Başkan Soyer 3 günlük Bosna ziyaretini değerlendirdi: Beni en çok düşündüren şey…

TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- İzmir Büyükşehir Belediyesinin, 8 bini aşkın insanın katledildiği ve İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa’daki en büyük insanlık trajedisi olarak nitelendirilen Srebrenitsa Soykırımı’nın 27. yılı anma töreni kapsamındaki ziyareti sona erdi.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve beraberindeki heyetin 3 gün boyunca belirli etkinli ile törene ve protokol düzeyinde temasların gerçekleştirildiği ziyaretin ardından Başkan Soyer, 3 gün değerlendirmesi yaptı.

Başkan Soyer değerlendirmesinde iki ülke e kent arasındaki kardeşlik bağı ve işbirliğinin önemine dikkat çekerken Srebrenitsa’da yapılan soykırımının bir kez daha yaşanmaması için çalışmalar yapılması gerektiğini vurguladı.

“BÖLGEDEKİ BARIŞ BİZİM ÜLKEMİZ İÇİN DE ÇOK KIYMETLİ”

Ziyarete ilişkin genel bir değerlendirme yapan Başkan Soyer, son gün Saraybosna Büyükşehir Belediyesi ile imzalanan Kardeş Kent Protokolüne de değindi ve  “Son derece önemli bir ziyaret oldu. Çünkü Saraybosna, Türkiye’nin doğrudan doğruya hem güvenliği hem de geleceğiyle çok ilgili bir ülke Bosna Hersek. Saraybosna da çok önemli bir başkent. İzmir’in bundan sonra Saraybosna’ya çok daha güçlü ilişkiler içerisinde olması gerektiğine inanıyoruz. Biliyoruz ki bölgedeki barış bizim ülkemiz için de çok kıymetli. Bunu sağlamanın yolu da yerelde güçlü bağlantılar kurmaktan geçiyor. Spor, eğitim, turizm, tarım ve ticaret… Bunlar bölgedeki barışı da güçlendirecek. O yüzden çok önem veriyoruz. Bugün Saraybosna ile yaptığımız protokol bizim için sıradan bir protokol değil. Saraybosna belediyesi de bizimle aynı hissiyatı paylaşıyor. Çok güzel işler yapacağımıza inanıyoruz. Ayrıca Sosyal Demokrat Parti ile de görüştük. ,onlarla da aynı kaygılarımızı paylaştık. Onlar da biz de bu görüşmeden çok memnun kaldık. Kardeş kent konusunda bir tarafın isteği ve niyeti yetmiyor. Karşılık olması gerekiyor. Biz de o karşılığı gördüğümüz için de çok mutluyuz. Tüm görüşmelerimiz son derece verimli geçti” dedi.

“HİÇBİR BÖLGE BÖYLE FELAKETLERDEN MUAF DEĞİL”

Ziyaretteki en önemli ziyaretin Srebrenitsa Soykırımı anması olduğunu belirten Soyer, “Bu arada en önemli ziyaretlerimizden biri Srebrentitsa anma töreni oldu. Basınımız da işin bir parçası oldu. Ağır bir program olmasına rağmen oradaki tören hepimizi derinden etkiledi Kardeşlik ağlarını bu kadar güçlü kılmak istememizin temel nedeni de kardeşlik duygusunu paylaşmak. Acısını hepimiz içimizde hissettik. Gördük ki 20.yüzyılda Avrupa’nı göbeğinde böyle bir soykırım yaşandıysa hiçbir bölge böyle felaketlerden muaf değil. Bunun panzehiri de güçlü kardeşlik bağları. Bu anlamda güzel bir ziyaret oldu. Burada sadece bir derdimiz var. Bizim yaşadığımız yoğun duygu ve heyecanı İzmir’e aktarmak. Başak bir derdimiz yok. Hiçbir gezimiz turistik değildir. Yaptığımız tüm geziler İzmir’e ne fayda getirir kaygısı taşıyor. Bu da öyle oldu” diye konuştu.

