Beit Hillel’e “hayat öpücüğü”
İzmir Büyükşehir Belediyesi, 17. yüzyılda yapıldığı bilinen ve yıkılmak üzere olan Beit Hillel Sinagogu’nu yeniden ayağa kaldırdı.
- Ege Postası
- 19.05.2014 - 08:58
İzmir Büyükşehir Belediyesi, 29.5 milyon liralık kamulaştırma çalışmalarıyla birlikte personel ve malzeme desteği de verdiği Agora kazılarının yanı sıra, sinagoglar ve çevresini rehabilite ederek Kemeraltı Çarşısı ile bütünleştirecek önemli bir adım daha attı. Bu çerçevede, tarihi 17. yüzyıla dayandığı bilinen Beit Hillel Sinagogu’nda 2013 yılının Nisan ayında başlayan rekonstrüksiyon (yeniden yapım) çalışmaları tamamlandı.
İzmir 1 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu’ndan onaylanan projeye göre, yıkılmaya yüz tutmuş sinagog için öncelikle temizleme çalışmaları yapıldı. Sadece ön cephesi ayakta kalan, diğer kısımları ise tamamen yıkılan binanın arka kısmı ve çatısı kapatıldı. Sinagogun ön cephesinde taş ve sıva temizlikleri tamamlandı. Ayrıca araştırma kazıları sırasında tespit edilen bodrum da korumaya alındı. Uzun yıllardır harabe konumunda olan yapı, çalışmaların tamamlanmasıyla birlikte müze olarak kentlinin hizmetine sunulmaya başlanacak.
İzmir’in tarihin farklı evrelerinde her kültüre, her inanca, her dile kapısını açan bir kent olduğunu söyleyen İzmir Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, “İzmir, farklılığını zenginlik olarak algılayıp hoşgörü içinde yaşayan insanların kenti. Biz de kentimizin bu özelliğini pekiştirecek farklı projeleri hayata geçiriyoruz. Emir Sultan’daki çalışmaların tamamlanması ve Doğanlar Kilisesi'nin bitme aşamasına gelmesinin yanı sıra Beit Hillel Sinagogu’ndaki rekonstrüksiyon projesini tamamladık. Bu projeler tarihin her döneminde farklı kültürlere, inançlara, dillere, renklere kapısını açan İzmir’e çok yakışıyor” dedi.
İki yangın geçirdi
Kemeraltı’ndaki Beit Hillel Sinagogu’nun 17. yüzyılda yapıldığı biliniyor. Günümüze kadar geçirmiş olduğu iki yangın ile oldukça harap durumda olan binadan günümüze kalan tek yapı elemanı, ön cephe duvarıydı. Duvarın yüzeyi üzerinde, mimari karakterini bütünleyen taş söveli pencereler, taş söveli üç basamak ile geriye çekilmiş giriş boşluğu ve kapısı, kapının duvar yüzeyinde özgün ferforjeleri mevcut durumdaydı. Uzmanlar, geçirdiği yangınlardan sonra ahşap taşıyıcı çevrenin de ana elemanlarının yandığı ve taşıyıcı işlevini kaybettiğini tespit etti. Çalışmalardan önce görülemeyen çatının izlerden yola çıkılarak asma bir çatı sistemine sahip olduğu tahmin edilerek buna uygun düzenleme yapıldı.
Yorum Yazın