Başkan Soyer beyin göçüne dikkat çekti: İyimserlik hakikatin gölgesi altında kalacak

BERİVAN KAYA/EGEPOSTASI-Ticaret Bakanı Ömer Bolat, İzmir iş dünyasıyla bir araya geldi. İzmir Ticaret Odası, Ege Bölgesi Sanayi Odası ve İzmir Ticaret Borsası işbirliğiyle hazırlanan toplantı İzmir Ticaret Odası Meclis Salonu’nda gerçekleştirildi. Toplantıya İzmir Valisi Süleyman Elban, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Önceki dönem Gençlik ve Spor Bakanı ve AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Kasapoğlu, AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar ve İzmirli iş adamları katılım sağladı. 

KRİZLER ÇAĞI 

Toplantıda konuşma yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Cumhuriyetimizin ilk yüzyılının son dönemecindeyiz. 9 Eylül 1922’den 29 Ekim 1923’e, yani kurtuluştan kuruluşa giden süreçte İzmir, tarihi bir rol üstlenmişti. Bugün bundan tam 100 yıl sonra sadece İzmir’de değil Türkiye’nin dört bir yanında düzenlenen etkinliklerle, konferanslarla, sayıları artarak yayınlanan makaleler, bildiriler, kitaplarla, 100. yıl coşkusunun düşünce dünyamızda yarattığı canlılığa tanık olmak beni gururlandırıyor. İzmir üç buçuk yıl işgal altında kaldıktan, büyük bir yangınla yerle bir olduktan sonra henüz Cumhuriyet kurulmamışken benzer bir coşkuya ev sahipliği yapmıştı. Yangından beş ay kadar kısa bir süre sonra Türkiye’nin dört bir yanından gelen işçi, çiftçi, tüccar ve sanayiciler İzmir’de buluşmuştu. Yeni kurulacak Cumhuriyetin iktisat politikalarının belirlendiği İzmir İktisat Kongresi henüz Lozan Antlaşması’nın imzalanmadığı işte böyle sancılı bir süreçte toplandı. Yüz yıl sonra bugün dünyamız yeniden bir krizler çağının içinden geçiyor. İklim krizi, su, enerji ve gıda krizi, düzensiz göç hareketleri ve savaşlar bugün tüm dünyayı, hepimizi etkiliyor” dedi.

ORTAK AKIL VURGUSU 

İzmir İktisat Kongresi’ni hatırlatan Başkan Tunç Soyer, “ Aynı 100 yıl önce düzenlenen İzmir İktisat Kongresi’nde olduğu gibi işçi ve çiftçi temsilcilerinin yanı sıra tüccar, sanayici ve esnaf temsilcilerini de İzmir’de ağırladık.  İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi olarak adlandırdığımız bu kapsamlı kongreye, bugün bu buluşmaya da ev sahipliği yapan odalarımızın kıymetli başkanları ile yine bu salonda bulunan çok sayıda İzmirli iş insanı katkı sundu. Sadece İzmir’den değil, Anadolu’nun ve Trakya’nın dört bir yanından gelen iş insanları örgütleri, ticaret ve sanayi odaları, esnaf ve sanatkar odaları, genç iş insanları dernekleri, işçi sendikaları ve çiftçi kuruluşlarıyla bir araya geldik. Yüz yıl sonra yeniden muhteşem bir İzmir ve Türkiye imecesini hep birlikte gerçekleştirdik. Ön buluşma ve toplantıların 8 ay gibi uzun bir süreye yayıldığı kongremize toplamda 180 kurumdan 500’ü aşkın delege ile 200’ün üzerinde akademisyen, bilim insanı ve uzman katılım gösterdi. Nihayetinde, Mart ayındaki büyük kongrede işçi grupları, çiftçi grupları ve sanayici, tüccar, esnaf grupları olmak üzere toplamda 61 ilke ve 303 karardan oluşan sonuç bildirisini yayımladık. İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi hepimize bir kere daha şunu hatırlattı. Ülkemiz ve dünyadaki koşullar her ne olursa olsun ortak aklı ve iradeyi hakim kılmak ve geleceğe güvenle bakmak için birçok sebebimiz var” diye konuştu. 

GENÇ ZİHİNLER KAYBEDİLİYOR 

Beyin göçüne dikkat çeken Başkan Soyer, “Ortak aklı hâkim kıldığımız müddetçe geleceğe dair iyimseriz. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılından beklentimiz yüksek. Fakat geleceğin Türkiye’sini inşa edecek olanlar bizler değil, yaratıcı düşüncenin kaynağı, zamanın ruhunu yakalamış genç nesildir. Bu ülkenin en iyi okullarından mezun olmuş, en iyi yetişmiş genç zihinlerini Avrupa ülkelerine, yurtdışına kaybetmeye devam ettiğimiz sürece iyimserliğimiz bu hakikatin gölgesi altında kalacak. Hangi kalkınma stratejisine, kapsamlı, kapsayıcı vizyona sahip olursak olalım biz gençlere adil ve özgür bir ortam sağlayamadığımız müddetçe katma değeri yüksek üretim yapan, küresel rekabette güçlü, ülke olarak dünyanın en gelişmiş on ekonomisi arasına girdiğimiz bir geleceği inşa etmemiz oldukça güç. İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi sonuç bildirisinde burada bizlerle birlikte bulunan kıymetli iş insanlarımızın da altını çizdiği gibi ekonomimiz ancak eğitimden, adalete ülkemizin tüm kurumlarını kapsayacak bir dizi yapısal dönüşümle güçlenebilir. Küresel iklim krizinin kaçınılmaz bir sonucu olarak bu sürecin aynı zamanda bir yeşil dönüşüm seferberliği olarak tarif edilmesi gerekiyor. Çünkü artık çok iyi biliyoruz ki ekoloji ve ekonomi arasında ses benzerliğinden çok da büyük bir yakınlık var. Doğanın korunmasını esas almayan bir ekonomik kalkınmanın kalıcı ve sürdürebilir olması da mümkün değil. İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi Sanayici, Tüccar ve Esnaf Grubu Bildirgesi’nde belirttiğimiz gibi İktisadi planlama, doğası gereği bütüncül, kapsayıcı ve stratejik olmalıdır. Geleceğin sanayi ve ticaret politikası sosyal, siyasal, ekonomik ve ekolojik olmak üzere birbiriyle ilişkili dört ana reform üzerinde yükselecektir. Cumhuriyetimizin yeni yüzyılına girerken hepimizin üstüne düşen ödev işte tam da bu. Sanayi ve ticaretin istikrarlı gelişimi için hiçbir ayrım gözetmeksizin toplumun tüm kesimlerini ve doğayı da kucaklayan yepyeni bir toplumsal mutabakat tesis etmek” ifadelerini dile getirdi.