Dolar 34,6093
%0.19
Euro 36,3213
%0.87
Altın 2.929,040
%-2.54
Bist-100 9.660,00
%0

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Başkan Tugay'dan TV35 ekranlarında Çarşı yasağı çıkışı!

Başkan Tugay'dan TV35 ekranlarında Çarşı yasağı çıkışı!

Menderes Fırtınası programına konuk olan Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, Covid 19 sürecini, Karşıyaka ile ilgili projelerini anlattı. Tugay, Çarşı'nın kapatılması ve 3 Mayıs Dünya İzmiriller Günü ile ilgili de açıklamalarda bulundu. Başkan Tugay İzmir'de kapatılan tek cadde olana Karşıyaka Çarşı için ise haksızlık yorumunda bulundu.

  • Ege Postası
  • 10.05.2020 - 15:28

EGEPOSTASI - TV35 ekranlarında yayınlanan Menderes Fırtınası programına katılanan Karşıyaka Belediye Başkan Cemil Tugay önemli açıklamalarda bulundu. Karşıyaka'nın doktor başkanı; kontrollü normalleşme sürecinin gerekli olduğunu, vaka sayısının giderek azaldığını, kurallara uymak kaydıyla yeni normalleşme sürecine girildiğini belirterer, bu neden belediye olarak normal mesai saatlerine döndüklerini söyledi.

ÇARŞI YASAĞI İÇİN HAKSIZLIK ÇIKIŞI!
Karşıyaka Çarşısı’nın giriş ve çıkışının önlemler nedeniyle kapatılmasının haksızlık olduğunu dile getiren Başkan Cemil Tugay, bunun nedenini, “Orda haksızlık oldu. Birileri devamlı orada yayın yaptı. Üzüldük, rahatsız olduk. Burada insanların birbirine hastalık bulaştırma ortamı yok. İnsanların özensiz davrandığına dair gözlemim kesinlikle olmadı. Hatta kefilim diyebilirim. Benzer kötü örnekleri gösterebiliriz ama Karşıyaka Çarşısı için bu kadar ağır tedbirler alınması gerekli değildi. Kaymakamlığın hassasiyetini tabi ki anlıyorum. O da emir geliyor, önlem almamız yönünde uyarılar geliyor diyor. Karşıyaka Çarşısı iskele ve İZBAN arasında bir geçiş noktası. Yoksa kimsenin durup da alışveriş yaptığı yoktu” sözleriyle dile getirdi.

'9 EYLÜL ÇOK FARKLI BİR GÜN'
3-5 Mayıs tarihleri arasının Dünya İzmirliler Günü olarak açıklanmasının ardından başlayan tartışmalara da değinen Başkan Tugay, “9 Eylül dendi. Ama 9 Eylül çok çok farklı bir gün, tarihimizde dönüm noktası denecek bir gün. Atatürk ile özdeşleştirdiğimiz bir tarih. Beraberinde bir günü daha İzmirliler Günü olarak kutlanmasına tepki gösterilmesine gerek yok. Tunç Başkan turizm konusunda çok bilgisi ve birikimi olan biri. Türkiye’de yerel faaliyetlerin eksik olduğunu düşünüyor. Çok daha aktif ve faal kentler olabileceğini düşünüyor. Bu ve buna benzer girişimleri olacaktır. Ben de desteklerim” değerlendirmesini yaptı.

 

AÇIKLAMANIN SATIR BAŞLARI:

Gelir kaynakları durmuş kenarda parası olmayan vatandaşlar, sıkıntılarla karşı karşıya kalmış durumda. Bir iki üç ay tolere edilebilir ama bir süre sonra sosyo-ekonomik sıkıntı silsilesi yaşanacak. Şu anda yaşanıyor daha da ağırlaşacak. Belediye olarak biz kendi tesislerimizi, işlerimizi normale çevirmeye çalışıyoruz olabildiğince. Bir hekim olarak da süreci yakından takip ediyorum. Gerçekten hastanede yatan hasta sayısı oldukça düştü. Önlemler nedeniyle belki bu hale geldi bu durum.