“BÜTÜN BUNLAR DİREKT UÇUŞ BAĞLANTISINI GEREKTİRİYOR” 

Turizm ve yeni kardeş kent Saraybosna’yla bağlantıların güçlenmesi için kente İzmir’den direkt uçuşların çok önemli olduğunu ve bunun için çalışmaya başlayacaklarını da belirten Başkan Soyer, şunları söyledi; “Birçok şeyi konuştuk başkanla. Bir tanesi de turizm konuş oldu. Bu konuda yapacağımız ilk iş İzmir’deki tur acentelerini buraya getirmek olacak. Burada bize yardımcı olan acentelerle buluşturacağız. İzmir’in Saraybosna’a tanıtılması için çalışmalar yapacağız. Aynı şey Saraybosna için de olacak. Bütün bunlar direkt uçuş bağlantısını gerektiriyor. Ama tabi bunlar yumurta tavuk ilişkisi. Biz bu bağlantıyı kurup direk uçuşu da bir zorunluluk haline getireceğiz. Buranın bir avantajı da kış turizmi Bu nedenle direkt uçuşlar 12 aya yayılabilir. Bu nedenle İzmir’e dönünce ‘Direct İzmir’ adıyla başlattığımız proje kapsamında çalışmalara başlayacağız. Turizm aynı zamanda bir barış projesidir. İnsanların iletişimini kolaylaştırır ve farklılıklara hoşgörü getirir. Bu nedenle direk uçuşları tüm Balkan ülkelerine başlatmak gibi bir amacımız var. Balkanlara ağırlık vereceğiz. Bu hem turizm sektörüne kaynak yaratacak hem de bölgedeki barışa hizmet edecek.”

“BİZ BÜYÜK ABİYİZ VE DAHA ÇOK EL VERECEĞİZ”

Kardeşlik protokolünün kente ekonomik destek anlamına gelmediğini belirten Başkan Soyer, “Bu sürdürülebilir olmaz. O hormonal bir büyümeye izin verir. Biz organik büyümek istiyoruz. Kardeşliğimizi de organik büyütmek istiyoruz. O nedenle karşılıklı menfaatlerimiz üzerinden ilişkiler kurmak istiyoruz. Tabii ki biz büyük abiyiz ve bu nedenle daha çok el vereceğiz. Ama bir suni teneffüs yaptırmak niyetinde de değiliz” dedi.

“GEÇMİŞİ DÜZELTMEK ÇOK KOLAY DEĞİL”

Kentteki tarihi yapıların ve tarihi dokunun korunduğuna dikkat çeken Başkan Soyer, tarihi arka planı olan kentlerde görev yapan belediye başkanlarının öncelikli görevlerinden birinin de bu olduğunun altını çizdi ve “Böyle eski şehirlerde belediye başkanlığı yapmak o şehirlerin doğasını, tarihini ve kültürünü koruma zorunluluğu getiriyor. 8 bin 500 yıllık bir kente belediye başkanlığı yapıyorsunuz. Yapabileceğiniz en iyi şey, ne kadar iyi koruduğunuzdur. Onlar buna çok önem veriyor biz de çok önem veriyoruz. Geçmişi düzeltmek çok kolay değil. Biz kendi ayağımıza sıkmışız. Ben görev yaptığımız müddetçe bunun için çalışacağım” ifadelerini kullandı.

“DERS ÇIKARTMAK VE İZİN VERMEMEK LAZIM”

Ziyaret boyunca kendisini en çok etkileyen şeyin Strebrenitsa anmaları olduğunu ifade eden Başkan Soyer, “Şu çok trajik bir şey. Bütün dünya seyirci kalmış. Bu çok zor anlaşılır bir şey. BM, Avrupa… Herkes seyirci kalmış. Bu kadar göstere göstere gelen bir katliam… Bir günde 8 binin üzerinde cana kıyılmış. Bu çok trajik bir şey. Demek ki ders çıkartmak ve izin vermemek lazım. Barışı öne çıkarmak lazım. Katliamın acısı o kadar tarifsiz ki… Benim en çok düşündüğüm konu ne yapmalıyız olur. Biz ne yapmalıyız da bunları bir kez daha yaşamayalım” diye konuştu.

“DÖNÜŞTE YAPACAĞIMIZ EN ÖNEMLİ İŞLERDEN BİRİ…”

Başkan Soyer, sektörel işbirliklerinin olabileceğini belirtti ve “Dönüşte yapacağımız en önemli işlerden biri mobilya sektörü Burası kişi başına düşen orman alanı açısından en büyük olan ülke. Ama ağacı sadece kereste olarak kullanıyorlar buna el atmamız gerekiyor. Bizim mobilya sektörümüzle bu varlığın birlikte kullanılması gerekiyor” ifadelerini kullandı.