lı masanın il başkanları olarak yaşıyoruz.”
“İZMİR’DE CHP’NİN GİDİŞATINI İYİ GÖRMÜYORUM”
6’lı masanın İzmir il başkanlarının şu ana kadar toplantı yapmaması üzerinden CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel’e sitemde bulunan Başkan Sivaslı, “Şu an Türkiye'de 30 büyükşehir var. 29’ünda 6’lı masanın il başkanları toplandı. Sadece İzmir’de toplanmadı. Ne konuşacağız? Evet. Biz en azından bir fotoğraf verelim dedik. İl başkanlarının görevi genel başkanlarını taşımaktır. Genel başkanlar bir politika belirlemiş. Bize düşen de onlara uygun davranmak ve bir kamuoyu oluşturmak. Ben neden görüşelim dedim? Ben meraklı değilim 6 il başkanıyla oturmaya. Ama 29 şehirde toplanmışlar il başkanları İzmir’de toplanmaması kamuoyunda çok tartışıldı. Biz davet götürdük. 5 parti ikna olduk da CHP’yi ikna edemedik. Yani belediye kimdeyse toplantıyı o organize eder. Zaten şu an İYİ Parti'de kongre süreci başladı. Ama CHP’de şu an korkunç bir güç zehirlenmesi olduğu için… Bu güç zehirlenmesi AK Parti'nin en çok güvendiği şey. Sanki seçim oldu da Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı oldu. Sanki seçim olmadan seçimden sonraki günmüş gibi hareket ediyorlar ama bu güç zehirlenmesi 6’lı masaya zarar veriyor. Ben İzmir’de CHP’nin gidişatını iyi görmüyorum. Bu yerel seçimlere de milletvekili seçimlerine de yansır” dedi.
“AK PARTİ'NİN 8 VEKİLİNİ ALABİLECEĞİMİZİ DÜŞÜNÜYORUM”
Önümüzdeki seçimlerde hedeflerinin İzmir’de 1 milyon oyun üzerine çıkmak olduğunu belirten Sivaslı, “Biz seçimlere eskli sistemle mi yoksa yeni sistemle mi gideceğiz o çok önemli. Deyont yöntemi kullanılıyor şu anda ve bu yöntemde artı oylar çok önemli. İzmir’de baktığımızda AK Parti 2. bölgede bin oyla 1 vekil kaybetti. İnsanların şunu unutmaması lazım. Bin oyla vekiller değişti. 200-300 oyla belediye başkanları değişti. Biz anketlerimizi yaptırıyoruz. İzmir’den şu an da 28 vekil çıkacak. Vekil sayısı arttı ama AK Parti'nin yine 4+4 çıkarabileceğini düşünmüyorum. 2+2 olur. Biz birkaç anket yaptırıyoruz. Ama bizim para ödediğimiz firmalarda bizim partimizin adı yok. Bazı manipülasyonlar var anket şirketlerinde. Onlara da Gelecek Partisi için bir baskı var. Bazıları bizi şehirlerden çıkartıyorlar. Biz diğer siyasi partilerden biraz farklıyız. Çünkü tabanımızda eski AK Partililer var. Bize gelen oylar AK Parti’den geldiği için iktidar bizimler ilgili manipülasyonu artırıyor. Çünkü gelecek partisi yükselirse kendi tabanından daha çok kişi gider diye düşünüyor. Herkesin bir hedef kitlesi vardır. Ahmet Davutoğlu son seçimde İzmir’den 1 milyon oy almıştı. Bu da İzmir’de yüzde 30’u geçiyor. Benim hedefim İzmir’de 1 milyonun üzerine çıkmak. Bu olabilir. Biz bunu sahada görüyoruz. Bu seçim de 2022 seçimlerine benzeyecek ama tersi olarak. İnsanlar AK Parti’ye oy atmayacak ama bunu gizliyorlar. İnsanlar çocuklarını etkiler diye rengini belli etmek istemiyor. Seçimlere yakın belli olur. Biz İzmir’den milletvekili çıakrtırız. Biz MHP’nin İzmir’de milletvekili çıkarabileceğini düşünmüyoruz. CHP’den de İzmir’de vekil sayısı düşecek ve İYİ Parti de oradan vekil alacak. Biz öncelikli olarak geçen seçimlerde AK Parti’ye oy atanları kendimizde görmek istiyoruz. Biz AK Parti'nin 4+4 8, MHP’nin 1+1 2 vekili vardı. Biz seçimlerde AK Parti'nin 8 vekilini alabileceğimizi düşünüyoruz” diye konuştu.
