Başkan Soyer’den kadınlara İstanbul Sözleşmesi sözü
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç soyer, İstanbul Sözleşmesi’nin imzalanmasının 10. yılında bir mesaj yayınlayarak sözleşme feshedilmiş olsa da İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak sözleşmenin hükümlerini uygulayacakları söyledi ve her daim şiddete maruz kalan kadınların yanında olacaklarını taahhüt etti.
- Ege Postası
- 11.05.2021 - 11:14
EGEPOSTASI- Kadınlara ve aile içi şiddeti önlemek ve faillere caydırıcı cezalar uygulanmasını öngören uluslararası bir anlaşma olan İstanbul Sözleşmesi, Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle feshedilmişti.
Sözleşmenin feshine toplumun birçok kesiminden sert tepkiler gelirken konu barolarca ve muhalefet partilerince yargıya taşınmıştı.
İstanbul Sözleşmesi’nin imzalanmasının 10. Yılında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, sosyal medya hesabından toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadının toplumdaki yerine ilişkin bir video paylaştı. Başkan Soyer, videoda sözleşme iptal olsa da İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak sözleşme hükümlerini uygulanacağını söyledi.
Kadınların, toplumun her alanında istedikleri şekilde var olmaları gerektiğini ifade edip İstanbul Sözleşmesinin şiddet üzerindeki etkilerinden bahseden Başkan Soyer zaman kadınların yanında olacaklarını taahhüt ettiği videoda şunları söyledi;
"Geçen 10 yılda hayallerinden ve bizlerden koparılan 3291 kadın bugün aramızda değil!
Gelenek, namus ve başkaca bahanelerle toplumsal cinsiyet ayrımcılığından beslenen erkekler, her yıl yüzerce kadına şiddet uyguluyor.
Yeri geliyor tecavüzcüler kürtaj yaptırmak isteyen kadınlardan masum görülüyor. Çalışma hayatında yan yana yürüdüğümüz kadınların hayatları, annelikle sınırlandırılmaya çalışılıyor. Anne olmayanlara sorgulayıcı bakışlar çevrilirken, kadın kimliği bir obje ile eşdeğer hale getirilmek isteniyor. Yeri geliyor şen kahkahalar suçlunun affı, kendi ayakları üstünde duran kadınlar artan işsizliğin sorumlusu oluyor. Geleneklerin gölgesine sığınıp kadınların gülüşlerini solduranlar, kirlenmiş vicdanlarda aklanırken şiddet karanlığına her gün bir yenisi ekleniyor.
Hayır! İşe önce dilimizi değiştirmekle, dilimizi medenileştirmekle başlayacağız. Övgü için ‘adam gibi’, ‘erkek gibi’ tanımlamalarını kullanmayacağız. Eril söylemlerden, ataerkil ifadelerden kurtulacağız. Her koşulda toplumsal cinsiyet eşitliğini savunacağız. Kadın dizini kırıp evinde oturmayacak, istediği yerde kahkaha atacak. Dilerse kariyer yapacak dilerse anne olacak, her şeyi başaracak ve bu zihniyetle kadını hapsetmeye, baskılamaya, yok saymaya çalışan herkes kadının gücünü seyredecek.
Bundan on yıl önce tarafı olduğumuz ancak bugün feshedilmiş olan uluslararası İstanbul Sözleşmesi, şiddetle mücadelenin önemli bir dayanağıydı. Ve şiddetle mücadelede uluslararası dayanışmayı da beraberinde getiriyordu. Ülkemizde imzalanmıştı. Türkiye’nin her yerinde şiddet gören kadınları koruyordu. Şiddet uygulayan erkeklere caydırıcı yaptırımlar ve cezalar getiriyor, şiddetle mücadelede devletlere, yerel yönetimlere önemli görevler yüklüyordu.
İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak toplumun büyük bir çoğunluğunun kadınlar için ürettiği basmakalıp rollerin ve tanımların farkındayız. Belediyemizin tüm imkanlarıyla psikolojik ve fiziksel şiddet gören kadınların yanında olacağımızı bir kez daha sizlerle paylaşmak istiyorum.
Değerler ve düşünce sisteminin dayandığı ve dayattığı ayrımcılığa ket vurmak kanunlarla mümkündür, kanunlarla olasıdır. İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik psikolojik ve fiziksel şiddetin önlenmesi, şiddet mağdurlarının korunması, suçluların cezalandırılması ve şiddetle mücadele politikalarının hayata geçirilmesi ilkeleri üzerine kuruludur.
‘Ya beni bulursa?’ diyen… ‘Ölmek istemiyorum’ diyen… ‘Yaşamak istiyorum’ diyen… Hayatı ve hakları için mücadele eden kadınların sesi olmaktan vazgeçmeyeceğiz.
İstanbul Sözleşmesi’nin geçen on yılda bizlere sunduğu kazanımları, şiddetle mücadele yöntemlerini, ilkelerini, yerel yönetimlere yüklediği önleyici ve koruyucu tedbirler konusundaki sorumlulukları, iç hukukumuz çerçevesinde kadınları yaşatmak ve erkekleri şiddet uygulamaktan uzaklaştırmak için tüm politikalarımızda gözeteceğiz.
Şiddetle mücadelede bahanelerin değil hukukun, insan haklarının ve eşitliğin üstün geldiği bir geleceğe el ele kavuşacağız.”
İstanbul Sözleşmesi, 1934 yılında kadınlara seçme ve seçilme hakkı vererek cinsiyet eşitliğine öncü olan genç Cumhuriyetin 2011’de pekiştirdiği gurur nişanesidir.
— Tunç Soyer (@tuncsoyer) May 11, 2021
Biz bu gurur nişanesini taşımaya kararlıyız. İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak sözleşme hükümlerini uygulayacağız. pic.twitter.com/hTmdzdDH22
Yorum Yazın