Başkan Soyer’den Roman vatandaşlara müjde

TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Dünya Romanlar Günü kapsamında  Kültürpark’ta Roman vatandaşlarla bir araya geldi.

Yapılan toplantıya Başkan Soyer’in yanı sıra CHP Genel Başkan Yardımcısı Yüksel Taşkın, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, CHP İzmir milletvekilleri Kani Beko, Özcan Purçu, Gelecek Partisi İzmir İl Başkanı Hakan Yazar ve Roman Derneği Başkanı Abdullah Cıstır katıldı.

Buluşmanın başlangıcında roman vatandaşlar Tepecik Filarmoni Orkestrası müzikli ve danslı bir gösteri sergiledi.

“İNADINA YAŞAYACAĞIZ”

Gösterinin ardından ilk konuşmayı yapan CHP İzmir Milletvekili Özcan Purçu, Roman vatandaşların dünyanın pek çok yerinde asimilasyona uğradığını ve baskılandığını ifade ederek İzmir’in Roman vatandaşlara örnek bir yaklaşım sergilediğini söyledi ve “Dünyanın dört bir yanına dağılmış, ve her yerde olan, dünyanın en kadim ve en eski topluluğu Romanlar ve bu dünyanın neşe kaynağı, özgürlük simgesi insanlar. Dünya Romanlar Gününüz kutlu olsun. Eskiden birbirimize yeterdik. Dünyanın her ülkesinde sanatımızla, mesleğimizle, yaşantımızla bütün kavimlere, ırklara yoldaşlık etmiş, barışı getirmiş bir toplumun ferdi olsak da artık kendi kendimize yetemiyoruz. Yaşayamıyoruz, gırtlağımız tıkanmış klarnetimizi çalamıyoruz, elimiz nasırlaşmış kemanımızı çalamıyoruz. Şehirler büyüdü, teknoloji ilerledi, biz sanatımızı icra edemiyoruz. Biz öğür kalamıyoruz ce eşit olamıyoruz. Biz öyle bir toplumuz ki kendi içimizde adaleti, özürlüğü be barışı hep yaşatmışız ama dünya bize hep adaletsiz davranmış. Ezmiş, katletmeye ve yok etmeye çalışmış. Biz bunlara rağmen hep yaşamaya çalıştık. Hep ileri gitmeye ve barışçıl olmaya çalıştık. Ama olmuyor. 1945’te Almanya’da 1,5 milyon Roman katledildi. Roman’ya da, İspanya’da köle olduk, İtalya’da kamplara tıkandık ve dünyanın her yerinde işkenceler gördük. Ama biz bu kadim toplum olarak hep var olduk, hep var olacağız. Yaşayacağız, inadına yaşayacağız. Özgürlük ve barış içinde yaşayacağız. İzmir’i o yüzden çok seviyoruz. Çünkü İzmir insanıyla, bürokrasisiyle ve halkıyla örnek bir şehir. Dünyada böyle bir şehir göremedim. Herkes için bir şeyler yapmaya çalışan bir insan profili var İzmir’de. İnsan haklarını, demokrasiyi ve özgürlüğü ön planda tutan bir şehir var. Ve bu İzmir Romanlar için öyle bir şey yaptı ki… Yaşıyoruz bunu. Cumhuriyet tarihinde ilk defa ‘Bu ülkede Romanlar da var’ dedi ve bu şehir cumhuriyet tarihinde ilk kez Romanlar arasından milletvekili çıkardı. Çok örnek çalışmalar yapıldı. Tunç Bey sadece bir belediye başkanı değil, aynı zamanda bir abi. Her gün yanımızda. İzmir’de yaşadığımızın ve insan olduğumuzun farkına vardık. İzmir bütün kimliklere değer veriyor. Biz hep birlikte İzmir’de yaşamaya devam edeceğiz” dedi.

“BİR ARADA, EŞİT, ADİL BİR YAŞAM HERKESİN HAKKIDIR”

