Batur'dan 2019 mesajları: Herkes aklını başına alsın!
Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur, büyükşehir belediye başkanlığı adaylığını düşünmediğini açıklayarak, adayının İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu olduğunu söyledi.
- Ege Postası
- 07.11.2017 - 11:48
HALİDE DEMİR POLATLI/EGEPOSTASI- Gazeteci Mithat Umutoğulları ve Gerçek Haberci İmtiyaz Sahibi Adem Nakçı’nın sunduğu Gün Ortasında programının konuğu olan Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur, dört dönemdir sürdürdüğü görevi boyunca yaptıkları ve yeni projelerin yanı sıra partisi CHP’de gerçekleşecek ilçe kongreleri ve il kongresi, kent ve ülke gündemine dair çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
2019 seçimlerinin önemine dikkat çeken Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur, gazeteciler Adem Nakçı ve Mithat Umutoğulları’na, il kongresinde tek aday çıkarmanın önemli olduğunu söyledi.
2019’DAN SONRA KOLTUK KALMAYACAK, HERKES AKLINI BAŞINA ALSIN
Tek aday çıkması için öneride bulunan Başkan Abdül Batur, “2019’dan sonra koltuk kalmayacak. Herkes aklını başına alsın. Gürültüsüz patırtısız il kongremiz bile öyle olmalı. Bir araya gelip uzlaşamayacak insanlar mıyı? Kendi içimizde uzlaşı kültürünü başarmalıyız. Bence tek aday yaklaşımı önemli. Tek aday yapacak konumumuz var. Oturur hep beraber İzmir’i temsil edecek, herkese kucak açabilecek tek aday ve tek listeyle gidilebilir. Bunu yapabiliriz. Biraz özveri şart” dedi.
BİZDE METAL YORGUNLUĞU YOK, OLMAZ
Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur, dört dönemdir başkanlık yapmasına karşın ‘metal yorgunluğu’ hissetmediğini belirterek, “Bizde metal yorgunluğu yok. Bizde gerçekten her gün bir heyecan var. Belediye başkanının yorgunluğu olmaz” değerlendirmesini yaptı
BEN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKAN ADAYI DEĞİLİM
Adı sık sık büyükşehir belediye başkan adaylığı için de geçen Başkan Abdül Batur, bu iddialara son noktayı, “Ben büyükşehir belediye başkan adayı falan değilim. Benim adayım belli” cümlesiyle koydu.
AZİZ BAŞKAN OLURSA PARTİDE VE KENTTE KAOS OLMAZ
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı için bir ismi işaret eden Başkan Batur’un değerlendirmesi şu şekilde oldu: “Biz yıllarımızı verdik bu işe. Aziz Başkan da işini gücünü bıraktı. O da bir duayen siyasetçi İzmir’de. Her ilçeyi biliyor. Her ilçe başkanını, kimin aday olacağını, hepsini tanıyor. Kentin nasıl yapılacağını biliyor. Aziz Başkan olursa partide ve kentte kaos olmaz. Aynen devam ederse hem kendi açısından hem parti açısından bana göre doğru olur. Kararı verecek olan Aziz Başkan. Bana sorarlarsa benim bu konudaki duruşum belli. Kente güzel hizmetler yapıyor. Ulaşımda tramvay ile ilgili biraz sıkıntı var ama bunlar düzelecek. Gerçekten vizyonu olan, kenti belli noktaya getirirken, ödün vermeden başkanlık yapıyor kentin değerlerinden ödün vermeden. Benim düşüncem bu. Özel sağlık problemi olmazsa Aziz başkan projelerinin tamamlanması açısından, kenti çok daha iyi tanıma noktasına geldiğinden, çeperler ve kırsal kesim onun çalışmalarıyla CHP’ye oy verir hale geldi. On yıldır uğraşıyor Aziz Bey. Ona inanıyoruz.”