“İKTİDAR İZMİR ÜZERİNDE MESAJ VERMEYE ÇALIŞIYOR”
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e açılan davaları da oy tutma çabası olarak yorumlayan Başkan Sivaslı, “Şu an iktidar yargıyı bir silah olarak kullanıyor. Bu davalar da bunun bir sonucu. Önce bir dava açtırıyor ve daha sonra bunu bir kamuoyu oluşturmak için kullanıyor. Tunç Bey’in söylemlerine gelene kadar Sayın cumhurbaşkanının söylemlerine bakalım. Toplumu bu kadar rencide eden başka söylemler yok. O nedenle Tunç Bey’e açılan davaları siyasi olarak görüyorum. Zaten bu AK Parti cenahından gelen yorumlardan da belli. Yargının siyasallaşması artık iyice raydan çıktı. AK Parti son seçimlerdeki yenilgisini hala hazmedemedi. İzmir de cumhuriyetin kalesi olarak görüldüğü için burası üzerinden mesaj vermeye çalışıyor. Muhafazakar camiayla seküler tabanı çarpıştırmaya çalışıyor. Bu davalar oy tutmak için yapılmış hamleler” ifadelerini kullandı.
“İZMİR’İN SİYASİ PARTİLER ÜZERİNDE BİR BASKISI VAR”
Son olarak geçtiğimiz hafta AK Parti İzmir İl Başkanlığı’nın Çiğli Arıtma Tesisi bölgesinde yapmak istediği basın açıklaması öncesinde yaşanan arbedeye ve koku üzerinden İzmir’in çözülmesi gereken sorunlarına değinen Sivaslı şunları söyledi; “Burada 2 bağımsız parça var. Biri İzmir’in sorunları diğer de yaşanılan vaka. Kerem Ali Bey de Özgür Hızal da avukattır. İkisi de nazik insanlardır. KeremAli Bey de İzmir siyasetinde nezaketiyle bilinen bir insandır. Kerem Ali Bey gibi bir salon beyinin oradaki tavrına bakınca anlaşılan yukarıdan ‘siyaseti ısıtın’ talimatı gelmiş gibi düşünüyoruz. Sayın Kılıçdaroğlu'nun devlet kurumlarına gidi içeri alınmaması noktasında algıyı değiştirerek bakın biz de alınmıyoruz algısı yaratma çalışması. Biraz da bu şekilde Tunç Bey’in altını hazırlıyorlar gibime geliyor. İzmir’in sisyasi partiler üzerinde bir baskısı var. Yeni bir şehir olsa tamam dersiniz ama İzmir’in Atatürk doğmadan önce bile belediyesi vardı. 170 yıldır belediyesi olan bir kentin altyapıs orunlarının olmaması lazım. Biz Gelecek Partisi olarak iktidara geldiğimizde İzmir’i yeniden planlayacağız. İzmir’de hem altyapı hem de üstyapı sorunu var. Yağmur suyu ve arıtma suları aynı yerden gidiyor. İzmir’e bir bakıyoruz 2 tane aynı boyda bina yok. Biz İzmir’i yeniden planlayacağız. Karabağlar ve Konak’ı önemsiyoruz kentsel dönüşüm açısından. İzmir içe doğru gelişmek zorunda. Yoksa tarım havzalarına doğru gidiyor.”
Yorum Yazın