Başkan Soyer, İkiçeşmelik'teki spotçuların kaldırılacağını söyledi
İzmir Ticaret Borsası'nın temmuz ayı meclis toplantısına katılan Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Ege Mahallesi'ndeki kentsel dönüşüm ihalelerine herhangi bir firmanın katılmaması üzerine, farklı bir yol deneyeceklerini söyledi. Bölgedeki kentsel dönüşüm çalışmalarında tesisatı, seramiği, altyapısı gibi konularda ihaleye çıkacaklarını söyleyen Soyer, 'Burada yarısını biz yapmış olacağız. Müteahhide, 'Bu iş yürüyor girersen bitireceğiz' güvencesini vereceğiz' dedi. İzmir turizmine dair de konuşan Soyer, İkiçeşmelik'te bulunan spotçuların kaldırılacağını söyledi. Soyer'den Borsa'da flaş açıklamalar
- Ege Postası
- 30.07.2019 - 21:25
İzmir Ticaret Borsası (İTB) temmuz ayı meclisi toplantısına bisikletiyle gelen Soyer'i İTB Yönetim Kurulu Üyeleri karşıladı.
İzmir Ticaret Borsası'nın temmuz ayı meclis toplantısına katılan Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, meclis üyelerinin sorularını yanıtladı. Tarım projelerinin sorulması üzerine Tunç Soyer, gerçekleştirmek istedikleri 3 çalışmanın olduğunu belirterek, temel olarak yapılması gerekenin girdi maliyetini aşağıya çekilmesi olduğunu anlattı. Ayrıca pazarlama kabiliyetini arttırmak istediklerini de söyleyen Soyer, kırsaldan kente göçü durdurmanın önemine de değindi. Bunların, üç temel öncelikleri arasında olduğunu anlatan Soyer, 'Girdi maliyetini aşağı çekerek üretimi teşvik etmek istiyoruz. Yurt dışından ithal ettiğiniz zaman vergiyi sıfırlayarak çok daha düşük fiyatla getirebiliyorsunuz ama buradaki üreticiye aynı fırsatı vermiyorsunuz. Böyle teşvikler yok. Bunu yerel yönetim olarak yapabiliriz. Yemde, gübrede yapabiliriz. Alım garantili üretim süreçleri olmalı. 2007-2019 yılları arasında İzmir Büyükşehir Belediyesi 470 milyon TL'lik alım yapmış. Biz bu rakamı önümüzdeki 5 yıl için 1 milyar TL olarak hedefledik. Bu aslında iki misli gibi gözüküyor ama zamanı dikkate alırsanız 4 misli bir alım garantisi vermek demek. Her gittiğim yerde üreticiye söylüyorum; 'Ne üretirseniz satın alacağım' diyorum. Tek bir şartımız var, o da kooperatif bünyesi altında bunu yapacaksınız' dedi.
'İSTANBUL VE ANKARA'DA PAZARLAR AÇILACAK'
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile yapılan anlaşmadan da bahseden Soyer, şunları söyledi:
'Geçtiğimiz günlerde İstanbul ve Ankara başkanlarıyla birlikteydik ve anlaşma yaptık. Onların tüm semt pazarlarında İzmir'in üretici kooperatifleri bir pazar açacaklar. Lojistik desteği biz sağlayacağız, buradan gitmeleri için destek sağlayacağız. Biz sadece İzmir'in değil tüm Ege'nin kooperatiflerini ayaklandırmak istiyoruz. İstanbul'da 16 milyon, Ankara'da 5 milyonluk bir pazar var. Biz İzmir olarak yetişemeyiz. Biz aracısız, ürünlerini doğrudan doğruya tüketiciyle buluşturacağız.'
İzmir'de, Büyükşehir Belediyesi'nin mülkiyetindeki zeytinlikleri tespit edeceklerini kaydeden Soyer, 'O kadar bakımsız zeytinliğimiz var ki! Bu milli servetin israfı demek. O zeytinlerin toplanması, zeytinyağı üretimi de istihdam demek. Onun pazarlanması istihdam demek ve İzmir'in marka değerlerinden birini yaratmak demek. Ben öyle hayal ediyorum. İzmir'in zeytinyağını üretmeliyiz' dedi.
EGE MAHALLESİ'NDEKİ KENTSEL DÖNÜŞÜM
Ege Mahallesi'nde yapılan kentsel dönüşüm ihalelerine müteahhitlerin girmediğinin hatırlatılması üzerine Soyer, şunları söyledi:
'Ege Mahallesi, İzmir'in en önce çözmesi gereken meselelerden biri. Ne onların ne bizim hak etmediğimiz, bakımsız mezbelelik bir alan. Büyükşehir Belediyesi'nin burasıyla ilgili ciddi bir çalışması olmuş. 5 bin civarında tapu sahibiyle mutabakat yapılmış. Bu son derece önemli bir gelişme. Türkiye'nin de içinde bulunduğu şartlar nedeniyle alıcı, müteahhit çıkmıyor. Biz farklı bir çalışma yapacağız. Ege Mahallesi'ndeki kentsel dönüşüm çalışmalarının kabasını İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak biz yapacağız. Sonrasında tesisatı, seramiği, altyapısı ne varsa onlar için ihaleye çıkacağız. Yarısını biz yapmış olacağız. Müteahhide, 'Bu iş yürüyor girersen bitireceğiz' güvencesini vereceğiz. Biz Büyükşehir olarak başlayacağız ve gerisini ihaleyle çözeceğiz.'