CHP’Lİ BELEDİYELERİN VEREMEYECEĞİ BİR HESAP YOKTUR
AK Partili belediye başkanlarına görevden el çektirilmesini de eleştiren Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur, “Kendi partisindeki önemli belediye başkanlarına görevden el çektirildi. Halkın oyuyla seçilen kişiler halkın oyuyla gitmeli. Halk bunun kararını vermeli. Sayın büyükşehir belediye başkanlarına ya da görevden alınan başkanları halk oy vererek o makamlara getirdi. Halkın verdiği yetki bu arkadaşların elinden alındı. CHP’li belediyelerin veremeyeceği bir hesap yoktur. Halkın özellikle, devletin bir kuruşunun heba olmaması için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Müfettiş de gelebilir, denetim de olabilir. Denetimden kaçmak olmaz. Belgelerini sunarsın. Talimat verecek şekilde konuşulması doğru değil. Genel başkanımız, ben CHP’li belediyelere güveniyorum dedi. Bu kadar. Bunun üzerine bir şey söylenmez” diye konuştu.
İYİ PARTİ DAHA ÇOK AK PARTİ TABANINDAN OY ALIR
İYİ Parti’nin partisini ve diğer partileri nasıl değerlendireceğini de değerlendiren Başkan Abdül Batur, “Yeni partinin performansı Türkiye’nin geleceğiyle ilgili. Yıldırım Ulupınar’ı iyi tanıyorum. Başarılar diliyoruz. İyi performans gösterirse Başkanlık seçimleri daha rahat geçer. Umulan gibi geçmezse. Bizi fazla çok etkilemez. Fazla bir iki puan dışında. AK Parti’den alabilir. Hem Orta Anadolu’da hem büyük kentlerde. Kadrosunu çok iyi kurarsa. Belli bir siyasi görüşün temsilcilerini aynı yere taşırsa sıkıntı olur o. Zaman gösterecek. CHP’yi çok etkileyecek bir organizasyon olduğunu düşünmüyorum. Daha çok AK Parti’nin tabanından oy alır” dedi.
İŞTE PROGRAMIN SATIRBAŞLARI:
Adem Nakçı: Narlıdere bir fark koydu ortaya. Merhum Erdal İnönü ile ilgili bir anma toplantısı düzenlediniz'
Abdül Batur: Geçtiğimiz hafta içerisinde planladık. Özellikle uzlaşı kültürünün siyasette yerleşmesi ve hem siyasi kendi siyasi partisinde hem de diğer partilerde sevilmeyi başaran bir siyasetçiydi. Özellikle Demirel’in sevmeyeni yoktu. Gerçekten sevmeyeni olmayan bir siyasetçiydi. Biz de ilçe başkanımız, örgütümüz ve belediyemizle ortaklaşa, onu en iyi tanıyan ve şu anda parlamentoda görevli Gülsüm Hanım ve yıllarca birlikte siyaset yaptığı, hatta partiden istifa ettiğinde kendi yerine geçmesi için büyük mücadele verdiği Murat Karayalçın’ın davet ettik. Karayalçın onunla ilgili anılarını, Gülsüm Bilgehan da ailedeki konumunu, sadece siyasi kimliğini değil bilim adamı kimliğiyle de çok önemli şeyler yaptığını söyledi. Erdal İnönü’yü seven partililerimiz için verimli oldu. Güzel şeyler konuşuldu. Kaybettiğimiz siyasi değerleri anmak bizim için bir görev. Geçmişteki anılarından feyz alarak siyaseti devam ettirmek, oradan ufacık bir şey öğrenmek çok önemli. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum.
Mithat Umutoğulları: Siyasette deneyim, tecrübe, vefa çok önemli. Erdal İnönü’nün genel başkanlık yaptığı dönemlerde ön seçimle delegelerden gelip oy istediğini söylerler. İz bırakmıştır. Ecevit döneminde iktidar, ondan sonra CHP hep muhalefet etmek zorunda kaldı. İnönü’nün iz bıraktığını düşünüyorum. Bu değerlerin anlatılması, yaşatılması gerektiğini düşünüyorum.
Abdül Batur: Mütevazi, espritüel kimliği çok önemliydi. Sevecen kimliğiyle de ve gerçekten de bir üniversite rektörü ve rektör olduktan sonra siyasi bir mücadelenin içinde en iyi şekilde mücadele edip, kendisine ihtiyaç olmadığını hissettiğinde de siyaseti bırakabilen bir büyüğümüzdü.