Bizce Ocak ayından beri bu hastalık vardı

Kendi kanaatim, doktor arkadaşlarımda da aynı kanaat var, bizce Ocak ayından beri bu hastalık Türkiye’de vardı. O zamanlar bu hastalığın teşhisi konulamadı. İkincisi de testler o zaman yapılmıyordu. Bu dönemde pek çok insan bu hastalığın belirtilerini gösterdi. Ben de kedimi muhtemelen geçirmiş bir insan olarak düşünüyorum. Bunu grip ya da başka türlü bir hastalı olarak yorumladık. Uluslararası ilişkiler bu hastalığın birçok ülkede görülmesine neden oldu. Fark edilemedi. Bence epey insan bu virüsle karşılaştı ve bir bağışıklık kazandı. Belirti vermeden ya da düşük belirtiyle geçirdi. Bunu ispatlayamam tabi. Yaz mevsiminin virüsün canlılığını sürdürmesinde olumsuz etkilediğini de biliyoruz. Bağışıklık geçici mi kalıcı m? Bu bilinmiyor. Bir de virüsün mutasyona uğrama ihtimali de var. Bu mutasyon iyi yönde de olabilir kötü yönde de.

Normal mesai saatine döndük

Karşıyaka’da ne kadar hasta var, bunların oranı kaç' Buna bakarak normalleşmeye doğru adımlar atıyoruz. Artarsa tabi ki geri adım atılacak ve önlemler arttırılacak. İzmir de düşük oranda kaldı artık. Yaşamını kaybeden ve ağır geçirenler açısından. Hastanelerin çalışamamasından çok korktum. Sahra hastanesi kurabileceğimizi büyükşehire bildirdim. Bu süreci hastanelerin kapasitesi dolmadan atlattık. Belediyede de çalışma saatlerini değiştirmiştik, 12 ile 16.00 arasında vatandaşı kabul ediyorduk. Normal mesai saatine döndük. İdari izne gönderdiğim bir grup arkadaşımız vardı. Bunların da normal mesaiye dönmesini istedik. Cumhurbaşkanlığı ve İçişleri bakanlığının zorunlu tuttuğu grupları çağırmadık.

Karşıyaka Çarşı esnafına haksızlık oldu ama..

Karşıyaka Çarşısı’ndaki yaya yoğunluğu haberleri nedeniyle Bakanlığın bu konuda rahatsız olduğu ve valilik ve kaymakamlık üzerinden önlemlerin arttırılması talimatı vardı. Kaymakamlığın bir kararıyla çarşı giriş ve çıkışı kapatıldı. Birkaç haftadır hiçbir şekilde izin verilmiyor. Ben burada abartılı bir şey olduğunu düşünüyorum. Pazartesi açılacak. Ancak çarşıya giren her kişinin maske takma zorunluluğu getirildi kaymakamlık tarafından. Bizden de destek istediler. Tabi ki elimizden geleni yapacağız. İşyerlerinde dezenfektan kullanımı için de destek istediler. Orda haksızlık oldu. Birileri devamlı orada yayın yaptı. Üzüldük, rahatsız olduk. Burada insanların birbirine hastalık bulaştırma ortamı yok. İnsanların özensiz davrandığına dair gözlemim kesinlikle olmadı. Hatta kefilim diyebilirim. Benzer kötü örnekleri gösterebiliriz ama Karşıyaka Çarşısı için bu kadar ağır tedbirler alınması gerekli değildi. Kaymakamlığın hassasiyetini tabi ki anlıyorum. O da emir geliyor, önlem almamız yönünde uyarılar geliyor diyor. Karşıyaka Çarşısı iskele ve İZBAN arasında bir geçiş noktası. Yoksa kimsenin durup da alışveriş yaptığı yoktu.

Toplumun yeni talepleri olacak

Yeni normal ile ilgili kararları verebilmek için aşı bulunacak mı, bu işi kökünden çözecek çözüm bulunacak m? Bunu görmek lazım. Bunu sonbaharda görebileceğiz. Projeler de ona göre şekillendirilecek. Şu anda öyle görünmüyor. Kalıcı bir sorun teşkil edeceğini sanmıyorum. İnsan, çevre, halk sağlığı konularında beklentinin arttığını, normale dönüş sürecinde bazı taleplerin toplum tarafından dile getirileceğini düşünüyorum. Şu anda eldiven, maske takılması bekleniyor işyerlerinden. Oluşan bir hassasiyet var. Uygulamada karşılığı var. Ne boyutta olacağını kimse kestiremez şu an. Sosyo-psikolojik bir durum. Kimsenin ön görebileceğini de düşünmüyorum.