'KÖRFEZ'DE 3 YIL SONRA YÜZÜLEBİLECEK'
İzmir Körfezi'nin temizlenmesine yönelik çalışmaların sorulması üzerine de açıklama yapan Tunç Soyer, körfezde 3 yıl sonra denize girilebileceğini belirtti. Soyer, 'Temizlemek için hiçbir şey yapmayacağız. Sadece kirletmeyeceğiz. İzmir Körfezine akan kanallar, dereler ne varsa hepsini temizleyeceğiz. Gediz dahil. Onun için Ege Belediyeler Birliği'ne girdik, ortak çalışacağız. Denizi kirletmediğiniz zaman doğa kendi temizliyor. Bilimsel çalışmalar gösteriliyor, kirletmezsek 3 yıl içinde denize gireceğiz' dedi.
İKİÇEŞMELİK'TEKİ SPOTÇULAR KALDIRILACAK
İzmir turizminin gelişmesine yönelik düşüncelerini de açıklayan Soyer, 'Kemeraltı bu şehrin mücevheri, en kıymetli taşı. Bu konuda bir çok çalışma yapılmış. Benim gördüğüm en büyük eksiklik, kurumlar aynı amaca yönelik birbirinden habersiz yollar yürüyor. Kurumların, birbirleri ile bağlantısı olmadığı takdirde asla ortak hedef gerçekleşmiyor. Bizim öncelikli olarak yapacağımız şey ortak aklı yaratmak. Her kurumun Kemeraltı ile projesi var. Fakat bunların arasında bir koordinasyon olmadığı için asla adım atılamıyor. Girin Kemeraltı'na, Havra Sokağı'na kadar devam edin, oradan Agora ve İkiçeşmelik üzerinden Kadifekale'ye çıkın. Aslında bu Saat Kulesi ile Kadifekale'nin bağlandığı yer dünyanın en güzel turistik yerlerinden biridir. O nedenle İkiçeşmelik'teki spotçuların oradan mutlaka kaldırılması lazım. Bunu yapacağız' diye konuştu.
"TÜM OKUL KANTİNLERİNE KURU ÜZÜM VERECEĞİZ"
"Biz bütün okullara kantinlere Büyükşehir olarak kuru üzüm vereceğiz." diyen Soyer; "Temiz üretilmiş üzümler olacak. Bu hem sektördeki temiz üretime teşvşk edecek, hem de üreticiye destek yaratmış olacağız." dedi.
'İZMİR TULUMUNDA BAŞARI ÖYKÜSÜ YAZMALIYIZ'
İzmir Ticaret Borası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, Türkiye'nin dünyanın önde gelen süt üreticilerinden biri olmasına rağmen peynircilik alanında arzu edilen noktadan çok uzakta olunduğunu, başta İzmir tulumu olmak üzere ezine peynirinden Kars gravyerine kadar tam 200'ün üzerinde peynir çeşidinin bulunduğunu belirtti. Kestelli, 'Buna karşılık, 2017 yılı rakamlarıyla 31 milyar dolar düzeyinde olan dünya peynir ticaretinden aldığımız pay 160 milyon dolar civarında. Toplam peynir ticareti içindeki payımız sadece ve sadece yüzde yarım düzeyinde. Türkiye, yılda 661 bin ton peynir üreterek bunun 160 milyon dolarlık kısmını ihraç ederken; Konya büyüklüğündeki Hollanda, yılda 889 bin ton peynir üreterek 3.5 milyar dolarlık ihracat yapıyor. İtalya'nın Parma kentinde üretilen parmesan, Fransa'nın Roquefort kasabasında üretilen rokfor, İsviçre'nin gravyer ve emmental peynirleri tek başlarına birer milyar doları aşan ihracat rakamlarına imza atıyor. Söz ettiğimiz nitelikli üretim, markalaşma tam olarak da budur. Bizlerin benzer bir başarı öyküsünü İzmir tulumunda yazabilmemiz lazım. Bunu başaramazsak 2008 yılında 1.54 dolar olan kilogram başına ihracat fiyatımızın, 2018'de 1,36 dolara gerilemesine engel olamayız. Bir başka anlatımla, ihraç mallarımızın niteliğini yükseltemezsek, kilogram başına değerin inip çıkmasını belirleyen tek unsur o günkü döviz kurları olmayı sürdürür. Bizler de ileri gittiğimizi zannederken yerimizde saymaya devam ederiz' dedi.
Meclis toplantısı, üyelerin çeşitli konularda yaptıkları konuşmalarla son buldu.
Yorum Yazın