Mithat Umutoğulları: Narlıdere’nin son sekiz yılını takip ediyoruz. Siyaseten de sakin bir yer. Muhalefetle uyumlu çalışıyorsunuz. Zaman zaman farklı çıkışlar oluyor. Abdül Batur, barışık olmaya çalışan, tüm siyasi yapıyla beraber hareket etmeye çalışan bir belediye başkanı. Çıkan tablo da bu. Çıkışları siyaset yapma isteği olarak görebilir miyi? AK Partili muhalifleri zaman zaman görüyoruz. Sandıktan da çıkmıyor.
Abdül Batur: Yüzde 15’i geçmiyor AK Parti. Yerel seçimde de genel seçimde de aynı. Herkesin fikrine saygı duyarak, görüşlerini alarak, özellikle siyasi literatürde uyumu sağlamak için elimizden geleni yapıyoruz. Bir yerel yöneticiyiz. Parti rozetini bırakıp herkesi kucaklayan bir makam bizim makamımız. Buna dikkat ediyoruz. Özellikle de bizde ayda yılda bir olay olur. Onun cevabını da alır. Her yaptığımız çalışmayı biz meclis grubunda tek tek anlatıyoruz. Her ay bir brifing veriyoruz mecliste. Şunları yaptık gelecek dönem şunları yapacağız diyoruz. Herkesin bilgi sahibi olması bizim işimizi de kolaylaştırıyor. Demokrasi Meydanı’nın yer teslimini yaptık 31 Ekim’de. Narlıdere Ahmet Piriştina7nın adına sahip güzel bir meydan kazanıyor. Meydan artık değişim sürecine girdi. Meydanın daha da genişlemesi söz konusu. Narlıdere nüfusu arttı, yaptığımız etkinlikler yetişmiyor. Üstündeki alışveriş merkezini şimdi birinci bodrum katına alıyoruz. Tüm esnafların ve Mithat Paşa Caddesi’nin sıkıntısını çözecek bir otopark yapıyoruz. Oraya yürüyen merdivenlerle geçecek. Alışveriş merkezi kadar alan kazandı meydanımız. Üstüne bir kafeterya olacak. İlçe halkının buluşma noktası olacak. 29 Ekim 2018’de yeni meydanımızla Cumhuriyet Bayramı’nı kutlayacağız. Kent içinde zaten yaptığımız çalışmaları çok yakından gözlemliyor vatandaşlar. Burası tamamlandıktan sonra Güngören Caddesi denilen alışveriş aksımız var. İEÜ Mimarlık Fakültesi ile projelendirdik. Bu alışveriş caddemizi aydınlatması, tabelasıyla, binaların rengiyle, yayaların hareket edebileceği bir nokta haline getiriyoruz. Özel bir cadde olacak. Orası çok değişecek. Bizim bir deney yapmış gibi olacağız o caddede. Daha sonra diğer caddelerimize gideceğiz. Bunlar tabi bu dönem içerisinde tamamlanacak çalışmalar.
En önemli çalışmalarımızdan birisi, Yukarıköy Restorasyon Projemiz. Tahtacı kültürünü yaşatmak için yaptığımız bir müze var. 9 tescilli binayı restore edeceğiz. Orası küçük bir Şirince olacak. Tarihi cem evi olacak içinde. İlk tarihi binaları da olacak. Nasıl bir Narlıdere idiyi görecek herkes. Oraları koruyoruz. SİT alanı ilan ettik. Oradaki yerli Türkmen Alevilerinin ilk mahallesi, Narlıdere oradan doğmuş. Buranın yaşatılması için gelecek kuşaklara öğreti merkezi olacak. Yılbaşında ihale ediyoruz üç yıl sürecek o proje. 152 projeyi tek tek restore edeceğiz.
Adem Nakçı: Kentsel dönüşüm projesi ilk kez sizin ilçenizde başladı.
