Bayraklı'da miting gibi panel
Gazeteci-yazarlar Tuncay Özkan, Uğur Dündar ve Atilla Sertel Bayraklı'yı coşturdu. Yaklaşık 3 bin kişinin katıldığı büyük buluşma adı altındaki panelde usta gazeteciler Türkiye gündemi ve medya konusunu masaya yatırdı. Konuşmasında kendisinin hiçbir zaman tutsak olmadığını belirten Özkan, “Beni onlar değil sizin aşkınız, sevginiz özgür yaptı. Şimdi isterlerse gelip alsınlar” dedi. Medyanın baskılarla susturulduğuna dikkat çeken Dündar ise, “Kurulan yandaş medya ile hükümet sizlerin haber alma hakkını bitirirken, gerçekleri de saklıyor” diye konuştu.
- Ege Postası
- 26.03.2014 - 13:03
“BEN ATA'NIN ASKERİYİM”
Rahatsızlığı nedeniyle ünlü sanatçı Müjdat Gezen'in katılamadığı panelde Atilla Sertel ve Uğur Dündar anlattıkalrı fıkralar ve yaptıkları esprilerle usta sanatçıyı aratmadı. Bayraklı Havuz Düğün salonunda gerçekleştirilen etkinlik yoğun ilgiyle takip edildi. Salonun çevresine kurulan led ekranları da yüzlerce kişi takip etti. Usta gazetecileri izleyebilmek için vatandaşlar adeta salonu dört bir koldan kuşattı. Konuşmasına Silivri selamı vererek başlayan Tuncay Özkan, “Ben sizlerle tutsak değil, özgürüm. Bizi onlar değil, sizlerin aşkı, sevgisi özgür bıraktı. Tutukluluğum süresince suçumun ne olduğunu bilmek istedim. Sordum ancak bir türlü yanıt alamadım. Üstelik bana mahkeme salonunda dedilerki, sanık suçunu kendisi daha iyi bilir. Bunların hukuku işte budur. Cumhuriyet mitingleri ve gazetecilik faaliyetleri yaptığım için 36 yıl hapis istendi hakkımda. Önce beni örgüt üyesi yaptılar, sonra örgütün yöneticisi oldum, “heralde yönetici açığı vardı terfi ettirildim” sonrasında da böyle bir örgüt yok dediler ve tahliye edildim. Böyle bir örgüt yok, hepsi kurmaca. Suçunu itiraf eden yok, örgütü bilen yok, ne olduğu hakkında fikri olan yok. Bana ergenekoncu veya terörist demeyin dedim. Sen Mustafa Kemal'İn askerisin ve sana muhalif olduğun için idam cezası vereceğiz deyin, ben kendi istediğimle ayağımın altındaki sehpayı itip, idamımı isterim. Kimse Bir şey söyleyemedi. Sizleri susturmak, yıldırmak, korkutmak istediler. Ancak başaramadılar. Ben artık sizlerle kucaklaştım şimdi gelip yeniden alabilirler. Bu karanlığı birlikte aydınlatacağız” diye kaydetti.
“MEDYAYI KORKUTTULAR”
İzmir'de kendisini evinde gibi hissetdiğini vurgulayan Uğur Dündar ise, “Türkiye çağdaşlık rotasını İzmir'de belirlemiştir ve bu yine böyle olacaktır. Tuncay Özkan'ın gazetecilik başarısı olarak sergilediği notları, susurluk raporunu yıllar sonra senin evinde susrluk raporu bulduk demek hukuk değildir. Zulüm anlayışıdır. Bu davaları da sizi korkutmak, yıldırmak, pes ettirmek için tezgâhladılar. Ancak biz gücün önünde eğilip, büzülenlerden biri değiliz. Biz sadece sizlerin ahber alma hakkınız önünde eğildik. Onlar önce ideolojik medyayı kurdular, kendilerinin propogandasını yapacak getirdiler. Sizlerin gerçekleri öğrenme hakkınızı ortadan kaldırdılar. Sanırım başbakan ayran milli içecektir derken bizleri uyutmak istiyor. O nedenle ben de her gece iki tek ayran atmadan uyumam. Buna karşılık veren Atilla Sertel de, “Milli içki su'dur. Yoğurta katarsan olur ayran, rakıya katarsan edersin bayram” diyerek herkesi güldürdü. “Bu hükümet bitmiştir” diyerek konuşmasına devam eden Dündar, AKP'nin Türkiye'ye vereceği hiçbir umut kalmamıştır. Atatürk'ün lâik demokrasisine ihtiyaç vardır. Bu anlamda bu yerel seçimler sıradan değil referendum niteliğindedir. Mutlaka oy kullanmalı ve sandıklara sahip çıkmalıyız” diye ifade etti.
“BAYRAKLI LİK KALACAK”
Konuşmaların ardından usta gazetcilere çiçek ve teşekkür plaketlerini takdim eden Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ, “Bu ülkeyi yıkmak isteyen Atatürk düşmanları bugün burada olsa herhalde korkudan ayakları titrerdi. Bayraklı Atatürk'çü, Cumhuriyetçi ve lâik kalacak. Korkaklar hergün, cesurlar bir gün ölür” dedi.
Yorum Yazın