Başkan Soyer duyurdu: Büyükşehir binası için yeni karar
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, bugün zoom üzerindne gerçekleştirilen "Başkana Sor" programında yerel basın temsilcilerinin sorularını yanıtladı. Program başlangıcında konuşan Başkan Soyer, pandemide en büyük darbeyi alan esnaflar için de bir müjdeyi duyurdu. Başkan Soyer, esnaftan 3 ay boyunca katı atık bedelinin alınmayacağını ve su faturalarında yüzde 50 indirim yapılacağını söyledi. Büyükşehir Belediye binasının yıkılma kararının ardından başlayan tartışmalara da değinen Başkan Soyer, bina için farklı bir alternatifin üzerinde çalıştıklarını ifade etti.
- Ege Postası
- 29.12.2020 - 15:28
EGEPOSTASI- İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, bugün zoom üzerindne gerçekleştirilen "Başkana Sor" programında yerel basın temsilcilerinin sorularını yanıtladı.
İzmir Gazeteci Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen’in moderatörlüğünde gerçekleşen yayında Başkan Soyer, İzmir’in sorunlarına ilişkin merak edilenler hakkında bilgi verdi.
Programın başında konuşan Başkan Soyer, “2020 yılından ayrıldığım için çok keyifliyim. Yeni yıl yeni umutlar taşıyacak. 2020 yılı bizim için çok ağır geçti. İzmir tarihinin en büyük orman yangınlarından birini yaşadık. Hemen ardından pandemi başladı. Sonrasında deprem ve tsunami en sonunda da ikinci pik. Neredeyse 18 ayı krizlerle geçirdik. Çok büyük kayıplar yaşadık. 117 canımızı depremde kaybettik. Salgın nedeniyle kaybettiklerimiz var. Bunun yanında ekonomik krizin getirdiği sıkıntılar da oldu. Ama içimizi aydınlatan bambaşka bir şey oldu. O da İzmirlilerin birbirine sahip çıkmasıydı. Depremde gözümün önünden gitmeyecek inanılmaz kareler var. Pek çok şey yaptık. Erzak veriyorsunuz ancak benim değil yan çadırın daha çok ihtiyaç var diyorlar. Bizim başlattığımız yardım kampanyası 42 milyonu geçti. İzmir'de herkes yaşadı gördü biliyor. Çok iç karartıcı bir eneydi, ancak içimizi aydınlatan ve geleceğe umutla bakmamızı sağlayan destansı bir süreç yaşadı İzmirliler. Bu krizlerden sonra 2 temel dersimiz varı, birincisi bu krizlerle başa çıkmanın yolu birleşmeden geçiyormuş, ikincisi de kentler arasındaki, kentte yaşayan vatandaşların yaşadığı binalara güveneceği bir kent yaratmak olduğunu gördük. Birçok kentlerin buuşma ağı var ama en önemlisi kentte yaşayan insanların güven içinde olmalarını ve kente güvenmelerini mümkün kılacak kentler yaratmak olduğunu gördük” dedi
Dün İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde en düşük ücretin 3 bin 100 lira olacağı duyurusu yineleyen Başkan Soyer, İzmir halkına 2 yeni müjde daha verdi ve “40 elektrikle araçla İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin otobüs filosunu zenginleştiriyoruz. Küresel ısınma ve kuraklık doğaya verdiğimiz tahribatın sonucu. Doğayla barışık olmak ve buna uygun çözümler üretmek zorundayız. Elektrikli araçlar bu açıdan çok daha kullanışlı ve İzmirlilere sağlıklı, güvenli ulaşımı sağlamanın yanında İzmir’in doğasını koruyan özellikteler. Biz elektrikli araç kullanımını teşvik etmeye devam edeceğiz. Elektrikli araç kullanmaya başlayan insan bilecek ki İzmir Büyükşehir Belediyesi buna destek olacak. İkinci müjdemiz de yeni yıl müjdesi olarak kabul edilsin. İZSU ile ilgili. Esnaf arkadaşlarımız çok ağır bir dönemden geçiyorlar. Ticari işletmesi olan esnaflarımız için katı atık bertaraf bedelini 3 ay boyunca tahsil etmeyeceğiz. Diliyorum ki ilçe belediyelerimiz de benzer uygulamayı yapar. Esnaf arkadaşlarımızın su bedellerinde yüzde 50 indirim yapacağız” diye konuştu.