Abdül Batur: Bunlarla ilgili tüm planlama çalışmasını, sahadaki çalışmaları, hak sahibi çalışmalarını yaptık. 6306 sayılı Yasayla çalışıyoruz. Bu yasaya uygun çalışan tek belediyeyiz. Bu yasa çıktığında biliyorsunuz her kurumun bu alanlar içinde yani bizde yaklaşık 34 hektarlık bir alanımız var, kentsel dönüşüm alanı içinde. Bu alanlarda yasa çıkar çıkmaz hemen biz duyumlar aldık. Devletin kurumları, TOKİ, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı hemen alanda çalışmaya başladı. Siz yapacağınıza biz yapalım dedik. Yerel yönetim o işin içinde olursa, vatandaşların hem bize ulaşmaları hem de yasal olarak korunmaları konusunda elimizi taşın altına soktuk. Geldiler gördüler. Yaptığımız çalışmaları gördüler ve yetkiyi bize verdiler. Biz de o mahalledeki vatandaşları topladık, sorumluluğu aldık, beraber yürüteceğiz dedik. Mahallelerde kooperatifler kuruldu. Temsilciler grubu kuruldu. Ayda bir kendilerine bilgi veriyoruz. İkinci İnönü ve Atatürk mahallesiyle ilgili haftaya bir sunum yapacağız. Hak sahibi listelerini de iki kez askıya çıkardık. Narlı ve Çatal.. yüz dört tane hiç tapusu olmayan ama 40 senedir orada oturanlar var, onlar da hak sahibi oldu. 90 tane gecekondu sahibini de hak sahibi yaptık. Hepsinin onayını alıp ona göre planını yaptık. Kimse mağdur olmadan ve cebinden beş kuruş para çıkmadan daire sahibi olacak. Böyle bir projeyi kimse yapamaz. Yılbaşına kadar planların onaylanmasını hedefliyoruz. Ardından vatandaşlarla sözleşmeye başlayacağız. İkinci İnönü ve Atatürk Mahallesi. Muhtarlarımız ilgililer. Atatürk Mahallesi’nde bir metrekare yeşil alan yok. Gecekondu yol. Olsa yapacağız. Şimdi planla yüzde ellisi yeşil alan ve sosyal tesis alanı. Üç tane daha oraya sosyal tesis yapacağız. Gelişim yapılırken sadece bina olarak bakmıyoruz. Yeni Kale’nin eskisini bilir herkes. Şimdi üç tane park var, bir metrekare yeşil alan yoktu.
Abdül Batur: Narlıdere’nin en eski okulu Mehmet Seyfi Eraltay Lisesi. Ek binalar yapıldı. Şu anda 600 öğrencisi var. O çevrede önemli bir okul. Anadolu Lisesi’ne döndü. Bu okulda bilim sanat merkezi, bizim yine Liman Reis Mahallesi’ne taşınması gündemde. Orada okuyan çocuklarımızın tüm eğitim sistemini bozacak bir organizasyon. Okul binası teke düşünce çift eğitim sistemine geçilecek. Veliler ve eğitimcilerin hepsi buna karşı. Hepimiz karşıyız. Bunu kaymakamlık ve ilçe milli eğitim müdürüne ilettik. Mehmet Seyfi Eraltay’ın yanındayız. O bilim sanat merkezi yepyeni bir binaya taşınmalı. Bilim sanat merkezi dediğimiz bu okullarda fiziki yetenekli çocuklarımız onun yanında fiziği en iyi kurgulayan, matematiği en üst noktaya taşıyabilecek yetenekli çocuklar seçiliyor. Bu merkezde bunların eğitimi yapılıyor. Oranın fiziki durumu gerçekten kötü. Ama hadi bu okula taşıyalım. Bunun yerine yepyeni bir bina ve buna uygun yeni bir yapılanma yapılması gerekiyor. Oradaki çocuklara yazık. Fonksiyonuna uygun bilim sanat merkezindeki çocuklarımızın yeteneklerini sergileyebilecekleri fiziki ortam hem de fizik, edebiyat, resim gibi bütün yeteneklerini sergileyecekleri bana göre yeni bir bina yapılması gerekir. Hadi bu binaya gitsinler anlayışı yanlış. Her iki kuruma da zarar veriyor. Belli amaçla yapılan protokolün bozulması da hukuki açıdan sıkıntılı. Belediye, halk ve yerel yönetim olarak mücadele anlayışına girdik. Bu işi çözmeye çalışıyoruz.
Adem Nakçı: Engelli merkeziniz var. Yeni bir merkez de var.
A: 2004’te açtık. O zamanki engelli sayımız ile bugünkü arasında fark var. Hizmetlerin tek bir binada birleştirilmesi için Sahilevleri’nde 4500 metrekarelik bir arsamız var, buraya proje hazırlıyoruz. 2018’de de ihale edeceğiz. Akşam bakım merkezini de o çatı altında toplayacağız. Velilerimizin diğer fonksiyonel sıkıntılarını tamamen ortadan kaldıracak, örnek bir tesis yapacağız. 2018’in ikinci yarısında tamamlayacağız. Ondan sonra da çok güzel kentimize yakışır bir engelli merkezine dönüştüreceğiz. Boşalttığımız alanı da hemşehrilerimizin çocuklarını getirebilecekleri bir kreşe dönüştüreceğiz.