Maske kullananların yüzde 90’ı hatalı kullanıyor

Şu anda bir maske furyası var. Maskenin her şeyi halledebileceği gibi bir durum var. Bana maskeyi ver benim için sorun kalmaz gibi bir şey. 30 yıllık hekimlik yaşantım var. Virüs bulaşmasıyla ilgili nelerin yanlış olduğunu çok iyi biliyorum. Maske kullanan insanların yüzde 90’ının hatalı kullandığını düşünüyorum. Sürekli düzelteyim, kaldırayım derken elleriyle yüzlerine daha çok dokunuyorlar. Buna benzer pek çok konuda oluşmuş gereksiz hassasiyetler var. Gerçekten neyin önemli olduğunu, yapılması gerektiğini bize bu işi bilen insanlar,, bilim insanları söyleyecek. Onların verdiği doneler ışığında yönetimler de hem yerel hem merkezi düzeyde en doğru kararları alacak.

‘Sen cerrahsın ne anların bu işten’ diyenler oldu

Bu virüs bitebilir başka biri başlayabilir. Her şeyin para, ekonomi olmadığı sağlıkla ilgili tehditle karşılaştığımızda hayatımızın nasıl allak bullak olacağını anlıyoruz. Plastik cerrah olduğum için estetik algısı biraz daha gelişmiş ve kentteki yatırımlara yansıtan biri olarak kendimi tanımlamadım. Bana bu gözle bakan insanlar oldu. Sempatiyle karşıladım bunları. Diğer taraftan sen cerrahsın ne anlarsın bu işten diyenler oldu. Doktor kimliğim var aslında. O kimlik içinde 30 yıl insanlarla muhatap olmuş bir süreç yaşadım. Çalışmadığım sağlık kuruluşu kalmadı. Cleveland hastanesinde de bir yıl çalıştım.

Çorum’un dağ köyünde hekimlik yaparken de çevre ve insan sağlığı önemliydi. Plastik cerrah olduktan sonra bu artmadı. Çevremdeki düzensizlik beni huzursuz eder gerçekten de. Belediye başkanı olarak kendisi sıkıntı yaşayan ama aslında çok katkıda bulunabilecek çalışmalar yapmaya uygun birisi olduğuma inanıyorum.

Karşıyaka’da gözüme değen her yerle ilgili aklımda…

Titiz ve obsesif tarafım olduğu için. Karşıyaka’da gözüme değen her yerle ilgili aklımda bir şey var. Hatta binlerce şey olduğunu söyleyebilirim. Sokak sokak park park. Belediyenin hakimiyetinin hissedildiği bir dönem olacak. Daha önce müdahil olunmayan pek çok şeye müdahil oluyoruz. Kimi zaman bozuk yol, kimi zaman eski bir ev. Gezip dolaşmayı seviyorum. Küçük küçük müdahaleler yapıyoruz. Bazıları ise küçük dokunuşlarla değil projelerle yapılabilir durumda Karşıyaka’daki hemen her sorunla ilgili fikrim, önerim var. Ne yazık ki bir kısmı benim elimde değil, bir kısmı ekonomik yetersizlikler nedeniyle çözemediğimiz şeyler. Ama durmuyoruz. Sürekli mali kaynaklar yaratma, kadroyu geliştirmeye çalışıyoruz.

Karşıyakalılar Gününü önümüzdeki yıl…

19.12 bizim için özel bir rakamdır. Karşıyaka Spor Kulübü’nün kuruluş yılıdır. 19 Aralık gününü Karşıyakalılar Günü olarak kutlanır. Festivaller, kutlamalar o günü kent için özel zaman yapan, insanlar için de hareketlilik-keyif-ekonomik hareketlilik sağlar. Geçen yıl 24 Haziran’da ilk kutlama yılı oldu. Renkli bir şey yapmaya çalıştık. Çok daha büyük ve renkli bir festival hayal ediyorum ben. Önümüzdeki yıl teferruatlı programlarla kutlayabiliriz.

Tunç Başkanı destekliyorum çünkü…

Dünya İzmirliler Günü kutlama önerisine antipati ile bakmadım ben. Kentte böyle özel bir gün tanımlamak, kutlama ortamı yaratmak kesinlikle sempati ile karşılanacak bir şey. 9 Eylül dendi. Ama 9 Eylül çok çok farklı bir gün, tarihimizde dönüm noktası denecek bir gün. Atatürk ile özdeşleştirdiğimiz bir tarih. Beraberinde bir günü daha İzmirliler Günü olarak kutlanmasına tepki gösterilmesine gerek yok. Tunç Başkan turizm konusunda çok bilgisi ve birikimi olan biri. Türkiye’de yerel faaliyetlerin eksik olduğunu düşünüyor. Çok daha aktif ve faal kentler olabileceğini düşünüyor. Bu ve buna benzer girişimleri olacaktır. Ben de desteklerim.