“SİNEKLERLE DEĞİL BATAKLIKLA UĞRAŞACAĞIZ”
Başkan Soyer, İnciraltın’da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın imara açmak istediği alan ile ilgili çalışmalarda ne durumda olunduğu, barajlardaki doluluk oranı ve hava kirliliğine ilişkin gelen soruyo şu şekilde yanıtladı; “İnciraltı ile ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Balçova Belediye Başkanı bir araya gelip toplantı yapmışlardı. Bakanlık bu konuda bizden de çalışma istemişti ve gönderdik. Sanırım 1 ay içerisinde bir geri dönüş alacağız. Onların hazırladığı taslak ile bizim taslağımız arasında farklılıklar olduğunu duyduk. Ama nihai halini görmedik. Bizim tespitimiz sağlık turizmi ağırlık olacak şekilde. Bölgenin dokusunu da koruyacak bir taslaktı. İki taslak arasında büyük farklılıklar olacağını sanmıyorum. Su sıkıntısıyla ilgili, gezegenimiz çok kırılgan bir hale geldi. Bu kırılganlık da yaşanan son felaket olmayacak. Bunun da çok bilinmez bir sırrı yok. Doğa ile uyumlu bir yerleşim planlıyorsanız o zaman bu felaketlerden de çok daha az etkileniyorsunuz. Dolayısıyla bizim su kaynaklarını bugüne kadar çok hoyratça ve vahşi bir şekilde kullandığımızı söyleyebiliriz. Biz bu toprakların yerel tohumuna ve hayvan ırklaırna sahip çıkmadık. İthal tohumlarla tarım yaptık ve su tüketimi inanılmaz boyutlara ulaştı. İzmir’deki suyun yüzde 72’si tarımda, yüzde 18’i sanayide yüzde 10’u konutlarda kullanılıyor. Biz tarımda suyu tasarruflu kullanmıyoruz. Biz bu tarım politikasını değiştiriyoruz. 103 yeni sondaj kuyusu açacağız. Su şebekelerini kayıp kaçak oranalrını azaltmak için yenileyeceğiz ve yaklaşık 100 bin metreküp atık suyu tekrar tarımsal suda kullanmak için arıtma tesisi planladık. İlerleyen dönemlerde hayata geçirilecek projelerle içme suyu konusunda ciddi bir kaynak yaratacağız. 8 yeni gölet ve barajdan yaralanacağız ve nihayetinde deniz suyunun arıtmasına başlayacağız. Ama asıl büyük çözüm tarımsal üretimde ortaya koyacağımız planlama olacak. Havaya gelirsek.. Biz bataklığı kurutmak istiyoruz. Sineklerle değil bataklıkla uğraşacağız. Bu nedenle fosillerden kurtulacağız. Doğalgaz ve jeotermali daha yoğun kullanmalıyız.”
“2021 İZMİR’DE KENTSEL DÖNÜŞÜM YILI OLACAK”
Deprem ile birlikte kentsel dönüşüm daha da önemli bir hale geldi. Başkan Soyer İzmir’deki kentsel dönüşüm çalışmalarına ilişkin bilgi verdi ve “Ege Mahallesinde uzun yıllardır bekleyen kentsel dönüşümü başlattık. Bir belediye şirketini ihaleye sokarak diğer müteahhitleri tetiklemiş olduk. Eğer hiç kimse ilgilenmeseydi biz İZBETON olarak girip ihaleyi alacaktık. Ama buna gerek kalmadı. Güçlü bir firma ihaleyi aldı. Bin konutluk dönüşüm başladı. Yoksulluğun derin yaşandığı bir mahalle bu nedenle oradaki kentsel dönüşüm kent için de önemli bir yenilenme demek oluyor. Örnekköy'de de yer tespiti yaptık ve çalışmalar başladı. Örneköy’ün 3. ve 4. etaplarıyla ilgili bin konut ve 50 işyeri için kentsel dönüşüm sözleşmesini yaptık. Bunun devamı gelecek. Kentsel dönüşümü en öncelikli meselemiz olarak görmeye devam ediyoruz. 2021 yılı İzmir’de kentsel dönüşüm yılı olacak. İzmir’deki tüm yapıları inceleyeceğimizi söyledik.Bu konuyla ilgili Dünya Bankasıyla görüşüyoruz. İzmir'de depreme dayanıklı, güçlendirilmiş binaların yapılabilmesi için Dünya Bankası'yla yaptığımız görüşmeden olumlu dönüşü bekliyoruz.” dedi.
“MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN ÇİZDİĞİ ROTADA BELEDİYE BAŞKANLIĞI YAPMAYA ÇALIŞIYORUM”
Başkan Soyer, İzmir’in muhalefet partisi AK Parti yetkilileri tarafından sıkça icaraatleriyle dğeil söylemleriyle gündeme gelmesi konusunda eleştirildi. Bu konulardan en önemlisi de Körfez konu ve HDP çizgisine yakın siyaset izlemesi iddiaları oldu. Başkan Soyer, konuya ilişkin soruyu şu şekilde yanıtladı; “Körfez ile ilgili hedefte hiçbir sapma yok. Sıkıntı yok. Toplu eleştiri konusu... Toplu eleştirme bombardımanı çok doğru bir ifade. Yoğun saldırılarla karşı karşıyayız. Ama bunlara bakınca incir çekirdeğini doldurmayacak şeyler. Performans üzerindene eleştiriler yok, kişiselleştirilmiş ve belaltı saldırılar. Bunlar, gerçekten üzüyor. Sonuçta hepimiz etten kemikteniz. Fakat sebebini anlayınca o üzüntü hafifliyor. Çünkü arkasında iyi niyet olmayan ve siyasetin sığ seviyelerinden gelen saldırılar. Dolayısıyla artık krıılmıyor, incinmiyoruz. HDP çizgisine yakın siyaset güttiğimize dair söylentiler... Ben parti ayrımı gözetmeksizin herkesin belediye başkanıyım. Herkesi kucaklayacak ve herkese aynı mesafede durarak bir belediye başkanlığı yapmmaya çalışıyorum. Halkın başkanlığını yapmaya çalışıyorum. Kimsenin hangi partiye inandığına dair bir bakışım yok. Tamamen Mustafa Kemal Atatürk’ün çizdiği rotada belediye başkanlığı yapmaya çalışıyorum. Dikkat ederseniz yapılan saldırıların seviyesi maalesef hep bu noktada seyrediyor. Sözlerimiz cımbızlanıyor. Ama biz işimizi yapmaya ve üretmeye devam edeceğiz. Hiç kimseyi ayırt etmeden herkese aynı sevgiyle yaklaşacağız.”
“İZMİRLİLER GEREKEN CEVABI VERDİ”
Başkan Soyer, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın İzmir’de aralarında tarım arazilerinin de bulunduğu birçok alanı ranta açaması ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bunu engellemek adına bir çalışması olup olmadığı konusunda ise Mavişehir’i örnek gösterdi ve “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 2020 yılı içinde Mavişehir’de 2 parselde bahsedilen insiyatifi kullanmıştı. Ama sonunda, ihaleye girip satışın gerçekleştiği bir kişi satıştan tamamen vazgeçti, alan kişi diğer kişi de vazgeçme sürecinde diye biliyorum. İzmirliler gerekn cevabı verdi. Yani İzmirliler’den gördükleri hızlı reaksiyon ve seferberlik hali, bu iradeyi ortaya koymaları konusunda onları tekrar düşünmeye sevkedecektir. Bununla ilgi bizim yasal bir gücümüz yok. Ama zannediyorum Mavişehir’deki tablo benzer kararlardan vazgeçilmesini sağlar” dedi.