Kreşi halledeceğiz. 200 öğrencilik kreş olacak. Hali vakti olmayanın çok daha sıkıntı yaşamayacağı, onlara da uygun, orta gelirli vatandaşlarımızın rahatlıkla çocuklarını bırakabilecekleri bir yer olacak.
Mithat Umutoğulları: Sanki okulları belediye yapmak zorundaymış algısı oluştu. Belediyeler yükümlülükleri olmayan işleri de yapıyor.
Abdül Batur: Çocuklar bizim çocuklarımız. Fiziki şartlarını düzenlemek bizim asli görevimiz diye bakıyorum ben buna. 14 tane resmi okul var. Hepsinde de temizlikçimiz var. Okul kapanır, tamamına gidiyoruz. Bir sezonda boyalarını yapıp temizliyoruz. Bazı okulların tuvaletlerini yeniledik bu yıl. Hepsini sıfır. Elden geçirdik. Bu şeyler, bunlar bizim de manevi görevlerimiz. Eskiden yasada olmamasına rağmen yaptık. Oradaki çocukların daha iyi eğitim alması bizim en önemli görevimiz. Biz milli eğitimin her türlü isteğini yerine getiririz. Bana sormazlar bile. Sıvası dökülür, bacası bozulur yaparız. Oradaki çocuklara yapıyoruz. Narlıdere Belediyesi eğitimin ve eğitimcilerin ve çocuklarımızın yanındadır.
Adem Nakçı: Sizde müthiş bir siyasi baskı var. Müfettişler, Sayıştay görevlileri geliyor. Milli eğitim harcamalarıyla ilgili denetim oldu mu'
Abdül Batur: Kurum talep ettikten sora sorun yok. Kaymakamlık vasıtasıyla yazılı talebini alıyoruz. Sayıştay denetçilerine sunmak istiyoruz. Bir iki senedir Sayıştay denetimi yok. Rutin denetimler tabi olacaktır. Beş yıldır Sayıştay denetimi gelmemişti. Geçtiğimiz aylarda üç arkadaş geldi. Ocak ayında gelip rapora bağlayacaklar. Bizi yönlendirici bir denetim yapıldı. Herhangi bir sıkıntı yok.
Sayın Cumhurbaşkanının açıklaması var. Kendi partisindeki önemli belediye başkanlarına görevden el çektirildi. Halkın oyuyla seçilen kişiler halkın oyuyla gitmeli. Halk bunun kararını vermeli. Sayın büyükşehir belediye başkanlarına ya da görevden alınan başkanları halk oy vererek o makamlara getirdi. Halkın verdiği yetki bu arkadaşların elinden alındı. CHP’li belediyelerin veremeyeceği bir hesap yoktur. Halkın özellikle, devletin bir kuruşunun heba olmaması için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Müfettiş de gelebilir, denetim de olabilir. Denetimden kaçmak olmaz. Belgelerini sunarsın. Talimat verecek şekilde konuşulması doğru değil. Genel başkanımız, ben CHP’li belediyelere güveniyorum dedi. Bu kadar. Bunun üzerine bir şey söylenmez.
Mithat Umutoğulları: Delege seçimleri bitti. Narlıdere’de sakin bir seçim oldu. Bir günde seçimler yapılıp bitirildi. İlçe başkanlarıyla hep uyumlu çalıştınız. İktidarın yöneticileri de sizinle uyumlu çalışıyor'
Abdül Batur: Narlıdere’de sıkıntılı bir süreç beklemiyorum. Delege seçimlerinde artık insanlar ödün vermeye başladılar. 2019’u iyi tahlil etmemiz lazım. Partinin geleceğini bırak Türkiye’nin geleceği sözkonusu. Referandum sürecinde hayır bloğu olarak nasıl hareket ettiysek, bununla ilgili çalışma yapmalıyız. Biz Kurultay’dan itibaren artık 2019’un özellikle yerelde planlamasını yapmalıyız. Nasıl bir organizasyonla belediyeleri kazanırız, hayır bloğundaki diğer partilerle nasıl bir arada olura bakmalıyız. Türkiye’nin geleceği açısından bu çok önemli. Yerel seçimlere hayır bloğu ağırlığını koymalı. 3 Kasım’da yapılacak Başkanlık Seçimi ile ilgili bir yol haritasıdır. Bir arada olmayı başardık, devamını sağlamamız lazım. Beraber çalıştığım ilçe başkanlarının sadece başka bir görevde değerlendirilmek üzere görevlerini bıraktılar. Örgüt bizim için çok önemli. Tek başımıza aday olalım, kazanabilir misini? CHP’nin belediye başkanıyım. CHP beni buraya getirdi. Hadi bakalım git bağımsız aday ol. Olamazsın. Örgütümüzle iyi geçinmek ve gereğini yapmalıyız.