Başkan Soyer, yaptığı konuşmada kentteki farklı değer ve kültürlerin bütünleşmesinin kentin kalkınmasında kolon görevi göreceğini ifade etti ve şunları söyledi; “Biliyoruz ki romanların birçoğu en temle haklarını eşit ölçüde kullanamıyorlar Birçok engelle karşılaşıyorlar. Sosyal hizmetlerde bile ciddi eksiklik yaşıyorlar ve tüm alalarda şiddetli bir ayrımcılığa maruz kalıyorlar. İzmir geçmişten bugüne farklılıkların birbiriyle bütünleşiği ve bu bütünleşmelerden de yeni fikirlerin doğduğu bir üretim şehri olmuş. İzmir var olan zenginliğini buna borçlu. İzmir’deki her bir yurttaşımızın kimliğinize değerlerini bu şehrin zenginleşmesinde bir avantaj olarak görüyoruz. Toplumsal yaşamda bar olan tüm dezavantajlı durum e eşitsizlikleri ortadan kaldırmak amacıyla eşit bir yurttaşlık mümkün anlayışıyla hareket ediyoruz. Uluslar arası Romanlar Gününü bu sorunlar için bir farkındalık yaratmak için kutluyoruz. İzmir’de tüm Roman vatandaşlarla ilgili birçok çalıma yürütüyoruz. Romanların ülkesi yok belki ama şehriniz var. Sizin şehriniz İzmir. Yarın Konak Belediyemizin önceliğinde Roman Kültür Merkezi’nin açılışını yapacağız. Bunun yanında bir müjde daha vermek istiyorum. Konak Meydanındaki ay yıldızlı binayı Roman Kültür ve Araştırma merkezi yapıyoruz. Dünyanın bütün roman arşiv ve kaynaklarını davet edeceğiz ve İzmir Romanların zengin tarihini insanlıkla buluşturan bir merkez haline gelecek. İzmir’de çoğu Roman vatandaşımızın geçimini günlük işlerle salıyorlar. Ama pandemiyle birlikte bu düzensiz gelir daha da sıkıntıya girdi. Biz büyükşehir olarak Roman vatandaşlarımızın dertlerine derman olmaya devam edeceğiz. Biliyoruz ki köklü çözüm bu topraklar üzerindeki insanların barış ve şehitlik içinde yaşamalarıyla birlikte gelir. Çünkü demokrasi ve insan haklarını gözetmeden, eşit yurttaşlığı sağlamadan bir şehrin refahını arttıramaz, bir zümrenin daha da zenginleşmesini sağlarsınız. Bugün bir kez daha yüksek sesle haykırıyoruz. Bir arada, eşit, adil bir yaşam herkesin hakkıdır. Amacımız eşit bir yurttaşlık ve farklılıkların bir arada yaşadığı bir anlayışı İzmir2den yükseltmektir.”

“ELİNİZİ ZORLA SIKIP SONRA KAÇIYORSAK BİZE GÜVENMEYİN”

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yüksel Taşkın, ülkedeki ayrımcılık ortamına dikkat çekerek, “ Şunu söyleyeyim Türkiye’de çok ciddi bir ayrımcılık meselemiz vardır. Bunun son dönemdeki en önemli göstergesi ‘Ben kesinlikle ayrımcı değilim ama...’ diye başlayan cümlelerdir. İkincisi sevmek, tanımakla başalar. Tanımadığınız insanları klişelerle yaklaşırsınız. O nedenle biz siyasetçiler seçim zamanı evinizin önüne gelip oraya ayni ya da nakdi yardım bırakıp elinizi de zorla sıkıp sonra kaçıyorsak bize güvenmeyin. Artık taşıma suyla değirmen dönmüyor. Türkiye’de 18 yıldır yoksulluk arttı. Mevcut iktidar yoksulluğu çözemediği gibi idare ederek oy isteme yoluna gitti. Biz CHP olarak bu tuzağa düşmeyeceğiz. Bunun en temel göstergesi yerel yönetimlerimizin yaptığı icraatlardır. Ben inanmadığım şeyi savunmam. Belediyelerimiz yaptıkları iktidarda yapacaklarımızın göstergesidir. Yerel yönetimlerimiz sosyal yardımları 2-3 katına çıkardılar. Ayrıca biz medyatik hayırseverlik yapmıyoruz. O insan onuruna aykırı olan tavırdır. Eğer Türkiye’de etkini kapsayıcı, insan onuruna saygılı bir sosyal devlet inşa edemezsek bu utanç verici ilişki tarzı devam eder. Burada bir ama var. Pandemi nedeniyle sosyal hizmetlerde insanların en temek ihtiyaçlarına odaklanmak zorunda kaldık. Ama bu sürdürülebilir değil. Sosyal devleti Türkiye’de inşa etme vaadinde bulunuyoruz. Bunun ana omurgası aile desteğiyle olacaktır. CHP Roman Eylem planıyla kendini eleştirebilir hale geldi. Biz bu plandaki bütün projeleri hayata geçiremedik pandemi ve diğer sorunlar nedeniyle. Ama hepsini te tek hayta geçireceğiz. Roman vatandaşlara yönelik eşitlik için en önemli adımları atan belediyemiz İzmir Büyükşehir Belediyesidir. Bizim bütün faaliyetlerimizi Roman STK’ların denetimine açmalıyız. Onlara rağmen değil onlarla birlikte bu süreci sürdürmeliyiz” diye konuştu.