Başkan Soyer, Buca Metrosu için tarih verdi!

EGEPOSTASI - Başkan Soyer pandemi sürecindeki yaptıklarından, işsizlikten, İzmir’in toplu ulaşım projeleri, kentsel dönüşümün son durumu hakkında bilgiler verdi. Mangal yasağı ve İstanbul Sözleşmesiyle ilgili de açıklamalar yapan Soyer Buca Metrosu’nun ihale tarihini verdi ve 4,5 yıl sürecek projenin etap etap açılarak beklenenden erken hizmete gireceğini duyurdu.

Soyer ayrıca Haziran ayında koronavirüsten ölenlerin sayısının sıfıra indiğini ancak, bayram tatili sonrası vakaların arttığını belirterek, vatandaşları dikkatli olmaya devam etmeye davet etti. 

Başkan Soyer’in açıklamalarının satır başları şöyle:

BİZİ GELECEĞE TAŞIYACAK OLAN DEMOKRASİ

Mecliste kararların yüzde 95’ine yakınını oy birliğiyle alıyoruz. CHP çoğunlukta ama nicel çoğunlukla karar almak istemiyoruz. Birbirimizi ikna süreçlerine zaman ayırıyoruz. Faaliyet Raporu’nu 10 saat konuştuk. Ortak akıl gayretinde, birlikte karar alma gayretindeyiz. En büyük ihtiyacımız demokrasi. Bugünkü sorunların temelinde de demokrasi var, bizi geleceğe taşıyacak olan da demokrasi… Farklı seslerin dillendirilmesi için her türlü platformu kullanıyoruz.

207 BİN HANEYE GIDA PAKETİ DAĞITTIK

Bu kentin gücü ıskalanmamalı. Bir araya gelmezsek yapacağımız mücadele zayıflıyor. Hele ki pandemi karşısında güçleri birleştiremezsek mücadelede yetersiz kalırız. Kampanya başlattık. Pandemi nedeniyle yaşanan sorunlara karşı tüm dinamikleri seferber etmeye çalışıyoruz. Başa çıkmak için gücümüzü birleştirmek mecburiyetindeyiz. İhtiyacı olanla gücü olanı birleştirelim dedik. Kampanyayla binlerce gıda paketini bağış olarak aldık ve doğrudan doğruya taşıdık. 207 bin haneye gıda paketi ulaştırdık.

PANDEMİ OMUZ OMUZA OLMAYI ÖĞRETTİ

Pandemi birbirimize sahip çıkmayı omuz omuza olmayı öğretti. Hepimizi, duygulandıran hikayeler var. Hopa’dan çay gönderdiler. Belediye, oradaki kooperatifler ihtiyaç sahibi vatandaşlara ulaşmak için gönderdi. Kemalpaşa’da kiraz hasadı oluyor. Pandemi sırasında dışarıdan geçici çalışan gelemedi. Gençler her sabah gitti çiftçiye yardımcı oldu. Gençler üretmek ne demek alın teri ne demek gördüler. Üreticiler gençlerle buluştu. Onlara destek oldu. Dayanışma ortaya çıktı. Bizim birbirimize ihtiyacımız var. Ayrışarak uzaklaşarak daha iyi bir hayat kuramayız. Ne kadar kol kola verirsek iyileşeceğiz.

BÜYÜK BİR İŞSSİZLİK VAR… 165 BİN ÖZGEÇMİŞ BİZE GETİRİLDİ

Ekonomide görüntü hiç iyi değil. 165 bin kişi elleriyle bize özgeçmişlerini getirdi. Bizim sayfamıza başvuranların sayısı... Saatlerce bekleyip özgeçmişini bana vermek isteyenler oldu. Belediyede 30 bin çalışan var. Beş belediye daha açsak ihtiyacı karşılayamayız. Büyük bir işsizlik var. Yıpratıcı. İnsanları çaresizliğe itmiş durumda. Pandemi de tetikledi. Uygulanan politikalar etkili oldu. Yerel yönetim olarak işsizliğin yoksulluğun kaynağını tespit ediyoruz.

ÇOK YANLIŞ TARIM POLİTİKALARI VAR

Ege’de tarım alanları var. Bereketli topraklara sahibiz. Her türlü ürün yetiştirebiliyoruz. Önce buna kafa yormak lazım dedik. Çocukluğumuzda öğretmenlerimiz 'kendi kendine yeten Dünya’daki 7 ülkeden biriyiz' derdi. Topraklar orada. Güneş tepemizde. Su kaynaklarımız var… Ancak çok yanlış tarım politikaları var. Patates ithal ediyorsunuz vergiyi sıfırlıyorsunuz haksız rekabet yaratıyorsunuz, kendi üreticinize uygulamıyorsunuz. Tarım meselesine kafa yormaya başladık. Ben Seferihisar’da da öncelik verdim. Yerli tohuma sahip çıkıyoruz. Üreticinin kooperatif çatısı altında örgütlenmesine mücadele ediyoruz. Üreticinin ürününü pazarlanmasına yardımcı okuyoruz. Tarım politikası neden önemli. Kendi kendine yeten ekonomiyi kurmak, köyden kente göçü engellemek için. Bizim tarım politikamız hobi değil, arkasında ciddi bir felsefe var. Kadim kültürü korumak, toprakların bereketinden insanları faydalandırmak ve dışarıya bağımlı olmamak için.