Mithat Umutoğulları: Yaklaşık onun üzerinde bir kongre yaşadınız. Dört dönemdir kendi ilçesinde olan, bu kadar heyecanla olan, vatandaş ve örgütle barışık bir belediye başkanı olarak neler önerirsiniz'
Abdül Batur: 2019’dan sonra koltuk kalmayacak. Herkes aklını başına alsın. Gürültüsüz patırtısız il kongremiz bile öyle olmalı. Bir araya gelip uzlaşamayacak insanlar mıyı? Kendi içimizde uzlaşı kültürünü başarmalıyız. Bence tek aday yaklaşımı önemli. Tek aday yapacak konumumuz var. Oturur hep beraber İzmir’i temsil edecek, herkese kucak açabilecek tek aday ve tek listeyle gidilebilir. Bunu yapabiliriz. Biraz özveri şart.
Abdül Batur: Sadece ilçe örgütünün değil kamuoyunun partililere soruluyor. Genel Merkez sadece örgütün istediğini başkan yapmıyor. Artık örgütlerde aday olanlar başka hiçbir görev düşünmeyecekler. Zaten bununla ilgili uyarı niteliğinde bir bildirim gelecektir genel merkezden. 2019’da iki seçimi organize edecekler bu arkadaşlar. Partimizi belli noktaya taşıyacak adaylar olmalı. Diğer partilerle de uzlaşı içinde olacak ilçe başkanlarımız olmalı. Uyum içinde daha önce irtibatı olan arkadaşlarımız, böyle bir organizasyona şimdiden başlamalı. Diğer partiler de önemli. Beraber olmalıyız. İlçemize başkan olan arkadaş yerel seçimi düşünmeli. Başka hiçbir şey düşünmemeli.
Mithat Umutoğulları: Alaattin Bey, Aziz Bey kendi bölgelerinde hem eleştiriyorlar ama bir taraftan da alttan siyasetçi gelmiyor yeni. Uzun süre siyaset yapmış insanları korumak gerekmez mi'
Abdül Batur: Bizde metal yorgunluğu yok. Bizde gerçekten her gün bir heyecan var. Belediye başkanının yorgunluğu olmaz. Belediye başkanı halkın kötü gününde, iyi gününde hareketlidir. Hadi ben bugün gideyim yatayım diyemez. Yani şimdi zor yetişiyor diyorsunuz. Biz yıllarımızı verdik bu işe. Aziz Başkan da işini gücünü bıraktı. O da bir duayen siyasetçi İzmir’de. Her ilçeyi biliyor. Her ilçe başkanını, kimin aday olacağını, hepsini tanıyor. Kentin nasıl yapılacağını biliyor. Biz illa aday olalım demiyoruz ama gerçekten de bize ihtiyaç olunan noktada, bu tecrübe kolay elde edilemiyor, hem siyaseti hem belediyeyi öğreniyorsunuz. İlk başlarda biz de hata yapmışızdır. Zaman içerisinde oluyor her şey.