Ulusal ve uluslararası festivaller olacak

O binayla ilgili gereken yapılacak. Ege mutfağının çalışıldığı, sertifikaların verildiği bir yer olacak orası. Karşıyaka halkının gastronomi ile ilgili bir şeyler taşıyacak. Ulusal ve uluslararası festivaller olacak. Gastronomi, Ege mutfağı önemli bir değerimiz. Yeterince çalışılmadığı açık. Biz de bu çalışmanın bir parçası olmuş olacağız.

Marketler zarar eden kurumlardı ve…

Marketler kooperatiflerden uygun fiyatlara ürün alalım,, dolayısıyla onları destekleyip tüketiciyi de mali ve kalite açısından desteklemiş olalım diye iyi bir fikirle kurulmuş. Ancak zaman içerisinde bir şeyler kötüye gitmiş. Kooperatif ürünlerini değil de normal marketlerdeki ürünleri satmaya başlamışlar. Düşük fiyattan değil normal piyasa fiyatının üzerinde. Personel politikası da doğru değil. Gereğinden fazla insan çalışan işletmelere dönüşmüş burası. Göreve başladığımda dökümleri istedim. O dökümlerin içinde yıllık 18 milyn500 bin lira zarar ettiğini gördüm. Bunların içinde marketlerin her birinin 1, 1,5 milyon zararı olduğunu gördüm. Böyle olunca iki sorunu cevabını verelim. Bir, bu marketlere gerçekten halkın ihtiyacı var m? Yani gerçekten o marketin olması sosyal bir ihtiyaç m? İkincisi, bu marketlerin zararını kabul edilebilir hale getirmek için neler yapabiliri? Arkadaşlar Bostanlı’dakiler için açık kalması bir ihtiyaç. Ama diğer marketlerin cirosu düşük, fiyatların yüksek olduğuyla ilgili şikayet var. Girne’deki marketin çevresinde 5-6 market var. Ortasında bir market açmışsınız. Ve fiyatı diğerlerinden daha yüksek. Bu zarar halka yansıyan bir zarar. Sadece Bostanlı’dakini açık tutup diğer üçünü kapattık.

Cumhuriyet Mahallesinde ilk marketi pazartesi açıyoruz

Belediyenin market açmasının gerekli olduğu yerler var mı dedim. Evet denildi. Bazı mahallerde market ihtiyacı var. Öyle yerlere farklı konseptle marketler açalım dedik. Cumhuriyet Mahallesi’nde ilk market pazartesi günü açacağız. Bu markette satılan ürünler temel ihtiyaç ürünleri olacak. Fiyatları piyasa fiyatının kesinlikle altında olacak. O yörede yaşayan dar gelirli vatandaşlarımıza da kart vereceğiz. Bununla alışverişlerini ücretsiz yapacaklar. Zübeyde Hanım, Örnekköy, İmbatlı, Alaybey, Latife Hanım, Mustafa Kemal mahallelerinde de yapacağız. Ama ben beş altı marketin ortasına, onlardan daha pahalı fiyata satan bir marketi açık tutmanın hiçbir anlamı olduğuna inanmıyorum.

Şovlara tevessül etmem, etmeyeceğim

Bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Hepimiz ölümlü varlıklarız. İnsanların ne kadar çok sevgisini, saygısın kazanıyorsak ki bu görevini iyi yaparak olabilir, o oranda mutlu olabilirsiniz. Sorumluluğumun gereğini en iyi şekilde yerine getirmeye çalışıyorum. Şovlara tevessül etmem, etmeyeceğim. Karşıyaka Belediyesi’nin içerisinde tanıdığım mükemmel, heykeli dikilesi insanlar var. Mesai arkadaşlarım. Ben de onlara teşekkür ediyorum. Her biri tek tek sevgiyi, saygıyı hak ediyorlar. Bir annenin değerini anlamak için onun kucağındaki küçük bir çocuk olmanız yeterli. Onun size verdiği sevginin dünyada başka kimse tarafından verilmeyeceğini biliyoruz. Anlatmaya gerek yok. Kendi annem melek gibi bir insandır. Herkes için öyledir ama. Onun ve eşimin Anneler Günü’nü kutlamak isterim. Tabi ki bütün fedakar annelerin gününü kutlarım.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.