5 BÖLGEDE 308 HEKTARDA ÖRNEK DÖNÜŞÜM!

Kentsel dönüşüm konusunda iddialı bir sürece giriyoruz. Geçmişteki çalışmaları da taçlandıracak bir döneme giriyoruz. Uzundere’de 341 konut tamamlanmıştı. Örnekköy’de 619 konut tamamlandı hak sahiplerine teslim edilecek. 5 bölgede 308 hektar alanda ihalelere çıkıyoruz. İzmir’in tam göbeğinde Ege Mahallesi’nde kentin en geri kalmış en fakir yeridir. Bütün projeleri tamamlandı. İhalesine çıkıyoruz. Amacımız rant sağlamak değil. Oraya Türkiye’nin neresinden gelirse gelsin burada hayat kurmuş vatandaşlarımızın hayat kalitesini arttırmaktır. Komşusuyla beraber dönüşüm yaşatmaktır. Mahalleler dağılmayacak. İnsanı yok saydığınız dönüşümü rant sağlamaktır. Müteahhitlere kazanç sağlamaktır. Vatandaşı müteahhitte ezdirmeyeceğiz. Arka mahallelerin ulaşımı da bizim önceliğimiz” dedi.

BUCA METROSU MÜJDESİ!

Narlıdere 2022’de devreye girecek. Tamamen kendi imkanlarımızla yapıyoruz. FICTH kredi notumuzu AAA olarak teyit etti. Pandemi nedeniyle bir değişiklik olur diye korkuyorduk. Bu da kaynak bulmada önümüzü açıyor. Ayrıca İki tane yeni raylı sistemimiz var. Buca Metro’sunun Ekim ya da Kasım ayında uluslararası ihale gerçekleşecek. 4,5 yıllık süresi var ama istasyonlar tamamlandıkça açacağız. Yani 4,5 yıllık bir bekleme olmayacak. Bu arkada sıradaki vatandaşlarımızın yaşam kalitesi yükselecek. 1 Milyar bütçesi var tarihimizin en büyük yatırımı. Karşıyaka tramvayını Çiğli’ye uzatan ihaleyi de yaptık. 600 milyondan büyük bir proje. Yine burada da arka sıradakileri ön sıradikilerle birleştirip şehrin refahını ve huzurunu paylaştırmak istiyoruz  İzmir hiçbir şeyin kalesi değilse en çok demokrasinin kalesidir. Biz demokrasiyi hakkın hukukun adil dağıtımında görüyoruz. Bu bakış açımız devam edecek.

HAZİRAN AYINDA GÜNLÜK VEFAT SAYISI SIFIRA İNMİŞTİ

70 bin litre dezenfektan kullandır. 6,5 milyon maske dağıttık. Yeni yöntemler gerçekleştirdik. Maskematikler İtalya’ya ihraç edildi. Başarılı bir mücadele sergiledik. En yoğun ikinci ildi ve onlar geride kaldı. Haziran ayında günlük vefat sayısı sıfıra inmişti. Mezarlıkla bize bağlı, haziran ayında tamamen durmuştu. Şimdi biraz tedirginiz vaka sayısında artış var. Elimizde net bir rakam yok ama sürekli duyuyoruz. Vatandaşlarımızın duyarlılığını devam ettirmemiz lazım aksi taktir çok kötü sonuçlarla karşı karşıya kalabiliriz.

KESİNLİKLE MANGAL YASAĞI GETİRİLMELİ

Mangal yasaklamayı bırakın, dünya da bizdeki gibi yangınlar sonrası ormana girişi yasaklarlar. Ormanın doğal dengesi için ağaç kesilmesi ya doğal olarak çıkan yangınlar yanması anlaşılabilir. İnsan eliyle yaktığınız zaman ormanların doğal dengesi bozuluyor ve ormanlar kendini yenileyemiyor. Kesinlikle mangal yasağı getirilmeli. Sandaviçle de keyif yapabilirsiniz sarmayla da. Niye sadece mangal yaparsınız. Korumamız lazım… Dünya artık iyi değil… Doğa hastaysa biz iyi olamayız. Şuradaki ağaçtan bir farkımız yok. Ne kadar onunla uyumla ve saygılı bir hayat yaşarsak konforumuzun garantisini gerçekleştiriyoruz.

KADINIMIZA SAHİP ÇIKMA ZORUNDAYIZ

2011 yılında Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk imzaladığı bir sözleşme. Özü kadın ve ailenin korunmasıdır. Kadın hakları deyince erkekler bir mücadeleymiş gibi algılanıyor. Ataerkil yapıda yaşadığımızı kabul edersek bu bir çatışma değil. Sisteme karşı kadın ve erkeklerin bir arada savaşmasını sağlayan bir sözleşme. Ne kadar sahip çıkarsak birbirimize sahip çıkmış olacağız. Türkiye’nin ilk imzalayan olmakla övünmesi gereken ülke olması gerekirken hala tartışıyoruz. Yürürlüğe alınması lazım.  Dün İzmir’de İstabul sözleşmesi yaşatır demek için sahaya 14 kadınımız göz altına alınmış. Dilerim bu saatlerde onları serbest bırakırlar. Kadınımıza sahip çıkmak zorundayız. Bunu kabul etmek zorundayız. Başka bir hayatın önünü açan iki şey var… Demokrasi ve dünya ile entegrasyon. Bunları ne kadar sağlarsak o kadar çok refah ve huzur bulacağız.