Adem Nakçı: CHP’de kapalı kutular arasında, kamplaşma var. Kamplaşmanın önüne geçmek için ne yapılmalı'
Abdül Batur: Bu işi en iyi şekilde sonlandırmalıyız, ilçe kongreleri bitsin. Hep beraber bir araya gelmemiz lazım. 23 belediye başkanı oturacağız, geçmişi de unutacağız, önce ilçe başkanlarıyla konuşacağız. Belediye başkanının kenarda durması mümkün değil. Böyle bir şey yok. Belediye başkanı kentin her noktasında var. Bir etkinlik yaptığı zaman benim ilçem. Ben onun her şeyindeyim. İlçe başkanlarımızla oturulacak. Belediye başkanları oturur. Hep beraber bunun dizaynını, tek aday şeklinde yapabiliriz, yapmalıyız. Bunu organize edecek parti büyüklerimiz var. Alaattin Bey olur, Selçuk Ayhan olur. İl başkanlığı yapmış olanları da çağırırız. Aziz Başkan olur. Aziz Bey kenti çok iyi tanıyan, siyaseti de iyi yapan biri. Kimseyi kırmadan dökmeden yapalım. 2019 önemli. Artık birbirimizi eleştirecek durumumuz da kalmayacak.
Adem Nakçı: Ankara geziniz var. Spekülasyon oldu. Güç gösterisi yaptığınız şeklinde.
Abdül Batur: Ben daha önce gitmiştim ziyarete. İki dönem belediye başkan adayı yapmış bir genel başkanımız. Ben atladım gittim. Sağlık durumunu öğrendik, döndüm. Orada Aziz Başkanı da yalnız bırakmamak lazım. 3 arkadaşın mazereti vardı sadece. Hüseyin Bey daha önce gitmiş, Hasan Bey’in de toplantısı varmış, Tahir Başkan da gitmiş. 3 arkadaş gelmedi, orada il başkanı dizaynı yapıldı falan. Sizi temin ederim hiçbir şey konuşulmadı. Laf söylemek için bahane arıyor millet. Gruba girdik. Oradan da hastaneye gidip döndük. Kemal bey ziyaretini. O kadar kalabalık ki dışarısı. Hep beraber görünelim, geldiğimizi söyleyelim çıkalım dedik. Girdik içeri. Aziz Bey, Deniz Beye geldik, sizi de görmeden gitmeyelim, saygılarımızı iletelim dedik dedi.
Abdül Batur: Yeni partinin performansı Türkiye’nin geleceğiyle ilgili. Yıldırım Ulupınar’ı iyi tanıyorum. Başarılar diliyoruz. İyi performans gösterirse Başkanlık seçimleri daha rahat geçer. Umulan gibi geçmezse. Bizi fazla çok etkilemez. Fazla bir iki puan dışında. AK Parti’den alabilir. Hem Orta Anadolu’da hem büyük kentlerde. Kadrosunu çok iyi kurarsa. Belli bir siyasi görüşün temsilcilerini aynı yere taşırsa sıkıntı olur o. Zaman gösterecek. CHP’yi çok etkileyecek bir organizasyon olduğunu düşünmüyorum. Daha çok AK Parti’nin tabanından oy alır.
Mithat Umutoğulları: Sürekli büyükşehir başkanlığına aday mısınız diyor.
Abdül Batur: Ben büyükşehir belediye başkan adayı falan değilim. Benim adayım belli. Daha önce de deklere ettim. Kararlar zaten genel başkan tarafından verilecek. Bununla ile ilgili bizim söyleyecek şeyimiz yok. Aziz Bey altı ay kala karar vereceğini söyledi. Aziz Başkan olursa partide ve kentte kaos olmaz. Aynen devam ederse hem kendi açısından hem parti açısından bana göre doğru olur. Kararı verecek olan Aziz Başkan. Bana sorarlarsa benim bu konudaki duruşum belli. Kente güzel hizmetler yapıyor. Ulaşımda tramvay ile ilgili biraz sıkıntı var ama bunlar düzelecek. Gerçekten vizyonu olan, kenti belli noktaya getirirken, ödün vermeden başkanlık yapıyor kentin değerlerinden ödün vermeden. Benim düşüncem bu.
Mithat Umutoğulları: Aziz Bey, ben aday olmayacağım gibi bir imada bulunmuştu. Siz aday olur demiştiniz.
Abdül Batur: Özel sağlık problemi olmazsa Aziz başkan projelerinin tamamlanması açısından, kenti çok daha iyi tanıma noktasına geldiğinden, çeperler ve kırsal kesim onun çalışmalarıyla CHP’ye oy verir hale geldi. On yıldır uğraşıyor Aziz Bey. Ona inanıyoruz.
1.BÖLÜM
2.BÖLÜM
Yorum Yazın