“MEYDANA KİMLİĞİ KAZANDIRAN HÜKÜMET KONAĞI’DIR”
İzmir Büyükşehir Belediye binası İzmir depreminde hasar almış ve bina boşlatılmıştı. Büyükşehir meclsinde ise binanın yıkılıp alana kazandırılmasına karar verilmişti. Anacka TMMOB Mimarlar Odası, binanın yıkılmasının bir hata olacağını ve güçlendirilme yapılması gerektiği yönünde görüş bildirmişlerdi. İtirazlar neticesinde yeni bir alternatifi masaya koyduklarını belirten Başkan Soyer, “Deprem öncesinde orada yapılan toplantılarda bana hep ne zaman yeni bir binanın yapılacağını sormuşlardı. Doğrusu hepimiz içimizde kaygıyla oraya giderdik. Çünkü güçsüzlüğüyle ilgli bir algı vardı. Ve depremde birçok zarar tespiti yapıldı. İlk meclis toplantımızda bu gündeme geldiğinde alkışlarla bütün meclis üyeleri binanın yıkılması kararını olağanüstü bir sevinçle karşıladı. Sonrasında mimarlar odası meydana kimlik veren bir bina olduğu söylendi. Ben bu tarifin ne anlama geldiğini bilmiyorum. O zaman şöyle bir çalışma yapmaya düşündük. Güçlendirme ve yeni bina maliyetlerini çıkartıp karşılaştıracağız. Yeni bina için yer araştırmalarımız devam ediyor. Ama şunu söyleyeyim: Belediye binasının meydana ne kadar kimlik kazandırdığı meselesini tartışmalı buluyorum. Meydana kimliği kazandıran Hükümet Konağı’dır, Saat Kulesi’dir, camidir” diye konuştu.
“HİLTON KONUSUNDA SORUMLU ARANIYORSA...”
İzmir Büyükşehir Belediyesi 2019 yılı Sayıştay Denetim Raporu açıklandı. Raporda İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Hilton Oteli’ne ilişkin verilen karardan yararlanamadığı ve zarar ettiği ifadeleri yer almıştı. Başkan Soyer konuyla konuyla ilgili, “Hilton ile ilgili Sayıştay raporunda tespit var; bizim de vereceğimiz cevaplar var. Yapılan sözleşmenin kamuyu ne kadar koruduğuna bakmak laızm Zarar konusunda önce o sözleşmeyi yapan iradeyi ortaya çıkarmak lazım. Eğer Hilton’da bir sorumlu aranıyorsa buradan başlayarak tespit yapılmalı. Biz Hilton Oteli hissedarlarıyla mutabık kalarak uyumlu bir çalışma sürdürüyorum. Diliyorum ki bu çalışma sonrasında İzmir yine beş yıldızlı bir hotele kavuşarak bu anlamda hizmet etmeye devam edecek” dedi.
“HAKKIMIZI ALMAK İSTİYORUZ”
İzmir Büyükşehir binasının boşaltılmasının ardından Büyükşehir Belediyesi’nin yüzde 50’sine sahip olduğu İl Milli Eğitim binasının büyükşehire tahisis konusunda talepte bulunulmuştu. Vali Köşger ise gayriresmi yollarla başka bir alternatif düşünülmesi gerektiğini ifade etmişti. Başkan soyer konuyla ilgili şunları söyledi; “İz Özel İdaresi’nin binasının yarısı bizde. Biz hakkımız olan bir şeyi istiyoruz. Bu hakkımızı almak istiyoruz. Sayın Valimize de bu talebimizi ilettik. Yanıt bekliyoruz. Buradan hakkımız olan ne varsa talibi olmaya devam edeceğiz.”
KÜLTÜRPARK ELEŞTİRİLERİNE YANIT
Başkan soyer, Kültürpark Anayasası konusunda yapılan eleştiriler hakkında yöneltilen soruyu şu şekilde yanıtladı; “Kültürpark ile ilgi başından beri söylediğimiz şey ortak akıl oldu. Hele ki Kültürpark gibi bir alan söz konusuyken. Kültürpark gibi Türkiye’nin pırlantası alandan söz ediyoruz. Herkesi dinlememiz gerektiğini düşünüyoruz. Çok fazla müzakere edilmeden Anıtlar Kurulu’na gittiğini düşündüğümüz koruma amaçlı imar planını geri çektik. Arkadaşlarımız da 1 yıldır çalışıyoruz. Tabi ki herkesi dinlememiz gerekiyor. Bir yıldır da büyük bir çalışma sürdürülüyor ve ortak bir şekilde Kültürpark Anayasası ortaya çıktı. Çok kapsamlı bir çaışmanın sonucu bu. Tabiki bunu beğenmeyenler olacaktır. Ama şunu söyleyeyim: Buranın sahibi İzmir Büyükşehir Belediyesi olmasına rağmen asla böyle yapmadık.”
Yorum Yazın